Engelli Hizmetleri ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İlgilenecek

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
2022, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun elinden alınarak; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na devrediliyor..muş.. tüm engelli hizmetleri, sosyal - ekonomik hakları ve bunların denetimi ile koordinasyonu bu bakanlıkta toplanarak SHÇEK ile sgk Primsiz ÖGM kaldırılıp görevleri bu bakanlık altında toplanacak..mış..

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı;

Bu bakanlık; kadın, aile, çocuk, yaşlı ve engellilerin sorunlarıyla ilgilenecek, şehit yakınlarından da doğrudan sorumlu olacak.. Bu yeni bakanlığın önemli hizmet birimleri şunlar olacak;

Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü..

Bu bakanlık bünyesinde, şehit ve gazilerin sorunlarıyla daha yakından ilgilenmek amacıyla Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi Başkanlığı kuruluyor.

Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) da, il özel idarelerine devredilecek. Böylece Ankara’dan idaresinde istenen hız ve verimlilik sağlanamayan kurumun eksiklikleri, takibi ve tüm ihtiyaçları il özel idareleri tarafından karşılanacak.
 
F

Fırtına

Guest
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı & Teknik Hizmet Sınıfı.!

Kurulan Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı sosyoloji mezunları için güzel bir çalışma sahası oluşturacak gibi görünüyor. Yeni kurulan bu bakanlık sosyologların istihdamı için önemli bir saha olacak ve staj imkanı sağlayacaktır. Ayrıca İlgili maddeye göre (Geçiçi Madde 3; 2. fıkrası) kapatılan kurumların personeli başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın Bakanlığa ihdas edilen aynı unvandaki kadrolarına atanmış sayılmaktadırlar. Buna bağlı olarak sosyologlar Teknik Hizmet Sınıfında atanmış sayılacaktır.

MADDE 2 - (1) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görevleri şunlardır;

a) Sosyal hizmetler ve yardımlara ilişkin ulusal düzeyde politika ve stratejiler geliştirmek, uygulamak, uygulanmasını izlemek ve ortaya çıkan yeni hizmet modellerine göre güncelleyerek geliştirmek,

b) Sosyal ve kültürel dokudaki aşınmalara karşı aile yapısının ve değerlerinin korunarak gelecek nesillere sağlıklı biçimde aktarılmasını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordinc etmek, aile bütünlüğünün korunması ve aile refahının artırılmasına yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,

c) Çocukların her türlü ihmal ve istismardan korunarak sağlıklı gelişimini temin etmek üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, çocuklara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,

ç) Kadınlara karşı ayrımcılığı önlemek, kadının insan haklarını korumak ve geliştirmek, kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak, fırsat ve imkanlardan eşit biçimde yararlanmalarını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, kadınlara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,

d) Özürlülerin ve yaşlıların her türlü engel, ihmal ve dışlanmaya karşı toplumsal hayata ayrımcılığa uğramadan ve etkin biçimde katılmalarını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, özürlülere ve yaşlılara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,

e) Şehitlerimizin hatıralarının yaşatılması, şehit yakınları ile gazilerin her türlü mağduriyet ve mahrumiyetten korunması amacıyla; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, şehit yakınları ile gazilere yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,

f) Toplumun sosyal yardım ve korumaya ihtiyaç duyan kesimlerine yönelik yardım faaliyetlerini düzenli ve etkin biçimde yürütmek; yoksullukla mücadeleye ilişkin ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak,

g) Öncelikle çocuğun aile içinde yetiştirilmesi ve desteklenmesi amacıyla aileyi eğitim, danışmanlık ve sosyal yardımlarla güçlendirmek; korunmaya, bakıma ve yardıma muhtaç çocuk, kadın, özürlü ve yaşlıların tespiti, bunların korunması, bakımı, yetiştirilmesi ve rehabilitasyonlarını sağlamak üzere gerekli hizmetleri yürütmek, bu hizmetler için gündüzlü ve yatılı sosyal hizmet kuruluşları kurmak vc işletmek,

ğ) Ailenin bütünlüğünü korumak, parçalanmış ailelerin korunmaya, yardıma ve bakıma muhtaç fertleriyle çocuklarına her türlü maddi, manevi ve sosyal destek sağlamak; bu amaçla gerekli planlamaları yapmak, eğitim faaliyetlerinde bulunmak,

h) Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yürütülen sosyal hizmetler ve yardımlara ilişkin ilke, usûl ve standartları belirlemek, bu alanda faaliyet gösteren kurum ve kuruluşların taşıması zorunlu olan nitelikleri ve bunlara rehberlik edecek programları geliştirmek,

ı) Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yürütülen sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerinin, belirlenen ilke, usûl ve standartlar çerçevesinde denetimini yapmak,

i) Sosyal hizmet ve yardım faaliyetleriyle bunlardan yararlananlara ilişkin bilgileri merkezi bir sistemde oluşturulacak veri tabanı aracılığıyla işlemek, kontrol etmek, izlemek ve geliştirilecek politika, strateji ve önlemler bağlamında değerlendirmek,

j) Sosyal hizmetler ve yardımlar alanındaki uluslararası gelişmeleri ve faaliyetleri izlemek, bunlara katkı vermek ve yürütülecek çalışmalardan yararlanmak üzere değerlendirmek, bu alanda taraf olduğumuz uluslararası sözleşme ve anlaşmaların ulusal düzeyde uygulanmasını sağlamak,


k) Mevzuatla Bakanlığa verilen diğer görev ve hizmetleri yapmak,
 
F

Fırtına

Guest
Ses; Shçek'in İl Özel İdarelerine Devrini Protesto Ediyor.!

(SES) üyesi bir grup, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) Genel Müdürlüğünün kapatılması ve SHÇEK'in il özel idarelerine devrine ilişkin kararı protesto etti.

Bahçelievler'deki İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Ek Hizmet Binası önünde toplanan ve çeşitli sloganlar atan grup adına bir basın açıklaması yapan SES Bakırköy Şube Başkanı Hıdır Doğan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 8 Haziran'da yeni kabine yapısını tanıttığı basın toplantısından birkaç saat sonra Resmi Gazetenin mükerrer sayısında 11 Kanun Hükmünde Kararname'nin yayımlandığını anımsattı.

633 sayılı kararname ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kurulduğunu, SHÇEK'in merkez teşkilatının tasfiye edildiği, taşra teşkilatının ise il özel idarelerine bağlandığını dile getiren Doğan, "Yoksulluğun, işsizliğin yüksek olduğu ülkemizde parasız, nitelikli, erişilebilir, kamusal sosyal hizmet sunumunun güçlendirilmesi gerekirken, sosyal hizmetleri il özel idarelerine devrederek özelleştirilmeleri kolaylaştırma, devletin yaşlısını, sokak çocuğunu, engellisini korumayıp sadakaya muhtaç hale getirmesi anlamına gelmektedir" dedi.

Yayımlanan kararnamelerde sosyal hizmet kavramının terk edildiğini, "aile" ve "sosyal yardım" kavramlarının öne çıkarıldığını, "hak" kavramının yerini "yardım" kavramının aldığını ileri süren Doğan, engelli hakları, çocuğun güvenliği ve korunması, yoksullukla merkezi olarak mücadele edilmesi, kadının korunması, yaşlı hizmetleri konularında İl Özel idarelerinin ne kadar deneyimli olduğunun tartışmalı bir konu olduğunu ifade etti.


İST
 
F

Fırtına

Guest
Özürlüler İdaresi Yeniden Yapılanıyor.!

Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına Bağlı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü Olarak Yeniden Yapılandırıldı.

571 sayılı kanun hükmünde kararname ile başbakanlığa bağlı olarak 30 mayıs 1997 tarihinde kurulan özürlüler idaresi başkanlığı, 633 sayılı kanun hükmünde kararname ile kapatılmış olup aile ve sosyal politikalar bakanlığına bağlı özürlü ve yaşlı hizmetleri genel müdürlüğü olarak hizmet verecektir.

Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Kuruluş amacı;

“Özürlülerin ve yaşlıların her türlü engel, ihmal ve dışlanmaya karşı toplumsal hayata, ayrımcılığa uğramadan ve etkin biçimde katılmalarını sağlamak üzere; ulusal politika ve stratejilerin belirlenmesini koordine etmek, özürlülere ve yaşlılara yönelik sosyal hizmet ve yardım faaliyetlerini yürütmek, bu alanda ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile gönüllü kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak”tır.

Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Hizmet Birimleri;

A) Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü,

B) Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü,

C) Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü,

Ç) Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü,

D) Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü,

E) Denetim Hizmetleri Başkanlığı,

F) Strateji Geliştirme Başkanlığı,

G) Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi Başkanlığı,

Ğ) Hukuk Müşavirliği,

H) Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı,

I) Personel Dairesi Başkanlığı,

İ) Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı,

J) Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği,

K) Özel Kalem Müdürlüğü,

Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Görevleri;

MADDE 10 - (1) Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün görevleri şunlardır;

a) Bakanlığın özürlülere ve yaşlılara yönelik koruyucu, önleyici, eğitici, geliştirici, rehberlik ve rehabilite edici sosyal hizmet faaliyetlerini yürütmek ve koordine etmek,

b) Özürlülüğün önlenmesi ile özürlülerin eğitimi, istihdamı, rehabilitasyonu, ayrımcılığa uğramadan insan haklarından yararlanarak toplumsal hayata katılmaları ve diğer konularda ulusal düzeyde politika ve stratejilerin belirlenmesi çalışmalarını koordine etmek, belirlenen politika ve stratejileri uygulamak, uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek,

c) Özürlülerin sorunlarını ve çözüm yollarını araştırmak, bu konuda uygulamanın geliştirilmesine yönelik öneri ve programlar hazırlamak ve uygulamak,

ç) Özürlülerle ilgili konularda inceleme ve araştırmalar yapmak, projeler hazırlamak ve uygulamak,

d) Münhasıran özürlülere tanınan haklar ve sunulan hizmetlerden yararlanmada kullanılmak üzere hazırlanan özürlü kimlik kartlarına ilişkin işleri yürütmek,

e) Yaşlılara yönelik sosyal hizmetlere ilişkin olarak ulusal düzeyde politika ve stratejilerin belirlenmesi çalışmalarını koordine etmek, belirlenen politika ve stratejileri uygulamak, uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek,

f) Yaşlılara sunulan sosyal hizmet modellerini geliştirmek,

g) Yaşlıların ve bakıma muhtaç özürlülerin, yaşamlarını evlerinden ve sosyal çevrelerinden ayrılmadan sürdürebilecekleri sosyal desteklerin verilmesi için gerekli mekanizmaları kurmak, var olanları standardize etmek, uygulamaları takip etmek ve denetlemek,

ğ) Yaşlıların toplumla bütünleşmesine, statü ve rollerinin yeniden kazanımına, işlevlerinin artırılmasına, boş zamanlarının etkili bir biçimde değerlendirilmesine ilişkin mekanizmalar oluşturmak,

h) Kamu kurum ve kuruluşları, gönüllü kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişilerce özürlülere ve yaşlılara yönelik yürütülen sosyal hizmet faaliyetlerine ilişkin ilke, usûl ve standartları belirlemek ve bunlara uyulmasını sağlamak,

ı) Bakan tarafından verilen benzeri görevleri yapmak,
 

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,076
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
İşte yeni bakanımız. :)
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, düzenlenen törenle görevi Selma Aliye Kavaf'tan devraldı.

Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen devir-teslim töreninde konuşan Selma Aliye Kavaf, Bakan Şahin ile yaklaşık 10 yıldır kadın kollarından bu yana beraber çalıştıklarını söyledi. Şahin'e yeni görevinde başarılar dileyen Kavaf, "Hayırlı uğurlu olsun" dedi.

"Bu bir devir teslim töreni olmaktan çok, bunu bir misyonun emaneti olarak görüyorum" diyen Bakan Şahin de, AK Parti misyonunun herhangi bir misyon olmadığını bu misyonun içinde kat kat emek, gözyaşı ve milletin duası olduğunu söyledi. Bakanlığın yeniden yapılandırıldığını hatırlatan Bakan Şahin, bakanlık görevinde kimsesizlerin kimi olabilmek adına çalışacaklarının altını çizdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın kadınların bakanlığı olacağını dile getiren Şahin, şöyle konuştu:

"Bugün bir buradaysam, bugün önemli bir emaneti teslim alıyorsam, AK Parti misyonunun ve AK Parti teşkilatının bir başarısı olarak bunu görüyorum. 2 milyon üyesiyle dünyanın en örgütlü kadın hareketiyiz. Bunu iddiayla söylüyorum. Ve Sayın Genel Başkanımın söylediği, 'artık kadınlar siyasetin nesnesi değil, öznesi olacaktır' dediği şeyin tesadüf olmadığını, bugün Mustafa Kemal Atatürk'ün meclisinden sonra en katılımlı kadın milletvekilinin parlamentoda görmenin onurunu ve gururunu yaşıyoruz."

AK Parti ile il yola çıktıklarında Gaziantep'in ilk kadın milletvekili olduğunu hatırlatan Fatma Şahin, "Doğu ve Güneydoğu'da da başka kadın milletvekili de yoktu. AK Parti hareketiyle bugün Ağrı'da, Mardin'de, bugün Şanlıurfa'da, Diyarbakır'da, İstanbul'da, Ankara'da olduğu gibi kadın milletvekillerimiz var. Kadın temsili var. Ve Doğu ve Güney Doğu'nun da ilk kadın bakanı olmanın büyük bir onurunu, şerefini ve haysiyetini yaşıyorum" diye konuştu.

Bakan Şahin konuşmasını ise, "Bugün dünden daha iyiyiz. Yarınlarımız çok daha iyi olacak" sözleriyle bitirdi. Konuşmaların ardından Şahin görevi Kavaf'tan devraldı. İkili birbirlerine çiçek takdim ederek, salonda bulunan kadın milletvekilleriyle birlikte fotoğraf çektirdi.
 
F

Fırtına

Guest
Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Özürlülük Politikaları Ve Özürlüler..;

Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Özürlülük Politikaları Ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı Açısından Değerlendirilmesi;

Seçim öncesi mırıldanılan ve seçim sonrası gün yüzüne çıkarak Özürlüler İdaresi’nin kapatılması ve sonrasında yaşanacaklar gündemin ilk sıralarına oturdu. Tartışmalar büyürken ve bundan sonra ne olacak soruları artarken Yasadikca.com yazarımız Mehmet Kızıltaş’ın kaleme aldığı ‘ÖZİDA Kapatılıyor Sessiz Sedasız’ başlıklı yazısı ile ÖZİDA’nın akibeti ile ilgili merak edilen tüm sorulara cevap verirken Spina Bifida Derneği Ankara Şube Başkanı Selma Çalık’ın farklı açıdan kaleme aldığı ve bizlerle paylaştığı ÖZİDA gerçeği yazısını Okur Temsilciliği’nde sizlerle paylaşıyoruz.

Özürlü kişiler geleneksel olarak korunmaya ve bakıma muhtaç kişiler olarak görülen bir toplumsal kesim olmuştur. Dünyada ve ülkemizde özürlü kişilerin yıllardır verdikleri mücadeleler sonucu özürlülüğün insan çeşitliliğinin ve zenginliğinin bir parçası olarak görülmesi ve özürlü olmayan insanlarla eşit haklara sahip yurttaşlar olarak toplum içinde yer almaları konusunda önemli yollar kat edilmiştir.

Bu mücadeleler uluslar arası toplumda da karşılığını bulmuş ve 1982 yılında Birleşmiş Milletler tarafından özürlü kişilerin fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla “Özürlüler Eylem Planı” hazırlanmıştır.

Özürlü kişilerin toplumun diğer kesimleriyle eşit haklara sahip bireyler olarak görülmesi, ancak yıllardan bu yana süregelen ayrımcı duygu, düşünce, tutum ve davranışlar yüzünden toplumun diğer kesimleriyle engelliler arasında açılan uçurumun hızla kapatılması için tüm sektörlerin, disiplinlerin ve sosyal tarafların üzerine sorumluluk düşmekte, bu sorumlulukların yerine getirilmesi için koordinasyon kurumlarına ihtiyaç duyulmuştur. Bu doğrultuda Özürlüler Eylem Planında için ülkelerin bir koordinasyon kurumu kurmaları öngörülmüştür.

Birleşmiş Milletlerin bu önerisi ile ülkemizde 1982 yılında Çalışma Bakanlığına bağlı Sakatları Koruma Milli Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur. 1997 yılında ise 571 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Başbakanlığa bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığı kurulmuştur.

Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın kuruluş amacı; özürlülere yönelik hizmetlerin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak için ulusal, uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak, özürlüler ile ilgili ulusal politikanın oluşmasına yardımcı olmak, özürlülerin problemlerini tespit etmek ve bunların çözüm yollarını araştırmaktır. Başkanlığın görevlerini yerine getirirken, eşit katılım, ulaşılabilirlik, fırsat eşitliği ve karar süreçlerine özürlü kişilerin tam katılımının sağlanması ilkelerini esas alması öngörülmüştür.

Ülkemiz Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca 13 Aralık 2006 tarihinde kabul edilen Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin Sözleşmeyi 30 Mart 2007 tarihinde imzalamış; 3 Aralık 2008 tarihinde TBMM tarafından onaylayıp, Resmi Gazetede yayınlayarak 28 Ekim 2009 tarihinden itibaren yürürlüğe koymuştur. Sözleşme artık, herkes için bağlayıcı iç hukuk metnidir. Sözleşmenin Uluslar arası Uygulama ve Denetim başlıklı 33. maddesi aynen şöyledir;

1. Taraf Devletler kendi örgütlenme biçimlerine uygun olarak mevcut sözleşmenin uygulanmasıyla ilgili konular için hükümet içinde bir veya daha fazla kilit nokta tahsis eder ve hükümet içinde farklı sektörler ve farklı düzeylerdeki konuyla ilgili faaliyetlerin teşvik edilmesi için koordinasyon mekanizması kurar.

2. Taraf Devletler, kendi bünyeleri içerisinde, işbu Sözleşmeyi teşvik ve temin edip düzeltmek amacıyla kendi yasal ve idari sistemlerine uygun olan ve bir veya daha fazla bağımsız mekanizmayı içeren bir yapı bulundurur veya kurar ve bu yapıyı güçlendirir. Taraf Devletler bu yapıyı kurarken, insan haklarının teşviki ve korunması için ulusal kurumların statü ve işleyişine ilişkin ilkeleri de gözönünde bulundururlar.

3. Taraf Devletler, başta engelliler ve onları temsil eden kuruluşlar olmak üzere sivil toplumun denetim sürecine tam katılımını sağlar.

Görüldüğü gibi Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin Sözleşme de ülkelere özürlülük konusunda çalışacak bir koordinasyon mekanizması kurması yükümlülüğünü getirmektedir. Ayrıca bağımsız denetim birimleri kurulmasını teşvik etme görevi vermektedir.

Özürlüler İdaresi Başkanlığı çeşitli eksiklikleri, uygulamadan ve yönetsel yapılardan kaynaklanan sorunlarına rağmen uluslar arası sözleşmelerin öngördüğü koordinasyon birimi olarak önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Bu yapının özürlü kişilerin insan haklarını koruma ve geliştirmesi amacına uygun yapılandırılması gerekirken 633 sayılı KHK ile kapatılmış, kurulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı içinde “Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü” içine sıkıştırılmıştır.

Bu bakanlığın temel amacı sosyal hizmet ve sosyal yardım çalışmalarını yürütmek olup, toplumun dezavantajlı kesimlerinin tamamını yalnızca “sosyal hizmet ve sosyal yardıma” ihtiyacı olan bireyler olarak gören bir yaklaşım içindedir. Özürlüler ise ayrı bir grup olarak dahi ele alınmayıp yaşlılarla birlikte sosyal hizmet ve bakım ihtiyacı olan grup olarak ele alınmıştır. Yukarıda bahsedilen koordinasyon görevi görev tanımları içinde yer almakla birlikte sosyal hizmet, yardım ve bakımı düzenleyen icracı bir kuruluşun bu görevleri yerine getirmesini beklemek gerçekçi bir yaklaşım değildir.

Özürlü kişileri sosyal hizmet ve sosyal yardım ihtiyacı olan bireyler olarak görüp bu politikaların içine dahil etmek, özürlü kişiler için “özel” hizmetlerin ve düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ve bu hizmetlerin bir elden yapılması gerektiği anlayışını kuvvetlendirmektedir.

Sosyal hizmet ve sosyal yardım; ihtiyacı olan tüm bireyler için temel bir hak olmakla birlikte, özürlü olmakla yardıma ve bakıma muhtaçlığı eş değer tutmak toplumsal dışlanmanın en önemli araçlarından biridir.

Ülkemizde özürlü kişilerin hakları denildiği zaman pozitif ayrımcılık, sosyal hizmet ve yardım hizmetleri anlaşılmaktadır. Özürlülük politikalarının ana eksenini bu yaklaşımların oluşturması özürlü kişilerin üreten değil tüketen kişiler olması, siyasi olarak kullanılmaya ve manipüle edilmeye uygun bir kitle haline gelmesi riskini de beraberinde getirmektedir.

Sonuç olarak özürlülük çalışmalarının Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı içinde yaşlılarla birlikte konumlandırılması özürlü kişileri dışlamaya, ayrımcılığı artırmaya yönelik bir yaklaşım olup, ülkemizin geldiği noktayı en az 30 yıl geriye götüren bir uygulamadır ve bu yeni yapılanma açıkça ULUSLAR ARASI SÖZLEŞMELERE AYKIRIDIR.

Öte yandan yeni yapılanma ile kapatılarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı içine dahil edilen Kurumlarda çalışan personele yönelik ciddi bir mağdurlaştırma söz konusudur. Bugüne kadar bu Kurumlarda Şube Müdürü, Müdür vb. orta düzey yöneticiler “araştırmacı” kadrosu adı altında oluşturulan bir kadroya atanmış sayılmaktadırlar. 657 sayılı yasanın öngördüğü biçimde Kurum içinde uygun görevlere atanma hakları dahi ellerinden alınmıştır.

Bu kadro başka kurumlardaki uygulamalara da bakıldığında görev tanımları net olmayan, atıl ve amirlerin inisiyatifine bırakılan bir kadro olmuştur. Bugüne kadar yöneticilik yapmış, bilgi, deneyim ve birikim sahibi kişilerin kendilerine bağlı çalışan ve yetiştirdikleri personelin altına düşüren bu uygulama açıkça pek çok “mobbing” kurbanı yaratacak bir uygulamadır. Bu kadrolarda çalışan kişilerin maaşları dondurulmakta, yıllarca memur maaşlarına gelen zamlardan yararlanamamaktadırlar. Ayrıca taşraya gönderilme durumu ile karşı karşıyadırlar. Bütün bunlar göz önüne alındığında, bu kadronun temel amacının bugüne kadar olağan yollarla tasfiye edilemeyen personelin tasfiyesi olduğu açıkça görülmektedir.

633 sayılı KHK’nin personel rejimine bakıldığında çok ciddi ayrımcılık yapıldığı da görülmektedir. Daire başkanı ve üstü yönetim kadroları ile Aile ve Sosyal Politikalar uzmanları kadro karşılığı sözleşmeli statüsüne geçirilerek maaşlarında 2000 lirayı geçen artış sağlanırken, psikolog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci vb. yıllarca bu kurumlarda hizmet veren ve uzmanlarla aynı işi yapan personel ve kurumların yapı taşları olan idari personele yönelik hiçbir iyileştirme yapılmamıştır. Bakanlık içinde bir kast sisteminin oluşmasına yol açacak bu uygulama açıkça insan haklarına aykırı ve ayrımcı bir uygulamadır.
 
F

Fırtına

Guest
Ses Üyelerinden Shçek'in Tasfiyesine Tepki.!

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Başkanlığı üyelerinden oluşan bir grup valilik binası önünde toplanarak Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumları'nın (SHÇEK) tasfiye edilmesine tepki gösterdi.

Diyarbakır Valiliği bina girişinde bir araya gelen kalabalık adına basın açıklamasını SES Şube Başkanı Hülya Atökmen Uyanık okudu. Uyanık, sosyal hizmetlerin yurttaş için bir hak, devlet için ise bir ödev ve sorumluluk olduğunu belirterek, SHÇEK'in tasfiye edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Uyanık, "Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bünyesinde bulunan bakım ve korunmaya muhtaç çocuk, genç, kadın, engelli ve yaşlılar devletin korunmasından alınıp İl Özel İdaresi aracılığıyla vakıfların ve cemaatlerin inisiyatifine bırakılmakta olup, yerel siyasi iradenin tasarrufuna terk edilmektedir. SES üyeleri olarak bizler SHÇEK'in tasfiyesine izin vermeyeceğiz" dedi.

Hülya Atökmen Uyanık, açıklamalarının son bölümünde ise sendikaları tarafından hazırlanan talepleri okudu. Uyanık'ın açıklamalarının ardından kalabalık sessiz bir şekilde dağıldı.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst