Farklı

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
Tüm engelli çocukların, annelerinin gözlerinde, alerji vardır… Konuşurlarken hep yaşarır gözleri.. Çocukları konusunda çok hassastır onlar… Kendilerini ifade etmek için kullandıkları kelimeler, çoğu zaman yetersiz kalır… Bir bakışları her şeyi anlatır aslında anlamak isteyen yüreklere…Evladının, yaşıtlarından farklı bir hayat sürmek zorunda olması kimi zaman isyana teşvik eder onları…Çöpe atılmaya hazır, buruşturulmuş bir kağıt gibidir kalpleri..Sıkıştıkça sıkışır.. Hele de anlayışsız, vicdan yoksunu insanlarla muhatap olmak zorunda kaldıklarında tutamazlar kendilerini.. Yılların birikimi gözlerindeki yaşlar, sel olup akar yüreklerinden dışarı...

Otistik çocukların eğitim gördüğü okulun penceresinden bakıyorum. Aşağıda, kaldırım taşına oturmuş bir anne var.. Saatlerdir orada.. Oğlunun okuldaki eğitiminin bitmesini bekliyor.. Sol eli alnında, gözleri yerde kilitlenmiş.. Kara kara düşünüyor içinden, besbelli… Sahip olduğu dört çocuğundan en büyükleri burada eğitim görüyor.. Anne, belki büyük umutlarla getiriyor oğlunu hergün.. Belki de biraz olsun rahatlamak maksadıyla.. Düşler kuruyor belki de..Yardımsız yürüyebilen, tuvalet ihtiyacını görebilen, yemeğini yiyebilen, konuşabilen, düşünebilen bir çocuk hayal ediyor..Her normal çocukta olduğu gibi.. Ama tüm bu işlevleri yapabilmesi için yardıma ihtiyacı var oğlunun.. Onun içinde buraya getiriyor zaten.. Hayallerini taze tutabilmek için.. Geleceğe dair umutlarının sönmemesi adına.. Çünkü biliyor, oğlu burada emin ellerde.. Öğretmenler, her gün yeni bir şeyler kazandırabilmek için çalışıyorlar, canla ve başla.. Ama yeterli değil.. Yapılabilecek daha çok şey var aslında.. Düşünüyor kendince… En güzel eğitim aile de verilir diyorlar ya uzmanlar....

Zihin engelli ve otistik çocuklar ya da adı her ne konulmuş olursa olsun yardıma muhtaç bu yavrular için dışarıdan bir eğitmen ne kadar yeterli olabilir??... Önce aile eğitilmeli diyor kendi kendine…. Düzenli olarak eğitim seminerleri verilmeli ve uzman öğretmenlerce ( aile hekimliği benzeri), düzenli kontrol ve takip edilmeliler.. Çünkü bu çocukların sürekli bulundukları ortam aile ortamıdır.. Eğitim de süreklilik gerektirdiğinden, bu çocukların aileleri ciddi anlamda, bu branşın ileri gelenleri tarafından eğitilmelidirler... Bu işin tek çaresi budur.. Çocuklara yapılan tüm harcamalarda makul miktarlar da ailelere maaş olarak bağlanmalı.. Hem devlet bütçesi açısından, hem de taciz ve tehditlere maruz kalmamak bakımından bunu yapmak zorunludur.. Adını da hemen koyalım.. ‘’AİLE ÖĞRETMENLİĞİ’’ olsun diye geçiriyor içinden... Yüzünde hafif bir tebessüm, boynunu büküyor usulca… ’’Çok basit ama gerçekleştirilmesi de bir o kadar zor’’ diyor, yorgun dizlerinden güç alarak kalkmaya çalışırken…

Gözleri yaşlı, kalbi buruk anne… Umutlarının tükendiği yerde başını göğe çevir ve uçsuz bucaksız sonsuzluğa bak… Masmavi gökyüzündeki bembeyaz bulutların dansını izle.. Gelecek güzel günlerin habercisidir onlar… Fotoğrafik hafızana yerleştir güzel görüntüleri.. Bir deniz hayal et mesela.. Ay ışığı ve parlayan yakamozlarıyla tıpkı bir gelin gibi nazlı nazlı salınsın bir uçtan bir uca.. Sonra o denizin diğer kıyısındaki insanları ve onların hayatlarını düşün.. Hangisi mükemmel ki gerçek anlamda?? Hepsinin de çaresiz kaldıkları, yalnızken ağladıkları dertleri var.. Kimse mükemmel değildir bu dünya da… Benim derdim seninkinden, seninki ötekinden fazla..

Yılgınlığın ve yorgunluğun seni güçsüzleştirmesin.. Aksine daha sıkı sarıl hayata…Çocuğun için güçlü ol…O’nun senden başka yardımcısı yok bu dünya da..Kutlu doğumlar sancılı başlar…Bunu unutma…Ne mutlu sana ki Yaradan seni çok sevdi….Buna inan çünkü ‘’cennetliğini’’ gönderdi….Cennette ebedi saadetlere ulaşman dileğiyle….

ARZU AKPINAR
 
Tekerlekli Sandalye
Üst