Engelliler Uyanın! Hepimiz Kandırılıyoruz!

DÜŞ GEZGİNİ

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
240
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yavru kutup ayısı annesine sorar

- Anne benim babamda bir kutup ayısımıydı?

-Evet oda bir kutup ayısıydı

-Peki onun babası?

-Onun babasıda bir kutup ayısıydı

Aldığı bu cevaplar üzerine yavru kutup ayısı isyankar bir dille haykırır

-İyi ama ben neden üşüyorum!


engellileruyanin.jpg

Siyasetcisinden, işadamına, işadamından, sanatcısına, sanatcısından, sokaktaki halktan adama kime sorarsanız sorun hepsi ağız birliği etmişcesine "engellilerin daha iyi şartlarda yaşaması gerektiğini, mimari engellerden tutunda iş hayatına katılımda önlerine konan engellerin bir an önce kaldırılması gerektiğini söyler."

Diğer dezavantajlı grupların aksine engellilerin sorunları ve bu sorunların bir an önce çözülmesi konusunda toplumsal bir konsensus sağlammışsa (ki görünen o) neden hala olduğumuz yerde patinaj çekiyoruz?

Uzaya çıkan insanoğlu bir metrelik kaldırıma rampa yapmıyor, bilmem kaç işci çalıştıran işyerleri engelli bir işci çalıştırmamak için elli takla atıyor, kullanımı zorunlu olan bir medikal ürünün bedelini devlet karşılamıyorsa ve bu düzenin düzen olmadığını seslendirdiğimizde politikacısından iş adamına hepsi bize "evet evet çok haklısınız" cevabını veriyorsa ya birileri bizi fena halde aptal yerine koyuyor yada ortada görülmemiş bir iki yüzlülük var demektir.

BU GİDİŞ GİDİŞ DEĞİL

Artık alışıla gelmiş söylemlerin dışına çıkmanın vakti gelmiştir. Ve dahası bundan sonra biz engellilerin kurtuluşu "söylemden, eyleme" geçmekle mümkün olacaktır. Herkesin bildiği şeyleri durup durup papağan misali tekrar etmekten bıktık. Bizler bize ait olan şeyleri birilernden "rica" ettiğimizde onlarda bizden "minnetkarlık" bekler oldular. Kimse kendine ait olan şeyler için bir başkasına minnetkar olmak zorunda değil. Bize ezberletilen ve bizimde yuttuğumuz bu yalanı artık yutmuyoruz. Riyakar politikacıları karşı bizimde politik bir tavır takınmamız lazım. Zira, politika “sadece siyasilere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir” (politik tavırdan kasıt bire bir siyasetin içinde olma değildir. Bilinçli olarak yapılan her tercih / tutum bir politik tavır / duruştur.)

Vatandaşı olduğunuz ülke'de söz söyleme hakkı sadece iktidarlara ait olmadığı gibi, yaşadığımız şehirde söz söyleme hakkıda sadece yerel yönetime ait değildir. Sığ ideolajik tavırı bir kenara bırakıp, demokrasi, insan hakları hepsi bir yana kendimiz için bir şeyler yapalım. Başkasını düşünmeyen insan olmanın erdemine erişemez diyoruz ama içinde bulunduğumuz durum bundan dahada vahim. Biz bırakın başkasını kendimizi bile düşünmüyor kendi haklarımız için kavga vermiyoruz. Sahi biz insanmıyız?
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

septik

Editör
Editör
Katılım
Şub 9, 2012
Mesajlar
3,378
Tepkime Puanı
435
Puanları
83
Size hak vermemek mümkün değil.
Siyasilerin ve diğer kesimin söylemleri ile bizlere karşı tutumu çok farklı özellikle son dönemlerde politikacılırımızın sürekli olarak engelliye pozitif yaklaşım adı altınta her hareketleri bizlere sadece zarar verdi.
Engellilere pozitif ayrımcılık adı altında basın aracılığı ile engelliler için şunlar yapıldı bunlar yapılacak sosyal yardım miktarları artacak daha çok kesime hitap edilecek görüntü ve söylemleri aslında biz engellilere değil tamamen Halkın gözünü boyayarak kendi sisyasi çıkarlarına hizmet etmektedir.
Elbette söz sadece yönetimlerdeki insanların tekelinde değil hatta bunu ispat ettiğimiz noktalarda oldu örneğin son çıkarılan yönetmelikte resmen bizleri yok sayan tamamen aleyhimize bir uygulama ortaya sürdüler fakat sonuç eylemsiz dahi olsa tepkilerimiz karşısında durduruldu bizleri yok sayamadılar.
Dahası torba yasada engelli yasasında önemli değişiklikler olacak ve hemen yürülüğe konacaktı fakat yasa tasarı halindeyken basında yayınlandığında sadece yersiz ödemelere karşı af dışında tamamen içi boş engelli yararına hiç bir şey olmaması ve gelecek tepkileri bildikleri için ertelemek zorunda kaldılar.
Kendi haklarımız için kavga veremiyoruz biz insanmıyız sorunuza.
Bizler belki siyasilerin alıştığı türde yakıp yıkan bağıran çağıran gövde gösterisi yapabilecek tarzda değilde daha mantıklı daha sabırlı şekilde isteklerimizi ve zararımıza gördüğümüz konuları protesto ederek net aracılığı ile gerekli gördüğümüz yerlere bildiriyoruz.
Zannediyorumki muhalefet ve basının duyarsızlığı karşısında dahi istediğimiz noktalara beklentilerimiz ve isteklerimiz ulaşıyor.
Tepkilerimiz yeterlimidir derseniz hükümetin son dönemde uygulamaya çalılştığı ben dedimmi olur politikasını sekteye uğrattığını düşünüyorum.Fakat görünen oki halen yeterli derecede geri adım atmış değiller ve engellilere karşı yeterli duyarlılığı ve talep ettiklerimize henüz olumlu bakmıyorlar.
Sonuç olarak beklenen engelli yasasının son halide yine durudurulan yönetmeliğe benzer şekilde çıkması mağduriyetlerimizi gidermeyecek ve yeni sıkıntılar yaratacak ise sizinle aynı düşüncedeyim hakkımızı aramak için ne gerekiyorsa yapmamız gerekir.
 

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,506
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Eşcinsellerin, alevilerin yada ne bileyim aklınıza gelebilecek herhangi bir azınlık hak talebinde bulunduğunda az yada çok bir toplumsal muhalefette karşılaşır. Tüm dezavantajlı gruplar içinde yeryüzünde hak talebinde bulunupta "toplumsal muhalefetle" karşılaşmayacak yegane bir grup varsa o da engellilerdir. Yani yazıdada belirtildiği gibi görünürde herkes engellilerden yana tavır almış görülüyor herkesin ağzında bir "engelli kardeşlerimiz" bıdı bıdısı herkes bizim etrafımızda bir sevgi kelebeği oluşturmuş ama uygulamaya gelince herkes bir kenara sıvışıyor.

Aslında ben uzun zamandır birilerini suçlamanın işin kolayına kaçmak olduğunu düşünüyorum. Evet biz bizlere karşı oynanan bu iki yüzlülüğün farkındayız. Mesele bu oyununun farkında olmaktan çok bu oyunu bozmak için ne yapıp ne yapmadığımızdır. Daha öncede bir kaç kez anlattığım Anka kuşunun hikayesinin tam yeri sanırım.

Rivayete göre Zümrüdü Anka kuşu bilgi ağacının dallarında yaşar herşeyi bilir her sıkıntıyı çözermiş. Kuşların başı ne zaman sıkışsa çözüm bulması için ona giderlermiş. Gün olmuş Anka kuşu ortadan kaybolmuş. Başları sıkışan kuşlar Kaf dağının tepesinde yaşayan Anka kuşunu bulmak için yola çıkmaya karar vermiş. Bu uzun ve zorlu yolculuğa çıkan kuşların bir çoğu pes edip yolculuktan vazgeçmişler. Geriye yolculuktan vazgeçmeyen 30 kuş kalmış. Bu 30 kuş sıkıntılarının çözümünü o kadar çok istiyorlarmışki önlerine çıkan tüm engelleri aşmak için ölümüne kanat çırpmışlar. Sonunda kaf dağının en zirve noktasına Ulaşabilmişler. Ulaşmışlar ulaşmasına ama Anka kuşu orada da yokmuş. Başları önde derin derin düşünen bu 30 kuş bir bakmışlar ki herbiri birer Zümrüdü Anka olmuş....

Hikayeden çıkartılacak ders. Kimse kurtarıcı aramasın.! Ya kendi kafenizde tüneklersiniz yada özgürlüğe kanat açarsınız.

Bu gün imrenerek baktığımız avrupada ki engellilere hakları altın tepside sunulmadı. Her biri inandıkları dava uğruna savaş vererek haklarını elde ettiler. Ben 40 yaşındayım. Bundan sonra ne kadardaha yaşarım bilemiyorum ama bi bu kadar daha yaşayamayacağım kesin. 40 yıldır kendi ülkemin sokaklarında rahatca gezememenin sıkıntısını bi 40 yıl daha yaşamak istemiyorum. Ve evet artık alışıla gelmiş söylemlerin dışına çıkıp eylem yapma vakti çoktan gelmişte geçmiştir bile.

Not: Burada bahsedilen eylem yapmayı, savaşmayı illada kırıp dökme olarak anlamayın. Bu konu altına yazacağınız yorum(lar) bile bir eylem biçimidir.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Biz İnsanız ! Hem de öyle böyle değil, yeryüzünde insan kimliğiyle dolaşan bir çok duygusuz yaratıktan daha çok İnsanız !!!

Selam Arkadaşlar,

Sitemizin en alevli tartışmaların fitilini ateşlemek umuduyla start veren sevgili isyankar arkadaşım Düş Gezginlerinin yine son bir hamle atağıyla açtığı konu başlığına yanıt yazmamak bence kendisine haksızlık olacağı gibi, bu konuda engelli kardeşlerimizin daha ne kadar sessiz kalacağını ben de çok merak ediyorum doğrusu.

SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK !

Bu slogan ki bir zamanlar epey ses getirmişti getirmesine ama beklenen sonuçları ne yazık ki değiştirme de engel olamadı. Devir değişti arkadaşlar aslında ben artık hiç bir engellinin eskisi kadar suskun kaldığına da , hakkını aramaktan yoksun bırakıldığına da inanmıyorum. Sadece genel bir isteksizlik sözkonusu olabilir belki yılların birikmişliğiyle artık eski heyecanların yitirilmiş olması ???

Yukarıda okuduğum her cümleye katılıyorum ve sizlerin de en az benim kadar yaşadığınız ortama, bizlere sunulan imkanlara ( zorla elde ettiğimiz hatta elde ettiğimiz haklar adına minnet duymamızın beklendiği hak ve özgürlüklerimiz için ) karşı isyanınız olduğunu biliyorum çünkü ben de ÜŞÜYORUM ! ( öyleyse ben neden üşüyorum ? çok çok güzel bir hikaye bunun için Düş Gezginlerine teşekkür ederim.

Sayın Yöneticim, sevgili abim Halil Yılmaz ' ın bir 40 yıl daha bu vatan toprakları üzerinde engelsizce gezip dolaşabilmesi için neler vermezdim. Hepimiz aynı güneşin altında her gün üşüyen kardeşleriz ve bu kadar yalnız ve sessiz bir ülkenin çocuklarıyız. Zaten bu sitenin altında birleşme ve birarada bu kadar sevgi ve bağlılıkla birbirimize kenetlenmemizin başka nasıl bir açıklaması olabilir ki...

Hiç birinizin yüzünü dahi görmedim ve çoğunuzun sesini dahi duymadım ama sizler benim kardeşlerim, arkadaşlarım, aynı acıları yaşadığım yoldaşlarımsınız ve her biriniz bu dünyada yaşayan diğer insanların sahip oldukları özgürlükleri engellenmeden yaşamayı sonuna kadar hakkediyorsunuz. Ve ben kendimden çoktan vazgeçmekle birlikte ( abim gibi bir 4 yıl daha yaşamayı düşünmüyorum ) gelecek nesiller daha fazla engellenmesinler diye elimden geleni yapmaya çalışıyorum ve daha da yapabileceklerimin çok başındayım bunu da kabul ediyorum.

Arkadaşlar bu site bugüne kadar çok şeyi başardı hem de bunu vurup kırmadan hani söylemde kalarak yaptı. zaten açlık grevi gibi bir eylemi hiç bir zaman tasdiklemeyeceğim gibi sözkonusu en etkili silahın kalem olduğuna olan inancımla söylemden eyleme geçmek için sizlerle birlikte sonuna kadar özgürlük mücadelemiz de bulunacağıma emin olabilirsiniz.

Düşler ülkesinde yaşamayı herkes ister ama önemli olan o düşler ülkesini gerçekleştirmeyi başarabilmek değil midir ? Hepinizin kendi adınıza olmasa bile çocuklarınız adına, çevrenizdeki sevdikleriniz adına gerçekleşmeyi bekleyen hayallerinizin olduğunu biliyorum ve ben elimden geleni yapmaya da hazırım yeter ki hayaller hayal olarak kalmasınlar...

Her koşulda yüreğim burada atıyor ve bu siteye üye olduğum günden beri her gün en az bir üyeyi bile cevaplayabilsem kendimi mutlu sayıyorum. Şimdi sıra siz de ...sizlere daha iyi bir gelecek yaşatabilmek adına neler yapabilirim ? Bunu bana söyleyebilir misiniz ?
 
Tekerlekli Sandalye
Üst