- Katılım
- May 19, 2010
- Mesajlar
- 14,522
- Tepkime Puanı
- 193
- Puanları
- 63
- Yaş
- 50
Devrim korkutucudur ama seçim kampanyaları da iğrençtir. Nicolas Gomez Davila
Öyle sanıyorum ki siyasette olduğu kadar hiçbir meslek dalı veya toplumsal hizmet kolunda insanlar yükselmek için bir başkasının sırtına binmemiş, bir başkasının acıları, sosyal hakları üzerinden kendi siyasi geleceğini inşa etmeye çalışmamıştır.
Yoksul, eğitim seviyesi düşük, yaşamı boyunca ezilmiş, ötelenmiş gruplar siyasetçi için usta bir heykeltıraşın heykele şekil vermesi kadar kolay bir iştir. Ekonomik özgürlüğünü kazanamamış toplumlarda siyaset yapmanın ne denli kolay ve bol malzemesi olan bir iş olduğu herkesin malumu. Türkiye’deki siyasi yapılanmaya siyasi kafaya bakarsanız hep bunu görürsünüz zaten. Siyaset ve politikaya ilişkin bu genel geçer ve herkesçe malum olan bilgileri papağan misali de olsa tekrar edip gelelim asıl mevzuya.
Malum şunun şurasında genel seçimlere çok kısa bir süre kaldı. Sabah erken kalkan (AKP, CHP, MHP, HDP vb. gibi partilerden) milletvekili aday adayıyım diye ilan veriyor. Bu süreçte çok sayıda “engelli milletvekili aday adayı da” halka hizmet için kolları sıvayıp ellerini taşın altına koymayı tercih ettiler!
Hani seçim meydanlarında söylenen meşhur bir söz vardır. YAPTIKLARIMIZ YAPACAKLARIMIZIN TEMİNATIDIR!
Genelde slogan vari sözlere fazla önem vermesem de elbette ki bir siyasetçinin geçmişi, şimdiye kadar yaptığı işler bundan sonra yapacakları için seçmen açısından bir teminat olarak algılanabilir. En azından siyasetçi için meydanlara çıktığında şöyle göğsünü gere gere yaptıkları işleri ballandıra ballandıra anlatıp aralara yeni vaatlerde serpiştirerek bana oy verin demenin kolaylığını sağlar.
Bu kadar gevezelikten sonra gelelim asıl meseleye. Konuyu bilenler bilir. 2013 yılının ocak ayında 2022 Sayılı Kanuna Göre Aylık Bağlanma Yönetmeliğinde köklü değişikler yapıldı. Bu değişiklerden en can alıcı olanı şimdiye kadar alınan evde bakım maaşları 2022 maaşı için kişi başı gelire dahil edilmezken 2015 yılından sonra alınan bakım aylıklarının 2022 maaşı kişi başı gelire dahil edileceği hükmüydü. Bizler taaa o zaman yönetmelik çıkar çıkar çıkmaz site olarak “Maaşıma Dokunma” adı altında bir kampanya başlatıp bu yönetmeliğin bu şekilde uygulanması halinde yüzbinlerce engellinin maaşının kesileceği uyarısı yapmış, hükümet, engellilerle ilgili STK’lar, muhalefet partilerine e-mail atarak sesimizi duyurmaya çalışmıştık. İşin açıkçası hükümet kanadından kampanyamıza dahil olumlu bir yanıt alamadık. O dönemden bu güne ben (ve benim gibi yüzbinlerce kişi) “yahu yüzbinlerce insanın engelli maaşı kesilecek ama engellilerle ilgili derneklerden hiç ses çıkmıyor” diye veryansın etmiştik.
Öyle ya engellilerle ilgili dernekler böylesi önemli bir konuda girişimde bulunmayacaksa varlıklarının bizler için ne anlamı vardı ki? Bizler tamda böyle bir karamsar ruh hali içinde “bindik bir alamete gidiyoz gıyamete” şarkısını mırıldanırken son 2 ay içinde bizim o beğenmediğimiz derneklerde üst kademede görevli bazı arkadaşlar halk kahramanı misali bu 2022 maaşı meselesini bir anda gündemlerine alarak neredeyse her gün bir yerlerde yürüyüş yaparak, basın açıklaması yaparak hatta fırsat buldukça TV lerin ana haber bültenlerine katılarak bu haksız uygulamanın ivedilikle düzeltilmesi yönünde konuşma yapar oldular.
Tüm bunları uzaktan izleyen ben gibi garibanlar “hay allah engellilerle ilgili STK lara haksızlık etmişiz bak adamlar nasılda çalışıyor” diyoruzdur herhalde. Evet dostlar bizler engellilerle ilgili STK lara haksızlık ettik. Koca iki yıldır 2022 maaşları için seslerini çıkarmayan STK lar son 2 aydır hükümet üzerinde öyle bir baskı oluşturdu ki öyle böyle değil. Engellilerle ilgili STK ların son 2 aylık performansı STK ların etkinliği üzerine üniversitelerde ders konusu olacak kadarda önemli bir mesele bence. İsteyince oluyormuş!
Yazımı sonlandırırken 2022 maaşını son 2 ayda gündeme taşıyan dernek yetkililerin aynı zamanda milletvekili aday adayı oldukları, bu yüzdende bu konuyu gündeme taşıyıp kendilerine siyasi rant sağlamayı hedeflediklerini söyleyerek fesatlık yapmak istemiyorum. İnsanları uykulularından uyandırmak ters tepkiye neden olur. O yüzden benim fesatlığım bana kalsın. Yürüyün cesur yürekler arkanızdayız.
Öyle sanıyorum ki siyasette olduğu kadar hiçbir meslek dalı veya toplumsal hizmet kolunda insanlar yükselmek için bir başkasının sırtına binmemiş, bir başkasının acıları, sosyal hakları üzerinden kendi siyasi geleceğini inşa etmeye çalışmamıştır.
Yoksul, eğitim seviyesi düşük, yaşamı boyunca ezilmiş, ötelenmiş gruplar siyasetçi için usta bir heykeltıraşın heykele şekil vermesi kadar kolay bir iştir. Ekonomik özgürlüğünü kazanamamış toplumlarda siyaset yapmanın ne denli kolay ve bol malzemesi olan bir iş olduğu herkesin malumu. Türkiye’deki siyasi yapılanmaya siyasi kafaya bakarsanız hep bunu görürsünüz zaten. Siyaset ve politikaya ilişkin bu genel geçer ve herkesçe malum olan bilgileri papağan misali de olsa tekrar edip gelelim asıl mevzuya.
Malum şunun şurasında genel seçimlere çok kısa bir süre kaldı. Sabah erken kalkan (AKP, CHP, MHP, HDP vb. gibi partilerden) milletvekili aday adayıyım diye ilan veriyor. Bu süreçte çok sayıda “engelli milletvekili aday adayı da” halka hizmet için kolları sıvayıp ellerini taşın altına koymayı tercih ettiler!
Hani seçim meydanlarında söylenen meşhur bir söz vardır. YAPTIKLARIMIZ YAPACAKLARIMIZIN TEMİNATIDIR!
Genelde slogan vari sözlere fazla önem vermesem de elbette ki bir siyasetçinin geçmişi, şimdiye kadar yaptığı işler bundan sonra yapacakları için seçmen açısından bir teminat olarak algılanabilir. En azından siyasetçi için meydanlara çıktığında şöyle göğsünü gere gere yaptıkları işleri ballandıra ballandıra anlatıp aralara yeni vaatlerde serpiştirerek bana oy verin demenin kolaylığını sağlar.
Bu kadar gevezelikten sonra gelelim asıl meseleye. Konuyu bilenler bilir. 2013 yılının ocak ayında 2022 Sayılı Kanuna Göre Aylık Bağlanma Yönetmeliğinde köklü değişikler yapıldı. Bu değişiklerden en can alıcı olanı şimdiye kadar alınan evde bakım maaşları 2022 maaşı için kişi başı gelire dahil edilmezken 2015 yılından sonra alınan bakım aylıklarının 2022 maaşı kişi başı gelire dahil edileceği hükmüydü. Bizler taaa o zaman yönetmelik çıkar çıkar çıkmaz site olarak “Maaşıma Dokunma” adı altında bir kampanya başlatıp bu yönetmeliğin bu şekilde uygulanması halinde yüzbinlerce engellinin maaşının kesileceği uyarısı yapmış, hükümet, engellilerle ilgili STK’lar, muhalefet partilerine e-mail atarak sesimizi duyurmaya çalışmıştık. İşin açıkçası hükümet kanadından kampanyamıza dahil olumlu bir yanıt alamadık. O dönemden bu güne ben (ve benim gibi yüzbinlerce kişi) “yahu yüzbinlerce insanın engelli maaşı kesilecek ama engellilerle ilgili derneklerden hiç ses çıkmıyor” diye veryansın etmiştik.
Öyle ya engellilerle ilgili dernekler böylesi önemli bir konuda girişimde bulunmayacaksa varlıklarının bizler için ne anlamı vardı ki? Bizler tamda böyle bir karamsar ruh hali içinde “bindik bir alamete gidiyoz gıyamete” şarkısını mırıldanırken son 2 ay içinde bizim o beğenmediğimiz derneklerde üst kademede görevli bazı arkadaşlar halk kahramanı misali bu 2022 maaşı meselesini bir anda gündemlerine alarak neredeyse her gün bir yerlerde yürüyüş yaparak, basın açıklaması yaparak hatta fırsat buldukça TV lerin ana haber bültenlerine katılarak bu haksız uygulamanın ivedilikle düzeltilmesi yönünde konuşma yapar oldular.
Tüm bunları uzaktan izleyen ben gibi garibanlar “hay allah engellilerle ilgili STK lara haksızlık etmişiz bak adamlar nasılda çalışıyor” diyoruzdur herhalde. Evet dostlar bizler engellilerle ilgili STK lara haksızlık ettik. Koca iki yıldır 2022 maaşları için seslerini çıkarmayan STK lar son 2 aydır hükümet üzerinde öyle bir baskı oluşturdu ki öyle böyle değil. Engellilerle ilgili STK ların son 2 aylık performansı STK ların etkinliği üzerine üniversitelerde ders konusu olacak kadarda önemli bir mesele bence. İsteyince oluyormuş!
Yazımı sonlandırırken 2022 maaşını son 2 ayda gündeme taşıyan dernek yetkililerin aynı zamanda milletvekili aday adayı oldukları, bu yüzdende bu konuyu gündeme taşıyıp kendilerine siyasi rant sağlamayı hedeflediklerini söyleyerek fesatlık yapmak istemiyorum. İnsanları uykulularından uyandırmak ters tepkiye neden olur. O yüzden benim fesatlığım bana kalsın. Yürüyün cesur yürekler arkanızdayız.
