Engellilerin sorunlarına STK ve Devletin Bakışı

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,498
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Halil Yılmaz: Bize biraz kendinizden bahseder misiniz Gülnur Türen kimdir?

Gülnur Türen:
25.10.1962 Yılı Ankara doğumluyum. Altı çocuklu öğretmen bir baba ile ev hanımı annenin ikinci çocuğuyum. İlk ve orta öğrenimimi Polatlı/Ankara da tamamladım. Hacettepe Üniversitesi Sosyal ve İdari Bilimler Fakültesi Kütüphanecilik bölümünden 1985 yılında mezun oldum. Aynı yıl Yapı Ve Kredi Bankasında Memur olarak göreve başladım ve 2005 yılı Kasım ayında da operasyon Yönetmeni/Müdür Yardımcısı olarak emekli oldum. Evliyim,24 yaşında bir oğlum var.
Emekli olduktan sonra Sivil Toplum Kuruluşlarında gönüllü çalışmak istedim. Güçsüzler ve Kimsesizler vakfında kısa bir süre çalıştım daha sonra 2009 yılında Manisa Bedensel Engelliler Derneğiyle tanıştım. Özellikle Kamu, özel kurum ve kişilerle yazışmalarda, projelerde çok sıkıntı yaşanmaktaydı. Bu alanda onlara destek vermeye başladım. Manisa Bedensel Engelliler Derneği adına 4 projenin yazımı olmak üzere toplam 5 İŞKUR destekli projeyi yürüttük.
Sivil Toplumda yaptığım çalışmalar sadece engellilerle sınırlı değil, Kadın hakları, şiddet konularında da KAMER Vakfının Manisa da yaptığı proje kapsamında Mayıs-Haziran 2011 döneminde 6 arkadaşımla birlikte farkındalık çalışmaları kolaylaştırıcı eğitimi aldım ve proje kapsamında sekiz kişilik kadın grubuna eğitim verdik. 07.03.2013 CBÜ tarafından düzenlenen “Manisa İlinde Kadına Yönelik Sunulan Hizmetler,Manisa İli Kamu Kurumları ve Sivil Toplum Kuruluşu Hizmetlerinin Değerlendirilmesi çalıştaydınsa Engelli kadınların sorunları, çözüm önerileri konusunda sunum yaptım.(8 Mart Dünya emekçi kadınlar günü etkinliği ) ilgilendiğim alanlarda düzenlenen seminer ,konferans ,eğitim bir çok toplantıya katıldım,katılmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum.Hedefim önce donanımlı bir aktivist olmak ve bulunduğum yerde STÖ (Sivil toplum Örgütlerine ) destek olmak..
Halen Manisa da kurucularından olduğum Manisa Otizm gençlik ve spor kulübü Yönetim Kurulu üyesiyim

gulnur-erdem.jpg

Halil Yılmaz: Size göre Türkiye’deki engellilerin en büyük sorunu nedir?

Gülnür Türen: En büyük sorun olarak bir sorunu öne çıkarmak çokta doğru değil.Çünkü sorunların hepsi önemli..ve bu sorunlar bir çok faktörden ve biribirinden etkilenerek,,artıyor ya da azalıyor.

..Engel gruplarına gore sorunlarda farklı farklı ve yasal düzenlemeler yetersiz .Varolan düzenlemelerin çoğunluğu da görme ve bedensel engellilere gore yapılmış.Yasaların uygulanmasında büyük sıkıntılar var.Raporlar başlıbaşına bir sorun.Zihin engelli grupta eğitimden sağlığa her şey sorun..Özel eğitimciler yetersiz,Kamu özellikle Otizm ve benzeri farklılıklarla ilgili deneyimsiz bu durum yasal düzenlemelerin yapılmasında ve uygulanmasında da sorunlara neden oluyor.
Özellikle son yıllarda sosyal yardımlarla desteklenen (!) engelliler sosyal hayattan kopuk pasif bir yaşam sürer haldeler..İş ve istihdam talepleri çok az.
Ayrımcılık ve ötekileştirmeye maruz kalma oranı da bana gore gün geçtikçe artıyor.
En önemlisi de bu sorunlara çözüm arayacak bilinçli ve örgütlü yapılanma yetersiz.Olanlar da çoğunlukla güçlünün yanında yer alıp faaliyetlerini yürütmek derdindeler.Kapasiteleri çok yetersiz.İstemekten başka yol bilmiyorlar ,maalesef aramıyorlar da ..Sistem de bu durumdan memnun çünkü kendisine tabii bir çok DEMOKRASİ DEKORU STK .sı var.

Halil Yılmaz: STK’lar demişken Türkiye’de engellilerle ilgili STK’lara baktığımızda daha çok yardım dağıtmaya odaklı bir yapılanma görüyoruz. Oysa dünyanın her yerinde STK dediğimiz oluşumlar yardım dağıtmak yerine siyasi iktidar üzerinde kamuoyu baskısı oluşturarak yardıma ihtiyaç duyan kesimin sesini, isteklerini siyasi iktidara bildirerek ilgili sorunun çözümünü talep ederler. Bizde ise bunun tam tersi yaşanıyor. Baştan sakat olan bu yapı hakkında ne düşünüyorsunuz.

Gülnur Türen: Bu maalesef sistemin yarattığı bir durum. Yardımlarla yaşamaya alıştırılan kesim sorunların çözümü için kamuda baskı yaratamıyor. Çünkü çalışabileceği bir iş yıllardır olmamış. Elindekini de kaybetmek istemiyor. SOSYAL DEVLET in gereği olan bu tür destekler insanlara lütuf, sadaka gibi sunuluyor. Sanki Devlet kasasından değil de iktidarda olanların ceplerinden veriliyormuş gibi bir algı yaratıldığı için de insanlar itiraz etmeye çekiniyor. Çünkü haklarını ve bu hakları talep etme yöntemleri konusunda yeterli bilgi sahibi değiller. Bu durum STÖ leri haklar temelinde faaliyet göstermek üzere kurulmuş olsalar da zaman içinde yardım temelli çalışan kurumlar haline getiriyor. Kapasitelerini geliştirmek, kaynak yaratmak, düzenli ve gönüllü bağışçılar edinmek, sivil girişimcilik gibi kavramlar hakkında da yeterli bilgiye sahip değiller. STÖ (Sivil Toplum Örgütleri) lerini kendisine muhtaç bırakmak üzerine kurulan bir sistemin içinden çıkamıyorlar ya da çıkma istemiyorlar. Bu anlayışın değişebilmesi için özellikle federasyonlar, konfederasyonlar sorumluluk almalı. STÖ ler başkan hegemonyasından kurtulmalı, üyelerin kararlara, çalışmalara aktif katılımları sağlanmalı.. Demokrasinin işletildiği kurumsal yapılar haline gelmeliler. Kamu da STÖ lerin güçlendirilmesi için çalışmalar yapmalı. Bu durumun farkında olan STÖ ler kendi çabalarıyla bu sorunlarını aşmaya çalışıyorlar. AB nin ve hibe desteği veren diğer kurumların desteklerine ulaşabilmek için proje yazmayı öğrenmeye çalışıyorlar, ulusal ya da uluslararası iletişim ve dayanışmayı sağlamak üzere ağlar kuruyorlar, kaynak yaratmak için girişimlerde bulunuyorlar, birbirlerinden öğreniyorlar, yani hak mücadelesi verebilmenin ilk şartının ekonomik bağımsızlıkları olduğunun bilincindeler. Toplumsal desteği sağlayabilmek için şeffaf ve güvenilir olmaları gerektiğinin farkındalar.

Halil Yılmaz: Engellilerle ilgili derneklerin başına geçen kişilerin yıllarca dernek başkanlığını yaptığını görüyoruz. Örnekse TSD (Türkiye Sakatlar Derneği) Genel Başkanı Şükrü Boyraz neredeyse 20 yıldır TSD genel başkanlığı yapıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? Çok sevilmesi, yararlı işler yapması, muhalif sesleri susturma vb. gibi…
Gülnur Türen: Bana göre yönetenler kendilerinden başka bu işi yapabilecek kapasitede insan olmadığını düşünüyorlar ama nedense görevi devredecekleri birilerini de yetiştirmeye istekli değiller.Ekip çalışmasına inanmayız.Çok seslilik,eleştirilmek hoşumuza gitmez,sözde hiyerarşiyi sevmeyiz ama uygulamasını çok iyi yaparız.. Bu zafiyetlerimiz devam ettiği sürece de yönetenler performansları nasıl olur ise olsun yıllarca yerinde kalır..

Halil Yılmaz: Engellilerin sosyal yardımlarla desteklenmesinin (2022 maaşı, evde bakım aylığı vb. gibi) onları sosyal hayattan kopardığını ve aktif çalışma yaşamına katılım talebinin olmaması sonucunu doğurduğunu söylüyorsunuz. Size göre sosyal yardımlar hepten kaldırılmalı mı?

Gülnur Türen: Sosyal yardımlar, destekler Sosyal Devlet olmanın gereğidir.2022 maaşı alan engellilerden istihdam edilebilecek olanlara iş verilerek hem üretime katılmaları sağlanmalı hem de kaynaklardan daha fazla insanın yararlanmasına olanak verilmelidir. Ancak diğer yandan da engellilerimizin istihdam edilebilecekleri uygun işyerlerinin (korumalı, engelsiz mimariye uygun vb gibi) olmaması da üretime katılmak isteyen engellilerin de istihdam edilmesinde sorun.
Bu sorunları bilen çoğu engellilerimiz üretime katılmak konusunda ümitsiz olduklarından genelde pasif ve sosyal hayattan kopuk bir yaşam sürüyorlar maalesef..
Devletin yaklaşımı da engellilerin çalışıp üretmesinden çok verilen desteklerle evlerinde kalmaya teşvik etmek yönündedir. Devlet bu konuda istekli olduğunu öncelikle kamuda boş olan engelli kadrolarına atamalar yaparak göstermelidir.

Halil Yılmaz: Genelde kadın sorunlarına özelde ise engelli kadınların sorunlarıyla ilgilenen bir aktivist olarak ülkemizde “engelli kadınların” sorunlarının “engelli erkeklerin” sorunlarından farklılık arz ettiğini düşünüyor, gözlemliyor musunuz? Hem kadın olmanın sorunları hem engelli sorunları çifte engel gibi bir şey mi?

Gülnur Türen: Kesinlikle katmanlı engel. Erkek egemen toplumda kadınların yaşadığı ayrımcılığı, şiddeti engelli kadında yaşıyor. Ancak Engelli kadın bir de engeli nedeniyle çifte ayrımcılığa, sözel, cinsel, ekonomik şiddete daha fazla maruz kalıyor. Eğitime ulaşma oranı çok düşük.

Halil Yılmaz: Engelli grupları içinde en dezavantajlı grubun zihinsel engelli ve otistik çocuklar olduğu söyleniyor. Bu doğru bir tespit mi neden?

Gülnur Türen: Bence çok doğru. Diğer engel gruplarında yaşanan sıkıntıları engelliler kendileri ifade edebiliyor, hak arayışlarını, hizmetlere erişimi kendileri yapabiliyorlar. Ancak zihin engel grubunda her sorunu aileler çözmeye çalışıyor.Bunun yanında çocukların 24 saat bakım ve gözetime ihtiyaçları var.Eğitim olanakları ülkemizde en yetersiz grup yine zihin engelliler grubu.. Bu engel grubu içinde Otizm kendi başına farklı bir durum.Her bir çocuk birbirinden farklı,almaları gereken eğitim birebir olmalı,alanda yeterli eğitimci yok.Akranları içinde en çok dışlanan ,korkulan bu nedenle de gerek çocuklar gerekse de ailelerce de ötekileştirilen grup zihin engel grubu ,sorunlar çok fazla ..En büyük sorun da Kamunun yasal düzenlemeleri yaparken zihin engel gruplarına göre yapmaması,hepsini bir kategoride değerlendirmesi ..Verilecek eğitimlerin proğramlarından tutun da ,yaşamları boyunca eğitim alma ihtiyacına kadar yasaların yeniden düzenlenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesi gerekli.

Halil Yılmaz: Değerli zamanınızı ayırıp sorularımıza yanıtlar verdiğiniz için Engelliler.gen.tr Platformu adına çok teşekkür ederiz.

Gülnur Türen: Bana bu olanağı verdiğiniz için ben teşekkür ederim.Kolaylıklar dilerim..
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Gülnur Türen: Bana göre yönetenler kendilerinden başka bu işi yapabilecek kapasitede insan olmadığını düşünüyorlar ama nedense görevi devredecekleri birilerini de yetiştirmeye istekli değiller. Ekip çalışmasına inanmayız. Çok seslilik,eleştirilmek hoşumuza gitmez,sözde hiyerarşiyi sevmeyiz ama uygulamasını çok iyi yaparız.. Bu zafiyetlerimiz devam ettiği sürece de yönetenler performansları nasıl olur ise olsun yıllarca yerinde kalır..

Devletin yaklaşımı da engellilerin çalışıp üretmesinden çok verilen desteklerle evlerinde kalmaya teşvik etmek yönündedir. Devlet bu konuda istekli olduğunu öncelikle kamuda boş olan engelli kadrolarına atamalar yaparak göstermelidir.


Çok gerçekçi bir röportaj olmuş. Emeği geçenlere teşekkürler.

Bazen devletin engelli istihdamını arttırmaya yönelik değilde azaltmaya yönelik çalışmalar yaptığını düşünürdüm. İlk adıyla ÖMSS en son ki adıyla EKPSS nin samimiyetine hiçbir zaman inanmadım. Bu sınavlar sayesinde birçok engelli arkadaşımız kamuda belirli yerlere yerleştirilmiş olsa dahi ki bunu inkar edemem ama yapılan bu yerleştirme devede kulak misaliydi amaç kamuoyunda hükümetin engelli istihdamına verdiği önemi vurgulamak, göz boyamak ve aslında yıllardır yok saydığı engelliyi sadece kendi ayıbını bir nebzede olsa örtebilme yoluyla yine en çok kendine rant sağlama niyetiyle yapılan sınavlardı.

Bu konuda en güzel cümleyi zaten Gülnur Erdem söylemiş :

'' yönetenler performansları nasıl olur ise olsun yıllarca yerinde kalır..'' bir diğer deyişle böyle gelmiş böyle gider...

Ben şahsen bu ülkede ne STK ların nede devletin engelliye , kendi vatandaşına bakış açısının pozitif olduğuna inanmıyorum hatta engelli nüfusu yoksayabilmek, ortadan kaldırabilmek mümkün olsa eminim onu da gerçekleştirmeye çalışırlardı. Örnek; engelliler için belediyelerin düzenledikleri sözde tatil sözde destek amaçlı engelliler kampı :(
 

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,498
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Şimdiye kadar yaptığımız interaktif röportajlarının çoğunluğu başarılı engelli sporcularla idi. Bundan sonra röpörtaj dizimiz daha çok engellilerle ilgili projeleri olan, aydın ve düşünürlerle olacak. Ve tabi arada sürpriz sokak ropörtajlarımız da olacak. Bizi izlemeye devam edin. :)
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
48
Yine herzaman ki gibi enfes bir ropörtaj olmuş. Bizlerle tüm bu yaşanmışlıkları ve değerli düşüncelerini paylaşan sayın Gülnur Türen hanımefendi ye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Tabiki katkılarından dolayı değerli yöneticimiz Halil Yılmaz'a da teşekkür ederim. Sabırsızlıkla bir sonraki ropörtajı bekliyorum.
 

İskender Durgun

Üye
Üye
Katılım
Eyl 4, 2010
Mesajlar
599
Tepkime Puanı
0
Puanları
16
Yaş
57
Bu röportaj için Gülnür Türen ve Halil Yılmaz'a teşekkür eder, devamını dilerim...
 

orgulsa

Üye
Üye
Katılım
Mar 22, 2015
Mesajlar
2
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yapıcı ve yüreklendiren yorumlarınız için teşekkür ederim.. Gülnur Türen
 

DÜŞ GEZGİNİ

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
240
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Gülnur hanım, derneklerin içinden gelen dernek yapılanması bilen biri olarak söyledikleriniz çok önemli ve bir o kadarda önemli. Bu cesur açıklamalarınız, dürüst ve dik tavrınızdan dolayı sizi yürekten kutluyorum. Engelli camiasının sizin gibi cesur yüreklere ihtiyacı var. Her zaman destekçimiz olmanız dileğiyle. selamlar, saygılar.
 

karsehirli

Üye
Üye
Katılım
Kas 18, 2014
Mesajlar
19
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
güzel bir röportaj olmuş. benim düşüncelerimi söylemiş. Gülnur Tören ve Halil Yılmaz beye çok teşekkür ederim.
 

orgulsa

Üye
Üye
Katılım
Mar 22, 2015
Mesajlar
2
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Çok Teşekürler .Doğrular biz söyle(ye)miyoruz diye değişmiyor.Ben yine doğru bildiğimi her alanda söylemeye devam edeceğim.Çok tepkilerde geliyor ama tepki verenler de oturup bir düşünecekler nerede hata yapıyoruz diye..Böyle böyle doğruyu hep birlikte buluruz inşallah..
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
704
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
Gülnur Türen Hanımefendi ye örnek alınacak çalışmaları için teşekkür ederim. Toplumdaki her birey işin bir ucundan tutsa inanın çözemeyeceğimiz problm kalmaz. Halil Bey de işin ucundan tutanlardan, Halil Bey e ve sitede emeği geçen arkadaşlara engelli camiasına olan katkılarından dolayı teşekkür ederim...
 
Tekerlekli Sandalye
Üst