Bir  çok  kez  yazılarımda  engelliliğe  dair  düşüncelerimi  kendimce  empati  kurarak  yazmaya  çalıştım. Hep  muhatap  oldum  engelliyi  engelliden  başkası  anlamaz  cümleleriyle bir  çok  kez  üzüldüm bu  duruma  neden  diyordum Allah  düşünce  vermişti   anlayabiliyordum , kendimce idrak edebiliyordum  , zorluklarını  yaşamdaki sıkıntılarını, neleri   özleyip  nelere  isyan  ettiklerini. Fakat işin  içine girince  anladımki ,  bilmediğim çok şey  varmış. Yazılanları  okuyup  içinde  bulundukları  hayatın  onlara nasıl zorluklar verdiğini , engelini  kabullenene  kadar  nasıl   bir  duygu  fırtınası  yaşadıklarını ,  sosyal  veya  kültürel   ne  gibi  sıkıntılara  maruz  kaldıklarını ,  aşk  hayatları,  iş  hayatları , ailevi  sorunları  vs.. vs.. dışarıdan  bir  göz  olarak   izledim  uzun  zamandır. 
Bir çok engelsiz insan'da olduğu gibi bende engelliliği bilmiyormuşum aslında, engellilerin bir çoğunun düşkün, yardıma muhtaç kişiler olarak görüyormuşum bir çok engelsiz gibi, fakat işin içine girince ve bu insanların yaşam mücadelerini savaşlarına tanık olunca aslında hiçte öyle sanıldığı gibi düşkün ve yardıma muhtaç olmadıklarını sadece ve sadece yaşam standartlarının çok aşağılarda tutulmasından kaynaklanan haksızlıklar yaşayan bir topluluk olduğunu öğrendim.. Bu haksızlıklarda sorumlu aranacaksa işte biz engelsiz gibi görünen fakat beyinleri ve gönülleri engelli olanlardır.
Öncelikle engelliye acımaktan vazgeçmeliyiz zira engelli hayatın darbesini yemiş ve bununla başa çıkmaya çalışan bir kahraman değil. Sıradan alalade senin benim gibi bir insan nasıl ki herkez üzülüyor , ağlıyor , mutlu olabiliyor , çalışıp ileriye yatırım yapıyor ise engellide bunları yaşıyor o halde fark nerede?
Yada sıradan bir gülümseme, bir sohbet, bir hal hatır sormak yani yarenlik etmek seni beni nasıl rahatlatıyorsa engelliyide rahatlatıyor o halde farklı bir grup olarak görülen engelliliğin farkı ne? Yani herkezin beklentisi ne ise engellinin beklentiside aynı ölçülerde değilmidir?
Hasılı engellisin otur köşende , küs hayatına , aşk senin neyine, iş senin neyine , beklenti senin neyine der gibicesine bu insanları hayattan soyutlamaya hiç kimsenin hakkı yok. Bu doğrultuda atılan her adımın çakılan her çivinin hatta söylenilen her kelimenin tüm insanların faydalanabileceği doğrultuda olmak zorundadır.
Engellilik farklı bir grup değil toplumun ta kendisidir.
	
		
			
		
		
	
				
			Bir çok engelsiz insan'da olduğu gibi bende engelliliği bilmiyormuşum aslında, engellilerin bir çoğunun düşkün, yardıma muhtaç kişiler olarak görüyormuşum bir çok engelsiz gibi, fakat işin içine girince ve bu insanların yaşam mücadelerini savaşlarına tanık olunca aslında hiçte öyle sanıldığı gibi düşkün ve yardıma muhtaç olmadıklarını sadece ve sadece yaşam standartlarının çok aşağılarda tutulmasından kaynaklanan haksızlıklar yaşayan bir topluluk olduğunu öğrendim.. Bu haksızlıklarda sorumlu aranacaksa işte biz engelsiz gibi görünen fakat beyinleri ve gönülleri engelli olanlardır.
Öncelikle engelliye acımaktan vazgeçmeliyiz zira engelli hayatın darbesini yemiş ve bununla başa çıkmaya çalışan bir kahraman değil. Sıradan alalade senin benim gibi bir insan nasıl ki herkez üzülüyor , ağlıyor , mutlu olabiliyor , çalışıp ileriye yatırım yapıyor ise engellide bunları yaşıyor o halde fark nerede?
Yada sıradan bir gülümseme, bir sohbet, bir hal hatır sormak yani yarenlik etmek seni beni nasıl rahatlatıyorsa engelliyide rahatlatıyor o halde farklı bir grup olarak görülen engelliliğin farkı ne? Yani herkezin beklentisi ne ise engellinin beklentiside aynı ölçülerde değilmidir?
Hasılı engellisin otur köşende , küs hayatına , aşk senin neyine, iş senin neyine , beklenti senin neyine der gibicesine bu insanları hayattan soyutlamaya hiç kimsenin hakkı yok. Bu doğrultuda atılan her adımın çakılan her çivinin hatta söylenilen her kelimenin tüm insanların faydalanabileceği doğrultuda olmak zorundadır.
Engellilik farklı bir grup değil toplumun ta kendisidir.