Gazoz Agacı
Moderator
Yıl sonu yaklaştıkça emeklilik zamanı gelenler karar vermekte zorlanıyor. Emekli olmak prime göre kazanç sağlıyor. Ancak tazminatı da unutmayın. Emeklilik zamanı yaklaşanlar dilekçe zamanı için kararsızlık yaşıyor.
Özellikle yıl sonlarında kafalar daha çok karışıyor. Kimisi yıl bitmeden emekli olmak istiyor kimisi de Ocak ayından sonra emekli olup zamlardan faydalanmak. Bu arada emeklilik zamanı gelmesine rağmen biraz daha prim biriktirerek maaşını artırmak isteyenler de var.
Peki hangisi kazançlı, kararı neye göre vermeliyiz?
Emekli maaşı hesaplama yöntemi ve aylık bağlama oranlarındaki farklılıklar çalışanların da kafasını karıştırıyor.
Özellikle 9 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olmuş çalışanların emeklilik maaşı hesabında üç farklı dönem alınıyor ve ayrı ayrı hesaplama yapılıyor. Her dönemde de aylık bağlama oranları değiştiği için farklı sonuçlar ortaya çıkıyor.
Ancak hemen belirtelim, emekli maaşını artıran en önemli parametre sizin çalışırken aldığınız ücret. Dahası SGK'ya bildirilen brüt maaşınız.
Bu ne kadar yüksek ise ilerideki emekli maaşınız da o kadar yüksek oluyor. Emeklilik zamanınız geldiği halde çalışmaya devam etseniz de elde edeceğiniz maaş artışı kaçırdığınız emekli aylıklarından daha fazla olmuyor. Ama tazminat ve şu anki maaşınız bu kez devreye girebiliyor.
İsterseniz bir örnek ile bu durumu açıklayalım...
Bir çalışanın bu yıl emeklilik süresinin dolduğunu farz edelim. Bu çalışan eğer iki yıl daha yüksekten prim ödeyip sonra emekli olmayı düşünürse hesabı şöyle olacak:
İki yıl en yüksekten prim ödese bile bu iki yılda maaşına eklenecek miktar 100-150 lira civarında olacak. Yani 2.500 lira maaş alacağı yerde 2.650 lira alacak. Oysa bu süre içinde yani iki yılda tam 24 maaştan vazgeçecek. Bu da toplamda 60 bin lira bir paraya tekabül ediyor. Alacağı 150 lira farkı 60 bin liraya tamamlayabilmesi için 400 ay geçmesi gerekiyor.
Tabi bu iki yıl içinde yapılacak 4 ayrı zammı da kaçırmış olacak. Fakat unutmayalım bu çalışan iş yerinden de maaş alacak ve bu maaş yüksek ise emekli maaşına tercih edilebilir. Tabi kıdem tazminatına iki yıllık brüt maaş eklenecek.
Aralık'ta dilekçe vermek ile Ocak'ta dilekçe vermek arasında da fark var. Ocak'ta dilekçe veren birisinin maaşı Şubat'ta bağlanacak. Dolayısıyla Ocak maaşını kaçıracak.
Aralıkta dilekçe verenin ise maaşı Ocak'ta bağlanıyor.
Dolayısıyla yılın tüm maaşlarını almış olacak. Yine emekli maaşları hesaplanırken geçmiş yıllar kazançları büyüme ve enflasyona göre belirlenen katsayı ile güncelleniyor. 2008 sonrası enflasyonun tamamı dikkate alınırken büyümenin yüzde 30'u kullanılıyor.
Buna göre büyüme oranının yüksek, enflasyon oranının düşük olduğu yıllarda emeklilik dilekçesi Ocak ayında, büyümenin düşük olacağı yıllarda ise Aralık ayında verilmesi kazancı artıracaktır. 2017'de büyüme oranı yüksek tahmin ediliyor.
Ancak enflasyonun da yüzde 9'larda gelmesinin beklendiği yine Merkez Bankası tarafından açıklandı. Hesaplar ortada karar sizin.
Özellikle yıl sonlarında kafalar daha çok karışıyor. Kimisi yıl bitmeden emekli olmak istiyor kimisi de Ocak ayından sonra emekli olup zamlardan faydalanmak. Bu arada emeklilik zamanı gelmesine rağmen biraz daha prim biriktirerek maaşını artırmak isteyenler de var.
Peki hangisi kazançlı, kararı neye göre vermeliyiz?
Emekli maaşı hesaplama yöntemi ve aylık bağlama oranlarındaki farklılıklar çalışanların da kafasını karıştırıyor.
Özellikle 9 Eylül 1999 öncesinde sigortalı olmuş çalışanların emeklilik maaşı hesabında üç farklı dönem alınıyor ve ayrı ayrı hesaplama yapılıyor. Her dönemde de aylık bağlama oranları değiştiği için farklı sonuçlar ortaya çıkıyor.
Ancak hemen belirtelim, emekli maaşını artıran en önemli parametre sizin çalışırken aldığınız ücret. Dahası SGK'ya bildirilen brüt maaşınız.
Bu ne kadar yüksek ise ilerideki emekli maaşınız da o kadar yüksek oluyor. Emeklilik zamanınız geldiği halde çalışmaya devam etseniz de elde edeceğiniz maaş artışı kaçırdığınız emekli aylıklarından daha fazla olmuyor. Ama tazminat ve şu anki maaşınız bu kez devreye girebiliyor.
İsterseniz bir örnek ile bu durumu açıklayalım...
Bir çalışanın bu yıl emeklilik süresinin dolduğunu farz edelim. Bu çalışan eğer iki yıl daha yüksekten prim ödeyip sonra emekli olmayı düşünürse hesabı şöyle olacak:
İki yıl en yüksekten prim ödese bile bu iki yılda maaşına eklenecek miktar 100-150 lira civarında olacak. Yani 2.500 lira maaş alacağı yerde 2.650 lira alacak. Oysa bu süre içinde yani iki yılda tam 24 maaştan vazgeçecek. Bu da toplamda 60 bin lira bir paraya tekabül ediyor. Alacağı 150 lira farkı 60 bin liraya tamamlayabilmesi için 400 ay geçmesi gerekiyor.
Tabi bu iki yıl içinde yapılacak 4 ayrı zammı da kaçırmış olacak. Fakat unutmayalım bu çalışan iş yerinden de maaş alacak ve bu maaş yüksek ise emekli maaşına tercih edilebilir. Tabi kıdem tazminatına iki yıllık brüt maaş eklenecek.
Aralık'ta dilekçe vermek ile Ocak'ta dilekçe vermek arasında da fark var. Ocak'ta dilekçe veren birisinin maaşı Şubat'ta bağlanacak. Dolayısıyla Ocak maaşını kaçıracak.
Aralıkta dilekçe verenin ise maaşı Ocak'ta bağlanıyor.
Dolayısıyla yılın tüm maaşlarını almış olacak. Yine emekli maaşları hesaplanırken geçmiş yıllar kazançları büyüme ve enflasyona göre belirlenen katsayı ile güncelleniyor. 2008 sonrası enflasyonun tamamı dikkate alınırken büyümenin yüzde 30'u kullanılıyor.
Buna göre büyüme oranının yüksek, enflasyon oranının düşük olduğu yıllarda emeklilik dilekçesi Ocak ayında, büyümenin düşük olacağı yıllarda ise Aralık ayında verilmesi kazancı artıracaktır. 2017'de büyüme oranı yüksek tahmin ediliyor.
Ancak enflasyonun da yüzde 9'larda gelmesinin beklendiği yine Merkez Bankası tarafından açıklandı. Hesaplar ortada karar sizin.