Engelli ve iletişim

  • Konuyu başlatan mavibalina2012
  • Başlangıç tarihi
M

mavibalina2012

Guest
Engelli veya engelsiz tüm insanların dertlerini ya da sevinçlerini anlatmaları için iletişim kurmaları gerekir...İletişimin olması içinde gönül gözleri açık en az iki kişiye ihtiyaç duyulur...İletişim insan olmanın da gereğidir bir diğer deyişle...Çünkü sadece konuşarak anlaşan tek canlı türüdür insanlar...Peki ya iletişim kanalları kapalıysa sen tüm yüreğinle haykırırken onlar gönül gözlerini kapamışsa?...İşte engeller, engellemeler o vakit gün yüzüne çıkar...



Konuşmak bir ihtiyaçtır çünkü konuştuğun vakit kendini anlatabilirsin, ifade edebilirsin...Bebekler avazı çıktığı kadar bağırdığında ses tonlarından açmı, susuzmu, ağrısı mı var kolaylıkla anlarız...Bir de beden dilleri vardır ki sessiz film gibi seyrederek çözeriz üzgün, kızgın, mutlu insanları mimik ve jestlerine bakarak yorumlarız...

Hep söyleriz ya eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalı, engelliler eğitimde de ön saflarda olmalı...Sonra da engelleri bir bir ardı sıra sıralar dururuz ve sonuçta ülkedeki engelli eğitim oranını açıklarken sitemlerimizi yineleriz...Sanki bu konuda tek suçlu engelli ve ailesi imiş gibi de tavırlar takınırız...

Gelelim işin gerçek yüzüne...Engelliler için okul öncesi eğitim alanında gerideyiz de diyemeyiz hiç yol katetmedik ki...Sonrasında da bizleri en fazla engelleyen mimari engeller ve hepimizin engel durumuna göre değişen hala engel sınıflarımıza dahil edemediğimiz, farkına varamadığımız veya farkına varmak istemediğimiz engeller...Eğitim alabilmemiz sosyal olmamızı da beraberinde getirir kuşkusuz peki sosyallikten uzak kalmakta engel değil midir?..

Engel nedir öyleyse?...Engel özür müdür, sakatlık mıdır yoksa engelli olmamızı tetikleyen bir çok sebepmidir veya bizi engellemek adına söz birliği yapmış tüm şartlar mı ya da bunların hepsi mi?...Engelliyiz, kimimiz ortopedik engelli, kimimiz görme engelli, kimimiz işitme engelli, kimimiz konuşma engelli, kimimiz psikolojik engelli...Bir diğer engelli kesim de bizleri anlamamak adına direnen cahil veya entellektüel kesim...

Üniversitede okuyan bir arkadaşımızın kekeme olduğu için daha da net bir söylemle kendini ifade edemediği için sözlü sınavlarda başarısız olması açıksası hala sorgulamamız gerekenlere itti ... Ne kadar tahammülsüz olduk farkındamıyız bilmiyorum ama bir insanı sonuna kadar dinleyememek hemen iki üç kelime konuşurken susturmaya çalışmak neyin ölçütü...Evet, ülkemizde engelliler açısından üniversite okuma oranı ne yazık ki oldukça düşük ama bu konuda en masum kesim de kuşkusuz engelliler...Bu nasıl bir sistem ki, biraz geç konuştuğu için onu başarısız adlediyoruz bu nasıl acele ki diğerlerine verdiğimiz söz söyleme hakkını konuşmakta güçlük çeken engelliden esirgeyebiliyoruz...Onu işe almak için engelli saymıyoruz ama en doğal ve insani hakkı olana eğitim hakkını göz göre elinden almaya çalışıyoruz...Sebep kendini ifade etmekte zorlandığı için yani konuşma engelinin yaşamını kısıtladığı için yani esas engelin onu dinlemeye tenezzül bile etmeyen bizler olduğunun ayırımına varamadığımız için...

O vakit engelli kelimesini de yanlış mı eksik mi kullanıyoruz?...Engelli, ağır engelli, hafif engelli diğer adıyla kavram karışıklıkları, çelişkiler...İnsan bir kere engellenmeye görsün engeli hafif de olsa ağırda olsa ruhunu yaralayıverir...Şöyle bir insanı taraflarımızı yoklayarak vicdanımıza ses vererek düşünelim...Üniversitede okuyoruz tam da ilgimiz olan bir konuda söz almak isterken birden kekelemeye başlıyoruz ve öğretim üyesi araya giriyor, " ne söylemek istiyorsan söyle çabuk ol ki başka konuya geçelim"...Yani başlamadan bitiyorsunuz yüzünüz kızararak daha bir kapanıyorsunuz içinize oysa yüreğinizde öyle sözcükler var ki dile getiremediğiniz işte o sözcükler kapalı kutularda kalıyor...Sizi dinlemekten aciz bu insanlara kalbinizi kapatıyorsunuz bir daha açmamak üzere ve tüm insanları bu şekilde görüp bir daha da ne sevginizi ne de öfkenizi dile getirmiyorsunuz daha yalın bir ifadeyle getiremiyorsunuz...Farkında mısınız bilmem ama kekeme iken bir de sosyal fobili oldunuz...Hani iş arama korkunuz vardı ya artık korkunuz kaygıya dönüştü...Yani bizler engellere bile dereceler koyduğumuzdan sizi hafif engelli saydık ama sizin yerinize kendimizi koyamadık...

Var iken yok sayılmak, varlığınızın bile gaspı kötüdür ancak sizde tüm insanların sizleri anlamakta güçlük çektiğini sanıyorsanız işte o vakit esas yanılgıya düşersiniz...Söylenmemiş her kelimenin lezzetini öyle içinizden sessizce sadece kendinize değil, haykıra haykıra söyleyin bırakın kimileri bir çırpıda söylesin kimilerinin söylemi ise saatler sürsün...Önemli olan kelimelerin süratinden ziyade sözcüklerin muhteşemliği değil midir?...

Soruyorum o vakit, ENGELLİNİN DERDİ ANLAŞILMAK İSE ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE?..
 
Tekerlekli Sandalye
Üst