Gazoz Agacı
Moderator
Engelli ne düşünür? Ne hisseder? Ne ister ?
Engelsiz ne anlar ? ne düşünür ? ne gerçekleştirir ? Buradaki engelsiz tanımı tüm engelsizleri değil sadece kendini engelsiz sanan düşünce engellileri, ssk, işveren, devlet, kurumlar vs kastedilerek yazılmıştır. Engelsizlerin bir kısmının bu şekilde düşündüğünü ve bu şekilde davrandıklarını kastederek yazdığım bu yazımı bütün engelsizler adına algılamazsanız sevinirim.
1- Engelli yaşamak ister doya doya, sokağa çıkmak ister, gezmek dolaşmak ister, insanca seyahat hakkı ister, ulaşım imkanları ister, sosyalleşmek ister. Engelli ben de varım diye düşünür evet bu dünya da ben de varım.
Engelsiz için engellilerin sokağa çıkma gibi bir isteği olmamalıdır çünkü engelliler evde oturmalıdır, tehlikeli maceralara atılmanın ne anlamı vardır, bu sokaklar, bu caddeler kendileri için düzenlenmiştir, engelli evine kapanmalı ortalıkta dolaşmamalıdır.
2- Engelli birey ekonomik özgürlüğünü kazanmak ister, en azından kendi ihtiyaçları ve bakımını maddi anlamda karşılamak ister, kendi işi olsun ister, hayatını kazanmak için çalışmak ister ve hem de çok ister bunu.
Engelsizlere göre engellinin ne işi vardır iş yaşamında gereksizdir engelli iş gücünden faydalanmak. Çalışma hayatına katılabilme isteği son derece anlamsız ve gereksizdir. Engelli ailesinin ya da devletin baktığı oranda kendisine yetebilmeli çalışma isteği olmamalıdır.
3- Engelli birey karşı cinsten bir arkadaşıyla evlenmek ister, yuva kurmak ister, anne baba olmak ister. Engelsizlerce ya da engelsiz ailesinden olanlar ( kız tarafı ya da erkek tarafı ) bu isteğe son derece karşı çıkarlar. Engelli ve evlenmek he ! Ne hadlerine ! Engelsizlere göre engelli bireylerin yuva kurma, çocuk sahibi olma ( üreme, çoğalma ) gibi aşırı istekleri olmamalıdır! O kadar garip karşılanır ki bu en doğal istek hadlerini aşarak iki gencin ( bir taraf engelsiz bir taraf engelliyse ) arkadaşlık safhasında bile var gücüyle bu ilişkiye sona erdirmek adına inanılmaz mücadele başlar.
4- Engelli birey okumak ister, eğitim almak ister, kendisini bilgi ile donatmak ister tıpkı engelsiz bireyler gibi öğrenim görmek ister.
Engelsizler için bu dünyada bundan daha saçma ve boş bir istek yoktur. Okuyup da ne olacaktır ki sonunda bay ya da bayan engelliyse okula gitmenin de fazla bir önemi ve değeri yoktur.
5- Engelli birey de sosyal olmak ister. Sosyal yaşamda aktif rol oynamak, toplumun arasında olmak ister. Engelsiz bu konuda da aynı fikirde değildir. Engellilerin ne işi vardır sinema salonlarında, tiyatrolarda, sergi, fuar ve panayırlarda, kitap fuarlarında, Alışveriş merkezlerinde vs. vs. Engelli engellenmelidir bu amaçla elden ne varsa yerine getirilmeli engellilerin asosyal bir yaşam sürmesi için ne kadar engel varsa yaratılmalıdır. Bu yüzdendir ki özellikle sinema salonlarının engellilerin gidemeyeceği şekilde mimari özelliklere sahip olması. Engelsizlerindir çünkü toplumsal yaşam. Engelli sonuna kadar engellenmeli dışarı çıkmamalıdır. AVM ler engelsizler için yapılmıştır.
6- Engellinin bayansa güzel baysa yakışıklı olma gibi bir fiziksel özelliği kendisi için dejavantajdır. Engelsiz için bir kavramdır güzellik göreceli olmakla birlikte eğer engelli güzel ya da oldukça yakışıklı bir baysa bu daha fazla acınarak bakılmasına sebep olur sadece. ‘’ Yazık çok da güzelmiş ama yürüyemiyor ‘’ ya da engelli bir baysa ‘’ tuh! Çok yazık ne kadar yakışıklı ama işitmiyor ‘’ gibi. Engelsiz güzel olabilir ama engelli bireyin böyle bir şansı bile olmamalıdır.
7- Engelli kendisine sunulan tüm engellere rağmen dışarı çıkmayı başardıysa bile bu sefer kendisine yöneltilen o delici, cehalet kurbanı gözlere takılır. Sokaktaki her engelli gittiği yerde kendisine sanki uzaylışmış gibi tepeden tırnağa inceleyen, dakikalarca sabitlenmiş bir o kadar da anlamsız bakışlara ve saçma sapan sözlere maruz kalır. Engelsizin böyle bir hakkı vardır çünkü. Hiç tanımadığı halde sadece ve sadece engelli olduğu için bireyle konuşma hakkı görür kendinde. ‘’ Hayırdır nasıl oldu ? ‘’, ‘’ Vah! Vah ‘ nesi var ‘’ Ey düşünce engelli Engelsizim ! sana bu hakkı kim verdi ki? Ya da sen engelli bireylere gözlerini dikerek bakma, inceleme, bakışlarını ayırmama hakkını nereden alıyorsun ?
Engelsiz ne anlar ? ne düşünür ? ne gerçekleştirir ? Buradaki engelsiz tanımı tüm engelsizleri değil sadece kendini engelsiz sanan düşünce engellileri, ssk, işveren, devlet, kurumlar vs kastedilerek yazılmıştır. Engelsizlerin bir kısmının bu şekilde düşündüğünü ve bu şekilde davrandıklarını kastederek yazdığım bu yazımı bütün engelsizler adına algılamazsanız sevinirim.
1- Engelli yaşamak ister doya doya, sokağa çıkmak ister, gezmek dolaşmak ister, insanca seyahat hakkı ister, ulaşım imkanları ister, sosyalleşmek ister. Engelli ben de varım diye düşünür evet bu dünya da ben de varım.
Engelsiz için engellilerin sokağa çıkma gibi bir isteği olmamalıdır çünkü engelliler evde oturmalıdır, tehlikeli maceralara atılmanın ne anlamı vardır, bu sokaklar, bu caddeler kendileri için düzenlenmiştir, engelli evine kapanmalı ortalıkta dolaşmamalıdır.
2- Engelli birey ekonomik özgürlüğünü kazanmak ister, en azından kendi ihtiyaçları ve bakımını maddi anlamda karşılamak ister, kendi işi olsun ister, hayatını kazanmak için çalışmak ister ve hem de çok ister bunu.
Engelsizlere göre engellinin ne işi vardır iş yaşamında gereksizdir engelli iş gücünden faydalanmak. Çalışma hayatına katılabilme isteği son derece anlamsız ve gereksizdir. Engelli ailesinin ya da devletin baktığı oranda kendisine yetebilmeli çalışma isteği olmamalıdır.
3- Engelli birey karşı cinsten bir arkadaşıyla evlenmek ister, yuva kurmak ister, anne baba olmak ister. Engelsizlerce ya da engelsiz ailesinden olanlar ( kız tarafı ya da erkek tarafı ) bu isteğe son derece karşı çıkarlar. Engelli ve evlenmek he ! Ne hadlerine ! Engelsizlere göre engelli bireylerin yuva kurma, çocuk sahibi olma ( üreme, çoğalma ) gibi aşırı istekleri olmamalıdır! O kadar garip karşılanır ki bu en doğal istek hadlerini aşarak iki gencin ( bir taraf engelsiz bir taraf engelliyse ) arkadaşlık safhasında bile var gücüyle bu ilişkiye sona erdirmek adına inanılmaz mücadele başlar.
4- Engelli birey okumak ister, eğitim almak ister, kendisini bilgi ile donatmak ister tıpkı engelsiz bireyler gibi öğrenim görmek ister.
Engelsizler için bu dünyada bundan daha saçma ve boş bir istek yoktur. Okuyup da ne olacaktır ki sonunda bay ya da bayan engelliyse okula gitmenin de fazla bir önemi ve değeri yoktur.
5- Engelli birey de sosyal olmak ister. Sosyal yaşamda aktif rol oynamak, toplumun arasında olmak ister. Engelsiz bu konuda da aynı fikirde değildir. Engellilerin ne işi vardır sinema salonlarında, tiyatrolarda, sergi, fuar ve panayırlarda, kitap fuarlarında, Alışveriş merkezlerinde vs. vs. Engelli engellenmelidir bu amaçla elden ne varsa yerine getirilmeli engellilerin asosyal bir yaşam sürmesi için ne kadar engel varsa yaratılmalıdır. Bu yüzdendir ki özellikle sinema salonlarının engellilerin gidemeyeceği şekilde mimari özelliklere sahip olması. Engelsizlerindir çünkü toplumsal yaşam. Engelli sonuna kadar engellenmeli dışarı çıkmamalıdır. AVM ler engelsizler için yapılmıştır.
6- Engellinin bayansa güzel baysa yakışıklı olma gibi bir fiziksel özelliği kendisi için dejavantajdır. Engelsiz için bir kavramdır güzellik göreceli olmakla birlikte eğer engelli güzel ya da oldukça yakışıklı bir baysa bu daha fazla acınarak bakılmasına sebep olur sadece. ‘’ Yazık çok da güzelmiş ama yürüyemiyor ‘’ ya da engelli bir baysa ‘’ tuh! Çok yazık ne kadar yakışıklı ama işitmiyor ‘’ gibi. Engelsiz güzel olabilir ama engelli bireyin böyle bir şansı bile olmamalıdır.
7- Engelli kendisine sunulan tüm engellere rağmen dışarı çıkmayı başardıysa bile bu sefer kendisine yöneltilen o delici, cehalet kurbanı gözlere takılır. Sokaktaki her engelli gittiği yerde kendisine sanki uzaylışmış gibi tepeden tırnağa inceleyen, dakikalarca sabitlenmiş bir o kadar da anlamsız bakışlara ve saçma sapan sözlere maruz kalır. Engelsizin böyle bir hakkı vardır çünkü. Hiç tanımadığı halde sadece ve sadece engelli olduğu için bireyle konuşma hakkı görür kendinde. ‘’ Hayırdır nasıl oldu ? ‘’, ‘’ Vah! Vah ‘ nesi var ‘’ Ey düşünce engelli Engelsizim ! sana bu hakkı kim verdi ki? Ya da sen engelli bireylere gözlerini dikerek bakma, inceleme, bakışlarını ayırmama hakkını nereden alıyorsun ?