Engelliler aldıkları maaş için devlete duamı etmeli?

Yöneticiler müsade ederse bu konuyu açmış bulunmaktayım gerekçemde gayet insani her maaş döneminde bazı arkadaşlar maaş yatan iller konusuna yapmış oldukları yorumlarda bizleri adedeta bu ülkenin asalaklarıgibi yada dilencilerigibi suçlamaktadır devletin verdiği parayı her aldığımızda bizlere şükredin nankör olmayın laflarıyla aşağılamakta oysa şuna bir açıklama getirilmesi gerek bu maaşı devletmi yoksa hükümetmi veriyor malum işlerine gelince iş çıkar olunca hükümetimiz yol yaptı onu yaptı bunu yaptı açıklaması yapıyorlar ama halktan tepki topluyacakları konu oluncada hükümet deyil devlet görüştü diyorlar şimdi gelelim tekrar konumuza BENİM BİLDİĞİM KADARIYLA BU MAAŞLARI DEVLETTTTT veriyor engellilere ee bu devletin vatandaşıysam ki vatandaşıyım vatandaşın devlete verdiği vergilerden toplanan paralardan verilen maaşiçin kimsenin elini eteğini öpmek zorunda deyilim ha şimdi şunu soracaklar ee bu hükümetten önce varmıydı bu maaş ? yoktu iyide bunlarda ceplerinden vermiyorlar heralde ayrıca dinimizde bir elin verdiğini dğer el görmesin denilirken her ay burda bazı arkadaşlar ısrarla bu yorumları yazmalarının amacı nedir ?
kaldıki bu ülke vatana ihanet eden teröristlere bile tazminat öderken brakında engellilerinde hayatlarını bir nebze olsun iyleştirecek ücret verdikleri için her defasında el etek öptürt meyin...
bu konuda sadece benim heral müzdarip olan diğer arkadaşlar bazı yorumları kabuletmiş görünüyor olsun be ben yinede KRAL ÇIPLAK DİYORUM İNATLA =)

Yöneticilerin itiraz ettiği şey bu türden konulaın açılması değil. İtiraz ettiğimiz şey, başka bir konuyla ilgili açılmış başlık altında o konuyla ilgisi olmayan mesajların yazılması. Şimdi olduğu gibi dile getirmek istediğiniz, rahatsız olduğunuz meseleleri ayrı başlıkta açarsanız hiç kimsenin itirazı olmaz. Açılan bu konuya ilişkin söyleyecek sözü olan kişiler buyursun yazsın. Bu tartışmayı bende merak ediyorum.

evt bu konuyu açalı epey bir zaman geçmiş ancak beklediğim ilgi gerçekleşmedi demekki herkes memlun halinden bu iş tam nasrettin hocanın fil işine benzedi bilmayenlere hatırlatayım

Aksak Timur, Nasreddin Hocanın köyüne uğrar.Köylü padişahı layıkıyla ağırlar. Padişah da giderken bu konukseverliğe karşılık; "Köyünüze bir fil hediyem olsun" der ve gider.Fil bu zamanla bağ bahçe koymaz her yanı talan eder.Köylü ne yapsın çaresiz padişahın hediyesi diye ses çıkaramaz.Hocaya:
Hocam perişan olduk bizi kurtar.Biz bu file bişey yapsak padişah kellemizi alır derler.Hoca:
Benimle gelin padişaha durumu arz edeyim der.Köylüyü arkasına alır huzura çıkar.Timur:
Hoca niye geldin? Filim nasıl? diye sorar.Hoca:
Padişahım bu filiniz derken bi bakar korkudan arkasında kimse kalmamış herkes kaçmış.Padişah:-Eeeee ne olmuş file?Hoca
Padişahım hediyeniz olan filden çok memnun kaldık.Yalnız kalıyor bir tane daha istiyoruz
şimdi gelelim bu fıkradan aldığım derse bu ülkede bakanın resmi açıklaması 8 milyon 431 bin 937'si özürlü insan var her birinin sadece anne babası desek kabaca 24 milyon eder bunların 3/1 i oy verme yetisine sahip desek etti 8 milyon yani demem oki iş padişahımıza şikayete gidilince arkana dönüp bakınca kimse kalmıyor arkanda son söz anca bir kaç kötü insan burda yazar dururuz hepsi o padişahım çok yaşa diyenler çoğunlukta olduğu sürece bizlerde kral çıplak demediğimiz müddetce bu kervan gider durur

Çılgınpalet merhabalar,

İnsanların değişiklik yapabilmeleri için her zaman lidere ihtiyaç duyulur...Liderlerde genellikle cesur insanlardır ve tek başına mücadele ederler...Çoğu zaman bunun farkına varırlar ancak sesini çıkarmadan yollarına devam ederler yine bilirler ki, kimse köstek olmasın yeter, destek istemezler...Olanı değiştirmek yerine mevcut olanla yetinmek işlerine gelir insanların çünkü en kolay yol budur...Sorunların farkına varabilen insan var olanla, istekleri arasındaki dengeyi bildiğinden neler isteyebileceğinin, nelerin hala eksik olduğunun farkındadır...Aynı zamanda şu ayrımı da bilir haklarını sadaka olarak görmez...Partilere körü körüne bağlanmaz insanlığa yardımı olan siyasetçileri de hangi görüşte olursa olsun beğenir, iyi işlere imza atana beğenisini sunar, yeri gelir oy verdiği partinin eksikliklerini de sonuna kadar eleştirir...Olması gereken de budur...Herkes farklı şekilde düşünebilir, farklı tercihleri de olabilir ancak bir de ortak yol vardır...Engelli sorunları denilince herşey bir tarafa bırakılıp birleşilmesi gerekilir...Bu konuyla ilgilenen bazı insanlar bir takım yaptırımlara giderek insanları bu amaçta birleştirmeye çalışarak insanlara yol açarlar...Engellilerle ilgili kurumlarda çalışan eğitimci olarak gözlemlerim şudur, yıllarını bu işe veren insanların yanında bir de bu işe o kadar yüzeysel dokunan insanlar hatt deneyimi daha da kötüsü fikri bile olmayan insanlar gün gelir ki emekleri bir anda yok etmeye çalışırlar, bu yüzden beklentiler, birleşmeler hiç bir vakit gerçekleşmez...Meyve veren ağacı taşlamak, yükselen kişileri durdurmak gibi olaylarla, bizden üstün olanlara yaptığımız çirkin iftiralarla, riyakarlıkla, bencillikle enerjimizi yeteri kadar olumsuz yönde harcadığımızdan kendi içimizdeki kavgaları bırakıp bizleri engelleyenlere karşı mücadelemizde yol alamayız...Ancak kişisel çıkarlarımızı bırakıp toplu menfaatlarımız söz konusu olmuşsa ve bu amaçta birleşebiliyorsak o vakit ilerleme gerçekleşir...Varlığını devam ettirmek amaçlı birliktelikler varsa kişisellik söz konusudur sonu başarısızlığa mahkumdur ancak varolmak amacıyla birleşmişsek o zaman var oluruz... Gerçek anlamda birleşebilirsek bahsettiğiniz görünürde sadece oran olarak var olan istatistikler o vakit gerçek uygulamaya dönüşür ve yapmamız gerekenleri yaptırırız...Şu da bir gerçek ki, haksız uygulamada KRAL ÇIPLAK diye bağırır iken, güzel işler yaptığında yine aynı kişiye BÜYÜKSÜN KRAL diyebiliyorsak objektif bir bakış sergileriz...

engelli maaşı bir sosyal haktır.yardım değildir.bu nedenle görevini yapıyor devlet.dua sebebi değildir.asla bu gözle bakmadım.zaten son yönetmelikle maaşları kesmeye çalışan devlet var karşımızda.anlaşılan zul gelmiş engelliye verilen maaşlar.anayasada var olan haklarımızı bile kullanamıyoruz iken azar azar kendi koyduğu kurallara göre çalışan devletimiz dualarla mı ayakta kalacak.ALLAH DEVLETİMİZE ZEVAL VERMESİN SÖZÜ GEÇMİŞTE SÖYLENEN BİR SÖZDÜ...sosyal devlet olduğunu iddia eden bir yapı için bu cümle sarfedilmez.kaldıki devletin görevini yapmadığı yerde engellilerin adı kullanılarak yardım geceleri düzenlenir.milletin duyguları sömürülerek yardım toplanır.ya da kapak toplarsın...yazık bir sandalye alsınlar engelliler derler...aslında tekerlekli sandalye ödeneği vardır engellinin...en uyduruğundan en kalitesizinden almak için...DEVLET GÖREVİNİ YAPMALI...yapması gerekeni yapmayan bir sistemin elindeyiz.buna inanıyorum.22 yaşında % 96 engelli kızımı yaşatmaya çalışıyorum.maaş almıyorum...akülü sandalyem yurt dışında yaşayan türklerden geldi.kullandığım manuel tekerlekli sandalye için üzerine para ödedim.kullandığım minderlerin fiyatını yazmıyorum bile.evde,sokakta ve banyoda kullandığım sandalye ayrı olmalı.devlete söylesen bunu lüx görür.bir tane sandalye verdim 5 yıl kullan şükret der.verdiği sandalye ücreti 10 yıl önce 750 lira iken 350 ye indirildi,şimdilerde 500 civarında...devletime teşekkür etmiyorum,dua hiç etmiyorum.onu sosyal olmaya ve görevini yapmaya çağırıyorum...özürlü,sakat kelimelerini kaldırıp ENGELLİ kelimesini kullanacaklarmış.acaba engelli denince benim yaşam kalitem de yükselecek mi? başka da diyeceğim yoktur...