- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Prof. Dr. Nesrin AŞTI, İstanbul Arel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu
Arel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü tarafından “I. Fizyoterapi Günleri” bilimsel etkinliği, Engelliler Haftası içinde gerçekleştirildi. Etkinliğin konusu, sağlıklı yaşlılık ve aktif yaşlanma üzerineydi. Konuşmacılar; İstanbul, Ankara ve Zonguldak üniversitelerinden ve hastanelerinden katılan akademisyen ve klinisyen fizyoterapistlerden ve öğrencilerden oluşmaktaydı. Fizyoterapistler, yaşlılıkta işlevselliği koruyucu yaklaşımlar ve yeti yitimlerine yönelik rehabilitatif çalışmalar üzerine değerli bilgiler verdiler. Geleceğin fizyoterapist adayı öğrenciler ise yaşlılığa bakış açılarını yansıtan ve gençlerin farkındalığını arttırıcı sunumları ile etkinliğe renk kattılar.
Neden Engelliler Haftası ve neden yaşlılık?
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’e göre yaşlıların yüzde 35’inden fazlası kronik hastadır. Kronik hastalıklar bireyin işlevselliğini ve günlük yaşamını etkilediği için Türkiye Özürlüler İdaresi, yeti yitimi olan kronik hastalıklı yaşlıları da engelliler (özürlüler) grubuna dâhil etmektedir. Türkiye nüfusunun yüzde 12.3’ü engellidir (7.94 milyon) bu engelli vatandaşların ortalama yüzde 3’ü kronik hastalığa bağlı yaşlı engellidir.
Türkiye’nin, engelli ve kronik hastalığı olan bakıma muhtaç yaşlısına yönelik karnesi zayıftır. Çok kaba bir hesapla diyebilirim ki; 6 milyon yaşlının yarısı bağımlı olup bakıma ve rehabilitasyona muhtaçtır. Son verilere göre fizyoterapist (Fzt) sayısı 6 bin, hemşire (Hem) sayısı 192 bin ve sosyal çalışmacı (Shç) sayısı ise 4 bindir. Buna göre 1 Fzt’ye 580, 1 Hem’ye 180 ve 1Shç’ye 880 bakıma muhtaç yaşlı düşmektedir. Bunun yanı sıra yaşlılara yönelik huzurevi,yaşlı bakımı ve rehabilitasyon merkezi olarak ortalama 260 (bakım-rehabilitasyon ve huzurevi) kurum vardır. Ortalama 100 yatak kapasiteli olduğu varsayımı ile 2 bin 600 yatağa yalnızca bakıma muhtaç yaşlılar açısından baktığımızda bir yatağa bin 350 yaşlı düşmektedir.
Türkiye’nin 2050 yılı yaşlı nüfus projeksiyonuna göre 30 milyon yaşlı olacak ve bu grubun 14 milyonunu kronik hastalıklı ve engelli -bakıma muhtaç yaşlılar oluşturacaktır. Kısacası, sağlık bakım profesyoneli ve yaşlı hizmet kurumlarındaki nicel yetersizlik katlanarak artacaktır.
Aktif ,sağlıklı ve engelsiz yaşam için bilinçli tutum örnekleri, öncelikle gençlerin yaşam alanlarında sergilenmelidir. Bilindiği gibi 2012 Temmuz ayına kadar stratejik plan çerçevesinde üniversitelerin erişilebilirlikle ilgili asansör, WC, rampa, hissedilebilir zemin gibi düzenlemeleri yapma zorunluluğu bulunuyor. Tüm üniversitelere tekrar önemle hatırlatılır.
Arel Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü tarafından “I. Fizyoterapi Günleri” bilimsel etkinliği, Engelliler Haftası içinde gerçekleştirildi. Etkinliğin konusu, sağlıklı yaşlılık ve aktif yaşlanma üzerineydi. Konuşmacılar; İstanbul, Ankara ve Zonguldak üniversitelerinden ve hastanelerinden katılan akademisyen ve klinisyen fizyoterapistlerden ve öğrencilerden oluşmaktaydı. Fizyoterapistler, yaşlılıkta işlevselliği koruyucu yaklaşımlar ve yeti yitimlerine yönelik rehabilitatif çalışmalar üzerine değerli bilgiler verdiler. Geleceğin fizyoterapist adayı öğrenciler ise yaşlılığa bakış açılarını yansıtan ve gençlerin farkındalığını arttırıcı sunumları ile etkinliğe renk kattılar.
Neden Engelliler Haftası ve neden yaşlılık?
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)’e göre yaşlıların yüzde 35’inden fazlası kronik hastadır. Kronik hastalıklar bireyin işlevselliğini ve günlük yaşamını etkilediği için Türkiye Özürlüler İdaresi, yeti yitimi olan kronik hastalıklı yaşlıları da engelliler (özürlüler) grubuna dâhil etmektedir. Türkiye nüfusunun yüzde 12.3’ü engellidir (7.94 milyon) bu engelli vatandaşların ortalama yüzde 3’ü kronik hastalığa bağlı yaşlı engellidir.
Türkiye’nin, engelli ve kronik hastalığı olan bakıma muhtaç yaşlısına yönelik karnesi zayıftır. Çok kaba bir hesapla diyebilirim ki; 6 milyon yaşlının yarısı bağımlı olup bakıma ve rehabilitasyona muhtaçtır. Son verilere göre fizyoterapist (Fzt) sayısı 6 bin, hemşire (Hem) sayısı 192 bin ve sosyal çalışmacı (Shç) sayısı ise 4 bindir. Buna göre 1 Fzt’ye 580, 1 Hem’ye 180 ve 1Shç’ye 880 bakıma muhtaç yaşlı düşmektedir. Bunun yanı sıra yaşlılara yönelik huzurevi,yaşlı bakımı ve rehabilitasyon merkezi olarak ortalama 260 (bakım-rehabilitasyon ve huzurevi) kurum vardır. Ortalama 100 yatak kapasiteli olduğu varsayımı ile 2 bin 600 yatağa yalnızca bakıma muhtaç yaşlılar açısından baktığımızda bir yatağa bin 350 yaşlı düşmektedir.
Türkiye’nin 2050 yılı yaşlı nüfus projeksiyonuna göre 30 milyon yaşlı olacak ve bu grubun 14 milyonunu kronik hastalıklı ve engelli -bakıma muhtaç yaşlılar oluşturacaktır. Kısacası, sağlık bakım profesyoneli ve yaşlı hizmet kurumlarındaki nicel yetersizlik katlanarak artacaktır.
Aktif ,sağlıklı ve engelsiz yaşam için bilinçli tutum örnekleri, öncelikle gençlerin yaşam alanlarında sergilenmelidir. Bilindiği gibi 2012 Temmuz ayına kadar stratejik plan çerçevesinde üniversitelerin erişilebilirlikle ilgili asansör, WC, rampa, hissedilebilir zemin gibi düzenlemeleri yapma zorunluluğu bulunuyor. Tüm üniversitelere tekrar önemle hatırlatılır.
