D
deniz_incisi
Guest
Tıbbi açıdan ehliyeti olmayanlara belini çektirenler olumsuz sonuçlarla karşılaşabilir.
Trabzon'un Vakfıkebir Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Mustafa Sağ, bel sağlığının genel sağlık kavramı içersinde özel bir konumu olduğunu söyledi. Dr. Sağ, "Bel ağrısı yaygın bir sorun. Tıbbi ehliyeti olmayan kişilerce yapılan bel çektirme, ezdirme gibi uygulamalar felç gibi üzücü sonuçlara neden olabilir." uyarısında bulundu.
Soğuk algınlığından sonra, doktora başvuru ve işe gidememenin ikinci nedeninin bel ağrısı olduğunu belirten Sağ, "İnsanların yaklaşık yüzde 65-80'i hayatlarının herhangi bir döneminde en az bir kez bel ağrısı geçirirler. Bel ağrısı tüm yaş gruplarını etkilemektedir, ancak orta yaşlarda daha sık görülmektedir." dedi.
Bel bölgesinin, omurganın boyundan sonraki en hareketli bölgesi olduğunu aktaran Sağ, beldeki hareketin büyük çoğunluğunu 4. ve 5. bel omurları ile 5. bel omuru ile sakrum kemiği arasındaki eklemlerde oluştuğunu söyledi.
Dr. Mustafa Sağ, şunları söyledi;
"Omurlar arasındaki diskler içi jelatinimsi kıvamlı bir sıvı dış kısmı ise fibrotik bantlardan oluşan liflerden oluşur. Bel fıtığı, bel bölgesinde omur kemikleri arasında bulunan disklerin fıtıklaşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bel fıtığının nedeni, tekrarlayan küçük veya ani büyük bir travmaya bağlı diskin kemik sınırlarını taşarak omuriliğe veya omurilikten çıkan sinirlere baskı yapmasıdır.
Genellikle ani ağır kaldırma, düşme gibi bir travma sonrasında ortaya çıkar. Sıklıkla ağrı ani, bıçak saplanır gibi, kilitler gibi veya yırtılır gibi başlar ve şiddetlidir. Nefes alıp verirken, hapşırırken, ıkınırken belde şiddetli bir ağrı olur ve bacağa yayılabilir. Hastanın her hareketi ağrıyı arttırabilir. Gece uykuyu etkileyebilir. Ağır bir yükü kaldırmak veya ters bir hareket yapmak gibi pek çok dış faktörün yanında kişiye ait faktörler de bel fıtığının oluşmasında önemli rol oynar. Hastalık daha da ilerleyince bacağa giden siyatik sinirini sıkıştırır, daha çok genç ve orta yaşlarda görülür. İleri yaşlarda ise bel kireçlenmesi ile birlikte görülür."
"Ülkemiz geneli düşünüldüğünde maalesef insanlarımızın büyük bir kısmı hastalıkları konusunda çok bilinçsiz diyen." Dr. Sağ, çok şiddetli ağrıları olan hastalar bile hiçbir bilimsel temele dayanmayan birtakım yöntemlere başvurmakta olduklarını söyledi.
Dağ, şunları dile getirdi;
"Tıbbi ehliyeti olmayan kişilerce yapılan bel çektirme, ezdirme gibi uygulamalar felç gibi üzücü sonuçlara neden olabilecektir. Bel fıtığında hastalığın değişik safhalarında farklı tedavi metotlarını uygulamak gerekmektedir. Neticede basit bir tedavi ile iyileşmesi mümkün iken, bilinçsizce yapılan uygulamalar sonucu ameliyatlık hale gelmiş hastalarla sık sık karşılaşmaktayız."
Sağ, bel ve bacak ağrısı ile seyreden hastalıkların çok çeşitli olduğunu aktararak, "Yani bel ve bacak ağrısı bulunan her hastaya mutlaka bel fıtığıdır peşin hükmü ile yaklaşmamak gerekir. Bel fıtığını taklit eden daha pek çok hastalık vardır. Basit bir spor yaralanmasından romatizmaya, enfeksiyon hastalıklarından kansere kadar birçok hastalık bel ve/veya bacak ağrısıyla seyredebilir. Bu nedenle öncelikle teşhisin ne olduğu net olarak ortaya konmalıdır. Çünkü tedavide başarıya giden yol her şeyden önce doğru teşhisten geçer. Bunun için de ilgili uzman hekime müracaat etmek gerekir. Hekim hastanın şikâyetlerini dinleyecek, muayenesini yapacak ve hastalığıyla ilgili tüm tetkik ve tahlilleri yaptıracaktır." diye belirtti.
haberturk
Trabzon'un Vakfıkebir Devlet Hastanesi Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Mustafa Sağ, bel sağlığının genel sağlık kavramı içersinde özel bir konumu olduğunu söyledi. Dr. Sağ, "Bel ağrısı yaygın bir sorun. Tıbbi ehliyeti olmayan kişilerce yapılan bel çektirme, ezdirme gibi uygulamalar felç gibi üzücü sonuçlara neden olabilir." uyarısında bulundu.
Soğuk algınlığından sonra, doktora başvuru ve işe gidememenin ikinci nedeninin bel ağrısı olduğunu belirten Sağ, "İnsanların yaklaşık yüzde 65-80'i hayatlarının herhangi bir döneminde en az bir kez bel ağrısı geçirirler. Bel ağrısı tüm yaş gruplarını etkilemektedir, ancak orta yaşlarda daha sık görülmektedir." dedi.
Bel bölgesinin, omurganın boyundan sonraki en hareketli bölgesi olduğunu aktaran Sağ, beldeki hareketin büyük çoğunluğunu 4. ve 5. bel omurları ile 5. bel omuru ile sakrum kemiği arasındaki eklemlerde oluştuğunu söyledi.
Dr. Mustafa Sağ, şunları söyledi;
"Omurlar arasındaki diskler içi jelatinimsi kıvamlı bir sıvı dış kısmı ise fibrotik bantlardan oluşan liflerden oluşur. Bel fıtığı, bel bölgesinde omur kemikleri arasında bulunan disklerin fıtıklaşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Bel fıtığının nedeni, tekrarlayan küçük veya ani büyük bir travmaya bağlı diskin kemik sınırlarını taşarak omuriliğe veya omurilikten çıkan sinirlere baskı yapmasıdır.
Genellikle ani ağır kaldırma, düşme gibi bir travma sonrasında ortaya çıkar. Sıklıkla ağrı ani, bıçak saplanır gibi, kilitler gibi veya yırtılır gibi başlar ve şiddetlidir. Nefes alıp verirken, hapşırırken, ıkınırken belde şiddetli bir ağrı olur ve bacağa yayılabilir. Hastanın her hareketi ağrıyı arttırabilir. Gece uykuyu etkileyebilir. Ağır bir yükü kaldırmak veya ters bir hareket yapmak gibi pek çok dış faktörün yanında kişiye ait faktörler de bel fıtığının oluşmasında önemli rol oynar. Hastalık daha da ilerleyince bacağa giden siyatik sinirini sıkıştırır, daha çok genç ve orta yaşlarda görülür. İleri yaşlarda ise bel kireçlenmesi ile birlikte görülür."
"Ülkemiz geneli düşünüldüğünde maalesef insanlarımızın büyük bir kısmı hastalıkları konusunda çok bilinçsiz diyen." Dr. Sağ, çok şiddetli ağrıları olan hastalar bile hiçbir bilimsel temele dayanmayan birtakım yöntemlere başvurmakta olduklarını söyledi.
Dağ, şunları dile getirdi;
"Tıbbi ehliyeti olmayan kişilerce yapılan bel çektirme, ezdirme gibi uygulamalar felç gibi üzücü sonuçlara neden olabilecektir. Bel fıtığında hastalığın değişik safhalarında farklı tedavi metotlarını uygulamak gerekmektedir. Neticede basit bir tedavi ile iyileşmesi mümkün iken, bilinçsizce yapılan uygulamalar sonucu ameliyatlık hale gelmiş hastalarla sık sık karşılaşmaktayız."
Sağ, bel ve bacak ağrısı ile seyreden hastalıkların çok çeşitli olduğunu aktararak, "Yani bel ve bacak ağrısı bulunan her hastaya mutlaka bel fıtığıdır peşin hükmü ile yaklaşmamak gerekir. Bel fıtığını taklit eden daha pek çok hastalık vardır. Basit bir spor yaralanmasından romatizmaya, enfeksiyon hastalıklarından kansere kadar birçok hastalık bel ve/veya bacak ağrısıyla seyredebilir. Bu nedenle öncelikle teşhisin ne olduğu net olarak ortaya konmalıdır. Çünkü tedavide başarıya giden yol her şeyden önce doğru teşhisten geçer. Bunun için de ilgili uzman hekime müracaat etmek gerekir. Hekim hastanın şikâyetlerini dinleyecek, muayenesini yapacak ve hastalığıyla ilgili tüm tetkik ve tahlilleri yaptıracaktır." diye belirtti.
haberturk
