Merhaba Can,
Öncelikle "Pozitif Ayrımcılıktan" fazla "Ayrımcılıkla" karşı karşıya kaldığımızı belirtmek isterim.
Ve en önemlisi "pozitif ayrımcılık" konusunda kavram kargaşası yaşandığını tam olarak tanımın yapılamadığını düşünüyorum. Örnekse wikipedia'nın pozitif ayrımcılığın tanımını yaparken verdiği örnek baştan arızalı.
Wikipedia'da yapılan tanım şu:
Pozitif ayrımcılık, yalnızca “dezavantajlı” gruplara mensup bireylere verilen ekstra haklardır. Pozitif ayrımcılık, dezavantajlı gruplar herkesin rahatça kullanabildiği bazı hakları çeşitli sebeplerden dolayı kullanamayabileceği için; onlar ancak bazı özel birtakım haklara sahip olurlarsa çoğunlukla gerçekten eşit olma şansını yakalayabilecekleri düşüncesiyle yapılır.
Örneğin ülkemizde herkesin kamuya açık tuvaletlerden yararlanması bir (negatif) haktır. Ne var ki tekerlekli sandalye kullanan veya başka engeli olan kişiler çoğu zaman bu tuvaletlerden (merdivenler, dar alanlar vb. sebeplerden dolayı) yararlanamazlar. Bu durumda devlet bu tuvaletlerin açılması ve kullanılması ile ilgili düzenlemelere bir madde ekleyerek bu dezavantajlı grup için ekstra pozitif düzenleme yapar ve der ki: "tuvaletlerin girişinde şu-şu ölçülerde rampa, tuvalet kabinleri, kapıları, lavabolar şu-şu özelliklerde olmak zorundadır". İşte bu durumda devlet dezavantajlı kişiler için bir pozitif hak öngörmüş, bu kişilerin herkesle gerçekten eşit olabilmesini ve negatif haklardan yararlanabilmesini sağlamış oluyor.
Pozitif ayrımcılık fazladan bir hak değildir. Sadece herkesle gerçekten eşit olunabilmesinin garanti altına alınmasıdır
Pozitif ayrımcılık - Vikipedi
Verilen örneğe göre kamuya açık umumi tuvaletlerin "engellilere uygun hale getirilmesi" bile pozitif ayrımcılık olarak görülüyor. Bu mantıkla gidersek, kaldırımlara yapılan rampalar, toplu taşım araçlarının engellilere uygun hale getirilmeside birer "pozitif ayrımcılık" örneği olarak kabul edilmesi gerekir.
Ama kazın ayağı öyle değil. Devlet kaldrımları, toplu taşım araçlarını, umumi tuvaletleri kimin için yapar? Vatandaşın yararlanması için. Peki "engelliler vatandaş" değil mi? Yani herkese tanınan bu hak bir kaç basit düzenlemeyle engellilerede tanınabiliyor ve devlet bunu yapmıyorsa bunun adına AYRIMCILIK DENİR. Herkese tanınan hak engellilerede tanınırsa kimsenin bunu POZİTİF AYRIMCILIK olarak nitelememesi gerekir. Zira metrelerce uzunlukta tonlarca beton bilmem kaç kaldırım taşı kullanarak kaldırım yapan devler bi zahmet 2 cuval çimento harcayıpta kaldırımları engellilerin erişimine uygun hale getirsin. Aynı şekilde binlerce tl lik araçları alıp halkın hizmetine sunan belediye çok cüzi maliyetde olan engelli rampasınıda bi zahmet o araca alıversin.
Avrupada tekerlekli sandalye kullanan bir engelli kimsenin yardımı olmadan TOPLU TAŞIM araçlarını kullanarak şehirler arası yolculuk yaparken bizim ülkemizde mimari engeller nedeniyle bırakın şehirler arası yolculuğu evinden dışarı bile çıkamıyorsa söylenecek fazla sözede gerek olmadığını düşünüyorum.
Zira Türkiye bu alanda sicili bozuk bir ülkedir Bunu bizzat devletin verdiği rakamlarla anlamakta mümkün.
T.C. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın (ÖZİDA) 3 Kasım 2010’da açıkladığı Özürlülüğe Dayalı Ayrımcılığın Ölçülmesi Araştırması göre özürlülerin %65’i tanımadıkları insanların alayına maruz kaldıklarını, %42,7’si ise kamu görevlilerinin kötü muamelesine maruz kaldıklarını ifade etmektedirler. Araştırmaya göre istihdam alanında engelliler in %46’sı, eğitim alanında %51’i, sağlık alanında %39’u, adalete erişimde %40 ve toplumsal yaşama katılım alanında da engellilerin %51,3’ü ayrımcılık içeren uygulamalarla karşı karşıya kaldığını beyan etmektedir.
Kısacası bizim için pozitif ayrımcılıktan ziyade ayrımcılık yapıldığını söyleyebiliriz. Ve en önemlisi ayrımcılık önlenmeden pozitif ayrımcılığın tam manasıyla yapılmasıda mümkün değil.
Peki türkiyede pozitif ayrımcılık örnekleri hiç mi yok?
Yeterli olmamakla birlikte elbette var. Örnekse 2012 yılında yapılan ÖMSS (özürlü memur sınavı) engellilere verilen 2022 maaşı, evde bakım ücretleri için pozitif ayrımcılık diyebiliriz. Evet bunların yapılması sosyal devlet olmanın bir gereği olsada ben yinede pozitif ayrımcılık kapsamına alınabilecek örnekler olarak görüyorum.
Son olarak bana göre yasalarda yazılanlar değil onların uygulanması önemlidir. Zira ayrımcılığın önlenmesi ve ayrımcılık uygulamalarının cezalandırılıcağı mevcut yasalarda açık bir şekilde yazılmasına rağmen pratikte bunların uygulanmadığını hepimiz biliyor yaşıyoruz.