Eklem Kireçlenmesi ve Nedenleri

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
8720221722238153515515180149123116209146219.jpg


Eklem kireçlenmesi (osteoartrit) yaş ile sıklığı artan ve 50 yaş üzerinde en sık görülen eklem hastalığıdır. Eklem kıkırdağının yapısının bozulması, aşınması, incelmesi ve hatta kaybına neden olur. Ayrıca, kıkırdağının altındaki kemik dokusunda da değişiklikler sonucu kemikte büyümeler ve eklem kenarında çıkıntılar gelişir. Sonuçta eklemlerin normal yapısını bozarak, hareketlerde kısıtlanmaya ve ağrıya neden olur. Ülkemizde yaklaşık 5 milyondan fazla kişide kireçlenme olduğu tahmin edilmektedir. Toplumların yaş ortalaması arttıkça osteoartrit (kireçlenme) de yaygınlaşmakta ve tedavisi giderek artan bir mali yük oluşturmaktadır.

İlerlemesini neler kolaylaştırır?
Kireçlenme ileri yaş hastalığıdır. Kırk yaşından önce görülmesi çok nadirdir (%1-2). Yapılan araştırmalara göre, 60 yaş civarındaki insanların yaklaşık yarısında kireçlenme bulguları vardır.

Hastalık kadınlarda yaklaşık üç kat daha sık görülür. Fazla kilo ve şişmanlık ekleme binen yükü artırarak özellikle dizde kireçlenme gelişme olasılığını yükseltmektedir. Kilo artışı hastalarda şikayetlerin ortaya çıkmasına veya artmasına neden olabilmektedir. Orta derecede bir kilo verilmesi bile kireçlenme riskinde azalmaya yol açar.

Özellikle el parmak eklemlerinde şişlere neden olan türünde kalıtımın katkısı çok belirgindir.
Bazı sporların belirli eklemlerde kireçlenme gelişimini hazırladığı ileri sürülmektedir (güreş, boks, beyzbol, bisiklet, paraşüt, kriket, jimnastik, bale, futbol vb).

Fakat haftada iki kez düzenli koşmanın kireçlenme riskini 12 yıla kadar geciktirdiği bilinmektedir.

Hangi eklemlerde görülür?

En sık diz, kalça, el parmak eklemleri, ayak başparmağı ve omurgada görülür. Diz osteoartriti özellikle bayanlarda sıktır ve şişmanlık ile görülme olasılığı artar. Kalça osteoartriti erkeklerde de kadınlar kadar sık görülür.

El parmaklarında, özellikle en uçta bulunan eklemlerde ve baş parmak kökünde görülen osteoartrit, kemik çıkıntılara bağlı olarak eklem şişliklerine neden olabilmektedir. Genellikle ilk ortaya çıktıklarında ağrılı, kızarık ve şiş olmakla beraber, bir süre sonra kızarıklık ve ağrı geriler ve genellikle el parmak işlevlerini aksatacak düzeyde şekil ve hareket bozukluğuna neden olmazlar.

Belirtileri nelerdir?
eklem

Hastalar en sık olarak, kireçlenme gelişen eklemlerinde ağrı ve hareketlerinde kısıtlanmadan yakınırlar. Eklem kıkırdağındaki bozukluklar ve aşınma ilerledikçe, istirahat sırasında da ağrı görülebilir ve eklem hareketleri günlük yaşam aktivitelerini aksatacak düzeyde kısıtlanabilir. Hareket sırasında eklemde çıtırtı ve ses duyulabilir. Uzun süren dinlenme sonrası, sabahları veya oturur durumdan harekete geçince, hareketlerde kısa süren bir tutukluk olabilir. Genelde sabahları olan bu durum 30 dakikadan fazla sürmez hareket ettikçe dakikalar içerisinde düzelir.

Nasıl tedavi edilir?

Kireçlenmenin tamamen düzelmesini sağlayan bir tedavi yoktur. Aşınmış kıkırdağı yenilemek mümkün değildir. Vücut ağırlığının ideal kiloya inmesi, düzenli egzersizlerle ekleme binen yükün azaltılması ve kas gücünün artırılması oldukça yararlı olmaktadır. Günlük işlerin ve önerilen egzersizlerin gün içerisine dengeli bir şekilde dağıtılması çok önemlidir. Eklem ağrısı için öncelikle basit ağrı kesiciler, bunlara yeterli yanıt olmazsa, kortizon dışı iltihap giderici romatizma ilaçları kullanılmaktadır.
Eklemde şiddetli ağrı, kızarıklık ve içinde sıvının arttığı alevlenme dönemlerinde, eklem içine steroid (kortizon) enjeksiyonları yılda 3-4'ü geçmemek üzere denenebilmektedir.

Hastalığın dönemine göre sıcak ve/veya soğuk uygulamaları, fizik tedavi modaliteleri, kaplıca tedavisi de ağrıları azaltılmasında ve fonksiyonel durumun düzeltilmesi hastalığın ilerlemesinde yararlı olur. Kireçlenme, eklemde ileri derecede tahribat yaparak kişinin günlük ihtiyaçlarını bile yapamaz hale gelmesine neden olduğunda, bu eklemin cerrahi yöntemler kullanılarak bir protez ile değiştirilmesi gerekebilir.

Prof.Dr. Fikret Tüzün ekler
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Eklem Kireçlenmesi Tedavisinde Önce Sanal, Sonra Gerçek Ameliyat

Osteoartrit tedavisinde kullanılmaya başlanan robotik diz cerrahisi sayesinde ameliyat önce robot yardımı ile sanal yapılıyor, cerrah daha sonra ameliyatı robotla birlikte mimimum hatayla gerçekleştiriyor.

Osteoartrit (eklem kireçlenmesi) tedavisinde kullanılmaya başlanan robotik diz cerrahisi sayesinde ameliyat önce robot yardımı ile sanal yapılıyor, cerrah daha sonra ameliyatı robotla birlikte mimimum hatayla gerçekleştiriyor.

Serik İlçesi Belek Turizm Merkezi'nde bulunan Pine Beach Otel'de düzenlenen 22'nci Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi'nde, Türk firması Medicall Biomedikal ile Amerikan Mako firmasının geliştirdiği 'Robotik Parsiyel Diz Cerrahisi Sistemi'nin tanıtımı gerçekleştirildi.

Sistem sayesinde dizlerdeki kireçlenmenin çok daha hassas, çok daha az kemik kaybı, çok daha az yumuşak doku travması ile tedavi edebildiğini aktaran Medicall Biomedikal firmasının sahibi Ayhan Öztürk, "Artık robot sayesinde osteoartrit tedavisinde implant yerleştirme çok hassas yapılıyor ve iyileşme süreci çok daha kısalıyor. Hastalar genelde operasyondan sonra aynı gün ya da bir gün sonra taburcu edilecek. Klasik cerrahiye göre ağrı daha az oluyor ve hasta günlük yaşantısına kısa sürede dönebiliyor." dedi.

SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR?

Sistemin nasıl çalıştığıyla ilgili bilgi de veren Ayhan Öztürk, "Hastanın öncelikle tomografi görüntüsü çekiliyor. Bu görüntüden 3 boyutlu görüntü elde ediliyor. Diz kapağına yerleştirilecek implantlar 3 boyutlu görüntüde yerleştirilerek, sanal olarak cerrahi planlanıyor. Bu bilgi hekim tarafından onaylandıktan sonra robota yükleniyor. Sonrasında robotik kol sayesinde cerrah, plana uygun olarak işlemi gerçekleştiriyor. Böylece hata minimuma indiriliyor." diye konuştu.

Ulusal Türk Ortopedi Travmatoloji Kongresi Koordinatörü, Hacettepe Üniversitesi Spor Yaralama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mahmut Nedim Doral da tanıtıma katıldı. Sistemin kullanılışını gösteren Prof. Dr. Doral, cihazın henüz Türkiye'de kullanılmadığını belirtti.

- Antalya / Serik
 
S

SON_OSMANLI

Guest
Karadenizde cok bu hastalık malesef insanlar agır yük tasımaya mahkum oluyor köylerde odun v.b. seyler
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Eklemli her bölge kireçlenme tehdidi altında

Hareketle artan, dinlenmeyle azalan ağrılar hastalığın tipik belirtisi. Vücudumuz aşırı kullanım karşısında isyanını kireçlenmeyle gösteriyor. Çünkü yıllarca kullandığımız eller, ayaklar, daha doğrusu eklemler yıpranarak hastalanıyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Merih Sarıdoğan, kullanıma bağlı olarak erken kıkırdak yaşlanması oluşabileceğine de dikkat çekiyor.

Osteoartrit (kireçlenme) nedir?
Boyun ve eklemlerde, duruşa bağlı olarak vücudu zorlayan pozisyonlarda ve baş eğik çalışanlarda yıpranma olabilir. Biz buna kireçlenme diyoruz. Kireçlenmeyi bir yaşlanma hastalığı olarak da belirtebiliriz. Ancak, aşırı kullanıma bağlı olarak erken yaşlarda da kıkırdak yaşlı hale gelebilir. Devamlı atlama, koşma ve hareket gerektiren sporları yapan kişilerde kıkırdak erken yaşlanabilir. Devamlı bisiklet kullanan birinde de aynı pozisyonda çalışmayı gerektiren hallerde de kıkırdak yıpranabilir. Yani kıkırdakta erken yaşlılık oluşabilir. Ama genelde kötü kullanım olmaksızın da kıkırdağın yaşlanması mümkün.
Kırk yaşlarından sonra kıkırdak sıvı kaybediyor ve alınan kiloyla birlikte kıkırdağın doğal şeklinde incelme, kırılma, yıpranma oluşabiliyor. Yani kıkırdak bozulabiliyor. Kıkırdak, eklemin rahat etmesini sağlayan elastiki bir yapıdadır. Kıkırdak iyi çalışmayınca eklemin işlevinde aksaklıklar görülür. Bir süre sonra kıkırdak tamamen kalmaz ve kemiklerin sürtünmesiyle bazı sorunlar çıkabilir. Buna bağlı olarak kemikte de rahatsızlıklar ortaya çıkar. Bu, ağrı ve hareket güçlüğünü de beraberinde getirir. Örneğin sorun dizdeyse, hasta yürüme ya da arabaya binmede zorluk yaşayabilir.

Kireçlenme 40 yaşından sonra herkeste görülür mü?
Herkeste görülmez. Aşırı kullanımlar, dengesiz yük kaldırma, genetik yatkınlık, aşırı kilo ve doğuştan kemiksel bozukluklar bu rahatsızlıkları ortaya çıkarabilir. Doğuştan gelen bazı kemik uyumsuzlukları da neden olabilir. Eklem olan her yerde kireçlenme olabilir. En sık gördüğümüz yer diz, kalça, omur ve bel kireçlenmesi. Diğer yerlerde ikincil nedenlerle kireçlenme oluşabilir. Trafik kazaları ve uzun yatalaklık dönemleri kireçlenmeyi tetikleyebilir. Bunun yanında el kireçlenmesi de var. Bu da daha çok şekil bozukluğu şeklinde parmaklardaki ilk el eklemlerinde oluşabiliyor. Ağrıyla başlayıp şekil bozukluğuna neden olabiliyor. Bunun tedavisi hemen hemen yok. Uzun süre aynı hareketleri yapmak ve bırakmak ya da uzun süre hareketsiz kalmak, ardından birden hareket etmek de kireçlenmeye bağlı ağrılara yol açabilir. Ağrı beraberinde hareketsizliği ve şekil bozukluğunu getirebiliyor.

Kireçlenme bulguları nelerdir?
Kalça eklemi kireçlenmesi, ileri yaşın dejeneratif hastalığıdır. Genç erişkinde kalça kireçlenmesi, 20-40 yaşlarında başlar, yavaş ilerler. Cerrahi müdahale gerekmeden hastalar yılllar boyunca idare ederler.

Diz eklemi kireçlenmesi, travma veya ameliyat sonrası genç erkeklerde ve özellikle orta yaş ve yaşlı kadınlarda sıklıkla görülen bir dejeneratif eklem hastalığır. Sıklıkla obeziteyle birlikte gözlenir. Çeşitli çalışmalarda 65 yaş üzerindeki kişilerin yüzde 10-30′unda diz kireçlenmesi bildirilmiştir. El kireçlenmesi ise 45 yaşın üzerindeki kadın ve erkeklerde daha fazla görülür.

Osteoartrit, başlangıçta yavaş ve sinsi seyirlidir. Çoğu kez patolojik özellik gösteren birçok eklemde hiçbir yakınma olmayabilir. Bu yüzden hasta, hastalığın ne zaman başladığını belirleyemez. Hastalık belirti verdiğinde gözlenen yakınmalar ağrı, tutukluk, hareket kısıtlılığı, eklem genişlemesi, deformite ve fonksiyonel kısıtlılıktır.

Ağrı nasıl ortaya çıkar?
Ağrı, osteoartritte en önemli bulgudur. Genellikle eklem aktivitesinden hemen sonra ortaya çıkar. Tipik olarak hareketle artan, dinlenmekle azalan bir ağrıdır. Çoğu hastada eklemlerde sertlik hissi tanımlanır. Hastalar hareket başlangıcında çektikleri zorluğu veya ağrıyı bu şekilde tanımlayabilir. Kireçlenmedeki eklem sertliğinin en tipik özelliği hareketsizlik sonrası ortaya çıkan tutukluk hissidir. Eklemlerde hareket kısıtlılığı gelişir. Kemiksi çıkıntılar dışında yumuşak doku şişliği de görülebilir.

Osteoartrit nasıl tedavi ediliyor?

Ağrının kontrol altına alınması

Eklem fonksiyonlarının korunması ve iyileştirilmesi

Kas kuvvetinin korunması

Sakatlıkların önlenmesi (düzeltilmesi)

Eşlik eden hastalıkların tedavisi

Tedavi komplikasyonların önlenmesi

Hastanın ve ailesinin eğitimi

Kireçlenmeye karşı hasta hareketlerini düzenlemeli. Dizlerde ileri derecede kireçlenme varsa ön kaslar kuvvetlendirilmeli.

Erken dönemde kireçlenmede kıkırdağın aşınmasını engelleyici egzersizlerle çevre doku güçlendirilmeli.

Hasta kilolu ise kesinlikle zayıflamalı

Uzun süreli egzersizlerle hastalık engellenebilir veya hastalığın önüne geçilebilir.

Kıkırdak beslenmesini düzenleyen yeni ilaçlar var. Bunlar, erken dönem kullanımda faydalı. Yine kıkırdak içine bir nevi ‘yağlama’ dediğimiz iki kemik arasındaki sıvıyı artıran, kayganlığı sağlayan ilaçlar var. Enjeksiyon şeklindeki bu ilaçlar horoz ibibiği ekstresinden yapılıyor. Kıkırdağı besleyen yeni tablet ilaçlar da kullanılıyor.

Güçsüz kaslar ve zorlanmalar da riskli

Kireçlenmede risk faktörleri:
Yaş: Osteoartrit, 25-35 yaş arasında yüzde 0.1, 65 yaş sonrası yüzde 80 oranında görülüyor.

Cinsiyet: Kadınlar erkeklere göre 2.6 kat daha fazla hastalık riski taşıyor.

Obezite: Değiştirilebilir risk faktörlerinden en sık görülenidir. Diz ve kalçadaki mekanik yüklenmeyi artırdığı için hastalığa neden olduğu düşünülüyor.

Mesleki zorlanmalar: Mekanizma tam olarak bilinmemekle birlikte eklemlerin aşırı yüklenmesi ve zaman içinde tekrarlayan travmalar kireçlenmeye yol açabiliyor.

Spor aktiviteleri: Bazı sporların eklemlerde kireçlenmeyi hızlandırdığı ileri sürülüyor. (Güreşte diz ve dirsek, futbolda diz, ayak bileği, ayak gibi).

Eklemlerdeki bozukluklar ve daha önceki hasarlar: Kalça ekleminde epifiz kayması ve parhes hastalığının kireçlenme için yatkınlık oluşturduğu biliniyor. Menisküslerde daha önce oluşmuş hasarların ve geçirilmiş menisektomi operasyonlarının diz kireçlenmesini artırdığı gösterilmiştir.

Kas güçsüzlüğü: Kuadriseps (diz ve kalça arasındaki bölge) kasında zayıflık osteoartritli hastalarda oldukça sık görülür. Buradan yola çıkılarak yapılan çalışmalarda kuadriseps kasındaki zayıflığın bazı hastalarda kireçlenmenin başlamasında ve hızlanmasında etkili olduğu saptanmıştır.

Genetik faktörler: Hastalığın bazı alt gruplarında daha etkili olur.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Eklem Kireçlenmesi Hayat Konforumuzu Etkiliyor

Hareket alanı iyice daralan günümüz insanı hareketsizlik, obezite ve bunlara eşlik eden eklem kireçlenmeleriyle yaşam konforunu kaybediyor.

Uzmanlar, özellikle ileri yaş grubunun önemli bir meselesi olan bu kısır döngüyü kırmak için fizik tedavinin şart olduğunu belirtiyor. İleri yaşa bağlı olarak ortaya çıkan bel, diz, boyun ve eklem ağrıları, birçok kişinin günlük yaşamını çekilmez hale getiriyor. Bunlara bir de ağır ameliyatlar ve protezler eklendiğinde, ileri yaş grubu birçok kişi için birisinden destek almadan ayağa kalkmak, en basit ihtiyacını karşılamak ve günlük yaşamını sürdürmek imkansız hale geliyor.

İzmir'de ileri yaş nüfusun yoğunlaştığı Göztepe'de hizmet veren Şifa Üniversitesi Göztepe Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi uzmanlarından Dr. Şebnem Tamcı, bu kısır döngüye dikkat çekti:

"Bize gelen hastalara bakarsak, kireçlenme en büyük problem. İleri yaşa ve obeziteye bağlı kireçlenme, hareket kabiliyetini azaltıyor. Hareketsizliğe bağlı olarak da hem obezite hem de kireçlenme artıyor. Bu bir kısır döngü ve biz bunu bir yerden kırmaya çalışıyoruz."

En fazla diz kireçlenmeleriyle karşılaştıklarını anlatan Dr. Tamcı, takiben bel, boyun kireçlenmeleri ve omuz problemlerinin geldiğini söyledi. Bu noktada fizik tedavinin kişilerin hareket kabiliyetini arttıran, acılarını azaltan ve yaşam konforunu çoğaltan bir unsur olarak ortaya çıktığını kaydeden Tamcı, "İlgi alanımız sadece kireçlenmeler değil. Ağrıyı oluşturan her tür neden bizim alanımıza giriyor. Ağrılarından dolayı fazla ilaç kullanan ve bu nedenle başka komplikasyonlara maruz kalanlar; artık ilaç kullanmaması gereken ağrılı hastalar da alanımıza giriyor. Fizik tedavinin yan etkisi, yok denecek kadar az." dedi.

PROTEZE UYUM KOLAYLAŞIYOR
Ağır ameliyat geçirenlerin, ileri kireçlenme sonucunda kalça ve diz protezi uygulananların yeni hayatına uyum sağlaması için fizik tedavinin büyük önem taşıdığını anlatan Dr. Tamcı, "İleri kireçlenmelerde, kalça ve diz eklemleri değişiyor. Bu protezlere vücudun uyumu açısından fizik tedavi ve rehabilitasyon çok önemli. Rehabilitasyon programlarımızla kasları güçlendiriyoruz, ağrılarını azaltıp hastanın proteze uyumunu arttırıyoruz. Kaslar güçlenince az yük binen protezin ömrü de uzuyor." diye konuştu.

FELÇ VE PARKİNSONDA FİZİK TEDAVİ
Fizik tedaviyle felç ve parkinson hastalarının yaşamdan kopması ve yatağa bağımlı hale gelmesi de önleniyor. Bunların yanısıra bazı çocuk hastalıklarında yine fizik tedavi devreye giriyor. Şebnem Tamcı, özellikle doğuma bağlı beyin felci olan çocuklara, egzersiz ve rehabilitasyonla ciddi kazanımlar sağlayabildiklerini söyledi.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst