Fıtık Nedenlerinden Birisinin'de Stres Olduğu Belirlendi

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Uzmanlar, Türkiye'de her 3 kişiden birinde görülen fıtık rahatsızlığının en büyük sebeplerinden birisinin stres olduğu bildirildi.

Travmalar, zorlamalar, kazalar bel ve boyun fıtıklarının başlıca sebepleri arasında olduğu bildirildi. Hayat şartları bel ve boyun ağrılarını tetikleyen en büyük etkenlerin başında geliyor. Hastalıkların görülme oranı her geçen gün artıyor. Türkiye'de her 100 kişiden 80'i bel ağrısından şikayetçi. Boyun ağrısından da 3 kişiden biri fıtık rahatsızlığından müzdarip.

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Beden, Zihin ve Ruh Sağlığı Festivali'nde bel ve boyun fıtıklarında elle tedavi (manipülasyon) hakkında bilgi veren Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, öne eğilme, ağır kaldırma, bel üzerinde ani dönme hareketlerinin el ağrısına yol açtığını söyledi.

Omurlar arasındaki diskin etrafını çevreleyen bağ dokusu ve elastik liflerden oluşan halkanın yırtılması sonucu içindeki çekirdek maddenin geriye doğru taşmasının fıtığa yol açtığını dile getiren Şahabettinoğlu, "Bel bölgesindeki omurlar arası disk yapısının ve etrafını çevreleyen kapsülünün bozulması, kapsül yapısının esnemesi ya da kapsülün yırtılması ile disk içeriğinin dışarı çıkarak hemen yakınındaki sinirleri sıkıştırması sonucu oluşur. Bel fıtığın en sık rastlanan belirtileri bel ağrısı, bel çevresi kaslarda spazm olarak adlandırılan kasılma hali ile birlikte bazen kalçalardan bir veya ikisine doğru yayılan ağrı ve bel hareketlerinin yapılmasında zorluk olarak ifade ediliyor.

Eğer sinir kökü basısı yoğunsa, sinir fonksiyonlarında bozulmanın bulgularını hasta da hissedebilir. Bunlar arasında bacak veya ayağın değişik bölgelerinde uyuşukluklar, karıncalanmalar ve ileri durumlarda parmak ucunda veya topukta yürüyememe, ayak düşüklüğü, dizin yürürken boşalması gibi kas gücünde azalmanın belirtileri sayılabilir" dedi.

AŞIRI KİLO BEL AĞRILARINI ARTIRIYOR

Bel fıtığı riskini azaltacak bazı korunma önlemleri olduğunu dile getiren Şahabettinoğlu, "Bu amaçla bazı hareket ve pozisyonlardan öncelikle kaçınılması gerekiyor. Öne eğilerek ağır kaldırmak, uzun süre ayakta durmak, uzun süre oturmak, belden ani dönme hareketleri yapmak bu hareketlerin başında geliyor. 30 yaşından sonra kilo almamak da belin üzerine binen yükü azaltan önemli bir korunma faktörüdür. Ancak gerçek anlamda fıtık gelişimini en aza indirgeyen veya daha önce oluşmuşsa fıtığın tekrarlanmamasını sağlayan en kesin önlem karın-bel kaslarının gücünü ve bel esnekliğini arttıran egzersizlerin düzenli yapılmasıdırdiye konuştu.

EN ÇOK OTOBÜS ŞÖFÖRLERİ FITIK OLUYOR

Hastanın şikayeti ve hekimin muayene bulguları ile bel ya da boyun fıtığı tanısını koymanın mümkün olmadığına dikkat çeken Şahabettinoğlu, bel ağrılarının en çok ağır işlerde çalışanlarda ve otobüs şöförlerinde görüldüğünü söyledi. şöyle devam etti:

"Her boyun ya da bel fıtığı sorunu yaşayan hasta için cerrahi müdahale yapmaya gerek yok. Bacak ve ayak kaslarında güçsüzlüğe yol açmayacak boyuttaki bel fıtıklarının yüzde 90'ı ameliyat dışı tedaviler ile düzelebiliyor. Mesleklerden dolayı günlük hayatta yapılan işler de bel ağrısını artırıyor. Ağır işlerde çalışanlar, otobüs ve kamyon şöförleri, sağlık görevlileri en çok fıtık rahatsızlığının görüldüğü meslek grupları olarak dikkat çekiyor" dedi.

5 BİN YILLIK TEDAVİ

Elle tedavi olarak bilinen Maniplasyon yöntemini Türkiye'de uygulayan birkaç uzmandan birisinin kendisi olduğunu ifade eden Şahabettinoğlu, maniplasyon tedavisinin 5 bin yıllık bir tedavi olduğunu kaydetti. Klasik tıbbın değişilmez bir fizik tedavi olduğunu dile getiren Şahabettinoğlu, "Türkiye, bu tedavi yöntemi konusunda diğer batılı ülkelerin çok gerisinde. Bizim ülkemizde bu tedavi yöntemini uygulayan uzmanların sayısı parmakla sayılabilir. Ama İngiltere'de bu sayı 16 bin. ABD'de ise bu rakam daha fazla. Bu tedavi yöntemi Ortadoğu ülkelerinde neredeyse hiç yok. Tedavinin yüzde 98 başarı oranı var" şeklinde konuştu.

Seminerin sonunda Şahabettinoğlu, katılımcıların bel ve fıtık ağrıları ile ilgili sorularını cevapladı.

İhlas Haber Ajansı
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Soğuk Algınlığından Sonra En Sık Görülen Rahatsızlık Bel Fıtığı

Erişkinlerin %80’inden fazlasının hayatlarında en azından bir defa yaşadıkları bir şikayet olan bel fıtığıyla ilgili merak edilenleri Hisar Intercontinental Hospital Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa açıkladı :

Bel ağrısından yakınan hastaların yarısından çoğu ilk haftadan sonra, %90’ından çoğu ise ilk bir aydan sonra büyük ölçüde iyileşir. ‘%10’undan daha azında ise şikayetler altı aydan daha uzun sürebilir ve ciddi hastalıkların belirtisi olabilir.

Bel ağrısına yol açan nedenlerden biri de bel fıtığıdır. Toplumda, bel ağrısı her zaman bel fıtığının belirtisiymiş gibi düşünülse de, gerçekte, bel fıtığı çok geniş bir yelpazede yer alan pek çok nedenden sadece bir tanesidir. Çünkü bel ağrısı basit bir kas spazmından mekanik bel ağrısına, osteoartrit ve spondilozdan (omurganın kireçlenmeleri), bel fıtığına, omurganın iltihabi-enfeksiyöz hastalıklarına, apselere, kemik hastalıklarına ve kırıklarına, metabolik - hormonal hastalıklara, romatizmal hastalıklara, iç organ hastalıklarına, büyük damar hastalıklarına (aort anevrizması, damar tıkanıklıkları, …), çeşitli tümörlere ve daha birçok hastalığa işaret edebilir. Bu nedenle, hasta ile ayrıntılı bir konuşma ile hastalığın özelliklerinin ve seyrinin sorgulanması, geniş sistemik ve nörolojik muayene, temel ve ileri tetkikler ve görüntülemeler olası hastalıkların ayrımını yapabilmek için şarttır.

Bel ağrısına yol açan risk faktörlerine dikkat

• Mesleki olarak fiziki yüklenmeleriniz varsa, ağır işler yapıyorsanız,
• Uzun süreli oturuyorsanız,
• Hareketsiz bir yaşam tarzınız varsa,
• Bel ve karın kaslarınız zayıfsa,
• Omurganızı yanlış kullanıyorsanız,
• Omurganızda yapı ve şekil bozuklukları varsa,
• Aşırı kiloluysanız,
• Sigara kullanıyorsanız,
• Stres altındaysanız, depresyon yaşıyorsanız risk altındasınız. Ancak, yine de bel fıtığında esas faktör travmadır ki, bu ya tek ama majör bir travma ya da sürekli tekrarlayan mikro-travmalar şeklindedir. Bel fıtığı hastalarında en sık karşılaşılan durum, aşırı fiziki zorlanmayı takiben bel ağrısı ve eşzamanlı ya da çoğunlukla izleyen günlerde başlayan tek taraflı bacak ağrısı olmasıdır.

Hastalar, bel fıtığının yerleşim yerine, fıtıklaşma tipine, derecesine, oluş nedenine ve süresine, eşlik eden omurga bozukluklarına ve dejenerasyonuna, hastanın vücut yapısına, öncesinde spor yapıp yapmamış olmasına, psikolojik durumuna, hastalığı algılayış-yorumlama ve ifade şekline göre kendi özgül hastalık tablolarını oluştururlar. Klinik tabloda genellikle ön planda bel ve bacak ağrısı vardır; ancak sinir dokusunun etkilenmesiyle nörolojik fonksiyon bozuklukları -kuvvet kaybı, duyu kusurları, belirli bir süre yürüdükten sonra ağrının artması ile aktiviteye devam edememe, idrar ve gaita kontrol bozuklukları- da gelişebilir. Dolayısı ile tüm değişkenler dikkate alınarak tam bir teşhis konmalı; klinik teşhis ile laboratuvar ve görüntülemelerin uyumlu olması şartı mutlaka gözetilmeli ve kişiye özel bir tedavi planı tasarlanmalıdır.

Doğru teşhis ve zamanında müdahaleyle sağlığınıza kavuşabilirsiniz

Tedavide esas, omurga ve disk üzerindeki yüklenmenin azaltılması, sinir dokusu üzerindeki basının kaldırılması ve vücudun kendi kendini tamir mekanizmalarının kuvvetlendirilmesidir. Bel fıtığında cerrahi tedavinin, belli şartlara ve algoritmalara göre hareket edildiğinde, başarı oranı çok yüksektir (%95 - 98). Bunun için:

• Cerrahi tedavi kararı doğru verilmiş ise (tüm bel ağrılı hastaların yaklaşık %3’ü cerrahi gerektirir),
• Cerrahi planlama (ameliyat dizaynı) doğru yapılmış ise (çünkü, her hastanın gereksinimi aynı değildir, kişiye özel cerrahi planlama şarttır),
• Doğru planlanmış ameliyatın iyi bir merkezde, optimal şartlarda iyi bir cerrahi teknik ile gerçekleştirilmesi,
• Hastanın eğitimi ile, ameliyat sonrasında omurgasını doğru kullanmasını öğrenip uygulaması, gerekiyorsa egzersiz ve fizyoterapi, başarılı bir tedavinin basamaklarını oluşturur.

Bel fıtığının cerrahi tedavisinde uygulanan altın standart ameliyat “Mikrodiskektomi” ameliyatıdır. Bu yöntem kullanılarak, cerrahi mikroskobun yardımı ile cerrahi işlem çok iyi bir görüntüleme ve yüksek hassasiyet ile gerçekleştirilebilmekte, sinir dokusunun zarar görmesi riski azaltılmakta ve bunun yanında ameliyat izi ve normal dokuların etkilenmesi de minimum düzeyde olmaktadır.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst