Merhaba arkadaşlar, ÖTV muafiyetli engelli araçlarına getirilen 10 yıl süreyle satamama ve %40 yerlilik oranı tüm engelli camiası tarafından büyük tepkiyle karşılandı. Herkes kanunun iptal edilmesi gerektiği konusunda görüş bildiriyor. Buraya kadar her şey normal. Fakat ortada çok fazla bilgi kirliliği olduğundan bu konuda fikir beyan edenler fikirlerini hukuki gerçeklerden bağımsız dilek ve temenni mahiyetinde ifade ediyorlar.
Elbette sokaktaki vatandaştan bu konuda kanun maddelerini sıralamasını bekleyemeyiz. Bu giriş konuşmamızın ardından gelelim hukuki açıdan neler yapılabilir, 10 yıllık süre hukuken iptal edilebilir mi sorusunun cevabına.
Öncelikle şunu belirtelim. Engelli araçlarını ilgilendiren iki düzenleme yapıldı. Daha doğrusu önce kanun çıktı sonra bu kanunun uygulamasının nasıl yapılacağına dair yönetmelik yayınlandı. Buraya çok dikkat edin arkadaşlar. Kanun ayrıdır, yönetmelik ayrı. Bu ikisi arasındaki farkı özet halinde şu şekilde açıklayabiliriz. Kanun genel çerçeveyi çizerken, yönetmelik bu çerçevede uygulama detaylarını düzenler. Yönetmelikler, kanunun çizdiği sınırlar içinde kalmak zorundadır.
Şimdi bizi ilgilendiren kanun Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 7. Maddesi ve 04.12.2024 tarih ve 32742 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik.
Buraya kadar anlattıklarımızdan sonra gelin şimdide kimler kanun ve yönetmelik iptali için başvuru yapabilir sorunun cevabına bakalım. Bu cevabın ardından son bölümde bundan sonra yapılabilecekleri en anlaşılır şekilde sizlere açıklayacağız ve kafa karışıklığına son vereceğiz. Ve en son bölümde sizlere bir hikaye anlatacağız.
1 Kanun İptali İçin Kimler Başvuru Yapabilir?
Kanunların iptali için başvuru yapma yetkisi sınırlı kişi ve kurumlara aittir. Türkiye’de kanunların Anayasa’ya aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulur. Başvuru yapabilecek kişiler ve kurumlar:
2 Kanun İptali İçin Nereye Başvurulur?
Kanunların iptali için başvuru mercii Anayasa Mahkemesi’dir.
3 Yönetmelik İptali İçin Kimler Başvuru Yapabilir?
Yönetmeliklerin iptali için herkes başvurabilir, ancak bu başvurular doğrudan yönetmelikten zarar gören kişiler veya kurumlar tarafından yapılır. Başvuru yapabilecek kişiler:
4. Yönetmelik İptali İçin Nereye Başvurulur?
Yönetmeliklerin iptali için başvuru mercii Danıştay’dır.
Engelli araçlarında yapılan düzenlemeye verilen en büyük tepki neydi? 10 Yıllık sürenin geriye doğru işletilmesiydi değil mi? Bunu tüm hukukçularda hukuka aykırı diyerek görüş bildirdiler zaten.
Peki bu 10 yıllık sürenin geriye doğru işletilmesi nerede geçiyor? Geriye doğru işletileceği meselesi kanunda değil yönetmelikte geçiyor. Dolayısıyla burada dava açılacaksa kanuna değil yönetmeliğe açılmalı. Elbette ilgili kanuna da dava açılabilir ancak ilgili kanuna açılacak davanın kazanılması görüştüğümüz çoğu hukukçu tarafından çok ama çok zor olduğu söylenmekte.
Şuanda birkaç sivil toplum örgütü 10 yıllık sürenin geriye doğru işletilmesini ön gören yönetmeliğe dava açmak üzere zaten. Ki kısa vadede yapılacak en mantıklı şeyde buydu zaten.
Şimdi gelelim bundan sonra olacaklara ve görüştüğüm hukukçu arkadaşlardan aldığım bilgilere göre kendi yorumuma. Kanun iptali uzun vadeli ve gerçekleşme ihtimali yönetmelik iptaline göre daha zor.
O halde ilk aşamada 10 yıllık sürenin geriye doğru işletilmesinin iptali için açılacak dava kısa vadede en büyük umudumuz. Ki hukukçu arkadaşlardan aldığımız bilgiye göre yönetmelik iptali kuvvetle muhtemel gerçekleşecek.
Fakat bunun için bireysel olarak her engellinin kendisini de görev düşmekte. Şöyle ki sizlerde mutlaka görmüş, tanık olmuşsuzdur. Bir suçlu önce serbest bırakılıyor, ardından eğer sosyal medya üzerinden bu serbest bırakmaya büyük tepkiler gelirse hemen tutuklanıyor.
Hah işte tamda burada her engelliye ayrı ayrı görev düşüyor. Kimse kurtarıcıyı başka yerde aramasın. Bu yönetmeliğin iptalini isteyen her engelli facebook, twitter gibi sosyal medya platformlarında tepkisini göstermeli. İnanın sizler 2 dakikanızı ayırıp tepkinizi gösterseniz, sadece yönetmelik değil kanun bile iptal edilir.
Kendi gücünüzün farkında olun ve elinizi taşın altına koyun lütfen.
Şimdi gelelim size anlatacağım zümrüdü anka kuşunun hikayesine. Çayınızı kahvenizi alın ve hikayemizi dinleyin lütfen.
Küllerinden Doğanlar ve Engelliler
Bir zamanlar büyük bir dağın eteklerinde, küçük bir kasaba vardı. Bu kasabada engelli bireylerin yaşadığı bir topluluk bulunuyordu. Her biri farklı zorluklarla mücadele ediyordu: kimi görme yetisini kaybetmişti, kimi yürüyemiyordu, kimi ise konuşamıyordu. Hepsinin içinde bir kurtarıcı arayışı vardı; onları bu sınavlardan kurtaracak, yaşamlarını kolaylaştıracak bir mucizenin hayalini kuruyorlardı.
Bir gün, yaşlı bir bilge kasabaya geldi. Onlara Zümrüdü Anka kuşunun hikayesini anlattı. Bu kuş, kendi küllerinden yeniden doğarak ölümsüzlüğe erişmişti. Ancak bu dirilişin sırrı, yalnızca kendine inanmak ve kendi içindeki gücü keşfetmekti. "Kimse sizin yerinize kanatlanamaz," dedi bilge. "Kendi küllerinizden doğabilmek için cesaretinizi ve içinizdeki gücü bulmalısınız."
Bu sözler topluluğu derinden etkiledi. Her bir birey, kendi hayatında küçük ama anlamlı bir değişiklik yapmaya karar verdi. Görme engelli Ayşe, hissiyatına güvenerek bir müzisyen oldu; dokunuşlarıyla notaları adeta konuşturdu. Tekerlekli sandalyesine bağımlı olan Mehmet, bir ressam oldu; duygularını tuvale dökerek kendi dünyasını yarattı. Konuşma engeli olan Elif, yazmayı öğrendi ve güçlü kalemiyle insanlara ilham veren hikayeler yazmaya başladı.
Zamanla, kasabadaki herkes anladı ki kurtarıcı, ne dışarıdan gelecek bir yabancı ne de bir mucizeydi. Kurtarıcı, kendi içlerindeki inanç, azim ve cesaretti. Birbirlerinden güç alarak ve dayanışma içinde, her biri kendi Zümrüdü Anka kuşuna dönüştü. Artık küllerinden doğmayı öğrenmişlerdi.
Ve o günden sonra, o kasabanın adı “Küllerinden Doğanlar Diyarı” olarak anıldı. Çünkü orada yaşayan herkes, Zümrüdü Anka gibi kendi kurtarıcısı olmayı başarmıştı.
Evet sevgili dostlarım. Hikayede sizlere vermek istediğim mesajı anlamışsınızdır. Sözlerime son verirken hepinizi sevgiyle selamlıyor.
Elbette sokaktaki vatandaştan bu konuda kanun maddelerini sıralamasını bekleyemeyiz. Bu giriş konuşmamızın ardından gelelim hukuki açıdan neler yapılabilir, 10 yıllık süre hukuken iptal edilebilir mi sorusunun cevabına.
Öncelikle şunu belirtelim. Engelli araçlarını ilgilendiren iki düzenleme yapıldı. Daha doğrusu önce kanun çıktı sonra bu kanunun uygulamasının nasıl yapılacağına dair yönetmelik yayınlandı. Buraya çok dikkat edin arkadaşlar. Kanun ayrıdır, yönetmelik ayrı. Bu ikisi arasındaki farkı özet halinde şu şekilde açıklayabiliriz. Kanun genel çerçeveyi çizerken, yönetmelik bu çerçevede uygulama detaylarını düzenler. Yönetmelikler, kanunun çizdiği sınırlar içinde kalmak zorundadır.
Şimdi bizi ilgilendiren kanun Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 7. Maddesi ve 04.12.2024 tarih ve 32742 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik.
Buraya kadar anlattıklarımızdan sonra gelin şimdide kimler kanun ve yönetmelik iptali için başvuru yapabilir sorunun cevabına bakalım. Bu cevabın ardından son bölümde bundan sonra yapılabilecekleri en anlaşılır şekilde sizlere açıklayacağız ve kafa karışıklığına son vereceğiz. Ve en son bölümde sizlere bir hikaye anlatacağız.
1 Kanun İptali İçin Kimler Başvuru Yapabilir?
Kanunların iptali için başvuru yapma yetkisi sınırlı kişi ve kurumlara aittir. Türkiye’de kanunların Anayasa’ya aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurulur. Başvuru yapabilecek kişiler ve kurumlar:
- Cumhurbaşkanı,
- Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının en az 1/5’i (120 milletvekili).
- Anayasa Madde 150: "Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının en az beşte biri, Anayasa'ya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açabilir."
- Anayasa Madde 152: Somut norm denetimi (Mahkemeler, baktıkları davada uygulanacak bir kanun ya da kanun hükmünde kararnameyi Anayasa’ya aykırı bulursa Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilir.)
2 Kanun İptali İçin Nereye Başvurulur?
Kanunların iptali için başvuru mercii Anayasa Mahkemesi’dir.
- Cumhurbaşkanı veya TBMM üyeleri, doğrudan Anayasa Mahkemesi'ne başvurur.
- Somut norm denetiminde, bir mahkeme, davada uygulanan bir kanunun Anayasa’ya aykırı olduğunu düşünürse, Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapabilir.
- Anayasa Madde 148: Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkileri düzenlenir.
- Anayasa Madde 152: Somut norm denetimi usulü belirtilmiştir.
3 Yönetmelik İptali İçin Kimler Başvuru Yapabilir?
Yönetmeliklerin iptali için herkes başvurabilir, ancak bu başvurular doğrudan yönetmelikten zarar gören kişiler veya kurumlar tarafından yapılır. Başvuru yapabilecek kişiler:
- Yönetmeliğin iptali için doğrudan menfaatini etkileyen bireyler,
- İlgili sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri veya sendikalar.
4. Yönetmelik İptali İçin Nereye Başvurulur?
Yönetmeliklerin iptali için başvuru mercii Danıştay’dır.
- Danıştay İdari Dava Daireleri: Yönetmeliklerin iptali için yapılan başvurular burada karara bağlanır.
- Yönetmelik, mahkemeler tarafından uygulanacaksa ve hukuka aykırı olduğu düşünülürse, ilgili mahkeme bu konuda Danıştay’a başvurabilir.
- Anayasa Madde 125: İdarenin her türlü işlemine karşı yargı yolu açıktır.
- 2575 Sayılı Danıştay Kanunu Madde 24: Yönetmeliklerin hukuka aykırılık iddiasıyla Danıştay’da iptali düzenlenmiştir.
- 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu Madde 7 ve 11: Yönetmeliklerin iptali için başvuru süresi (60 gün) ve başvuru usulü belirtilmiştir.
- Kanun İptali İçin Süre: Somut norm denetiminde, davayı gören mahkeme kararında belirtilir.
- Yönetmelik İptali İçin Süre: Yönetmeliğin yayımlandığı tarihten itibaren 60 gün içinde iptal davası açılabilir.
Engelli araçlarında yapılan düzenlemeye verilen en büyük tepki neydi? 10 Yıllık sürenin geriye doğru işletilmesiydi değil mi? Bunu tüm hukukçularda hukuka aykırı diyerek görüş bildirdiler zaten.
Peki bu 10 yıllık sürenin geriye doğru işletilmesi nerede geçiyor? Geriye doğru işletileceği meselesi kanunda değil yönetmelikte geçiyor. Dolayısıyla burada dava açılacaksa kanuna değil yönetmeliğe açılmalı. Elbette ilgili kanuna da dava açılabilir ancak ilgili kanuna açılacak davanın kazanılması görüştüğümüz çoğu hukukçu tarafından çok ama çok zor olduğu söylenmekte.
Şuanda birkaç sivil toplum örgütü 10 yıllık sürenin geriye doğru işletilmesini ön gören yönetmeliğe dava açmak üzere zaten. Ki kısa vadede yapılacak en mantıklı şeyde buydu zaten.
Şimdi gelelim bundan sonra olacaklara ve görüştüğüm hukukçu arkadaşlardan aldığım bilgilere göre kendi yorumuma. Kanun iptali uzun vadeli ve gerçekleşme ihtimali yönetmelik iptaline göre daha zor.
O halde ilk aşamada 10 yıllık sürenin geriye doğru işletilmesinin iptali için açılacak dava kısa vadede en büyük umudumuz. Ki hukukçu arkadaşlardan aldığımız bilgiye göre yönetmelik iptali kuvvetle muhtemel gerçekleşecek.
Fakat bunun için bireysel olarak her engellinin kendisini de görev düşmekte. Şöyle ki sizlerde mutlaka görmüş, tanık olmuşsuzdur. Bir suçlu önce serbest bırakılıyor, ardından eğer sosyal medya üzerinden bu serbest bırakmaya büyük tepkiler gelirse hemen tutuklanıyor.
Hah işte tamda burada her engelliye ayrı ayrı görev düşüyor. Kimse kurtarıcıyı başka yerde aramasın. Bu yönetmeliğin iptalini isteyen her engelli facebook, twitter gibi sosyal medya platformlarında tepkisini göstermeli. İnanın sizler 2 dakikanızı ayırıp tepkinizi gösterseniz, sadece yönetmelik değil kanun bile iptal edilir.
Kendi gücünüzün farkında olun ve elinizi taşın altına koyun lütfen.
Şimdi gelelim size anlatacağım zümrüdü anka kuşunun hikayesine. Çayınızı kahvenizi alın ve hikayemizi dinleyin lütfen.
Küllerinden Doğanlar ve Engelliler
Bir zamanlar büyük bir dağın eteklerinde, küçük bir kasaba vardı. Bu kasabada engelli bireylerin yaşadığı bir topluluk bulunuyordu. Her biri farklı zorluklarla mücadele ediyordu: kimi görme yetisini kaybetmişti, kimi yürüyemiyordu, kimi ise konuşamıyordu. Hepsinin içinde bir kurtarıcı arayışı vardı; onları bu sınavlardan kurtaracak, yaşamlarını kolaylaştıracak bir mucizenin hayalini kuruyorlardı.
Bir gün, yaşlı bir bilge kasabaya geldi. Onlara Zümrüdü Anka kuşunun hikayesini anlattı. Bu kuş, kendi küllerinden yeniden doğarak ölümsüzlüğe erişmişti. Ancak bu dirilişin sırrı, yalnızca kendine inanmak ve kendi içindeki gücü keşfetmekti. "Kimse sizin yerinize kanatlanamaz," dedi bilge. "Kendi küllerinizden doğabilmek için cesaretinizi ve içinizdeki gücü bulmalısınız."
Bu sözler topluluğu derinden etkiledi. Her bir birey, kendi hayatında küçük ama anlamlı bir değişiklik yapmaya karar verdi. Görme engelli Ayşe, hissiyatına güvenerek bir müzisyen oldu; dokunuşlarıyla notaları adeta konuşturdu. Tekerlekli sandalyesine bağımlı olan Mehmet, bir ressam oldu; duygularını tuvale dökerek kendi dünyasını yarattı. Konuşma engeli olan Elif, yazmayı öğrendi ve güçlü kalemiyle insanlara ilham veren hikayeler yazmaya başladı.
Zamanla, kasabadaki herkes anladı ki kurtarıcı, ne dışarıdan gelecek bir yabancı ne de bir mucizeydi. Kurtarıcı, kendi içlerindeki inanç, azim ve cesaretti. Birbirlerinden güç alarak ve dayanışma içinde, her biri kendi Zümrüdü Anka kuşuna dönüştü. Artık küllerinden doğmayı öğrenmişlerdi.
Ve o günden sonra, o kasabanın adı “Küllerinden Doğanlar Diyarı” olarak anıldı. Çünkü orada yaşayan herkes, Zümrüdü Anka gibi kendi kurtarıcısı olmayı başarmıştı.
Evet sevgili dostlarım. Hikayede sizlere vermek istediğim mesajı anlamışsınızdır. Sözlerime son verirken hepinizi sevgiyle selamlıyor.