Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme kabul edildi

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Cumhuriyet Meclisi, 26 Temmuz 2010 tarihli birleşiminde, oybirliğiyle “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin (Onay) Yasası”nı kabul etti

Yasa, Cumhurbaşkanı tarafından da imzalanarak, Anayasa’nın 94’üncü maddesinin (1)’inci fıkrası gereğince 38/2010 sayılı yasa olarak Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe de girdi.

Yasa, BM “Engelli Kişilerin Haklarına Dair Uluslararası Sözleşme”nin KKTC’de de uygulanmasına olanak veriyor.

SÖZLEŞME’DEN ÖNCE DE ANAYASAL KURALLAR VARDI..

Aslında KKTC Anayasası’nın, “Devlet, ruhen ve bedenen özürlülerin topluma uyumlarını sağlamak amacı ile onların eğitim, rehabilitasyon, istihdam ve sosyal yardımları için gerekli kurum ve kuruluşların kurulmasını sağlar” biçimindeki, “Özel Olarak Korunma Hakkı” başlıklı 57nci maddesinin (2)nci fıkrası; engelliler (KKTC Anayasasında özürlüler olarak geçiyor) için BM “Engelli Kişilerin Haklarına Dair Uluslararası Sözleşme” için sağlanan haklar bakımından genel bir çerçeve çizmiş; aynı maddenin (4)üncü maddesi, “Bu hak ve kolaylıklar yasa ile düzenlenir “ diyerek bu çerçevenin hayata asıl geçirileceğini de emretmiştir.

Nitekim, bu konuda bazı yasalar yapılmış, örnek olarak, özürlülerin istihdamı için bazı kurallar konmuştur.

Kaldı ki sosyal devlet uygulamasında ille de anayasal, yasal kurallar gerekmeyebilir de!

Yani, sözün kısası niyet olması durumunda, sözünü ettiğimiz Sözleşme olsun olmasın, engelliler (ya da Anayasada yer aldığı biçimiyle özürlüler) için yasal düzenlemeler, uygulamalar yapılabilir.

SÖZLEŞMENİN İLKELERİ

Sözleşmeyi burada uzun uzun anlatmanın olanağı yok! Ama gelin sözleşmenin ilkelerini dile getiren, “Genel ilkeler” başlıklı 3. maddesini birlikte okuyalım.

“İşbu Sözleşme'nin ilkeleri şöyledir;

“(a) Kişinin doğuştan gelen onuru, kendi seçimlerini yapma özgürlüğü dahil olmak üzere bireysel özerkliği ve kişilerin bağımsızlığına saygı gösterilmesi;

“(b) Ayrımcılık yapılmaması;

“(c) Topluma tam ve etkin bir biçimde katılım ve dahil olma;

“(d) İnsani çeşitlilik ve insanlık çerçevesinde engelli kişilerin farklılığına saygı gösterilmesi ve kabul edilmeleri;

“(e) Fırsat eşitliği;

“(f) Erişebilirlik;

“(g) Erkek ve kadınlar arasında eşitlik;

“(h) Engelli çocukların gelişme kapasitesine saygı gösterilmesi ve engelli çocukların kimliklerini koruma hakkına saygı gösterilmesi.”

BM SÖZLEŞME’SİNİN ONAYI, HELVA YAPMAYA YETERLİ Mİ?

Şimdi artık anayasal kuralların yanında, konuyu ayrıntılı olarak düzenleyen BM’nin Sözleşmesi de var.

Yani deyim yerindeyse “şeker var, un var, yağ var,” hani helva demek için daha da hak kazandık.

Haaa! Alışılmış “kaynak yok” mazereti çıkabilir karşımıza!

Aslında o mazeret tam bir aldatmaca! Siyasal erk, eğer isterse ve niyetliyse bal gibi kaynak bulabilir.

Sık sık verdiğim bir örnek var; Susuzluktan grak grak öten bu ülkede eğer yaklaşık 40 çim saha yapmak için kaynak bulunmuşsa özürlüler için de, başka amaçlar için de kaynak bulunabilir.

Kaldı ki her şey kaynakla ilgili değil!

Yukarıda Sözleşme’nin 3. maddesini özellikle verdim; çünkü o maddede ortaya konan ilkelerin çoğunun para ile çok fazla ilgisi yoktur.

SON OLARAK

Yazımıza konu olan 38/2010 sayılı “Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin (Onay) Yasası”nın yürürlüğe girmesinin üzerinden aylar geçti.

Aslında uygulama için yeterli zaman geçti ama geçmedi, daha bu işin zamanı var diyelim.

Yukarıda da yazdığım gibi, bu sözleşme yasalaşmasaydı bile engelliler için yeterli hukuki zemin zaten vardı. Buna sözleşmenin de eklenmesi, hukuki zemini sağlamlaştırdı.

Eeeee!

Sözleşme de yasalaştı. Yine yıllarca bekleyecek miyiz?

Yoksa, “iyi yasalar kötü uygulayıcılar elinde kötü; kötü yasalar iyi uygulayıcılar elinde iyi olur” saptaması/değerlendirmesi bir kez daha mı karşımıza çıkacak?

Ey yönetenler! Ey yerel yönetimler! En azından şu “erişim” konusunu, erişimi engelleyen “mimari engeller” sorununu çözün! Üstelik bu iş için para değil, organizasyon ve uygulama gereklidir. Bunu olsun yapın ki “Engelli Kişilerin Haklarına Dair Uluslararası Sözleşme”yi gerçekten uygulamaya başladığımıza inanalım.

Gerisi fasa fisodur.

kıbrıs postası
 
Tekerlekli Sandalye
Üst