M
mavibalina2012
Guest
(ENGELLİ YAZI DİZİNİ: 39)
Toplumun bir parçası olmasına rağmen toplumdan uzak yaşayan engelli toplumla kaynaşmak, bütünleşmek zorundadır...Sosyal devlet dediğimiz kavram bu noktada devreye girer. Sosyal Devlet geliştirdiği sosyal politikalarla toplumda güçsüz ve ekonomik yönden zayıf bireylere katkı sağlayıp onu topluma dahil etmelidir. Gerek ülkemizde gerekse dünya ülkelerinde bir gerçek vardır ki, engelli insanlar diğer insanlara nazaran ekonomik yönden yetersizdir. Ekonomik yönden güçsüzlük diğer sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Sosyal Devlet engelli ve ailesine destek vererek yanında olduğunu göstermeli, engelli bireyi rehabilite ederek onun kaybettiklerini kazandırmada yardımcı olmalıdır...
ENGELLİ BİREYLER NEDEN TOPLUMUN PARÇASI DEĞİLLER
Engelli bireyler birçok etmenden dolayı ait oldukları toplumdan uzak yaşarlar. Bu nedenlerin kapsamında engeli bireyin özel yaşamı, ailesi, eğitim, fiziksel ve çevresel etmenler, toplum, sosyal politikaları sayabiliriz.
ENGELLİ VE YAŞAM: Engelli bireylerin çoğunluğunda yaşam koşulları zorluklarla doludur. Ekonomik durumun zayıf olması engelli bireyi bir çok yönden sıkıntıya sokmuştur. Yaşam koşullarının zor olması zaten bir çok koşulla uğraşan engelliyi toplumdan uzaklaştırmıştır.
ENGELLİ VE AİLESİ: Engelli bireyin ailesi engelli bir çocuğa sahip olduklarında ne yapmaları gerektiği hakkında bilgi sahibi olmadıklarından olumsuzluklarla karşılaşırlar. Bu durum bazen engelli bireyi kabul edememe bazen aşırı sahiplenip kollayıcı bir tutumla engelli bireyin tek başına ayakta durmasına engel olacak kadar baskılayıcıdır. Şöyle ki, aşırı kollayıcı tutum engellinin de bir birey olduğunu, kendi kararlarını kendisinin vermesini ve hayatta söz sahibi olabilmesine, yalnız kaldığında hayatını idame ettirmesinde sıkıntı yaratacaktır. Bu nedenle engelli kadar ailesinin eğitimi de çok ama çok önemlidir.
ENGELLİ VE KİŞİSEL EĞİTİMİ: Engelli bireyin eğitimi öncelikle engelini aşmasına yönelik olmalıdır. Öncelikle kendi kendine yetebilmesi sağlanmalıdır. Engelli günlük bakım ve ihtiyaçlarını kimseye ihtiyaç duymadan karşılayabilir düzeyde olmalıdır. Yani rehabilite edilerek kaybettiği yetenekleri kazanım olarak geri döndürülebilmelidir. Gerek fizik tedavi ve rehabilitasyon gerekse sosyal hizmet uzmanlarının vereceği psikolojik destek ve öneriler hem bireyi topluma hazırlayacak hem de kaybettiği özgüvenini kazanmasında etken olacaktır. Sosyal Devletler engellinin hayatını idame ettirebilmesi için gerekli olan tıbbi malzemeleri bedel almadan karşılamak zorundadır. Koltuk değneği, yürüteç, tekerlekli sandalye, işitme cihazı, baston vb. benzeri araçlar bir engelli için olmazsa olmazlardandır. Engelli birey eğer ilerleyen dönemlerde bu araç larla tanışmışsa amacına uygun olarak kullanılması yani kullanımının engelliye kazanımı olması hedef alınmalıdır...
ENGELLİNİN EĞİTİM SÜRECİ: Kişisel Eğitimini uygun koşullarda sağlayan engelli toplumla bütünleşmede önemli bir yol katetmiştir. Ülkemizde ne yazık ki, okul öncesi eğitimden engelliler yok denecek kadar az faydalanmaktadır. Oysa okul öncesi eğitim sonrasına ışık tutacak önemli bir unsurdur. Okul öncesi eğitimin yetersiz kalması kadar engeli nedeni okulla tanışamamış okma yazma bilmeyen erişkinlere de yönelik okuma yazma seferberliği düzenlememektedir. Eğitim herkes için nasıl şart ve haksa engelli bireyler içinde o derecede önemlidir. Ancak ülkemizde yüksek düzeydeki eğitim kurumlarından mezun engelli sayısı çok azdır. Fiziki ve mimari engeller, diğer öğrencilerin, çevrenin engelli bireylere irdeleyici bakışları engellinin eğitimden soğumasında etmendir. Burada en fazla görev yine engelliyi toplumla kaynaştırmayı amaç edinmiş eğitmenlere ve sosyal hizmet uzmanlarına düşmektedir.
ENGELLİ VE FİZİKSEL ÇEVRE: Engelli bireyin sosyal çevresinin artması için hayatını idame ettirdiği konutundan tutunda işyeri, alışveriş merkezleri, sosyo-kültürel yapısını güçlendirecek diğer merkezler, eğlence mekanları, restoranlar vb. gibi mekanlar engelli bireyin kullanacağı şekilde fiziksel ve iç mekan bakımından engellilerin kullanımına uygun olmalıdır. Mekanlardaki sorunlar bireyi daha fazla eve kapatacağından sosyal ortamlardan uzaklaşacaktır.
ENGELLİ VE ULAŞIM SORUNLARI: Kuşkusuz bireylerin bu etkinliklerden faydalanması için ulaşım sorunlarının ortadan kalkması gerekir ki bu arada belediyelere büyük sorumluluklar düşmektedir. Toplum taşım araçlarından engelli bireylerin ücretsiz faydalanma hakkı olsa da araçların dizayninin engellilerin kullanımına uygun olmadığından bu araçlardan bir çok engelli faydalanamamaktadır. Ulaşım sorunu engellinin sosyal yaşamını kısıtlayan önemli bir sorundur...
ENGELLİ VE TOPLUMUN BAKIŞ AÇISI: Engelli bireye yöneltilen sorgulayıcı ve irdeleyici bakış tarzı, engelli bireyi kabul edememe ve bir arada olmama isteği gibi toplumun bazı kesimlerindeki olumsuz tavırlar bilhassa zihinsel engelli çocuğu bulunan ebeveynleri tedirgin etmekte olup hem bireyi hem de aileyi toplumdan dışlayan etmenlerdir...
SOSYAL POLİTİKALAR: Engelli bireyin yaşamış olduğu, sağlık, fiziksel, çevresel, psikolojik, sosyo-ekonomik etmenler, eğitim, sosyal çevre gibi bireyi etkileyen tüm sorunların çözümünde Sosyal Devletin oluşturduğu sosyal politikalar yön verecektir. Sosyal Devlet bünyesindeki ekonomik, fiziksel ve sosyal yönden diğerlerinden daha güçsüz olanlara yardım etmek zorundadır ki, bunların başında engelliler gelir. Ekonomik yönden zayıf durumda olan engelli bireyin yaşamını idame ettirebilmesi için gerekli olan tüm araç ve gereçleri temin etmek bunun yanında güçsüz kaldığı konularda engelli bireye rehabilitasyon hizmetleri sunarak rehabilite etmelidir...
Not: Yazı dizini tarafımdan kaleme alınmış olup yalnızca fotoğraflar alıntıdır...
![](http://d1210.hizliresim.com/12/z/fgx93.jpg)
Toplumun bir parçası olmasına rağmen toplumdan uzak yaşayan engelli toplumla kaynaşmak, bütünleşmek zorundadır...Sosyal devlet dediğimiz kavram bu noktada devreye girer. Sosyal Devlet geliştirdiği sosyal politikalarla toplumda güçsüz ve ekonomik yönden zayıf bireylere katkı sağlayıp onu topluma dahil etmelidir. Gerek ülkemizde gerekse dünya ülkelerinde bir gerçek vardır ki, engelli insanlar diğer insanlara nazaran ekonomik yönden yetersizdir. Ekonomik yönden güçsüzlük diğer sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Sosyal Devlet engelli ve ailesine destek vererek yanında olduğunu göstermeli, engelli bireyi rehabilite ederek onun kaybettiklerini kazandırmada yardımcı olmalıdır...
ENGELLİ BİREYLER NEDEN TOPLUMUN PARÇASI DEĞİLLER
Engelli bireyler birçok etmenden dolayı ait oldukları toplumdan uzak yaşarlar. Bu nedenlerin kapsamında engeli bireyin özel yaşamı, ailesi, eğitim, fiziksel ve çevresel etmenler, toplum, sosyal politikaları sayabiliriz.
ENGELLİ VE YAŞAM: Engelli bireylerin çoğunluğunda yaşam koşulları zorluklarla doludur. Ekonomik durumun zayıf olması engelli bireyi bir çok yönden sıkıntıya sokmuştur. Yaşam koşullarının zor olması zaten bir çok koşulla uğraşan engelliyi toplumdan uzaklaştırmıştır.
![](http://d1210.hizliresim.com/12/z/fgxd1.gif)
ENGELLİ VE AİLESİ: Engelli bireyin ailesi engelli bir çocuğa sahip olduklarında ne yapmaları gerektiği hakkında bilgi sahibi olmadıklarından olumsuzluklarla karşılaşırlar. Bu durum bazen engelli bireyi kabul edememe bazen aşırı sahiplenip kollayıcı bir tutumla engelli bireyin tek başına ayakta durmasına engel olacak kadar baskılayıcıdır. Şöyle ki, aşırı kollayıcı tutum engellinin de bir birey olduğunu, kendi kararlarını kendisinin vermesini ve hayatta söz sahibi olabilmesine, yalnız kaldığında hayatını idame ettirmesinde sıkıntı yaratacaktır. Bu nedenle engelli kadar ailesinin eğitimi de çok ama çok önemlidir.
ENGELLİ VE KİŞİSEL EĞİTİMİ: Engelli bireyin eğitimi öncelikle engelini aşmasına yönelik olmalıdır. Öncelikle kendi kendine yetebilmesi sağlanmalıdır. Engelli günlük bakım ve ihtiyaçlarını kimseye ihtiyaç duymadan karşılayabilir düzeyde olmalıdır. Yani rehabilite edilerek kaybettiği yetenekleri kazanım olarak geri döndürülebilmelidir. Gerek fizik tedavi ve rehabilitasyon gerekse sosyal hizmet uzmanlarının vereceği psikolojik destek ve öneriler hem bireyi topluma hazırlayacak hem de kaybettiği özgüvenini kazanmasında etken olacaktır. Sosyal Devletler engellinin hayatını idame ettirebilmesi için gerekli olan tıbbi malzemeleri bedel almadan karşılamak zorundadır. Koltuk değneği, yürüteç, tekerlekli sandalye, işitme cihazı, baston vb. benzeri araçlar bir engelli için olmazsa olmazlardandır. Engelli birey eğer ilerleyen dönemlerde bu araç larla tanışmışsa amacına uygun olarak kullanılması yani kullanımının engelliye kazanımı olması hedef alınmalıdır...
ENGELLİNİN EĞİTİM SÜRECİ: Kişisel Eğitimini uygun koşullarda sağlayan engelli toplumla bütünleşmede önemli bir yol katetmiştir. Ülkemizde ne yazık ki, okul öncesi eğitimden engelliler yok denecek kadar az faydalanmaktadır. Oysa okul öncesi eğitim sonrasına ışık tutacak önemli bir unsurdur. Okul öncesi eğitimin yetersiz kalması kadar engeli nedeni okulla tanışamamış okma yazma bilmeyen erişkinlere de yönelik okuma yazma seferberliği düzenlememektedir. Eğitim herkes için nasıl şart ve haksa engelli bireyler içinde o derecede önemlidir. Ancak ülkemizde yüksek düzeydeki eğitim kurumlarından mezun engelli sayısı çok azdır. Fiziki ve mimari engeller, diğer öğrencilerin, çevrenin engelli bireylere irdeleyici bakışları engellinin eğitimden soğumasında etmendir. Burada en fazla görev yine engelliyi toplumla kaynaştırmayı amaç edinmiş eğitmenlere ve sosyal hizmet uzmanlarına düşmektedir.
ENGELLİ VE FİZİKSEL ÇEVRE: Engelli bireyin sosyal çevresinin artması için hayatını idame ettirdiği konutundan tutunda işyeri, alışveriş merkezleri, sosyo-kültürel yapısını güçlendirecek diğer merkezler, eğlence mekanları, restoranlar vb. gibi mekanlar engelli bireyin kullanacağı şekilde fiziksel ve iç mekan bakımından engellilerin kullanımına uygun olmalıdır. Mekanlardaki sorunlar bireyi daha fazla eve kapatacağından sosyal ortamlardan uzaklaşacaktır.
![](http://d1210.hizliresim.com/12/z/fgxhd.jpg)
ENGELLİ VE ULAŞIM SORUNLARI: Kuşkusuz bireylerin bu etkinliklerden faydalanması için ulaşım sorunlarının ortadan kalkması gerekir ki bu arada belediyelere büyük sorumluluklar düşmektedir. Toplum taşım araçlarından engelli bireylerin ücretsiz faydalanma hakkı olsa da araçların dizayninin engellilerin kullanımına uygun olmadığından bu araçlardan bir çok engelli faydalanamamaktadır. Ulaşım sorunu engellinin sosyal yaşamını kısıtlayan önemli bir sorundur...
ENGELLİ VE TOPLUMUN BAKIŞ AÇISI: Engelli bireye yöneltilen sorgulayıcı ve irdeleyici bakış tarzı, engelli bireyi kabul edememe ve bir arada olmama isteği gibi toplumun bazı kesimlerindeki olumsuz tavırlar bilhassa zihinsel engelli çocuğu bulunan ebeveynleri tedirgin etmekte olup hem bireyi hem de aileyi toplumdan dışlayan etmenlerdir...
![](http://d1210.hizliresim.com/12/z/fgxpy.jpg)
SOSYAL POLİTİKALAR: Engelli bireyin yaşamış olduğu, sağlık, fiziksel, çevresel, psikolojik, sosyo-ekonomik etmenler, eğitim, sosyal çevre gibi bireyi etkileyen tüm sorunların çözümünde Sosyal Devletin oluşturduğu sosyal politikalar yön verecektir. Sosyal Devlet bünyesindeki ekonomik, fiziksel ve sosyal yönden diğerlerinden daha güçsüz olanlara yardım etmek zorundadır ki, bunların başında engelliler gelir. Ekonomik yönden zayıf durumda olan engelli bireyin yaşamını idame ettirebilmesi için gerekli olan tüm araç ve gereçleri temin etmek bunun yanında güçsüz kaldığı konularda engelli bireye rehabilitasyon hizmetleri sunarak rehabilite etmelidir...
Not: Yazı dizini tarafımdan kaleme alınmış olup yalnızca fotoğraflar alıntıdır...