Engellilerin Eğitiminde Yolsuzluğa Karşı Avuç İçi Okuma Sistemli Önlem

Milli Eğitim Bakanlığı, engellilerin eğitimi için kurulan özel eğitim merkezlerinde gerçekleşen yolsuzluğa karşı avuç içi okuma sistemini devreye sokuyor. Bu sistemle beraber derse gelmeyen engelli öğrencilere fazladan para ödemenin önüne geçilecek.



Engellilerin eğitimi için kurulan özel eğitim merkezlerinde yaşanan yolsuzluğa karşı, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) avuç okuma sistemini getiriyor. 2009 yılında patlak veren ve ‘hayali engelliler’ yaratarak engelli eğitiminde 3 milyon liralık vurguna karşı sert önlemler alan Milli Eğitim Bakanlığı artık derse girmeyen öğrenciyi avuç içi sistemi ile belirleyecek. Bu sistemle beraber derse gelmeyen öğrencilere fazladan para ödemenin önüne geçmek isteyen Milli Eğitim Bakanlığı’na özel eğitim kurumları aradaki çürüklerin temizlenmesi için destek verirken, yönetmelikte ise değişiklik yapılmasını istiyor.



GELDİ DEMEYE MECBURUZ



Türkiye’de engellilere yönelik eğitim veren bin 748 özel eğitim merkezinde, yaklaşık 255 bin engelli vatandaş eğitim görüyor. Devlet ders gören öğrenciler için ders saati başına 43 lira ödeme yaparken, derse girmeyen öğrenci için ücret ödenmemesi özel eğitim kurumlarını zor durumda bırakıyor. Özel eğitim merkezleri de engellilerin eğitimi için yönetmelikte yer alan ‘derse gelmeyen öğrenciye ders ücreti ödenmez’ maddesinin değiştirilmesini istiyor. Öğrenci gelmese de o ders için öğretmenlerin hazır bulunduğunu söyleyen özel eğitim merkezi işletmecileri, “Öğrenciler gelse de gelmese de çalışanlarımıza paralarını ödemek zorundayız. Devlet gösterilmeyen dersin ücretini ödemem, telafi dersi de yapamazsın diyor. Böyle olunca da yolsuzluklar ortaya çıkıyor. Gelmeyen öğrenciler gelmiş gibi gösteriliyor. Geldi gibi göstermeye mecbur kalıyoruz. Kurumların başka türlü ayakta kalması imkânsız hale geliyor” diyor.



MEB: DURUMUN FARKINDAYIZ



Yolsuzluğu önlemek için yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindiğini söyleyen Milli Eğitim Bakanlığı yetkilisi, 2009 yılından yaşanan yolsuzluk olayından sonra ‘hayali engelli’ sistemini ortadan kaldırdıklarını, ancak gelmeyen öğrencinin belirlenmesi konusunda eksikleri olduğunu söylüyor. MEB yetkilisi, “Yaşanan durumun farkındayız. Avuç okuma sistemiyle beraber devletin kasasından boşa çıkan parayı engelleyeceğiz. Ancak kurumlarında destek olması şart. Onların yaşadıkları sıkıntıların da farkındayız. Ancak yönetmelik gereği derse girmeyen öğrencinin ödemesi yapılamaz” diyor.



YAPILANLAR VİCDANSIZLIKTIR



Özel Eğitim Kurumları Derneği Koordinatörü Yüksel Yıldızlar da sektördeki çarpıklıklara vurgu yapıyor. Getirilmeye çalışılan avuç okuma sisteminin bir an önce faaliyete geçmesi gerektiğini söyleyen Yıldızlar şunları söylüyor: “Sektörde bazı vicdansız kurumlar var. Ancak bu durumu bütün sektöre maletmek insafsızlık olur. 255 bin engelli eğitim görüyor, sosyal hayatla tanışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bunu düşünerek hareket etmesi gerek. Gelmeyen öğrenciye para ödemem demekle olmuyor. O öğrenci gelse de gelmese de o kurum açık ve öğretmen istihdam ediyor. Maaş ödüyor. Bu yolsuzluğun tek sorumlusu da bakanlıktır.”



Sistemi kurmayana ödeme yok



AVUÇ okuma sistemi ile birlikte MEB, öğrencilerin devamsızlığını sistemden takip etmeye planlıyor. 2012 yılının mayıs ayında çıkan yönetmelikle beraber sistem zorunlu kılındı ancak sistem şu anda sadece devlete bağlı Rehberlik Araştırma Merkezleri’nde kullanılıyor. Mayıs ayına kadar Özel Eğitim Merkezleri’de sistemi kurmak zorunda. MEB yetkilileri sistemi kurmayan merkezlere ödeme yapılmayacağını belirtiyor. Yetkililer, sistemi kurmak için ise merkezlere ödeme yapılmayacağını, kendi imkanlarıyla sistemi kurmak zorunda olduklarını söylüyor.



Ödemeler artırılsın



- Kurumlar ilk olarak ders saati başına verilen ücretlerin artırılmasını istiyor.



- Öğretmen açığı ile ilgili önlem alınması.



- Ücretsiz olarak taşımacılık yapan servislere ayrıcalıklar tanınması.



- Gelmeyen öğrencilere telafi dersi şansı tanınması.



- İlkokul öğretmenlerinin özel eğitim kurumlarından öğretmenlik yapmasını sağlayan MEB’in açtığı kursların tekrar açılması.



- Yolsuzluk yapan kurumların açıklanması, bütün sektörün zan altında kalmaması.
 
Engelli üzerinden vurgunu ‘damar izi tarama’ bitirecek

Milli Eğitim Bakanlığı, engellilerin eğitimi için kurulan özel eğitim merkezlerindeki usulsüzlüklere son noktayı "Damar İzi Kimlik Doğrulama Sistemi" ile koyacak. Artık derse girmeyen öğrenci, avuç içi sistemiyle belirlenerek, fazladan para ödemenin önüne geçilecek. Sistem, 18 Mayıs 2013'ten itibaren 81 ildeki bin 730 özel eğitim merkezinde uygulanmaya başlayacak.

avuç.jpg

Bakanlık Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 81 ilin Milli Eğitim müdürlüklerine, "Damar İzi Kimlik Doğrulama Sistemi" başlıklı bir yazı gönderdi. Genel Müdür Prof. Dr. Mustafa Baloğlu imzalı yazıda, engelli birey ve eğitim personelinin kimlik doğrulama sistemine tanıtımlarının, Rehberlik ve Araştırma merkezlerince yapıldığı belirtildi. 4 Aralık 2012 Tarih ve 28487 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan MEB Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle sistemin 18 Mayıs'ta yürürlüğe gireceği vurgulandı. Bu tarihine kadar 81 ilde hizmet veren Rehberlik ve Araştırma merkezlerinde kurulum işlemlerinin tamamlanmış olması gerektiği kaydedilen yazıda, “Özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde destek eğitimi alan ve alacak olan engelli bireyler ve eğitim personelinin, avuç içi damar yöntemiyle sisteme ivedilikle tanıtılmalarının sağlanması gerekmektedir.” denildi.

Türkiye genelinde, engellilere eğitim veren bin 730 özel merkez bulunuyor. Buralarda 154 bin erkek ve 98 bin kız engelli eğitim görüyor. Devlet, bu öğrenciler için ders saati başına 43 lira ödüyor. Engelliler, destek hizmeti almak amacıyla Rehberlik ve Araştırma merkezlerine başvurduğunda, avuç içi damar izi yöntemiyle kimlik doğrulama sistemine tanıtılacak. Eğitim personeliyse kimlik numaralı nüfus cüzdanı ve çalışma izin belgesiyle bu merkezlere başvurularında sisteme kaydedilecek. Engelliye refakat edecek birinci derece akrabası (anne, baba veya 18 yaş üstü kardeş) olan en fazla üç kişi ya da veli veya vasisi tarafından yazılı beyanla önerilen 18 yaşından büyük bir kişi, avuç içi damar izi tarama yöntemiyle kimlik doğrulama sistemine kaydedilecek. Kimlik tanıtılmasının yanlış yapıldığının tespit edilmesi halinde engellilerle eğitim personeline ait damar izi verileri, bakanlık tarafından silinerek yenilenecek. 72 ayını tamamlamamış çocuklar, elleri olmayan, her iki elinde avuç içi damar izi bütünlüğü bozulmuş olanlar, tıbbi sebeplerle avuç içi damar izi alınamayanların kimlik tanıtma işlemi yapılmayacak.
 

Ekli dosyalar

  • avuç.jpg
    avuç.jpg
    33.5 KB · Görüntüleme: 196
Geri
Üst