- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Arkadaşlar bu yazı evini home ofis şeklinde kullananlar için okuduğum ve sizlerle paylaşmayı düşündüğüm bir yazı. Özellikle bazı arkadaşların her gün 09:00 - 18:00 çalışmadıklarını düşününce onlara da faydalı olabilir diye.
Evden verimli çalışmanın yolları!
Teknoloji, artık çalışırken ofiste olmamayı mümkün kılıyor. Ancak rüya gibi görülen evden çalışmak belli bir disiplini oturtamadığınızda kolayca bir kabusa dönüşebiliyor...
Şirketler ve teknolojinin geçirdiği evrim ile ofiste fiziksel olarak bulunma zorunluluğu arasında negatif bir ilişki var. Evden çalışmanın (freelancer ya da değil) kişi için maddi ve manevi birçok artısı olduğunu söylemeye gerek yok. (Sanırım söyleyeceğim) Daha fazla uyuma, ayaklarını uzatma, ulaşım/hijyen ve kişisel bakım maliyetinden tasarruf etme, sessizlik, dedikodusuzluk, tuvalete bir başkasından sonra girmeme lüksü gibi sayısız pozitif nokta bulmak mümkün.
Ancak tabii ki madalyonun bir de diğer tarafı da var.
Yukarıda saydığım tüm artılar ev ortamında ofisteki kadar verimli çalışmamayı beraberinde getirebiliyor. Fazlaca rahat etmek, evdeki sayısız uyaran iş konsantrasyonunu dağıtabiliyor, patron baskısının görsel eksikliği motivasyonu zorlaştırıyor ve en önemlisi dedikodusuzluk sizi asosyal ve tembel bir kişi haline getirebiliyor.
Evden daha verimli çalışmak için belli bir disiplini oturtmak gerekiyor. Peki neler yapmalı?
1- Günlük rutininizi bozmayın
Erken uyanın. Her gün aynı saatte kalkın, duşunuzu alıp ofise gidecekmiş gibi giyinin. Aynı rutini sürdürmek yapmanız gereken işlere odaklanmanızı sağlayacaktır. Bonus olarak Skype, Google Hangouts gibi video sohbetlerine de pijama ile çıkmamış olacaksınız.
Unutmayın, birkaç saat az uyuyarak daha verimli çalışabilir, daha çok işi sonuçlandırır ve daha erken saatte özgür kalabilirsiniz.
2- Ayrı bir çalışma alanı yaratın
Eviniz müsait ise fazla odanızı sadece çalışmalarınızla ilgili işlere ayırın. Ekstra alan yok ise oturma odasının köşesine yerleştirilecek küçük bir masa ve laptop bile iş görecektir. O alan sizin dedike çalışma toprağınız olmalı. Tek yaşamıyorsanız da ev ahalisi sizin çalışma alanınızın mayınlı bir arsa olduğunu bilmeli, oraya yaklaşmamalı.
Hedefiniz işlerin yığılması ise yatakta uzanırken ya da TV karşısındaki bir kanepede laptopu kucağınıza alarak çalışın.
3- Ev işlerine kafayı takmayın
Çalışırken gözünüz TV sehpasının üzerindeki toza takılabilir ya da mutfak tezgahındaki bulaşık dağı içinizdeki tırmanma güdüsünü tetikleyebilir. Durun!
Ev işi biten bir şey değildir. Bir kere başlarsanız, saatler tepelerden aşağı koşan vahşi atlar misali geçecek ve siz iş takviminizin çok gerisinde kalacaksınız. Evinizin düzenli olamayacağı gerçeğiyle bir an önce barışın ve ev işlerini mesainiz bittikten sonra yapmamak üzere erteleyin.
4- Çalıştığınıza her kesimi ikna edin
Ofise gitmiyor olmanız, kıskançlıkla birlikte arkadaş ve aile ortamlarında (aslında o kadar da) çalışmıyor olduğunuz algısını birlikte getirecektir. Gün içinde aramalar sıklaşabilir, insanların mesai saatleri içindeki buluşma ya da jest talepleri artabilir, ev arkadaşının ev işleriyle ilgili beklentilerinde gereksiz bir yükselme olabilir. Çünkü zaten evde değil misinizdir?
En zor göreviniz işte burada başlıyor: Aslında işte olduğunuza, sadece farklı bir mekanda çalıştığınıza onları ikna etmeniz gerekmekte. Başarılar.
5- Teknolojinin nimetlerinden faydalanın
Aynı çatı altında yer almasanız da çalışma arkadaşlarınızla teknoloji sayesinde sandığınızdan daha yakın olabilirsiniz. Skype, Hangouts gibi video sohbet araçlarını, Google Docs ya da Evernote gibi dokuman düzenleme uygulamalarını aktif olarak kullanın. Ayrıca evden çalıştığınızda her zaman ulaşılabilir olmaya özen gösterin.
Konferans aramalarına anında yanıt verebilmek, gelen bir e-postaya ivedilikle geri dönmek uzakta da olsa dinamik ve dinç bir şekilde çalıştığınızın en önemli göstergesi olacaktır.
Evden verimli çalışmanın yolları!
Teknoloji, artık çalışırken ofiste olmamayı mümkün kılıyor. Ancak rüya gibi görülen evden çalışmak belli bir disiplini oturtamadığınızda kolayca bir kabusa dönüşebiliyor...
Şirketler ve teknolojinin geçirdiği evrim ile ofiste fiziksel olarak bulunma zorunluluğu arasında negatif bir ilişki var. Evden çalışmanın (freelancer ya da değil) kişi için maddi ve manevi birçok artısı olduğunu söylemeye gerek yok. (Sanırım söyleyeceğim) Daha fazla uyuma, ayaklarını uzatma, ulaşım/hijyen ve kişisel bakım maliyetinden tasarruf etme, sessizlik, dedikodusuzluk, tuvalete bir başkasından sonra girmeme lüksü gibi sayısız pozitif nokta bulmak mümkün.
Ancak tabii ki madalyonun bir de diğer tarafı da var.
Yukarıda saydığım tüm artılar ev ortamında ofisteki kadar verimli çalışmamayı beraberinde getirebiliyor. Fazlaca rahat etmek, evdeki sayısız uyaran iş konsantrasyonunu dağıtabiliyor, patron baskısının görsel eksikliği motivasyonu zorlaştırıyor ve en önemlisi dedikodusuzluk sizi asosyal ve tembel bir kişi haline getirebiliyor.
Evden daha verimli çalışmak için belli bir disiplini oturtmak gerekiyor. Peki neler yapmalı?
1- Günlük rutininizi bozmayın
Erken uyanın. Her gün aynı saatte kalkın, duşunuzu alıp ofise gidecekmiş gibi giyinin. Aynı rutini sürdürmek yapmanız gereken işlere odaklanmanızı sağlayacaktır. Bonus olarak Skype, Google Hangouts gibi video sohbetlerine de pijama ile çıkmamış olacaksınız.
Unutmayın, birkaç saat az uyuyarak daha verimli çalışabilir, daha çok işi sonuçlandırır ve daha erken saatte özgür kalabilirsiniz.
2- Ayrı bir çalışma alanı yaratın
Eviniz müsait ise fazla odanızı sadece çalışmalarınızla ilgili işlere ayırın. Ekstra alan yok ise oturma odasının köşesine yerleştirilecek küçük bir masa ve laptop bile iş görecektir. O alan sizin dedike çalışma toprağınız olmalı. Tek yaşamıyorsanız da ev ahalisi sizin çalışma alanınızın mayınlı bir arsa olduğunu bilmeli, oraya yaklaşmamalı.
Hedefiniz işlerin yığılması ise yatakta uzanırken ya da TV karşısındaki bir kanepede laptopu kucağınıza alarak çalışın.
3- Ev işlerine kafayı takmayın
Çalışırken gözünüz TV sehpasının üzerindeki toza takılabilir ya da mutfak tezgahındaki bulaşık dağı içinizdeki tırmanma güdüsünü tetikleyebilir. Durun!
Ev işi biten bir şey değildir. Bir kere başlarsanız, saatler tepelerden aşağı koşan vahşi atlar misali geçecek ve siz iş takviminizin çok gerisinde kalacaksınız. Evinizin düzenli olamayacağı gerçeğiyle bir an önce barışın ve ev işlerini mesainiz bittikten sonra yapmamak üzere erteleyin.
4- Çalıştığınıza her kesimi ikna edin
Ofise gitmiyor olmanız, kıskançlıkla birlikte arkadaş ve aile ortamlarında (aslında o kadar da) çalışmıyor olduğunuz algısını birlikte getirecektir. Gün içinde aramalar sıklaşabilir, insanların mesai saatleri içindeki buluşma ya da jest talepleri artabilir, ev arkadaşının ev işleriyle ilgili beklentilerinde gereksiz bir yükselme olabilir. Çünkü zaten evde değil misinizdir?
En zor göreviniz işte burada başlıyor: Aslında işte olduğunuza, sadece farklı bir mekanda çalıştığınıza onları ikna etmeniz gerekmekte. Başarılar.
5- Teknolojinin nimetlerinden faydalanın
Aynı çatı altında yer almasanız da çalışma arkadaşlarınızla teknoloji sayesinde sandığınızdan daha yakın olabilirsiniz. Skype, Hangouts gibi video sohbet araçlarını, Google Docs ya da Evernote gibi dokuman düzenleme uygulamalarını aktif olarak kullanın. Ayrıca evden çalıştığınızda her zaman ulaşılabilir olmaya özen gösterin.
Konferans aramalarına anında yanıt verebilmek, gelen bir e-postaya ivedilikle geri dönmek uzakta da olsa dinamik ve dinç bir şekilde çalıştığınızın en önemli göstergesi olacaktır.
