Engelli Memurların İstekle Emekliliği

Özürlülerin daha kısa sürede emeklilik hakkını kazanmalarıyla ilgili ilk düzenleme 13.11.1981 tarihli ve 2559 sayılı Kanunun


Özürlülerin daha kısa sürede emeklilik hakkını kazanmalarıyla ilgili ilk düzenleme 13.11.1981 tarihli ve 2559 sayılı Kanunun 3. Maddesi ile 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 39. maddesine eklenen (j) fıkrası ile yapılmıştır.

Buna göre, özürlülükleri sebebiyle ilgili mevzuat uyarınca göreve alınanlardan en az 15 yıl hizmeti bulunanlar istekleri halinde emekli aylığına hak kazanmışlardır.

Bunlar 657 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi veya 4857 sayılı Kanuna ve bu Kanuna ait Yönetmeliğe göre atamaları yapılmış olanlar veya Yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca özürleri belirli süre içerisinde tescil edilmiş olanlardır.

Bu itibarla, bu fıkra uyarınca emeklilik talebinde bulunanların tayinlerinin ilgili mevzuat uyarınca yapılıp yapılmadığı hususunu belgelemeleri gerekmekte idi.

Bilahare 22.09.1983 tarih ve 2889 sayılı Kanunun 1. Maddesi ile TC. Emekli Sandığı Kanununa eklenen Ek Geçici 22’nci madde ile: “Sakat olup sakatlarla ilgili mevzuattan yararlanmaksızın ve 25.08.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesine göre tescili yapılmaksızın T.C.Emekli Sandığına tabi görevlere giren ve bedensel ve zihinsel yeteneklerindeki eksiklik nedeniyle çalışma güçlerini en az %40 oranında yitirdiği sağlık kurulu raporu ile belgelenen ve 15 yıl ve daha fazla fiili hizmeti olanlar da 5434 sayılı T.C.Emekli Sandığı Kanununun 39 uncu maddesine, 13.11.1981 tarih ve 2559 sayılı Kanunla eklenen (j) fıkrası hükmünden yararlanırlar.” hükmü getirilerek,

Özürlü olduğu halde 22.09.1983 tarihinden önce, sağlam gibi göreve girmiş, aynı özrü sebebiyle son kez de en az %40 oranında çalışma güçlerini yitirdikleri sağlık kurulu raporu ile belgelenmiş olanlara da 15 yıl hizmeti tamamlamaları halinde istekleri üzerine emekli aylığı bağlanabilmesi hakkı tanınmıştır.

Daha sonra, bu 5434 sayılı Kanunun 39. maddesinin (j) fıkrası, 21.04.2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ; “Göreve girişlerinde, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda özür oranı en az % 40 olanlardan fiili hizmeti 15 yıl olanların istekleri üzerine,” şeklinde yeniden düzenlenmiş ancak yeni düzenleme paralelinde geçmişe dönük bir hüküm getirilmemiştir.

Son olarak, 5510 sayılı Kanunun 17.4.2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunla değişik Geçici 4. maddesinin (6) fıkrası ile; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının;

a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 5760,

b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 6480, gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Buna göre;

1- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara, en az 15 yıl emekli keseneği ödenmiş (ya da 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş) olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanması sağlanmıştır.

2- Ayrıca çalışmaya başladıktan sonra alınmış raporu olanlardan çalışma gücündeki kayıp oranının;

a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 5760, (5760/360 = 16 YIL)

b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 6480, (6480/360 =18 YIL) gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri uygulanarak kendilerine yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

Özürlülerin istekle emeklilik haklarını düzenleyen gerek 5434 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin (j) fıkrası, gerek ek geçici 22 nci madde, gerekse 5510 sayılı Kanun hükümleri, iştirakçilerle ilgili olup, bu hükümlerin “açıkta bulunanlar” hakkında uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Burada dikkat çeken husus aynı durumda olanlara farklı uygulamaların yapıldığıdır. Şayet özürlü olduğu halde sağlam raporu alarak göreve başlayan bir iştirakçi varsa bu kişiye sağlam raporu verenler hakkında gerekli yasal işlem yapılmalı ya da ilgili kişi yalan beyanda bulunduğu için görevine son verilmelidir. Ancak, yapılan düzenlemeyle özürlü olduğu halde özrünü gizleyerek göreve başlayanlar hakkında önemli bir yaptırım getirilmiştir.

sgkrehberi.com
 
Geri
Üst