- Katılım
- Haz 8, 2010
- Mesajlar
- 1,090
- Tepkime Puanı
- 23
- Puanları
- 38
Aile içerisinde kardeşler arasında kıskançlık olması, özellikle büyük olan kardeşin sonradan gelen kardeş hakkında anne ve babasını paylaşamama sendromu nedeniyle huzursuzluklar yaşanmasına neden olur. Kardeşler, önce anne ve babayı sonrasında ise varsa eğer abi ve ablaları paylaşmada problem yaşarlar. Çocukluk döneminde her ne kadar masum kalan kavgalar, tartışmalar yaşansa da, yaşlar ilerledikçe ve özellikle ergenlik dönemlerinde meydana gelen kavgaların çocukların kişliklerinde yaralar açarak, kendilerinin bile farkına varmadığı bilinç altı sorunların yer etmesine neden olur. Ebeveynlere düşen yük, özellikle anne karakterinin sevgisini eşit dağıtmasıyla, gerektiğinde müdehaleci olarak veya olmayarak kardeşlerin birbirlerini kıskanmalarını veya dışlamalarını engellemeye çalışmak olmalı. Aksi takdirde önü alınamayan huzursuzluklar ilerde çok daha büyük sorunların tohumları niteliğinde yeşerebilirler..
Şimdiye kadar bahsedilen durum, iki veya daha çok çocuğu olan anne babaların yaşadığı rutin problemlerden. En büyük sorun da muhtemelen aynı veya farklı cinsiyetlerdeki kardeşlerin birbirleri ile olan ilşkilerinde kıskançlığın veya baskın karakter olma döngüsünün kotrol edilmesi olacaktır. Abi veya abla baskısından, küçük kardeşin gereğinden fazla şımartılmasından veya ablanın abinin küçük kardeşin üzerinde bir değere sahip olmasının önlenmesi gibi.. Eşyaların paylaşılması, eve yeni alınan bir oyuncağın veya zaman ilerledikçe alınan bir bilgisayarın, bisikletin veya arabanın kardeşler arasında adil şekilde kullanıma açılması gibi..
Hiç düşündünüz mü peki, ya kardeşlerden biri bedensel engelli ise? Veya zihinsel engelli ise? Böyle bir durumda kardeşler arası ilişki nasıl seyreder? Anne babaya ne gibi görevler düşer?
Kardeşlerden birinin sağlık sorununun kalıcı olması, annenin ilgisini daha çok çekecektir. Bu birinci senaryomuz, anne çok fazla ilgileniyor ve haliyle diğer kardeşle bu kadar ilgilenemiyor.. Doğal olarak da sağlık sorunu olmayan kardeş tarafından kıskançlık başlıyor. Hem anneyi kıskanıyor, hem de bunu bu şekilde değil de sorunları olan kardeşten nefret ediyormuş gibi yanlış bir hisle isimlendiriyor. Küçük yaşlardan itibaren evde abla, abi veya kardeş sağlık sorunları nedeniyle özel ilgi gerektiriyorsa, diğer kardeşlerde psikolojik sorunlar, depresyonlar meydana gelebiliyor. Bu, annenin özel ilgisi olmadıkça düzelmesi mümkün olmayan, mutlak bir sonuçtur. Anne, adil davranmaya çalışsa bile unutmaması gereken şey; bütün evlatlarının aynı derecede kalben ihtiyaç duyduğudur. Anne sevgisini bölmesi veya farklı derecelerde sevmesi mümkün olmasa da, söz konusu olan anne çocuk sevgisi bile olsa, hiç kimse sevildiğini söylenmeden, belli edilmeden anlayamaz.. Bunun için, annelerin dikkatli davranması gerekiyor. Hem kıskançlığı engellemek hem de hiç bir çocuğunun kalbinin buruk kalmaması için özel çaba harcamalı. Çocukken işler daha kolay oluyor tabi, ergenlik dönemi en zor dönemdir..
Ergenlik döneminde gençler isyankar olurlar. Her duruma, herşeye tepkilidirler. Söz konusu anne sevgisi olduğunda ise paylaşımcı olmaları her zamanki gibi imkansızdır. Kardeşler arası huzursuzluğun ilerki yaşlarda bile, yaşanan bu huzursuzluğun temelinde paylaşılamayan anne sevgisi yatar. Acaba kimi daha çok seviyor? Beni sevmiyor.. Düşünceleri kardeşleri olması gereken yakınlıkta tutmuyor ve bu nedenle kardeşler birbirlerinden uzaklaşıyorlar.. Yıllarca annelik yaptığı çocukları bir bir yuvadan uçarken, sağlık problemleri nedeniyle anneye bağımlı bir yaşam süren çocukla kala kalan anne, diğer kardeşlerin vefasızlığıyla karşılaşabiliyor. Burada sorun, çocukların ergenlik çağı sonrasında ilk gençlik ve sonraki dönemlerde anneyi ve kardeşi anlamak için yeteri kadar empati kuramadığı için oluşur. Temel hata ise, annenin yaklaşımıdır. Ancak çoğu anne, bu ayrımın farkında olmadan tamamen içgüdüsel olarak davranır. Bilinçli olarak evlat ayırmazlar, sadece o'na daha çok ihtiyacı olan çocuğuyla biraz daha fazla zaman geçirmiştir..
Böyle bir durumla karşı karşıya kalan kardeş, abla veya abi içinde hissettiği duyguyu tanımlamakta zorlanır. Gerçekte paylaşamadığının anne sevgisi olduğunu gördüğünde, sorun çözülmeye de başlar. Ancak, bunu görmesi şuan bu yazıda anlattığımız gibi akıp giden bir süreç değil, zor ve görmesi hayli zaman alan bir süreçtir. Çünkü, anne doğru anlaşıldığında, aile bütünlüğü sağlanır. Kardeşe ve anneye duyulan öfke ortadan kalkar. Bu konuda ablalar biraz daha farkındadır herşeyin. Anne ile empati kurulabilir ve kardeş sevgisinin önüne geçmesine izin verilmez, bu tür yanlış varsayımların.. Ama söz konusu kardeş, sağlık sorunları olan kardeşten küçük yaşta ise, burada çözülmesi gereken sorunlar var demektir.
Örneğimizi bedensel engelli kardeşleri varsayarak verdik ancak zihinsel engelli kardeşler söz konusu olduğunda da yine aynı şekilde anne sevgisi paylaşılamama sorunları oluyor. Anne bazen yanlış karar vererek kardeşlerden birinin üzerine fazla odaklanabiliyor veya diğerini gözden çıkarabiliyor. Unutmamak gerekir ki, zihinsel engelli insanların anne sevgisini hissettiği bir gerçektir. Annenin yakından ilgilendiği çocuklarda eğitime cevap verme, hayata kazandırılma başarıları yaşanır. Ama, anne ilgisinden yoksun aynı zamanda da zihinsel engeli bulunan kişilerin başka insanların bakımında yaşaması, onların hayatlarının daha da zorlaştığını gösterir. Gerçek bir aile buna izin veremez..
Bir de diğer açıdan bakalım, kıskanan ve ihmal edildiğini düşünen kardeş engelli kardeş ise?
Bu durumda net bir şekilde şunları değerlendirmesi gerekir, ailem benimle yeteri kadar vakit geçiriyor mu? O'nların öncelikleri arasındaki sıram nedir? Özel ilgi için diğer kardeşlerimin de annemden zaman çalması, o'nların hakkı mı? Gerçekten ihmal ediliyor muyum?
Bu sorulara objektif bir şekilde cevap veriyorsa, sosyal hizmetlere başvurma alternatifini değerlendirmesi gerekiyor. Çünkü, motivasyon herşeydir. Sizi ivme olarak aşağı çeken bir ortam, sağlığınızı kötü etkileyecektir. Akli melekeleri yerinde olan her engellinin, aile içerisinde hak ettiği ilgiyi görmesi gerekir. Eğer bir ihmal söz konusu ise, devletten yardım almaktan tereddüt etmemelisiniz. Bu konuda objektif bir gözle karar veremiyorsanız, veya öyle hissediyorsanız güvendiğiniz bir arkadaşınızdan durumu analiz etmesi için destek alabilirsiniz.
Şöyle düşünmek belki de en mantlıklısıdır. Nasıl ki bizler ailemizi seçemiyorsak, ailemiz de bizi seçemiyor. Anne babamızı, kardeşlerimizi belli kriterlere göre belirleyip hayatımıza dahil edemiyoruz, böyle bir ihtimal yok. Ancak, sonradan edinilen ve topluma zarar verici özelliklere sahip olan aile fertlerini bu düşüncenin dışında tutarsak; ailenin anlamı bir arada olmanın değerini anlamak ve iyi günde kötü günde birbirimize destek olmakla başlar.. Kardeşlerin, anne babaların kısacası ailelerin sorunları bir değil, bin değil.. Bu ister sağlıklı olun ister olmayın, her aile kısacası herkes bir sınavdan geçiyor bu dünyada. Ve aslolanın birilerinin yanında durabilmekle, destek olabilmekle ilgisi büyük..
Sadece engelli çocuğa, kardeşe sahip olan ailelerin değil; bugün sorun yaşayan ve bu yaşanılanların ilerde daha büyük sorunlar getirebileceğini düşünen herkesin yaşadığı sorunun ismini koymaya ve bu sorunu çözmekte yardım almaya hakkı var. Çocuklarınız, kardeşleriniz için aile arasında daha sağlam ve arkasında durabileceğiniz sevgi dolu bağlar kurabilmeniz için empati yeteneğinizi geliştirmenizi, gerekiyorsa psikolojik destek alarak neyi nasıl yapmanız gerektiğini öğrenmekten çekinmeyin. Engeller aile bütünlüğünüzü bozmasın, buna izin vermeyin.
Şimdiye kadar bahsedilen durum, iki veya daha çok çocuğu olan anne babaların yaşadığı rutin problemlerden. En büyük sorun da muhtemelen aynı veya farklı cinsiyetlerdeki kardeşlerin birbirleri ile olan ilşkilerinde kıskançlığın veya baskın karakter olma döngüsünün kotrol edilmesi olacaktır. Abi veya abla baskısından, küçük kardeşin gereğinden fazla şımartılmasından veya ablanın abinin küçük kardeşin üzerinde bir değere sahip olmasının önlenmesi gibi.. Eşyaların paylaşılması, eve yeni alınan bir oyuncağın veya zaman ilerledikçe alınan bir bilgisayarın, bisikletin veya arabanın kardeşler arasında adil şekilde kullanıma açılması gibi..
Hiç düşündünüz mü peki, ya kardeşlerden biri bedensel engelli ise? Veya zihinsel engelli ise? Böyle bir durumda kardeşler arası ilişki nasıl seyreder? Anne babaya ne gibi görevler düşer?
Kardeşlerden birinin sağlık sorununun kalıcı olması, annenin ilgisini daha çok çekecektir. Bu birinci senaryomuz, anne çok fazla ilgileniyor ve haliyle diğer kardeşle bu kadar ilgilenemiyor.. Doğal olarak da sağlık sorunu olmayan kardeş tarafından kıskançlık başlıyor. Hem anneyi kıskanıyor, hem de bunu bu şekilde değil de sorunları olan kardeşten nefret ediyormuş gibi yanlış bir hisle isimlendiriyor. Küçük yaşlardan itibaren evde abla, abi veya kardeş sağlık sorunları nedeniyle özel ilgi gerektiriyorsa, diğer kardeşlerde psikolojik sorunlar, depresyonlar meydana gelebiliyor. Bu, annenin özel ilgisi olmadıkça düzelmesi mümkün olmayan, mutlak bir sonuçtur. Anne, adil davranmaya çalışsa bile unutmaması gereken şey; bütün evlatlarının aynı derecede kalben ihtiyaç duyduğudur. Anne sevgisini bölmesi veya farklı derecelerde sevmesi mümkün olmasa da, söz konusu olan anne çocuk sevgisi bile olsa, hiç kimse sevildiğini söylenmeden, belli edilmeden anlayamaz.. Bunun için, annelerin dikkatli davranması gerekiyor. Hem kıskançlığı engellemek hem de hiç bir çocuğunun kalbinin buruk kalmaması için özel çaba harcamalı. Çocukken işler daha kolay oluyor tabi, ergenlik dönemi en zor dönemdir..
Ergenlik döneminde gençler isyankar olurlar. Her duruma, herşeye tepkilidirler. Söz konusu anne sevgisi olduğunda ise paylaşımcı olmaları her zamanki gibi imkansızdır. Kardeşler arası huzursuzluğun ilerki yaşlarda bile, yaşanan bu huzursuzluğun temelinde paylaşılamayan anne sevgisi yatar. Acaba kimi daha çok seviyor? Beni sevmiyor.. Düşünceleri kardeşleri olması gereken yakınlıkta tutmuyor ve bu nedenle kardeşler birbirlerinden uzaklaşıyorlar.. Yıllarca annelik yaptığı çocukları bir bir yuvadan uçarken, sağlık problemleri nedeniyle anneye bağımlı bir yaşam süren çocukla kala kalan anne, diğer kardeşlerin vefasızlığıyla karşılaşabiliyor. Burada sorun, çocukların ergenlik çağı sonrasında ilk gençlik ve sonraki dönemlerde anneyi ve kardeşi anlamak için yeteri kadar empati kuramadığı için oluşur. Temel hata ise, annenin yaklaşımıdır. Ancak çoğu anne, bu ayrımın farkında olmadan tamamen içgüdüsel olarak davranır. Bilinçli olarak evlat ayırmazlar, sadece o'na daha çok ihtiyacı olan çocuğuyla biraz daha fazla zaman geçirmiştir..
Böyle bir durumla karşı karşıya kalan kardeş, abla veya abi içinde hissettiği duyguyu tanımlamakta zorlanır. Gerçekte paylaşamadığının anne sevgisi olduğunu gördüğünde, sorun çözülmeye de başlar. Ancak, bunu görmesi şuan bu yazıda anlattığımız gibi akıp giden bir süreç değil, zor ve görmesi hayli zaman alan bir süreçtir. Çünkü, anne doğru anlaşıldığında, aile bütünlüğü sağlanır. Kardeşe ve anneye duyulan öfke ortadan kalkar. Bu konuda ablalar biraz daha farkındadır herşeyin. Anne ile empati kurulabilir ve kardeş sevgisinin önüne geçmesine izin verilmez, bu tür yanlış varsayımların.. Ama söz konusu kardeş, sağlık sorunları olan kardeşten küçük yaşta ise, burada çözülmesi gereken sorunlar var demektir.
Örneğimizi bedensel engelli kardeşleri varsayarak verdik ancak zihinsel engelli kardeşler söz konusu olduğunda da yine aynı şekilde anne sevgisi paylaşılamama sorunları oluyor. Anne bazen yanlış karar vererek kardeşlerden birinin üzerine fazla odaklanabiliyor veya diğerini gözden çıkarabiliyor. Unutmamak gerekir ki, zihinsel engelli insanların anne sevgisini hissettiği bir gerçektir. Annenin yakından ilgilendiği çocuklarda eğitime cevap verme, hayata kazandırılma başarıları yaşanır. Ama, anne ilgisinden yoksun aynı zamanda da zihinsel engeli bulunan kişilerin başka insanların bakımında yaşaması, onların hayatlarının daha da zorlaştığını gösterir. Gerçek bir aile buna izin veremez..
Bir de diğer açıdan bakalım, kıskanan ve ihmal edildiğini düşünen kardeş engelli kardeş ise?
Bu durumda net bir şekilde şunları değerlendirmesi gerekir, ailem benimle yeteri kadar vakit geçiriyor mu? O'nların öncelikleri arasındaki sıram nedir? Özel ilgi için diğer kardeşlerimin de annemden zaman çalması, o'nların hakkı mı? Gerçekten ihmal ediliyor muyum?
Bu sorulara objektif bir şekilde cevap veriyorsa, sosyal hizmetlere başvurma alternatifini değerlendirmesi gerekiyor. Çünkü, motivasyon herşeydir. Sizi ivme olarak aşağı çeken bir ortam, sağlığınızı kötü etkileyecektir. Akli melekeleri yerinde olan her engellinin, aile içerisinde hak ettiği ilgiyi görmesi gerekir. Eğer bir ihmal söz konusu ise, devletten yardım almaktan tereddüt etmemelisiniz. Bu konuda objektif bir gözle karar veremiyorsanız, veya öyle hissediyorsanız güvendiğiniz bir arkadaşınızdan durumu analiz etmesi için destek alabilirsiniz.
Şöyle düşünmek belki de en mantlıklısıdır. Nasıl ki bizler ailemizi seçemiyorsak, ailemiz de bizi seçemiyor. Anne babamızı, kardeşlerimizi belli kriterlere göre belirleyip hayatımıza dahil edemiyoruz, böyle bir ihtimal yok. Ancak, sonradan edinilen ve topluma zarar verici özelliklere sahip olan aile fertlerini bu düşüncenin dışında tutarsak; ailenin anlamı bir arada olmanın değerini anlamak ve iyi günde kötü günde birbirimize destek olmakla başlar.. Kardeşlerin, anne babaların kısacası ailelerin sorunları bir değil, bin değil.. Bu ister sağlıklı olun ister olmayın, her aile kısacası herkes bir sınavdan geçiyor bu dünyada. Ve aslolanın birilerinin yanında durabilmekle, destek olabilmekle ilgisi büyük..
Sadece engelli çocuğa, kardeşe sahip olan ailelerin değil; bugün sorun yaşayan ve bu yaşanılanların ilerde daha büyük sorunlar getirebileceğini düşünen herkesin yaşadığı sorunun ismini koymaya ve bu sorunu çözmekte yardım almaya hakkı var. Çocuklarınız, kardeşleriniz için aile arasında daha sağlam ve arkasında durabileceğiniz sevgi dolu bağlar kurabilmeniz için empati yeteneğinizi geliştirmenizi, gerekiyorsa psikolojik destek alarak neyi nasıl yapmanız gerektiğini öğrenmekten çekinmeyin. Engeller aile bütünlüğünüzü bozmasın, buna izin vermeyin.