Engellilerin sosyal, ekonomik, kültürel yapısı üzerine yapılmış alan/anket çalışması

  • Konuyu başlatan ENB ESKİÜYESİ
  • Başlangıç tarihi
E

ENB ESKİÜYESİ

Guest
Merhaba arkadaşlar,
Afyondaki engellilerin sosyal, ekonomik ve kentsel yaşama uyumu ve karşılaştıkları sorunlar hakkında yaptığımız alan çalışmasını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bu alan çalışmasını 2004 yılında öğrencisi olduğum Afyon Kocatepe Üniversinde okuyan bir gurup arkadaşla yaptık.


Elbette 2004 yılından bu güne gerek istatistik gerekse sosyolojik yapıda değişimler olmuştur. Ancak bu değişimlerin Türkiye’nin yapısı gereği çokta fazla olmadığı kanaatindeyim.




ÖNSÖZ

UNESCO’nun yaptığı araştırmalar, ülkemiz nüfusunun %14’’ünün engelli olduğunu göstermektedir. Yaklaşık 10.000.000 kişinin engelli olduğu anlamına gelen bu oran, hayli yüksektir. Özürlüler İdaresi Başkanlığı ve Devlet İstatistik Enstitüsü’nün işbirliği ile gerçekleştirdiği engelliler araştırmasının resmi sonucuna göre ise ülkemizdeki 68 622 559 nüfusun 8 431 937’si engelli vatandaşlarımızdan oluşmaktadır(2002). Bu da ülke nüfusumuzun % 12.29’unun engelli bireylerden oluştuğunu göstermektedir. Bu bireylerin kent yaşamına katımlarını sağlıklı bireyler seviyesine çıkarmak için çalışmalar yapılmaktadır.
Ülkemizdeki bu sorun, dünyanın diğer ülkelerinde de yaşanmaktadır. Bu sorununun aşılabilmesine yönelik olarak, Avrupa Birliği tarafından 2003 yılının Engelliler Yılı olarak kabul edilmiş olması, bunun önemli bir göstergesidir.
Ülkemizin büyük kısmının engelli olduğunu belirtmiştik. Fakat yapılan engelli sayımları da yetersizdir zira bu engelli bireylerin ne kadarının köyde ne kadarının kentte yaşadığı, gelir seviyelerinin ne olduğu, sosyal, kültürel ve eğitim durumlarının belirsizliği sorunun çözümünde engel teşkil etmektedir.
Şüphesiz engelli vatandaşlarımızın topluma kazandırılması ülkemizin büyük bir sorunudur. Son yıllarda yapılan çalışmalar artış gösterse de yetersiz kalmaktadır. Artık engellilerin sorunlarına duyarsız kalmak engel olarak kabul edilmektedir. Biz de bu soruna duyarsız kalmak istemedik ve Afyon’daki engelli bireylerin kent yaşamına katılımları esnasında yaşadıkları güçlükleri açıklamak babında bir araştırma yaptık.
Bu araştırmamızda, değerli yardımlarını esirgemeyen tüm engellilere, anket çalışmalarımıza katılan, Afyon Sakatlar Derneği Üyelerine ve anketimize iştirak eden tüm katılımcılara teşekkürü bir borç biliriz. Şahsımızdan kaynaklanan hatalardan dolayı şimdiden özür dileriz.
GİRİŞ

Dünyaya gelen her insanın evrende var olan olanaklardan yararlanmaya doğal bir hakkı vardır. Çünkü onlar da bir bireydir ve bu evrenin bir parçasıdır. Bunun yanı sıra kendisine uygun olan bir konuma gelme hakkı vardır. Kuşkusuz ki bu hak kişisel ve çevresel etmenlerle kimi sınırlılıklarla karşılaşır. Fakat bireyin bu sınırlılıkları da aşma hakkı vardır. Evrende bedensel engelli olarak tanımlanan bireylerinde engelli olmayan bireyler gibi tüm haklardan yararlanması gerekse de ne yazık ki kimi kez özürlerinden kimi kez çevrelerinden kaynaklanan nedenlerle bu insanlar bazı haklardan yararlanamamaktadır. Çünkü özürleri ve çevre onların karşısına kimi engeller çıkarmaktadır. Bu engellerin başında da bireylerin kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayacak olan eğitsel düzenlemelerden tam anlamıyla faydalanamamalarından kaynaklanmaktadır. Anayasamızın öngördüğü hükümler doğrultusunda çıkarılan yasalarımız, yönetmeliklerimiz de engellileri bazı yönleriyle ayrıcalıklı bireyler olarak görmek değil bu bireylerinde var olan sosyal, bedensel, zihinsel, yeteneklerini geliştirmek ve onları üreten bireyler olarak topluma katmak fikrini gütmektedir. Bedensel engelli çocukların yada bireylerin eğitilmeleri kendi kendilerine yetebilmeleri, çevresine uyum sağlayabilmeleri üretim sürecine katılmaları en temel süreçtir.
Toplumumuzun sakat, hasta, hastalıklı kavramlarına bakışı ve yaklaşımı farklıdır. Sakatlık, toplum tarafından, güçsüzlük, çaresizlik, acıma ve acınma nedeni olarak algılanmaktadır. Sosyal hukuk devleti olmanın gereğinden biri de engellilerin sağlık, eğitim, istihdam, ulaşım sorunlarını çözülmesidir. Toplumun engelli olmayan kesimi de şunu asla göz ardı etmemelidir ki yüzde doksan dokuz oranında herkes potansiyel engellidir. Bu bağlamda gelişmekte olan ülkemizde toplumun engelliler hakkında, engellilerin toplum hakkında önyargılardan arınmış, karşılıklı anlayış, sevgi, dayanışma ve bütünleşmeyi sağlaması gerekir.
İşte bu süreç içerisinde engellilerin kent hayatına katılmaları esnasında karşılaştıkları güçlükleri ve onların sorunlarını daha iyi anlayabilmek için Afyon’da bulunan engelli dernekleri ve ulaşabildiğim engelli bireylerle ilgili araştırma yaptım. Afyon Sakatlar Derneği araştırmamızın merkez noktasını teşkil etti. Ayrıca kurumlarda çalışan engelli bireylere de ulaşma imkanı buldum netice itibariyle 41 kişiyi ankete tabi tuttum. Anket sırasında karşılaştığımız birçok güçlük oldu fakat engelli bireylerin bize gösterdiği ilgi bize bu güçlükleri unutturdu.
Bu araştırmada izlenen yol sorunlara dikkat çekerek bu noktalarda açıklayıcı ve çözümleyici öneriler getirerek bu konuyla ilgili olarak yürütülen çalışmalara destek olmak ve katkı yapmaktır. Zaten bölüm sonunda vereceğimiz “Öneriler” kısmında kaynaklardan derlediğimiz, yazılı ve görsel basından elde ettiğimiz ve internetten ulaştığımız bilgileri ve çözüm önerilerini analiz ederek bilgilerinize sunmaya çalışacağız.
2.ARAŞTIRMADA İZLENEN YOL VE ARAŞTIRMA HAKKINDA GENEL BİLGİLER
a. Problem:

Engellilerin kentsel yaşamın alanlarından sosyal faaliyet, iş bulma, eğitim,sosyal ilişkiler ve beledi hizmetlerden faydalanmalarındaki güçlükler engellilerden mi, toplumun kendisinden mi, yoksa engellilere hizmet götürmekle yükümlü şahsi veya tüzel kişiliklerden mi kaynaklanmaktadır.
b. Araştırmanın Amacı:
Bu alan araştırması ilk olarak Sosyal Bilimlerde Saha Araştırma ve Uygulama Teknikleri dersi için 2004 Bahar döneminde yapılmak üzere bir ödev niteliğinde hazırlanmıştır. Daha sonra ise engellilerin kent yaşamına katılımlarını etkileyen psikolojik ve fiziksel faktörleri ortaya çıkarmak ve bunların etkililik derecelerini belirlemeye çalışmaktır.


c. Araştırmanın Önemi:
Öncelikle sosyal bilimlerde araştırma yapmayı öğrenmemiz açısından önemlidir. Ayrıca
Engellilerimize kentsel yaşama katılmaları sırasında bütün alanlarda daha iyi ve engelli olmayan bireylerle eşit koşullar sağlanması ve uygun politikalar üretilmesi için gerekli bilgi ve verilerin toplanması, bedensel engellilere yönelik çalışma yapan kuruluşların projelerini desteklemeleri açısından önem taşımaktadır.

d.Hipotez:
* Kendisiyle barışık engelini kabullenmiş bir iş sahibi engelliler bu özellikleri taşımayan engellilere oranla kent yaşamına daha uyumlulardır.
* Ailesinin eğitim ve gelir seviyesi yüksek olan bedensel engelli bireylerin hayata uyum süreci daha kolaydır.
e.Varsayım:
*Engellilerin kent yaşamına katılmaları sürecinde, karşılaştığı güçlükler, engelliler engelli dernekleri ve toplumla ilişkilerine bağlıdır.
*Engellilerin, kent yaşamının zorluklarını yenmeleri aldıkları eğitimin niteliğine bağlıdır.
f.Değişkenler:
Yaş: Toplumsal araştırmaların en temel değişkenleri arasındadır. Bireyin yaşı ile olayları değerlendirmesi arasında bir ilişki söz konusudur.
Gelir: gelir seviyesi bireyin yaşam biçimini ve yaşam kalitesini değiştirmede som derece önemli bir etkendir.
Eğitim: Bireyin öğrenim durumu da yaş değişkeninde olduğu gibi olayları değerlendirme de farklılıklar yaratır.
Engel çeşidi: Bireyin engelinin çeşidi kent yaşamına katılımıyla yakından alakalıdır.
g. Sınırlılıkları:
Veri toplama aşamasındaki sınırlılıklar ile proje aşamasındaki sınırlılıklar arasında farklılık vardır. Veri toplarken karşılaşılan sınırlılıklar daha fazladır. Proje aşamasında evren olarak Afyon şehrinde bulunan bedensel engelliler alınmıştır. Afyon Sakatlar Derneğinde 550 üye olduğu söylendi ama anket formlarımızı oraya 4 gün süreyle bırakmamıza ve devamlı kontrol etmemize rağmen yeterli sayıya ulaşamadık. Bu açığımızı farklı yerlerde gidermeye çalıştık. Ankete katılan engelliler bize oldukça duyarlı yaklaştı fakat bazıları biraz çekindi bizde onlara isimlerinin ve yazdıklarının bizde saklı tutulacağını belirttik. Bize ikramlarda bulundular ve kendileriyle ilgilendiğimiz için bize teşekkür ettiler ayrıca çalışmalarımızın devamını dilediler.
h. Veri Toplama Teknikleri ve Araçları: Anket kağıtları araştırmacı tarafından uygulanmıştır. 41 kişi ile anket yapılmıştır. Evren olarak seçilen Afyon şehrindeki bedensel engelliler ile Afyon Sakatlar Derneği Üyeleri(ASD), Gazi ve Şehit Aileleri Derneği Üyeleri, Belediye Çalışanları, üniversite ve lise öğrencileri ile anket yapılmıştır. Ankete katılan bireylerin anket formunu doldururken zorlanmadıkları görülmüştür. Örneklemin büyük bir çoğunluğunu ASD üyeleri oluşturmuştur
ı. Değerlendirme: verilerin yorumlanmasında kullanılan SPSS programı üzerine çalışmalar yapılmıştır. Temel bilgiler alındıktan sonra, veri tabanını oluşturmak için sorular ve cevaplar için SPSS programına girilmiştir bu işlemlerin ardından tek tek anket kağıtları alınarak, veriler girilmiş, sonuçların yer aldığı tablolar çıkartılmış ve son olarak yorumlama aşamasına getirilmiştir.
j. Evren: Afyon şehrinde bulunan bedensel engelliler.
k.Örneklem Seçimi: Araştırma evrenimde hiçbir değişiklik yapmadım. Afyon’ da ki bedensel engelliler için anket soruları hazırlayıp, onları ankete tabi tuttum. Yaptığım ön araştırma sonucunda Afyon’daki bedensel engelliler derneğine 550 üye kayıtlı olduğunu fakat derneğe üye olmayan , kent yaşamına katılamayan yani evlerinden çıkamayan engellilerin bu sayıdan en az 4 kat fazla olduğunu tespit ettim. Ankete tabi tuttuğum kişiler; Özürlüler derneğine üye olan 27 engelli, Belediyede çalışan 3 engelli, Gaziler ve Şehitler Derneğine üye olan 8 engelli, Üniversite öğrencisi olan 4 engellidir. Toplam 42 kişiyle anket yapacağım. Araştırmam buna müsait olduğu için basit tesadüfi örneklemi kullanacağım.

3. VERİLERİN SUNULMASI VE YORUMLANMASI

1. Genel Karakteristikler:

41 kişiye uygulanan anket sorularının 4’ü yaş, eğitim, medeni durum ve hayatın en büyük kısmının geçirildiği yer gibi değişkenlerden oluşan ve katılımcıların genel karakteristiklerini tespit etmek amacıyla yöneltilmiş sorulardan oluşmaktadır.
a. Yaş
Yaş kategorisi önemli bir değişkendir. 18 yaşındaki bir bireyle 35 yaşındaki bir birey elbette ki farklı şeyler düşünecek, hayata farklı bakacaklardır, ilgi ve tutumları farklı olacaktır.

Yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere ankete katılan bireylerin yaşları birbirine yakın vaziyette yığılma noktalarına bakacak olursak birinci yığılma noktası %40 ile 18-25 yaş arası ikinci nokta ise %38 ile 26-33 yaşları arasıdır. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz ulaşabildiğimiz insanların %78.6’sı 18-33 yaşları arasında olduğuna göre yaşlı ve çocuk engellilerin sosyal hayata katılımları düşüktür.

b. Eğitim Durumları: Eğitim hayatımızın bütününü etkileyen bir kavram ve bireylerin dünyadaki konumunu rol ve statüsünü belirleyen çok önemli bir olgudur. Eğitim ile insan ilişkileri arasında bir doğrudanlık sözkonusudur. Eğitimli bireyin eğitim almamış bireyden farkı belki birazda sosyal ilişkileri ve bu ilişkilerin tarzıdır.


Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere %42.9’luk bir payla lise ve dengi mezunu engelliler yığılma noktasını oluşturmakta onu %19’luk bir payla ilkokul mezunları takip etmektedir. Bu da bize engelli olmanın eğitim almak konusunda bir dezavantaj oluşturduğu izlenimini yaratmaktadır. Zira lisans mezunlarının payı %2.4 gibi düşük bir rakamdır. Fakat bu oranı ülke standartlarımızla karşılaştırdığımızda normal sınırlar içerisindedir.



c. Medeni Durum

Tablo 3- Medeni Durum

MEDENİ DURUM



Anketimize katılan engelli bireylerin yarısının bekar, hemen hemen diğer yarısının da evli olduğunu yukarıdaki tablodan görmekteyiz. Bu da bizde bedensel engelin evlilik yapma konusunda fazla bir sorun yaratmadığı fikrini oluşturuyor.
d. Yaşanılan Yer
Tablo 4- Yaşanılan Yer

HAYATINIZI GEÇİRDİĞİNİZ YER



Tabloya göre engelli bireylerin % 45.2’lik bölümü il merkezinde yaşamaktadır. Onu % 31 ile köyde yaşayanlar izlemektedir. Toplamda ise % 55’lik bir kısım il dışında hayatını geçirmektedir. Bunların içine il merkezine gidiş geliş yapanlarda dahildir.

2. Sosyal Yaşamın Bedensel Engelliler Üzerindeki Etkileri

Bu bölüm araştırmamızın kilit noktasını oluşturmaktadır. Çünkü araştırmayı yapmamızın amacı: Bedensel engellinin kent yaşamına katılımındaki –eğer varsa- sorunlarını somut verilerle ortaya koymaktır.
a. Ulaşım Faktörü
Tablo 5-Ulaşım faktörü


ULAŞIM HİZMETLERİNDEN YETERİNCE FAYDALANIYOR MUSUNUZ


Tabloda da görüldüğü gibi ankete katılanların yarısından fazlası, Afyondaki ulaşım hizmetlerinden faydalanamamakta. Sadece %14,3’lük bir kesim ulaşım hizmetlerinden faydalanmaktadır. Sosyal yaşama katılmadaki bu düşük oran ulaşım faktörünün engellinin yaşamsal faaliyetlerin önündeki en büyük engellerden biri olduğunun göstergesidir. Engel ulaşımda da büyük bir sorun teşkil etmektedir.
b. Altyapı Faktörü
Tablo 6- Alt Yapı Faktörü
ALT YAPIDAN YETERİNCE FAYDALANABİLİYOMUSUNUZ ?



Tablonun bize gösterdiği; sadece % 10’luk bir kısmın altyapı çalışmalarından yeterince faydalanabildiğini geriye kalan kısmın % 48’inin hiç faydalanamadığını, % 43’lük kısmın ise bazen faydalanabildiğini gösteriyor. Ulaşımda olduğu gibi altyapıda da ki bunlar iç içe olgulardır. Engelin yaşama standartlarını düşürdüğünü ve kent yaşamına katılımda problem oluşturduğunu anlamaktayız. Aslında gelişmiş toplumlarda engelliler, altyapı hizmetlerinden yeterince faydalanabilmektedir. Fakat ülkemizde bırakın engellileri, sağlıklı vatandaşlarımızın bile tam anlamıyla faydalanamadığı bir altyapı söz konusudur. Böyle bir ortamda engelli olmak işleri daha da zorlaştırmaktadır.


c. Eğitim Faktörü
Tablo 7- Eğitim Faktörü
EĞİTİM DURUMU



Hipotez sorularımızdan birini teşkil eden ve değişkenlerimizden biri olan eğitim faktörünün, engellilerin sosyal yaşama katılımındaki etkisini incelemek üzere yukarıdaki soruyu sorduk. Yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere %42.9’luk bir payla lise ve dengi mezunu engelliler yığılma noktasını oluşturmakta onu %19’luk bir payla ilkokul mezunları takip etmektedir. Bu da bize engelli olmanın eğitim almak konusunda bir dezavantaj oluşturduğu izlenimini yaratmaktadır. Zira lisans mezunlarının payı %2.4 gibi düşük bir rakamdır. Fakat bu oranı ülke standartlarımızla karşılaştırdığımızda normal sınırlar içerisindedir(Daha fazla ayrıntı için bkz. Tablo 2)
d. Gelir Seviyesi Faktörü

Yukarıdaki daire grafik bedensel engellilerimizin gelir durumunu göster- mektedir. Yukarıdaki grafikte de görüldüğü üzere %52’lik kesim orta gelire sahip, %43’lük kesim alt gelir sınıfına sahip, %5’lik kesim ise üst sınıfta yer almaktadır. Biz hipotezimizi desteklemek, verileri daha mantıklı ve somut bir şekilde ortaya koymak için gelir seviyesi ile eğitim durumunu çapraz grafikle yorumlamaya çalışacağız.
Tablo 9- Eğitim ve Gelir Faktörleri

Case Processing Summary




GELİRDURUMUNUZ * EĞİTİM DURUMUNUZ Crosstabulation



Yukarıdaki tabloda toplam üst gelir seviyesine sahip iki engelli, orta gelir seviyesine sahip 22 engelli ve alt gelir seviyesine sahip 18 engelli bulunmaktadır. Totalde 42 yapmaktadır. Bu tabloyu incelediğimizde üst gelir seviyesine sahip engellilerin %5 gibi bir rakam ifade ettiğini görmekteyiz. Bu yüzde 5’lik kısım ise lise mezunu görünmektedir. Orta gelir seviyesine sahip engellilerin oranı ise %52’lik bir orandır. Bu kesimin eğitim seviyesine baktığımızda hemen hemen yarısı lise ve üzeri bir tahsil almış geri kalan yarısı ise ilkokul düzeyindedir ayrıca bu grubun içinde de 1 kişi okuma yazma bilmemektedir. Alt gruba gelince bu grubun eğitim seviyesi üst ve orta gruptan daha düşüktür fakat orta grupla arasında pek bir fark yoktur. Yine bu grupta ilköğretim eğitimi almamış 5 kişi bulunmaktadır. Bu da azımsanmayacak bir rakamdır.( Eğitim durumu ve gelir seviyesinin kent yaşamına etkisini hemen alttaki tabloyla ilişkilendirerek açıklamaya çalışacağız. Bkz. Tablo 10).
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
E

ENB ESKİÜYESİ

Guest
Gelir Seviyesi ve Eğitim Durumunun Kent Yaşamına Etkisi
Tablo 10- Tahsil Durumu ve Gelir Seviyesi


TAHSİL DURUMUNUZ VE GELİR SEVİYENİZİN KENT YAŞAMINA ETKİSİ


Tablo 7’yi incelediğimizde; lise ve dengi eğitim kurumlarından mezun olanların oranı %43’tür. Yüksekokul ve üniversite mezunu olanların oranınında %12 olduğunu görmekteyiz. Bu da toplamda %55 etmektedir ki engellilerin kent yaşamına katılımındaki eğitim seviyesine paralellik göstermektedir. Bu oranlar %55’e, %59,5’dur. Yani eğitim seviyesinin, kent yaşamına olumlu etki yaptığını düşünen %59’ luk kesimle eğitim seviyesi yüksek olan % 55’lik kesim uyuşmaktadır. Tablo 8’deki gelir seviyesi grafiğine baktığımızda üst ve orta gelir seviyesine sahip kesimin oranlarının toplamı %57 yapmaktadır. Dolayısıyla aynı tutarlılığı gelir seviyesi ile kent yaşamına katılımdaki olumlu düşünenlerin oranınında da görüyoruz. Yani bu oranlar %57’ye, %59,5’tur. Buda araştırmamızın tutarlı olan başka bir yönüdür.

“Eğitim ve gelir seviyesi yüksek olan engelli bireylerin sosyal yaşama katılımları diğer engellilere oranla daha olumludur” Hipotezi yukarıdaki verilerle kanıtlanmış olmaktadır. Sosyal yaşama katılımdaki diğer sosyal faktörleri kültürel faktörler kısmında inceleyeceğiz.


e. Kültürel Faaliyetlere Katılım Faktörü
Bu kısmda bedensel engelli bireylerin sinema, tiyatro, konser, gibi kültürel faaliyetlere katılma sıklıkları sorulmaktadır. Eğer kültürel faaliyetlere katılmıyorlarsa bunu nedenini somut verilerle ortaya koymak amacı güdülmektedir.


1. Sinemaya Gitme sıklığınız ?
Tablo 11- Sinema


SİNEMAYA GİTME SIKLIĞINIZ?


Tablodada görüldüğü üzere katılımcılarımızın %45’lik bir kısmı sinemaya bazen gitmekte, %45’lik bir oranı da hiçbir zaman sinemaya gitmemektedir. Geri kalan kısım ise %10’luk bir oranla fırsat buldukça ve sık sık gitmektedir. Sinemaya hiç gitmeyenlerin dışında kalan kısımın oranı %55 yapmaktadır. Yani yüzde elli beşlik kısım sinemaya gitmektedir.

2. Tiyatroya Gitme Sıklığınız
Tablo 12- Tiyatro

TİYATROYA GİTME SIKLIĞINIZ?


Yukarıdaki tabloda % 76’lık bir kesim tiyatroya gitmemektedir. Bu şüphesiz büyük bir rakam fakat burada göz ardı etmememiz gereken bir nokta var, o da örneklemi seçtiğimiz şehir olan Afyon’da tiyatro yok, sadece turneler vasıtasıyla Afyon’a uğrayan sanatçı ekiplerinin sunduğu gösteriler var. Dolayısıyla bu rakamın çıkması gayet doğal.

3. Konsere Gitme Sıklığınız
Tablo 13- Konser

KONSERE GİTME SIKLIĞINIZ?



Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi %60’lık bir kesim konsere hiçbir zaman gitmemektedir. Geri kalan kısmın toplamı ise % 41 yapmaktadır. (Tabiki bu verileri yorumlarken Afyon şartları düşünülmelidir.)
4. Kültürel Faaliyetlere Katılmama Nedenleri?
Tablo 14- Kültürel Faaliyetlere Katılmama Nedenleri



KÜLTÜREL FAALİYETLERE KATILMAMA NEDENİNİZ?


Bu soruya 42 engellinin tümü cevap vermiş ve %36’sı maddi yetersizlikten sinema, konser ve tiyatro gibi kültürel faaliyetlere katılamamakta, % 28’i ulaşım ve altyapı sorunlarından katılamamakta, %17’si yalnız hareket edemediği için katılamamaktadır % 14’lük bir kısım ise katıldığını belirtmiştir. Yukarıdaki tabloyu yorumladığımızda engelli olmanın kültürel faaliyetlere katılma konusunda bir dezavantaj oluşturduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yukarıdaki tablolarla karşılaştırdığımızda bunu rahatlıkla görebiliriz. Konsere %60’lık bir kesim, tiyatroya %76’lık bir kesim, sinemaya da %45’lik bir kesim hiçbir zaman gitmemektedir( Bkz. Tablo 11, 12, 13) Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu sadece engellinin engelinden kaynaklanan bir durum değildir. Engellinin yaşadığı şehrin şartları da bu faaliyetleri etkilemektedir.

5. Pikniğe Gider misiniz ?
Tablo 15- Piknik
AİLENİZLE PİKNİĞE GİDERMİSİNİZ?


Piknikte, sinema ve tiyatro gibi bir kültürel ve sosyal faaliyettir. Fakat her ikisini karşılaştırdığımızda arada büyük bir oran farkı oluşmaktadır. Biz bu konudaki çelişkiyi yaşanılan yerin şartları, kültürel faaliyetin yapılış biçimleri ve gereklilikleriyle açıklayabiliriz. Zira piknik, aile ile ve sevilen insanlarla yapılan ve doğa ile buluşulan bir faaliyettir. Bizim bu çelişkiden çıkardığımız bazı dersler bize, engellilerin iyi bir koordinasyon, sıcak aile ortamları, ( Bunlar dernekler olabilir.) gerekli maddi destekle hayata ve kent yaşamına katılımını son derece arttıracağını söylemektedir.

3. TOPLUMUN ENGELLİLER ÜZERİNDE ETKİLERİ

Bu bölümde engeli bireylere karşı toplumumuzun bakış açısını ve toplumun engelli bireyler üzerindeki etkileri üzerinde durmaya çalışacağız. Engellilerin, utanma ,destek görme gibi toplumun kendilerine bakış açısını bu bölümde değerlendireceğiz



a. Toplumun Engellilere Karşı Tutumu İyimser midir?
Tablo 16- Toplumun Tutumu
AFYONLULARIN ENGELLİLERE BAKIŞ AÇISI İYİMSERDİR



Tabloda görüldüğü gibi birinci, yığılma noktası katılıyorum ile %43, ikinci yığılma noktası katılmıyorum ile %31’dir. %26’lik bir kesimin ise toplumun kendilerine bakış açısı konusunda bir fikirleri yoktur. Engellilerin yüzde kırkı toplumun kendilerine olumlu ve iyimser baktıklarını düşünmektedir. Fakat geri kalan kısım azımsanacak bir oranda değildir. Dolayısıyla toplumun engellilere bakış açısında problem yaşanmaktadır.
Afyon’da Engelliler İçin Yapılması Gerekenler Hakkında Öneriler
Öncelikle Afyon içindeki engellilerin sayımı yapılmalıdır. Bu engellileri derneklere kaydetmeli ve yeniliklerden haberdar etmelidir. Belediye kaldırımlara rampa koymalı, sağlıklı bireylerin bile kış mevsiminde kayarak düştüğü mermer kaldırımları değiştirmelidir. Engelliler için bilim adamları Afyon’a davet edilmeli ve bireyler bilgilendirilmelidir. Sivil toplum kuruluşları kermesler düzenlemeli ve gelirlerini engellilerin faydalanabileceği şekilde dağıtmalıdır. Yerel şirketler mümkün olduğunca engelli istihdamını arttırmalı ve engelli derneklerine maddi destek sağlamalıdır. Engelliler için rehabilitasyon merkezleri, spor salonları ve iş-eğitim merkezleri kurulmalıdır. Ve hepsinden önemlisi kendi kafamızdaki engelleri kaldırıp engelli bireylere normal insan gözüyle bakabilmemizdir.

SONUÇ
Öncelikle sosyal bilimlerde saha araştırması dersi için yaptığım bu araştırma aynı zamanda gündelik yaşam içinde hepimizin karşı karşıya kaldığı sorunlarla toplumumuzun bir üyesi olan bedensel engellilerimizi nasıl etkilediği üzerinde durulmaktadır. Bu çalışma bu yargıyı somut verilerle ortaya koymak için yapılmıştır.
Araştırmaya kent hayatının bedensel engelliler üzerindeki etkilerinden başlanmıştır. Nitekim araştırma verilerimiz, bu etkilerin engellilerin sosyal yaşama katılımlarında en önemli etkenler olduğunu göstermiştir. Katılımcılarımız kent yaşamındaki eksiklerin kendileri için engel teşkil ettiğini kabul etmişlerdir. Altyapı, ulaşım, eğitim gibi faktörlerin eksik olması nedeniyle toplumsal yaşama katılım oranı düşmektedir. Ayrıca toplumun engellilere bakış açısı, gelir düzeyinin düşük olması, Afyon’daki sosyal yaşamın kaliteli olmaması gibi faktörlerde bu katılımı olumsuz etkilemektedir. Bu bilgileri destekleyecek verileri tablolarla ve grafiklerle açıklamaya çalıştık. Sonuç olarak araştırmamızın hipotezini, verilerle somut delillere dayandırmış ve hipotezimizin doğruluğunu kanıtlamış oluyoruz.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

Tuba yurtsvr

Üye
Üye
Katılım
Kas 23, 2017
Mesajlar
1
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
25
Rica etsem kullandığınız anket formunu gönderebilir misiniz? Ben de şu an üniversite de bu konuyla ilgili anket hazırlıyorum. Anket formunuzdan yararlanabilir miyim?
 
Tekerlekli Sandalye
Üst