F
Fırtına
Guest
sesi ırmağın dibinden gelen musiki
bitimsiz bir ezginin bilinmez güzellik vaadi
deniz atlarının, su yosunlarının yemini
gelsene
gel
sana gül bahçesi nedir göstereyim
göster
gül bahçelerini göreyim
sonsuzluk ne demekmiş gel bende bil
ne demekmiş sonsuzluk sende bileyim
cennetin nasıl tanımlanır
sana öğreteyim
nasıl tanımlanır eksik cennetim
senden öğreneyim
ben ki
senin geldiğin cennetin yüzlerce yıl susuz kalmış ceylanıyım
indim su içmeye senin kıyına
susuzluktan ölmektense su içerken ölmek yeğdir bana
tutuklayıp eylemimi ruhumu özgür bıraktın
içim ateş, bahçesi de ya/saklı serüvenim
sarsılıyor kalbim yedi yerinden
bunca sarsıntıyı ben kazasız belasız nasıl geçeyim
kan istiyorsan al
işte eşiğindeyim
razıyım öl bende
sende öleyim
gizli bir bahçesin
aç kapılarını, derununda dirileyim
bilinmezsen yok olursun
ruhsat ver, senide dirilteyim
gizli saklı bir hazineyi itip gitme bilinmeden
sana ebedilik ağacı ve bitimsiz bir saltanat vereyim
sende bileyim, sende bilineyim
gör kölenin nasıl efendi olduğunu
bil efendinin nasıl bir anda köleye dönüştüğünü
kuruyan toprağıma su ol
yeter ki gel
yağmur ol
in bağrıma
gel
bu kadar ısrarla çağırmadı kimse kimseyi
tamamla bu fethi, sun bana zaferimi
bir ırmaksam döküldüğüm deniz ol
bir denizsem kuytularıma sokul
bana akan ırmak ol
bir takdime sana kalbim
yeter ki sana muradımı vereyim
gel
............................
alıntı