- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Bir çok kez yazılarımda engelliliğe dair düşüncelerimi kendimce empati kurarak yazmaya çalıştım. Hep muhatap oldum engelliyi engelliden başkası anlamaz cümleleriyle bir çok kez üzüldüm bu duruma neden diyordum Allah düşünce vermişti anlayabiliyordum , kendimce idrak edebiliyordum , zorluklarını yaşamdaki sıkıntılarını, neleri özleyip nelere isyan ettiklerini. Fakat işin içine girince anladımki , bilmediğim çok şey varmış. Yazılanları okuyup içinde bulundukları hayatın onlara nasıl zorluklar verdiğini , engelini kabullenene kadar nasıl bir duygu fırtınası yaşadıklarını , sosyal veya kültürel ne gibi sıkıntılara maruz kaldıklarını , aşk hayatları, iş hayatları , ailevi sorunları vs.. vs.. dışarıdan bir göz olarak izledim uzun zamandır.
Bir çok engelsiz insan'da olduğu gibi bende engelliliği bilmiyormuşum aslında, engellilerin bir çoğunun düşkün, yardıma muhtaç kişiler olarak görüyormuşum bir çok engelsiz gibi, fakat işin içine girince ve bu insanların yaşam mücadelerini savaşlarına tanık olunca aslında hiçte öyle sanıldığı gibi düşkün ve yardıma muhtaç olmadıklarını sadece ve sadece yaşam standartlarının çok aşağılarda tutulmasından kaynaklanan haksızlıklar yaşayan bir topluluk olduğunu öğrendim.. Bu haksızlıklarda sorumlu aranacaksa işte biz engelsiz gibi görünen fakat beyinleri ve gönülleri engelli olanlardır.
Öncelikle engelliye acımaktan vazgeçmeliyiz zira engelli hayatın darbesini yemiş ve bununla başa çıkmaya çalışan bir kahraman değil. Sıradan alalade senin benim gibi bir insan nasıl ki herkez üzülüyor , ağlıyor , mutlu olabiliyor , çalışıp ileriye yatırım yapıyor ise engellide bunları yaşıyor o halde fark nerede?
Yada sıradan bir gülümseme, bir sohbet, bir hal hatır sormak yani yarenlik etmek seni beni nasıl rahatlatıyorsa engelliyide rahatlatıyor o halde farklı bir grup olarak görülen engelliliğin farkı ne? Yani herkezin beklentisi ne ise engellinin beklentiside aynı ölçülerde değilmidir?
Hasılı engellisin otur köşende , küs hayatına , aşk senin neyine, iş senin neyine , beklenti senin neyine der gibicesine bu insanları hayattan soyutlamaya hiç kimsenin hakkı yok. Bu doğrultuda atılan her adımın çakılan her çivinin hatta söylenilen her kelimenin tüm insanların faydalanabileceği doğrultuda olmak zorundadır.
Engellilik farklı bir grup değil toplumun ta kendisidir.
Bir çok engelsiz insan'da olduğu gibi bende engelliliği bilmiyormuşum aslında, engellilerin bir çoğunun düşkün, yardıma muhtaç kişiler olarak görüyormuşum bir çok engelsiz gibi, fakat işin içine girince ve bu insanların yaşam mücadelerini savaşlarına tanık olunca aslında hiçte öyle sanıldığı gibi düşkün ve yardıma muhtaç olmadıklarını sadece ve sadece yaşam standartlarının çok aşağılarda tutulmasından kaynaklanan haksızlıklar yaşayan bir topluluk olduğunu öğrendim.. Bu haksızlıklarda sorumlu aranacaksa işte biz engelsiz gibi görünen fakat beyinleri ve gönülleri engelli olanlardır.
Öncelikle engelliye acımaktan vazgeçmeliyiz zira engelli hayatın darbesini yemiş ve bununla başa çıkmaya çalışan bir kahraman değil. Sıradan alalade senin benim gibi bir insan nasıl ki herkez üzülüyor , ağlıyor , mutlu olabiliyor , çalışıp ileriye yatırım yapıyor ise engellide bunları yaşıyor o halde fark nerede?
Yada sıradan bir gülümseme, bir sohbet, bir hal hatır sormak yani yarenlik etmek seni beni nasıl rahatlatıyorsa engelliyide rahatlatıyor o halde farklı bir grup olarak görülen engelliliğin farkı ne? Yani herkezin beklentisi ne ise engellinin beklentiside aynı ölçülerde değilmidir?
Hasılı engellisin otur köşende , küs hayatına , aşk senin neyine, iş senin neyine , beklenti senin neyine der gibicesine bu insanları hayattan soyutlamaya hiç kimsenin hakkı yok. Bu doğrultuda atılan her adımın çakılan her çivinin hatta söylenilen her kelimenin tüm insanların faydalanabileceği doğrultuda olmak zorundadır.
Engellilik farklı bir grup değil toplumun ta kendisidir.