- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Zaman gerçekten çok hızlı geçiyor. Birinci dönemi bitirip ikinci döneme başladık bile. Velisi olduğunuz öğrenci, birinci dönem boyunca düzenli ve planlı bir şekilde çalışıp, konuları biriktirmeden ilk dönemi tamamladıysa, ikinci dönem de aynı şekilde devam edip hedefine emin adımlarla ilerleyecektir. Ancak birinci dönem özellikle ders çalışma konusunda isteksiz davranıp, çalışmalarını ertelediyse, ikinci dönem hem öğrenci hem de veli için daha yoğun ve stresli geçecektir.
Belirlenen hedeflere ulaşabilmek için zamanı planlamak ve neyin ne zaman yapılacağını belirlemek ve buna göre hareket etmek çok önemlidir. Dolayısıyla veli olarak öğrencinin kalan zamanı etkin bir biçimde kullanmasını sağlamak çok önemlidir.
Peki, veli olarak öğrenciyi yeni başlayan dönem öncesi nasıl motive edebilir, neler yapabilirsiniz?
Geçmişe üzülmek yerine geleceğe bakın.
Veli ve öğrenci olarak yapabileceğiniz ilk şey birinci dönem yaşanan problemlere ve başarısızlıklara üzülmek yerine, onlardan ders alıp, ikinci dönem bu problemleri nasıl halledebileceğinizi düşünmeniz ve planlamanızdır. Birinci dönem yapılan hataların nedenleri araştırılmalı, ikinci dönem aynı hataların tekrarlanmaması için dönem başında gerekli tedbirler alınmalıdır. Aynı şekilde özellikle birinci dönem başarılı olmuş, okulunda yüksek notlar almış öğrenciler de doğru yaptıklarını düşündükleri çalışmaları artırarak sürdürmelidir. Birinci dönemde yaşanan başarı ya da başarısızlıklar ders alınması gereken, öğrenciye ve veliye ikinci dönem adına yol gösterecek önemli veriler olarak değerlendirilmelidir.
Hedef ve beklentilerinizi gözden geçirin.
Her öğrencinin mutlaka kendisine uygun bir hedef belirlemesi gereklidir. Amaçsız yapılan çalışmalar istenilen sonuçları vermeyecektir. Öğrencin ulaşmak istediği nihai noktayı belirlemesi motivasyonun artıracaktır. Birinci dönem elde edilen sonuçlar da göz önüne alınarak hedefler bir kez daha gözden geçirilmeli, her öğrenciye özel, kapasitesine uygun, bir dönem boyunca ulaşmak için gayret göstereceği hedefler belirlenmelidir. Aileler de, öğrencinin kendisine uygun, ulaşılabilir bir hedef belirlemesi konusunda baskı yapmadan öğrencine mutlaka destek ve yardımcı olmalıdır.
İkinci dönemin başlaması ve zamanın ilerlemesiyle birlikte özellikle sınavlara hazırlanan öğrencilerde kaygı ve heyecan artmaya başlayacak, zamanın hızla azaldığı ve yetersiz olduğu düşüncesi onları kaplamaya başlayacaktır. Veli olarak öncelikle kendimiz kalan zamanın yeterli olduğuna inanmalı ardından da öğrenciyi rahatlatmalı, zamanın birçok şey için yeterli olduğu fikrini onlara benimsetmeliyiz.
Öğrencinin çeşitli nedenlerle bağlı olarak iniş çıkışları olabilir. Aile bu durumda kesinlikle panik yapmamalı ve öğrenciye destek olmalıdır. Endişeye ve ümitsizliğe kapılma, sınavı gözünde büyütme, başarıya olan inatça azalma daha da kötü sonuçlar doğuracaktır. Herkes hata yapabilir. Yapılan hatalardan ders çıkarılmalı, yaşanan düşüşün nedenleri araştırılmalı ve ilerde aynı hataların tekrarlanmaması için özen gösterilmelidir. Ümitsizliğin kimseye faydası yoktur. Ziya Gökalp: “Nice Hastalıklar vardır ki onlara ilaç yerine ümit aşılamak daha hayırlıdır.” der. Kazanacağınıza olan inancınızı ve ümidinizi sakın yitirmeyin.
Unutmayın, hiçbir şey için geç değil.
Kalan zamanı yeniden planlayın.
Önünüzde dört haftalık uzun bir dönem var. Bu dönemi öğrenciyle birlikte en iyi şekilde planlayın. Kalan zamanda neler yapılması gerektiği, eksiklerinizin neler olduğunu göz önüne alarak planınızı hazırlayın. Kendinize bir yol haritası çıkarın. Her öğrenci ne zaman ve nasıl ders çalışacağını belirlemelidir. Kendine uygun bir ders çalışma programı yapması ve bu programı düzenli olarak uygulaması öğrencinin başarısını artırmada yardımcı olacaktır.
Plan yapılırken öğrenci, öncelikli işlerini belirlemeli, işlerini önem sırasına koymalı ve buna göre hareket etmelidir. Ancak plan yapmakla kadar planı uygulamak da önemlidir. Ailenin öğrenciyi sıkmadan planın uygulanmasının takipçisi olmalıdır.
İkinci dönemin avantajlarını değerlendirin.
İkinci dönem öğrenci açısından daha rahat bir dönem olacaktır. Konuların bir bölümü birinci dönem anlatıldı. Öğrenciler birinci dönem ödevlere, yazılılara, düzenli ders çalışmaya alıştı. Dönem sonunda alınan karne artı ve eksiklerini görmelerini sağladı. Ara tatilde dinlenme ve eksiklerini giderme fırsatı buldular. Dolayısıyla ikinci dönem kazandıkları bir çok alışkanlığı kullanabilecekleri bir dönem olacaktır. Bu avantajları değerlendirmenin yollarını arayın ve öğrenciyi yönlendirin.
Tuzaklara dikkat edin.
Önümüzdeki dönemde havaların ısınması, günlerin uzaması vb. gibi etkenlerle birlikte öğrencilerde motivasyon düşüklüğü, çalışmaya karşı isteksiz gibi sorunlar yaşanacaktır. Havaların ısınmasıyla birlikte oluşan ‘bahar yorgunluğu’ veya ‘bahar sendromu’, öğrencide bitkinlik, güçsüzlük, enerji noksanlığı, vücutta karıncalanma ve uykusuzluk meydana getirebilir. Hava durumu, kişinin beynindeki fizyolojik dengeyi etkiler. Beyindeki bazı kimyasalların fazla salgılanmasına neden olur ve bir canlanma yaşanır. Bazı kişilerde ise bu durum, beden-beyin arasında uyumsuzluk meydana getirir. Veliler bu konuda çok dikkatli olmalı, öğrenciyi devamlı motive etmeli ve kopmalar yaşanmasını engellemeye çalışmalıdır.
Olumlu Düşünün
İkinci dönem aynı zamanda yeni bir başlangıç sürecidir. İlk dönem her ne yaşanmışsa yaşansın öğrenciye mutlaka güvenilmeli ve onun çabalarını desteklenmelidir. Çabanın sonuçtan daha değerli olduğunu unutulmamalıdır. Öğrencilerin en çok ailesinin desteğinize ihtiyacı vardır. Daima olumlu düşünülmeli ve çocuğunuzun başarılı olacağına olan inanç kaybedilmemelidir.
Mevlana’nın güzel bir şiirinden kısa bir bölümle bitirelim:
Dünle beraber
Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım
Belirlenen hedeflere ulaşabilmek için zamanı planlamak ve neyin ne zaman yapılacağını belirlemek ve buna göre hareket etmek çok önemlidir. Dolayısıyla veli olarak öğrencinin kalan zamanı etkin bir biçimde kullanmasını sağlamak çok önemlidir.
Peki, veli olarak öğrenciyi yeni başlayan dönem öncesi nasıl motive edebilir, neler yapabilirsiniz?
Geçmişe üzülmek yerine geleceğe bakın.
Veli ve öğrenci olarak yapabileceğiniz ilk şey birinci dönem yaşanan problemlere ve başarısızlıklara üzülmek yerine, onlardan ders alıp, ikinci dönem bu problemleri nasıl halledebileceğinizi düşünmeniz ve planlamanızdır. Birinci dönem yapılan hataların nedenleri araştırılmalı, ikinci dönem aynı hataların tekrarlanmaması için dönem başında gerekli tedbirler alınmalıdır. Aynı şekilde özellikle birinci dönem başarılı olmuş, okulunda yüksek notlar almış öğrenciler de doğru yaptıklarını düşündükleri çalışmaları artırarak sürdürmelidir. Birinci dönemde yaşanan başarı ya da başarısızlıklar ders alınması gereken, öğrenciye ve veliye ikinci dönem adına yol gösterecek önemli veriler olarak değerlendirilmelidir.
Hedef ve beklentilerinizi gözden geçirin.
Her öğrencinin mutlaka kendisine uygun bir hedef belirlemesi gereklidir. Amaçsız yapılan çalışmalar istenilen sonuçları vermeyecektir. Öğrencin ulaşmak istediği nihai noktayı belirlemesi motivasyonun artıracaktır. Birinci dönem elde edilen sonuçlar da göz önüne alınarak hedefler bir kez daha gözden geçirilmeli, her öğrenciye özel, kapasitesine uygun, bir dönem boyunca ulaşmak için gayret göstereceği hedefler belirlenmelidir. Aileler de, öğrencinin kendisine uygun, ulaşılabilir bir hedef belirlemesi konusunda baskı yapmadan öğrencine mutlaka destek ve yardımcı olmalıdır.
İkinci dönemin başlaması ve zamanın ilerlemesiyle birlikte özellikle sınavlara hazırlanan öğrencilerde kaygı ve heyecan artmaya başlayacak, zamanın hızla azaldığı ve yetersiz olduğu düşüncesi onları kaplamaya başlayacaktır. Veli olarak öncelikle kendimiz kalan zamanın yeterli olduğuna inanmalı ardından da öğrenciyi rahatlatmalı, zamanın birçok şey için yeterli olduğu fikrini onlara benimsetmeliyiz.
Öğrencinin çeşitli nedenlerle bağlı olarak iniş çıkışları olabilir. Aile bu durumda kesinlikle panik yapmamalı ve öğrenciye destek olmalıdır. Endişeye ve ümitsizliğe kapılma, sınavı gözünde büyütme, başarıya olan inatça azalma daha da kötü sonuçlar doğuracaktır. Herkes hata yapabilir. Yapılan hatalardan ders çıkarılmalı, yaşanan düşüşün nedenleri araştırılmalı ve ilerde aynı hataların tekrarlanmaması için özen gösterilmelidir. Ümitsizliğin kimseye faydası yoktur. Ziya Gökalp: “Nice Hastalıklar vardır ki onlara ilaç yerine ümit aşılamak daha hayırlıdır.” der. Kazanacağınıza olan inancınızı ve ümidinizi sakın yitirmeyin.
Unutmayın, hiçbir şey için geç değil.
Kalan zamanı yeniden planlayın.
Önünüzde dört haftalık uzun bir dönem var. Bu dönemi öğrenciyle birlikte en iyi şekilde planlayın. Kalan zamanda neler yapılması gerektiği, eksiklerinizin neler olduğunu göz önüne alarak planınızı hazırlayın. Kendinize bir yol haritası çıkarın. Her öğrenci ne zaman ve nasıl ders çalışacağını belirlemelidir. Kendine uygun bir ders çalışma programı yapması ve bu programı düzenli olarak uygulaması öğrencinin başarısını artırmada yardımcı olacaktır.
Plan yapılırken öğrenci, öncelikli işlerini belirlemeli, işlerini önem sırasına koymalı ve buna göre hareket etmelidir. Ancak plan yapmakla kadar planı uygulamak da önemlidir. Ailenin öğrenciyi sıkmadan planın uygulanmasının takipçisi olmalıdır.
İkinci dönemin avantajlarını değerlendirin.
İkinci dönem öğrenci açısından daha rahat bir dönem olacaktır. Konuların bir bölümü birinci dönem anlatıldı. Öğrenciler birinci dönem ödevlere, yazılılara, düzenli ders çalışmaya alıştı. Dönem sonunda alınan karne artı ve eksiklerini görmelerini sağladı. Ara tatilde dinlenme ve eksiklerini giderme fırsatı buldular. Dolayısıyla ikinci dönem kazandıkları bir çok alışkanlığı kullanabilecekleri bir dönem olacaktır. Bu avantajları değerlendirmenin yollarını arayın ve öğrenciyi yönlendirin.
Tuzaklara dikkat edin.
Önümüzdeki dönemde havaların ısınması, günlerin uzaması vb. gibi etkenlerle birlikte öğrencilerde motivasyon düşüklüğü, çalışmaya karşı isteksiz gibi sorunlar yaşanacaktır. Havaların ısınmasıyla birlikte oluşan ‘bahar yorgunluğu’ veya ‘bahar sendromu’, öğrencide bitkinlik, güçsüzlük, enerji noksanlığı, vücutta karıncalanma ve uykusuzluk meydana getirebilir. Hava durumu, kişinin beynindeki fizyolojik dengeyi etkiler. Beyindeki bazı kimyasalların fazla salgılanmasına neden olur ve bir canlanma yaşanır. Bazı kişilerde ise bu durum, beden-beyin arasında uyumsuzluk meydana getirir. Veliler bu konuda çok dikkatli olmalı, öğrenciyi devamlı motive etmeli ve kopmalar yaşanmasını engellemeye çalışmalıdır.
Olumlu Düşünün
İkinci dönem aynı zamanda yeni bir başlangıç sürecidir. İlk dönem her ne yaşanmışsa yaşansın öğrenciye mutlaka güvenilmeli ve onun çabalarını desteklenmelidir. Çabanın sonuçtan daha değerli olduğunu unutulmamalıdır. Öğrencilerin en çok ailesinin desteğinize ihtiyacı vardır. Daima olumlu düşünülmeli ve çocuğunuzun başarılı olacağına olan inanç kaybedilmemelidir.
Mevlana’nın güzel bir şiirinden kısa bir bölümle bitirelim:
Dünle beraber
Gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa
Düne ait
Şimdi yeni şeyler
Söylemek lazım
