Engellilerin kendilerine sahip çıkacak bir öndere ihtiyaçları var!

DÜŞ GEZGİNİ

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
240
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Engelliler, 8.5 milyonluk sessizler kervanı. İtelenen, hor görülen, yok sayılan, ayrımcılığa uğrayan 8.5 milyon insan. Demokrasi “bir” kişinin bile “ayrımcılığa” uğramadığı rejim sistemi demektir. 8.5 milyon engelli ayrımcılığa uğruyorsa ki uğruyor o halde bu ülkede demokrasi yok demektir.

Sosyal devlet dezavantajlı guruplara öncelik sağlayan devlet demektir. Bizde sosyal devletin “Sos’unu” kaymak taba ka “yal’ını” dezavantajlı guruplar yiyor.
O halde Türkiye’de demokrasi, sosyal devlet kavramları içi boş laf olmaktan öteye geçmeyen kelime öbeklerinden başka bir şey değil.

Peki, bizler 8.5 milyonluk engelli kitlesi bu durum karşısında daha ne kadar sessiz kalacağız?
Ne zaman insan gibi yaşayacak koşullar bizlere biz engellilere tanınacak?
Cevabı ben vereyim… Bizler böyle sessiz kaldıkça hiçbir zaman!!!

Bir şekilde sesimizi duyurmalıyız. Bunun içinde bize bir önder lazım.
Türkiye’de engellileri örgütleyecek bir sivil toplum örgütü yok. Sivil toplum örgütü olmadığı gibi engellileri derleyip toparlayacak tek yumruk haline getirecek bir kişide yok.
Bizim temek sorunumuz bu!!!
İlk önce engellilere sahip çıkacak onları peşine takıp hedefe götürecek bir öndere bir lidere ihtiyacımız var.

Böyle bir önderi içimizden çıkartıp engelli hareketi başlatamazsak daha çok bu olumsuzlukları çekeriz.
Benim düşüncem bu. Başkası ne düşünür bilemem!
 

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
Ne zaman biri kurtarıcı(lar)dan bahsetse aklıma Zümrüdü Anka kuşunun hikayesi gelir.
Bakın hikâyede neler anlatıyor:

Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg Anka, bilgi ağacının dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş. Kuşlar, Simurg’a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürlermiş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe, onlar da Simurg’u bekler dururlarmış. Ne var ki Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler. Derken bir gün uzak bir ülkeden bir kuş sürüsü, Simurg’un kanadından bir telek bulmuş. Simurg’un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg’un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler. Ancak Simurg’un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan kafdağı’nın tepesindeymiş. Oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmaları gerekiyormuş. Kuşlar hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. Yorulanlar ve düşenler olmuş. Önce bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp; papağan, o güzelim tüylerini bahane etmiş –oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış-, kartal yükseklerdeki krallığını bırakamamış, baykuş yıkıntılarını özlemiş, balıkçıl kuş, bataklığını... Yedi vadi üzerinde uçtukça sayıları anbean azalıyormuş. Altıncı vadi "şaşkınlık", yedincisi ise "yokoluş" vadisi imiş. Kaf dağına vardıklarında geriye otuz kuş kalmış. Simurg’un yuvasını bulunca öğrenmişler ki, Simurg Anka, "otuz kuş" demekmiş. Onların hepsi de Simurg’muş. Her biri de Simurg’muş.

Örgütlü toplum her zaman demokrasiyi, insan haklarını tetikleyen bir unsur olmuştur. Fakat bu bir kişiyle olacak iş değil. İçimizden birini temsilci seçip bizim adımıza bizim haklarımızı savunmasını beklemek biraz Nasrettin hoca ile Timur’un filleri hikayesine benzer.
Örgütlü toplum yukardan aşağıya değil aşağıdan yukarıya doğru olursa etkili olur. Buda bilgili, donanımlı insanlar topluğu sayesinde olabilir ancak. Bırakalım engellileri Türkiye’de örgütlenme adına doğru dürüst bir örnek bile yok. Bu anlamda herkesin, her bireyin tek tek bu bilince varıp yukarıya baskı yapması lazım. Ancak o zaman bahsettiğiniz/bahsettiğimiz örgütlü toplum ve hak arama eylemi gerçekleşmiş olur.
 
F

Fırtına

Guest
zümrüdü anka kuşunun hikayesi çok anlamlı.. anlayana çok şey anlatıyor..

engellilerin yıllardır ayrımcılığa uğradığını düşünürsek-ki, düşünüyoruz/biliyoruz ve biliniyor.. öyleyse ülkemizde; ''evet evet'' demokrasi yok..!!!
haklarımızı korumak ve kabullendirmek adına; bizlere sahip çıkacak bir önder yerine, hepimiz bin önder (simurg) olsak çok daha iyi olur diye düşünüyorum..
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Biz tür insanları olarak yönetilmeyi seviyoruz galiba hep başımızda biri olsun ne yana çekerse o yana gidelim bakışındayız. Bana kalırsa bu hiçte uygun değil her kes bir birey ve herkezin kendine has düşünceleri var. Evet birlikten kuvvet doğar bu hafife alınacak gibi bir kuvvet değil hemde oldukça büyük bir kuvvet.

Herkez kendi adına bilinçlenirse içinde bulunduğu şartları düzeltmek adına çabalarsa bunun imkanları her neredeyse oraya başvurursa bir lidere gerek kalmaz toplu halde herkes bütün olarak liderleşir hatta ve hatta dahada fayda sağlayıcı olur diye düşünüyorum.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst