Ekonomik Doygunluk Engelliler ve Diğer Dezavantajlı Gruplara Tanınan Haklar

gandi

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
41
Tepkime Puanı
1
Puanları
0
Bir süre önce yazdığımız makalede Gelişmiş Ülkeler ve Türkiye'de Engelli Hakları konusuna değinmiştik. O yazıyı okuyunca aslında yazıda ciddi eksiklikler olduğunu düşündüm. O nedenle bu konuyla ilgili bir yazı yazmaya karar verdim.

Ekonomik Doygunluk ve Sosyal Devlet Kavramı

Hemen hemen her ülke kendini sosyal devlet olarak tanımlar. Türkiye Cümhuriyeti Ana yasasında da Türkiyenin sosyal bir devlet olduğu vurgusu yapılır. Sosyal devlet kavramı en basit tanımıyla zengin ve fakir arasında ki uçurumun en aza indirgendiği ve o ülkede yaşayan dezavantajlı gruplara (ki bu gurupların başında engelliler gelir) tanınan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların tanınması nı (pozitif ayrımcılık) içerir.

Bu hakların tam anlamıyla tanınması hiç kuşkusuz belli bir mali güç gerektirmektedir. Örneğin Belediyeler kamu hizmeti amaçlı vatandaşa toplu taşıma aracı tahsis eder. Aynı kamu hizmetini engellilere tanıması için normal kişilere göre dizayn edilmiş otobüs, minibüs gibi toplu taşım araçların da bir takım ek donanımlar yaparak engellilere uygun hale getirmesi gerekmekte tabi buda belli bir ekonomik yük oluşturuyor.
Bir belediye düşünün gelir gider dengesi bozulmuş bünyesinde çalıştırdığı elemanlarına maaşlarını bile ödemeyecek derece ekonomik çıkmaza girmiş. Bu belediye normal olarak giderleri kısacaktır.

Türkiye'de buna benzer binlerce örnek mevcuttur. Aynı şey ülkeler içinde geçerlidir. Hepimiz duyuyor okuyoruz. Almanya'da (veya başka bir avrupa ülkesin de) tüm toplu taşım araçları engellilere uygun yapımış konaklama otel motel pansiyon gibi yerler de engellilere uygun düzenleme yapılmış diye.

Tabi bu haberleri hepimiz imrenerek izliyor okuyoruz. Neden bizim ülkemiz de bu türden uygulamalar yapılmıyor sorusunu sormadan önce o ülkelerin ekonomik gelişmişliğine bakmamız lazım. Ortalama bir avrupalı ortalama bir ortadoğu ülkesinden daha fazla insanını seviyor olması düşünülemez. O ülkeler ekonomik açıdan o kadar gelişmilerdir ki toplu taşım araçlarını engellilere uygun hale getirmek onlar için ekonomik açıdan fazla yük oluşturmuyor. Aynı şeyi az gelişmiş bir ülke reel ekonomi açısından yapması neredeyse imkansızdır.

Bu nedenden dolayı Sosyal devlet kavramı ve ekonomik gelişmişlik arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu düşünüyorum.
Son söz: Ekonomik açıdan ne kadar güçlü iseniz insanınıza o denli hizmet götürebiliyorsunuz.
 

İskender Durgun

Üye
Üye
Katılım
Eyl 4, 2010
Mesajlar
599
Tepkime Puanı
0
Puanları
16
Yaş
57
Son söz: Ekonomik açıdan ne kadar güçlü iseniz insanınıza o denli hizmet götürebiliyorsunuz.

Bu söze ne kadar katılsamda engelliler konusu bir zihniyet gelişimi işi. Mesela kaldırımlar Türkiyemin şehirlerinde her yıl değiştirilir fakat engelliler düşünülmez ya kaldırımın ortasında ağaç vardır ya bir levha yada bir elektirik direği. Kaldırımlara rampa yapılmaz yada göstermelik işe yaramayan bir rampa vardır.
 
Son düzenleme:

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
Güçlü ekonomi ve halka hizmet arasında hernekadar dolaylı bir bağlantı olsada bence asıl bağlantı "insan odaklı düşünme" ve bunu uygulayabilmekten geçiyor. Örneğin dünyanın en güçlü ekonomilerinden birine sahip Amerika'da zengin le fakir arasında büyük bir uçurum bulunuyor. Kentin bir kesimi refah içinde yaşarken aynı kentin başka bir bölgesinde açlıktan ölen soğuk kış günlerinde soğuktan ölen yüzlerce insan var. Herşey güçlü ekonomiyle çözümlenebilseydi amerika'nın bu insanları doyurması ısıtması gerekmezmiydi.

Halka bakın belediyemiz durmadan çalışıyor demek için, bir yılda 50 defa kaldırımları söküp sonra yeniden yapmak yerine yapılan o kaldırımlara kıytırık bir rampa yerleştirmek o kadar da zor olmamalı. Bu istekler öyle atla deve değil. Çok ufak harcalamalarla binlerce insanın yaşamını kolaylaştırabilirsiniz. Ama bunun için başta dediğim gibi "insan odaklı" düşünebilme yetisine sahip olmanız gerekiyor.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst