Friedreich’s Ataksili Hastaların Ameliyat Öncesi ve Sonrası Doktorlarıyla İletişimi

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
48
Ameliyat öncesi:
* Öncelikle, FA ilerleyen bir hastalık olduğu için, hiçbir zaman bugünkünden daha sağlıklı olmayacağınızın farkında olmalısınız. Bu nedenle, eğer tedavi için ameliyatın yapılması gerekiyorsa, en kısa sürede yapılmasını sağlamalısınız. Bunun için cerrah ve kardiyologunuz ile ciddi bir biçimde konuşun

* Ameliyat öncesi, sağlık ekibi, hasta ve ailesi arasında ameliyattan beklenen kazanımlar ve oluşabilecek muhtemel yan etkilerle ilgili derinlemesine bir konuşma mutlaka yapılmalı. Bu toplantıya, cerrah, kardiyolog, anestezi uzmanı, mümkünse nöroloji uzmanı, hasta ve ailesi mutlaka katılmalıdır.

* Cerrah ile ameliyat süresini kısaltabilmek amacıyla, iki cerrahın aynı anda çalışıp çalışamayacağı konusunu ele alın.

* FA hastaları en profesyonel ve koordineli bakımı, cerrahi, anestezi, kardiyoloji ve yoğun bakım üniteleri arasında profesyonel işbirliğini kurmuş bir akademik merkezde alacaktır. Bunun yanı sıra, akademik tıp merkezleri karmaşık durumların söz konusu olduğu hastaları (FA gibi) tedavi etme konusunda uzmanlaşmışlardır.

* Kardiyologun en önemli rolü ameliyat öncesinde hastanın mümkün olan en iyi durumda olduğundan emin olunmasını sağlamak, ameliyat için en iyi planı hazırlamak için anestezi uzmanı ve cerrah ile hastanın son durumunu paylaşmaktır. Günümüzde, neredeyse bütün pediatrik kardiyologlar ameliyat odası ile ilgili prosedürler, ameliyat öncesi ve sonrası hasta bakımı konularında iyi eğitilmişlerdir. Cerrahları da içeren akademik pediatrik kardiyoloji programları olan merkezler, genellikle ya bütün gün ya da ameliyat ekibini talebi üzerine, ameliyat odasında bir pediatrik kardiyolog bulundururlar. Tipik olarak yoğun bakım ünitesi ve cerrahlarla çok yakın bir işbirliği içerisindedirler ve yoğun bakım ünitesinin veya ameliyat odasının çağırma ihtimaline karşı hazırda her zaman bir pediatrik kardiyolog bulunur.

* Eğer mümkünse pediatrik kardiyoloji üzerine uzmanlaşmış bir anestezi uzmanı bulun (hem pediatrik kardiyoloji hem de anestezi üzerine uzmanlaşmış doktorlar çok nadirdir ve genlikle akademik tıp merkezlerinde çalışırlar). Ameliyat öncesinde anestezi uzmanı ile konuşun. Pediatri eğitimi görmüş bir anestezi uzmanı kalıtsal bozuklukları olan çocuklarda sıvı tedariki konusunda daha bilgilidirler. Mutlaka, anestezi uzmanı ve cerrahın ameliyat bakımı konusunda görüş birliği içerisinde olduklarından emin olun.

* Ameliyat sırasında Trans Esophageal Echocardiogram (TEE) kullanmalarını isteyin. TEE, yemek borusu içine yerleştirilir ve ameliyat boyunca kalbin durumu ile ilgili bilgi sağlar. Ameliyat sırasında bir kardiyolog, monitörden kalbin eko’sunu takip ederek, cerrah ile iletişimde olabilir.

Ameliyat:
* Ameliyat sırasında hastaya verilen sıvıların akışı dikkatli bir şekilde düzenlenmeli. Bu hem kan hem de serum fizyolojik çözeltisi için geçerlidir. Hastaya sıvı aktarımın düzenlenmesi işi, özellikle çok kan kaybına yol açan skolyoz ameliyatları gibi ameliyatlarda oldukça zordur. Bir diğer önemli problem cerahat oluşumudur. Doku zarar gördüğünde şişer. Bunu olması için dolaşım sisteminden sıvı çekilir. Skolyoz ameliyatı çok fazla doku tahribatına yol açar ve bu nedenle dolaşım sisteminden çok fazla miktarda sıvı (litrelerce) yaralı dokuya geçer. Ameliyat ne kadar uzun sürerse o kadar çok kan ve sıvı kaybedilir. O nedenle, ameliyat sırasında hem kaybedilen kan hem de sıvı, yeterli kan basıncı sağlayabilmek için dikkatli bir şekilde yenilenmelidir.

* Ameliyat öncesinde bilinen kalp problemleri varsa, kardiyologa ameliyat sırasında kalbi nasıl kontrol altında tutmayı planladıklarını sorun.

Ameliyat sonrası:
* Ameliyat sonrasında, doku iyileşmeye başlayacağı için kan hacmi düşürülmeli Birçok hasta bunu dayanabilir, ancak FA hastaları fazla sıvıyı o kadarda kolay barındıramazlar. Bu nedenle, özellikle ameliyat öncesinde kardiyomiyopati varsa, FA’lı hastalarda ameliyat sonrasında sıvı ve kan toplanmasına bağlı olarak ortaya çıkan konjestif kalp bozukluğu oluşması muhtemeldir. Anestezi uzmanı genelde ameliyat sırasında sıvı temini işini iyi kontrol eder. Ancak, cerrah FA’nın kritik durumu konusunda mutlaka uyarılmalı ve sıvı artışının ne gibi sonuçlara yol açabileceği konusunda dikkati çekilmelidir. Sıklıkla, cerrah ameliyat sonrası bakım sürecince, kalp fonksiyonlarının takibi için pediatrik kardiyolog ile işbirliği yapar madde 11’e bakın).

* Ameliyat sonrası 3. gün en kritik gündür. Yaralı dokularda depolamış olan bütün sıvılar, dolaşım sistemine geri dönmeye başlarlar. Normal bir kalp bu durumun üstesinden kolayca gelir ve fazla sıvıyı böbreklere pompalayarak, idrar şeklinde dışarı atılmasını sağlar. FA’lı bir kalp ise böyle bir ekstra yük için fazla hasta olabilir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta, FA’lı bir hastanın kalbi ekokardiyagramda normal gözükse de ve her hangi belirti göstermese de, daha az enerji üretmesine, serbest radikal oluşumunu daha zor kontrol etmesine ve demir seviyesini normal düzeyde tutamamasına yol açan genetik bozukluğu taşır. Bu nedenle, hasta olmayan birininkine kıyasla FA’lı bir kalp o kadar da güçlü olamayabilir ve aynı şekilde tepki veremeyebilir. Herhangi bir ameliyat geçirecek FA’lı hasta, kalp ön incelemelerde normal görünüyor olsa bile mutlaka çok sıkı bir şekilde kontrol altında tutulmalı. Bu nedenledir ki birçok anestezi uzmanı ve kardiyolog, kalp sorunlarının önüne geçebilmek amacıyla, önleyici yöntem olarak diyaliz yapmayı göz önünde bulundururlar.

* Operasyon öncesi konsültasyona ek olarak, kardiyologun da katılacağı operasyon sonrası bakım sürecide çok yardımcı olacaktır. Yoğun bakım ünitesi doktorları ve kardiyolog çok yakın bir işbirliği içerisinde olmalılardır. Kardiyolog ve anestezi uzmanının, FA’lı hastalarda kalbin çok hassas olduğu konusunda yoğun bakım ünitesi doktorları ile konuştuklarından emin olun. Ayrıca, geçmişte yapılmış olan ekokardiyogram, EKG ve tüm diğer tıbbi kayıtların, yoğun bakım ünitesi doktorlarına teslim edilmesini isteyin. FA, oldukça nadir görünen bir hastalık olduğundan, yoğun bakım ünitesi doktorları ve hemşirelerinin daha önce bir FA’lı hasta ile karşılaşmamış olma ihtimalleri yüksektir. O nedenle hasta geçmişine yönelik ellerine bulundurabilecekler her türlü bilgi onları memnun edecek ve daha dikkatli olmalarını sağlayacaktır. Akademik tıp merkezlerinin çoğunda kardiyolog, yoğun bakım ünitesi doktorları ( çoğunlukla bu ikisi aynı kişidir) ve anestezi doktorları (yine genlikle yoğun bakım ünitesini yönetirler) ile yakın bir işbirliği içerisindedirler. Farklı konularda uzman doktorların işbirliği içerisinde bulunması bir abartı değil, FA’lı bir hasta için mutlak bir gerekliliktir.

* Her hangi bir ameliyat sonrasında, hastayı erkenden hareket ettirmek çok kritiktir. Hasta ancak fiziksel olarak mümkün ve güvenli olduğundan emin olunduğu zaman ayağa kaldırılmalıdır. 1970 ve 1980’lerde, skolyoz veya ayak ameliyatı geçiren birçok FA’lı, ameliyat odasından, belirgin bir şekilde güçlerini kaybetmiş ve ataksileri daha da ilerlemiş şekilde çıkıyorlardı. Ameliyat sonrasında eski duruma gelmek, agresif bir rehabilitasyon olmadan oldukça zordur.

Sonuç:
FA’lı hastalar için, aile ve sağlık ekibi arasında iyi bir iletişim olması başarılı bir ameliyat için çok kritik öneme sahiptir. Sıvı aktarımı (kan ve serum) ve durumunun gözetlenmesi, bütün FA’lı hastalar için çok önemlidir. Bu durum özellikle kalp problemleri olan hastalarda daha da bir önem arz etmektedir. Ameliyat öncesi var olan işlevleri yeniden kazanabilmek için, ameliyat sonrasında agresif bir rehabilitasyon süreci mutlaka ama mutlaka uygulamaya konulmalıdır.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst