Engellilere verilen destek sadece sloganlar da kalmamalıdır?....

Son zamanlarda engelli kelimesi bile geçmişe nazaran daha sık kullanılmaya başladı... Bu konuda sosyal medyanın payı inkar edilemez.... Evinden bile çıkamayacak kadar engeli bulunanlar görüşlerini, şikayet ve önerilerini bilişim sektöründe arar oldu.... Geçen zaman içerisinde görüldü ve kabul edildi ki, engellilerin sosyal yaşamları onları asosyalliğe iletecek kadar engelli.... İlerleyen zaman yeni olanaklar getirdi engellilerin dünyasına özellikle bilişim sektörünün her geçen gün yenilikler sunması en çok da engellileri mutlu etti....

İnsanlar neden engellenirler?.... Engelli sorunları nelerdir?.... Engelliler sosyal hayata dahil edilmez mi?... Engellilerin ihtiyaçları nelerdir?.... Dinlenme ve eğlenmede ihtiyaç mıdır?... Seyahat ve turizm'de yapılacak düzenlemeler ile engelliler de plajlarda, cafelerde yani sosyal yaşamın her alanında yer alabilirler mi?.... Engellenme nedir?.... Özgürlük nedir, özgürlüğün de sınırları var mıdır?.... Kişi hak ve hürriyetlerine saygı önemli bir hak iken engellilere yasal anlamda verilen haklar neden uygulanmaz?.... Engelliler için kurumlarda yapılması düzenlemeler, kurum yöneticileri tarafından ne kadar biliniyor?.... Engelli sorunları içerisinde engelli kadınların sorunları ayrı başlıklar altında incelenmeli midir?.... Fiziki, mimari, kentsel sorunların haricinde kültürel, sosyal, sanatsal etkinliklere yer verilmeli midir?.... vs... vs...

Sorunlar fazlaca yer işgal etmesine rağmen hala çözüm önerilerine kavuşamayan konularda kuşkusuz ki, desteğe ihtiyacımız var.... Hem de ciddi şekilde.... Oysa son zamanlarda hızla artan sosyal paylaşım ağlarında sıkça şu sloganı duyar olduk, "engellilere destek verelim"..... Paylaşıma yönelik bu tarz sloganlar sadece kenar süsü olarak duruyorsa anlamsız olsa da, kişi tarafından en ufak bir destek bile önemsenmiş ise ne ala....

Tabiidir ki, paylaşımın küçüğü büyüğü olmaz....Eğer bir tek engellinin bile sokakta rahatça dolaşması için bir taş dahi yerden kaldırılmışsa bu da destektir .... Neler yapabiliriz, diyorsanız o kadar çok şey var ki yapılacak olan.... Mesela, sıkıntıda kalıp bizleri zorlayan konularda yardımcı olabilirsiniz.... Şehir, bölge planlamasında yapılmayan veya işlev açısından sıkıntı yaratan mimari düzenlemeler hakkında siz de önerilerde bulunup sıkıntıyı ilgili mercilere iletebilirsiniz... Sadece engellilere ait yerleri amacı dışında kullananları uyarabilirsiniz.... Reel hayatta veya sosyal medyada engelliler için çözüm önerileriniz var ise paylaşabilirsiniz.... Eğer eğitici konumunda iseniz engellilerin zorlandığı konularda gönüllü olarak onlara yardımcı olabilirsiniz.... İşveren iseniz, iş yerinizi engellilerin de kullanımına uygun olarak düzenleyebilirsiniz.... İster kamu sektörü olsun isterse özel sektör hangi amaçla kurulmuş olursa olsun çalışan personel engelli sorunlarına duyarlı olup, sıkıntı yaşandığı takdirde ekstra yaşanılan sıkıntıyı engelliye taşımamalıdır....

Hızla gelişen sosyal medya, bilişim sektöründe engellilerle ilgili bir çok konuyu gündemine almıştır.... Engellilerin ihtiyaçları lüks değil bir insanın hayatını idame ettirip sosyal hayatta var olması için zaruridir.... Sadece sloganlarda kalmayıp reel hayata geçirdiğimiz her destek bir hayatı ayakta tutmak adına son derece önemlidir.... O halde sorunlarımızı birlikte irdeleyip çözüm arayalım ve desteğimizi artırarak devam ettirelim.... Unutmayalım hayat paylaşınca güzel....

İnternetin yaygınlaşmasının hak arama, haklarını bilme konusunda engellilere artı katkı sağladığına bende inanıyorum ve fakat sosyal paylaşım sitelerinde (facebook, twitter gibi) "engellilere destek verelim" meailinde yapılan paylaşımların çokta samimi olduğuna inanmıyorum.

İnternetin tamamında özelliklede sosyal medyada insanlar gerçekte olduklarından daha farklı bir profil, duruş sergiliyor. Özellikle "sosyal sorumluluk" kapsamına girecek konulara değinmek onlara göre kendilerine o ortamda bir statü kazandırıyor. Yaşamı boyunca anlı seçdeye değmeyen adam her cuma facebook ta "cumanız kutlu olsun" mesajı yayınlıyor, bir diğeri engelli rampasının önüne arabası park edip twitter'de "engellilere destek verelim" çığırtkanlığı yapıyor.

Toplumumuzda verilmesi gereken yasal ve imtiyazi haklar, haktan öte bir yardım olarak sunuluyorsa evet, sosyal medyada fırsat buldukça konuyu çarpıtacaktır.... Yardımın en makbulü göstermeden hatta hissettirmeden yapılanıdır ancak bu konuda da engellilerin kullanıldığı gerçektir....

Sözüm ciddi anlamda dayanışmayı hiç bir menfaat beklemeden yapanlaradır.... Her ne surette olursa olsun destek sözleri sloganlarda kalmamalıdır..... Eğer sloganlar kenar süsü olarak paylaşım ağını süsleyecek ise engelliler bu anlamda kullanılmamalıdır..... Destekçi engelli dostları ise engellilere yardımlarını artarak devam ettirmelidir....

Hayat Paylaşınca Güzel...

Aslında benim en sevdiğim slogan bu ve hayatı paylaşmakta bana göre zaten en başından beri engelli engelsiz ayırımı yapılmamalıdır. İnsan insandır sonuçta ve her yerde her şey de insan olmanın özelliklerini taşımalıdır.

Sosyal sorumluluk projeleri adı altında düzenlenen yardımlaşma etkinlikleri de diyebileceğimiz çeşitli organizasyonlar düzenleniyor. Özellikle banka da çalıştığım için bizzat içinde olduğumdan mıdır nedir ben sıcak bakamıyorum aslında. Aynı şekilde okullarda da öğrencilere zorlayıcı bir baskıyla yaptırılan yardım ve desteklerden ise utanç duymaktayım. ( küçücük çocuklara yardım ve bağış toplamaları adı altında dağıtılan o zarflar vs ) . Çünkü sosyal sorumluluk da bir yaptırım yada bir zorlama olamaz olmamalı da.

Çocuklara küçük yaştan itibaren sosyalleşme öğretilmeli hem de sonuna kadar hatta bir ders olarak okutulmalı mesela insanlık dersi gibi yada onurlu bir yaşamın gerektirdikleri gibi bir ders ismi bile olabilir ama insan zaten her şeyden önce sosyal bir varlıktır ve bu toplumda sosyal toplumun ne olduğunu bilmeyen , dağlarda, mağaralar da yaşayan insanlarımız da mevcut şimdi onların engellilere nasıl bir bakış açısıyla bakmasını bekleyebiliriz ki...

Bir engelliyle karşılaştığında adeta öcü görmüş gibi bakan insanların bulunduğu bir dünyada sosyal sorumluluk projelerinin çoğunda yapılan ajitasyon ve yaptırım beni son derece rahatsız ediyor. Konuyu nereden nereye taşıdım şu an için duygularım oldukça karışık ama inanın arkadaşlar hayat engelli yada engelsiz ayırımı olmadan sadece insanın insanla paylaşımı şeklinde yaşanmalı...

Hayat paylaşınca güzel ve bu paylaşım yaşlı, genç, engelli ,engelsiz, zengin, fakir, azınlık, çoğunluk vb hiç bir konuda sınıflama, tasnif, ayırım yapılmadan gerçekleşmeli...

Hepiniz sağlıcakla kalın, paylaşımla kalın,

Kişisel Gelişim Kitabının bir kısmında, şundan bahsediliyordu;

"Bir yardım gecesinde insanların bir kısmına, verecekleri paranın 2000 kuşun hayatını kurtarmak için kullanılacağı söyleniyor.... İkinci gruba 20.000 kuş, üçüncü gruba da 200.000 kuşun kurtuluşunu sağlayacağı söyleniyor.....

Gecenin sonunda birinci gruptan 80 dolar, ikinciden 78 dolar, üçüncüden ise 88 dolar toplanıyor....Ben sonucu görünce şaşırdım çünkü 200.000 kuşu kurtarmakla 2000 kuşu kurtarmak arasında bariz fark yoktu....

DERS: İnsanlar bir sorunun büyüklüğünü genellikle ihmal ederler, çünkü kafalarında bu sorunun yalnızca bir temsili oluşmuştur....Tüm bilgileri bir kenara yazıp teker teker vakit harcamazlar.... Sorunla ilgili temsili bir fikir oluşturup sorunun bundan ibaret olduğunu düşünürler.... Bu elbette doğru değil..... Sorunun büyüklüğü genelde görülmez ve bunun dramatik sonuçları olabilir..... Yani görüldüğü gibi insanlar mantık kurallarıyla değil, ön yargılarıyla düşünüyor....."