Engelli araç park yeri işgali....

Park yerini işgal eden aracın fotoğrafı twitter da paylaşmıştım o gün. Gelen cevapların bir kısmını paylaşmak istiyorum. Toplumumuzun engellilere olan bakış açısı bakımından önemli olduğu için...

1) geçen normal park yerine engelli park etmiş hem kendi park yeriniz var hem de garibana dadanıyonuz pozitif ayrımcı özürlüler diye azarladım.

2) adam belli ki kar yüzünden yolda kalmış kenara çekmiş arabasını kaza falan yapmayım diye helal olsun ne kadar düşünceli. yorumum budur

3) hayır yani bu karda kışta evden çıkıp da napıcak otursun işte evinde

4) baktı hava soğuk en iyisi evde oturuyım aracın fotoğrafı çekip twittera atar rt kasarım demiş çok belli

5) Engelli park yerine park eden bütün arabaları ifşa ediyonuz da artık plakada engelli işareti olması zorunlu değil neye göre emin oluyosunuz?

6) HE DUYARCI KARDEŞLERİM SEN NERDEN BİLİYON O ADAMIN SAKAT OLMADIĞINI TAM LAF ETTİN ARABADAN İNDİ TEK BACAĞI YOK NAPCAN ACABA????

7)Engellilere zorluk çıkarcak bi kusur olur o zaman eyvallah da engelli park yerine park eden araç sahibini zan altında bırakamazsınız… tşkler.

Acaba engellilere toplumumuzda farkındalık ve duyarlılık neden hala oluşmuyor?

Gerçekten inanmak istemiyorum. Bu yorumları yapanlar nasıl bir vicdana sahip. Ben hep sosyal medya için sanal ortamın kahvahanesi deyimini kullanırım. İstisnaları tenzih ederim ama sosyal medya ortamında ki insanların çoğunluğu, iki satır yazıyı okumaktan aciz, okusa bile okuduğunu anlamayan insanlardan oluşuyor. Bunun sosyolojik incelemside yapılmış aslında. Bende bu yazılardan bir ikisini okumuştum. Şu an tam hatırlamıyorum ama aklımda kalan şurasıydı. Akıllı telefonların yaygınlaşması buna paralel internet kullanım yaygınlaşması ve Türk halkının internet kullanımına ilişkin bilgisizliği sosyal medyayı bilgi çöplüğüne dönüştüren en büyük etken. Bi düşünsenize yaşamı boyunca tek bir kitap, gazete, dergi okumamış insanlar bir anda ellerinde ki ufak aletle dünyaya açılıyor. Eeee bu açılım doğal olarak hazımsızlığa neden oluyor.

Özellikle terör olayları sonrası sosyal medyada yapılan paylaşımlar midemi bulandıracak cinsten. Konu başka yere kayıyor ama sosyal medyanın ne menem bir şey olduğunu anlatmak için yazdım. Tabi sosyal medya yaşadığımız çağın bir gerçeği. Bunu inkar etmek mümkün değil. Her ne kadar sosyal medya sanal ortam diye algılansada netice itibariyle o ortamda yazan kişilerin hiç biri sanal değil. Kanlı canlı insanlardan oluşuyor. Bu yazılıp çizilenlerde içinde bulunduğumuzun toplumun düşünce yapısını kısa yoldan bize öğretiyor.

Yanarım ülkemin haline.

Selamlar,

Yukarıda yazılı tweetleri okuduğumdan itibaren aklımdan geçenleri yazıya döküp dökmeme konusunda hala kararsız olsam da normalde bu tip durumlar karşısında Mevlana’nın şu sözlerini kullanırdım;

“Suskunluğum asaletimdendir
Her lafa verilecek bir cevabım var
Lakin bir lafa bakarım laf mı diye
Bir de söyleyene bakarım adam mı diye?”

Ama bu sefer olay başka. Sosyal medya dediğimiz canavar aslında bu ülkenin gerçek profili yani ne yazık ki eline geçen herkesin akıllı telefonları kullanıyor olması bir suç değil. Bence akıllı telefonlar, onları benim gözümde kullanan bilinçsiz insanları sosyal medya canavarına dönüştürme konusunda son derece becerikli bir o kadar da masum cihazlar aslında. Burada suçlanması gereken ne son teknolojiyle üretilmiş cep telefonları ne de tüm dünyanın en etkin iletişim şekli olarak kullandığı Sosyal Medya denilen internet ağı ki bunun adı bile hiç önemli değil önemli olan varolan fikri/fikirleri zikretmeye aracılık ediyor oluşu...

İnsanlarda doğuştan varolmayıp sonradan kazanılan her bilinç, her bilgi, her kültür, her farkındalık zaman içinde hızla yayılan bir kirliliğe dönüşüyorsa ve biz bunlarla karşılaştığımızda hala üzülüp, ahlayıp vahlanıyorsak bu ne bizim duygusallığımız ve kırılganlığımızla ifade edilebilir ne de o tweetleri yazan kişilerin antisosyal, duyarsız, bilinçsiz, algısız beyinleriyle. Önemli olan asırlardır bilinçaltına yerleşmiş, kalıplaşmış, nesilden nesile bir virüs hızıyla yayılan köklü, fosilleşmiş antiinsan düşünce faktörüyle başa çıkabilmek ki işte bu da daha fazla kitlelere kendini ifade etme/edebilme, engellilik bilincinin aşılanması, bu yeryüzünün sadece sağlıklı insanlara ait olmadığı gerçeğinin kabul ettirilmesiyle kısaca artık farkındalık yaratılmasıyla oluşturulabilir ki bunun için sanırım çok ama çok fazla geri kalmış bir ülkeyiz...

''Yanarım ülkemin haline'' diye veryansın edenim söyle bana;

"Sen yanmazsan, ben yanmazsam,
Biz yanmazsak...
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa??? "