Biz  toplum olarak engelliyi  düşkün  ve  aciz,  yardıma  muhtaç  görme  içgüdüsünden  yıllardır  kurtulamadık. Karşımızdaki  engelli  ise  bizim  gözümüzde  olay  bitmiş  peşin  hükmümüzü  vermişizdir. Olayın detaylarına   karşımızdakinin  kabiliyetlerine, meziyetlerine  bakma  gereksinimi  bile  duymayız. Çünkü  o  kişi  bir  engellidir  ve  ne  yapabilir? Ne  başarabilir?
İşte hata burada başlıyor ama farkında bile değiliz. Her engelsizin olduğu gibi her engel grubuna dahil olanın'da bir çok farklı becerileri vardır , gelişen farklı meziyetleri vardır , bunu göz ardı etmek bir görme engelliden daha çok engelli olduğumuzu gösterir.
Mesela bir görme engelliyi düşünelim göremez fakat çok iyi algılayabilir. Çok iyi dinler çünkü günlük yaşamını idame ettirirken dinleme kabiliyetiyle bir çok zorlukların üstesinden gelebilir. Görmediği halde sosyal hayata katılımı ve cadde sokaklardaki hareketleri aslında biraz düşünülürse acınacak değil takdir edilecek boyuttadır. 10 dk gözlerinizi kapatıp sokakta dolaşalım bakalım nekadar başarılı olabileceğiz. İşte ozaman bir görme engellinin neleri başardığını anlayabiliriz.
Örneklere bir fiziki engelli ile devam edelim düşünün bu insan yürüyemiyor. Bizim gözümüzde durumu içler acısı ama işte yine yanıldık. Bu insan bir anne yada baba evlat yetiştiriyor , günlük işleriyle uğraşıyor , çalışıyor senden benden farkı ne? Yürüyemesede bazı uzuvlarını hareket ettiremesede hepimizin yaptıklarını yapmak için mücadele veriyor. Bizler sadece köstek oluyoruz hadi şimdide oturalım bir tekerlekli sandalyeye yada alalım koltuk değneklerini 10 dk biz engelli olalım bakalım o insan kadar sabırlı ve başarılı olabilecekmiyiz.
Belkide engel grupları içinde en zor olanı zihinsel engellilik ben bunu bir engellilik olarak görmeyip sadece masumiyet demek istiyorum çünkü yaptığı bir çok hareketten bihaber durumda olan dünyanın en masum kişileri bence zihinsel engelliler. Keşke hepimiz okadar masum olabilseydik.
İşin özüne gelirsek anlatmak istediğim engellileri acınır olarak görmekten vazgeçmemiz gerektiğidir. Biraz düşünürsek aslında neleri başardıklarını anlayabiliriz.
	
		
			
		
		
	
				
			İşte hata burada başlıyor ama farkında bile değiliz. Her engelsizin olduğu gibi her engel grubuna dahil olanın'da bir çok farklı becerileri vardır , gelişen farklı meziyetleri vardır , bunu göz ardı etmek bir görme engelliden daha çok engelli olduğumuzu gösterir.
Mesela bir görme engelliyi düşünelim göremez fakat çok iyi algılayabilir. Çok iyi dinler çünkü günlük yaşamını idame ettirirken dinleme kabiliyetiyle bir çok zorlukların üstesinden gelebilir. Görmediği halde sosyal hayata katılımı ve cadde sokaklardaki hareketleri aslında biraz düşünülürse acınacak değil takdir edilecek boyuttadır. 10 dk gözlerinizi kapatıp sokakta dolaşalım bakalım nekadar başarılı olabileceğiz. İşte ozaman bir görme engellinin neleri başardığını anlayabiliriz.
Örneklere bir fiziki engelli ile devam edelim düşünün bu insan yürüyemiyor. Bizim gözümüzde durumu içler acısı ama işte yine yanıldık. Bu insan bir anne yada baba evlat yetiştiriyor , günlük işleriyle uğraşıyor , çalışıyor senden benden farkı ne? Yürüyemesede bazı uzuvlarını hareket ettiremesede hepimizin yaptıklarını yapmak için mücadele veriyor. Bizler sadece köstek oluyoruz hadi şimdide oturalım bir tekerlekli sandalyeye yada alalım koltuk değneklerini 10 dk biz engelli olalım bakalım o insan kadar sabırlı ve başarılı olabilecekmiyiz.
Belkide engel grupları içinde en zor olanı zihinsel engellilik ben bunu bir engellilik olarak görmeyip sadece masumiyet demek istiyorum çünkü yaptığı bir çok hareketten bihaber durumda olan dünyanın en masum kişileri bence zihinsel engelliler. Keşke hepimiz okadar masum olabilseydik.
İşin özüne gelirsek anlatmak istediğim engellileri acınır olarak görmekten vazgeçmemiz gerektiğidir. Biraz düşünürsek aslında neleri başardıklarını anlayabiliriz.