F
Fırtına
Guest
İsmet Türker, Türkiye'de Engellilerin Evlerinden Dışarı Çıkması Gerektiğini Vurgulayarak, "Hepimiz Engelli Adayıyız. Eşit Yurttaşlık Hakkı İçin Olanak Sağlanmalı" Dedi.
Uluslararası Engelliler Derneği Başkanı İsmet Türker, Türkiye'de engellilerin evlerinden dışarı çıkması gerektiğini vurgulayarak, "Hepimiz engelli adayıyız. Eşit yurttaşlık hakkı için olanak sağlanmalı" dedi.
Engellilerin sorunlarına ilişkin yoğun şikayetlerini Tüketici Platformu sikayetvar.com'da değerlendiren Uluslararası Engelliler Derneği Genel Başkanı İsmet Türker, engellilerin yaşamını, yaşadığı sorunları, neler yapılması gerektiğini ve dernek olarak engellileri topluma nasıl kazandırdıklarını anlattı.
Nüfusun yüzde 12,29'luk 8 milyon engelliyi kapsayan durumun, "Her engellinin anne ve babalarını da katarsak bu rakam 25 milyon oluyor" diyerek "Hükümet ve siyasi partiler engellileri oy potansiyeli olarak görürlerdi. Şimdi ise basın yayın organları ve sivil toplum örgütleri engellilere sahip çıktı. Engelliler topluma kazandırıldı" dedi.
"50 BİN ENGELLİ KONTENJANI BOŞ"
Türker, engelli vatandaşların evden çıkartılarak istihdam edilmesi gerektiğini ifade ederek engellilerin sokağa çıkmasıyla ülkenin refah düzeyinin de artacağını kaydetti. Türker, bu görüşünü şöyle sıraladı;
"Engelli evde yattığı sürece ihtiyaçlarından dolayı milli gelirden pay alıyor. Engellilik bir kader, suç değildir. Hepimiz birer engelli adayıyız. Engelliler konusunda duyarlılık arttırılmalı. Engelli avuç açtığında para verme yoluna değil ihtiyacını gideren formüllere gidilmesi gerekir. Balık vermek yerine balık tutmayı öğretmeliyiz. Sivil toplum örgütleri olarak bizler iş ve istihdam yaratmak amacıyla projeler üretiyor ve kurslar veriyoruz. Tüm hizmetleri ücretsiz yapıyoruz.
Engellileri evden çıkarıp öğretmenlerle karşı karşıya getiriyor daha sonrada iş verenler sayesinde işe yerleştiriyoruz. İşe yerleştirilen her engelli birey ülkesine faydalı oluyor. Türkiye'de yürürlükte olan bir yasa ile kamu kurum ve kuruluşlarda her 100 personel oranında yüzde dört engelli çalıştırma zorunluluğu var. Diğer iş yerleri; şirket ve anonim şirketlerde çalıştırdığı işçilerin de yüzde üçü engelli olmalıdır.. Ülkemizde 50 bin engelli kontenjanı boş.. Siyasilerin çoğu bu kontenjanları eş dost kont ile doldurdu. Engelli vatandaşlar topluma kazandırılmalı ve istihdam olanağı sağlanmalı."
Engelli çocuğa sahip ailelerin engelli çocuklarını saklamaması gerektiğine vurgu yapan Türker, engelli çocukların komşular görmesin diye odaya kapatılmaması gerektiğini ifade etti. Engel durumuna göre yasaların düzenlenmesi gerektiğini kaydeden Türker, "Anayasa değişikliği ile 10'ncu madde eşit birey eşit yurttaşlık hakkı konuldu. Yasal düzenleme engellilerin özgür hak aramalarına, sosyal ihtiyaçlarını gidermede baskın güç olacak. Umutluyum ama çok mutlu değilim" şeklinde konuştu.
"MİĞDESİ AĞRIYAN, ENGELLİNİN ÜZERİNE İLAÇ YAZDIRIYOR"
Engellilerin hizmet alırkende çeşitli sorunlar yaşadığını hatırlatan Türker, "Bir işitme engelli hastaneye gidiyor. Midesi ağrıyor fakat onu anlayabilecek işitme engelli tercüman yok. Bu nedenle midesi ağrırken doktor baş ağrısı için ilaç yazıyor" diyerek şöyle devam etti;
"Uçak seyahatlerinde de aynı sorun yaşanıyor. Havalimanında derdini anlatabilecek birini bulamadığı için sorun yaşıyor. Ayrıca, engelli vatandaşlara hizmet sunan belediyeler hizmet takibini de yapmalı. Metroya iniş çıkış yapan asansörler tinerci ve esrarcıların barınma yeri haline geldi. Görme engelliler ise trafikte karşı karşıya geçerken sorun yaşıyor. Trafik lambaları engellilerin duyabileceği şekilde sinyal vermeli. Engel durumuna göre sosyal hayatı kolaylaştıracak araç ve gereç hizmet bulundurulmalı, eşit insan hakkı için bu önemlidir. Eşit yurttaşlık hakkı için olanak sağlanmasını istiyoruz. Engelli vatandaşlar acıma değil; istihdam istiyor."
AHA
Uluslararası Engelliler Derneği Başkanı İsmet Türker, Türkiye'de engellilerin evlerinden dışarı çıkması gerektiğini vurgulayarak, "Hepimiz engelli adayıyız. Eşit yurttaşlık hakkı için olanak sağlanmalı" dedi.
Engellilerin sorunlarına ilişkin yoğun şikayetlerini Tüketici Platformu sikayetvar.com'da değerlendiren Uluslararası Engelliler Derneği Genel Başkanı İsmet Türker, engellilerin yaşamını, yaşadığı sorunları, neler yapılması gerektiğini ve dernek olarak engellileri topluma nasıl kazandırdıklarını anlattı.
Nüfusun yüzde 12,29'luk 8 milyon engelliyi kapsayan durumun, "Her engellinin anne ve babalarını da katarsak bu rakam 25 milyon oluyor" diyerek "Hükümet ve siyasi partiler engellileri oy potansiyeli olarak görürlerdi. Şimdi ise basın yayın organları ve sivil toplum örgütleri engellilere sahip çıktı. Engelliler topluma kazandırıldı" dedi.
"50 BİN ENGELLİ KONTENJANI BOŞ"
Türker, engelli vatandaşların evden çıkartılarak istihdam edilmesi gerektiğini ifade ederek engellilerin sokağa çıkmasıyla ülkenin refah düzeyinin de artacağını kaydetti. Türker, bu görüşünü şöyle sıraladı;
"Engelli evde yattığı sürece ihtiyaçlarından dolayı milli gelirden pay alıyor. Engellilik bir kader, suç değildir. Hepimiz birer engelli adayıyız. Engelliler konusunda duyarlılık arttırılmalı. Engelli avuç açtığında para verme yoluna değil ihtiyacını gideren formüllere gidilmesi gerekir. Balık vermek yerine balık tutmayı öğretmeliyiz. Sivil toplum örgütleri olarak bizler iş ve istihdam yaratmak amacıyla projeler üretiyor ve kurslar veriyoruz. Tüm hizmetleri ücretsiz yapıyoruz.
Engellileri evden çıkarıp öğretmenlerle karşı karşıya getiriyor daha sonrada iş verenler sayesinde işe yerleştiriyoruz. İşe yerleştirilen her engelli birey ülkesine faydalı oluyor. Türkiye'de yürürlükte olan bir yasa ile kamu kurum ve kuruluşlarda her 100 personel oranında yüzde dört engelli çalıştırma zorunluluğu var. Diğer iş yerleri; şirket ve anonim şirketlerde çalıştırdığı işçilerin de yüzde üçü engelli olmalıdır.. Ülkemizde 50 bin engelli kontenjanı boş.. Siyasilerin çoğu bu kontenjanları eş dost kont ile doldurdu. Engelli vatandaşlar topluma kazandırılmalı ve istihdam olanağı sağlanmalı."
Engelli çocuğa sahip ailelerin engelli çocuklarını saklamaması gerektiğine vurgu yapan Türker, engelli çocukların komşular görmesin diye odaya kapatılmaması gerektiğini ifade etti. Engel durumuna göre yasaların düzenlenmesi gerektiğini kaydeden Türker, "Anayasa değişikliği ile 10'ncu madde eşit birey eşit yurttaşlık hakkı konuldu. Yasal düzenleme engellilerin özgür hak aramalarına, sosyal ihtiyaçlarını gidermede baskın güç olacak. Umutluyum ama çok mutlu değilim" şeklinde konuştu.
"MİĞDESİ AĞRIYAN, ENGELLİNİN ÜZERİNE İLAÇ YAZDIRIYOR"
Engellilerin hizmet alırkende çeşitli sorunlar yaşadığını hatırlatan Türker, "Bir işitme engelli hastaneye gidiyor. Midesi ağrıyor fakat onu anlayabilecek işitme engelli tercüman yok. Bu nedenle midesi ağrırken doktor baş ağrısı için ilaç yazıyor" diyerek şöyle devam etti;
"Uçak seyahatlerinde de aynı sorun yaşanıyor. Havalimanında derdini anlatabilecek birini bulamadığı için sorun yaşıyor. Ayrıca, engelli vatandaşlara hizmet sunan belediyeler hizmet takibini de yapmalı. Metroya iniş çıkış yapan asansörler tinerci ve esrarcıların barınma yeri haline geldi. Görme engelliler ise trafikte karşı karşıya geçerken sorun yaşıyor. Trafik lambaları engellilerin duyabileceği şekilde sinyal vermeli. Engel durumuna göre sosyal hayatı kolaylaştıracak araç ve gereç hizmet bulundurulmalı, eşit insan hakkı için bu önemlidir. Eşit yurttaşlık hakkı için olanak sağlanmasını istiyoruz. Engelli vatandaşlar acıma değil; istihdam istiyor."
AHA
