Gırtlak kanseri ve nedenleri

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,090
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
Gırtlak kanseri... Binevi insanın bile bile kanser olması ...

Tümör genellikle, çevre organlara ve boyuna yayılmadan önce uzun süre gırtlak içinde sınırlı kalır. Erken tanı ile hastalığın tam olarak tedavi edilme şansı vardır.

Ancak ileri dönemlerde başvuran hastalarda ve bunların tedavisi sonucunda, hastanın yaşam kalitesini düşüren ve sosyal yaşantısında büyük sıkıntılara yol açan kalıcı fonksiyon kayıpları ortaya çıkabilir.
Hastanın ses tellerini tamamen kaybetmesine, konuşamamasına ve çevre ile olan iletişiminin tamamen kopma noktasına gelmesine neden olan gırtlağın tamamen çıkartılması,
Hastanın boynunda nefes alabilmesi için kalıcı delik oluşturulması ortaya çıkabilecek sıkıntıların en uç noktasını oluşturur.
Nedenleri

En büyük etken SİGARA SİGARA SİGARA
Gırtlak kanserinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Fakat en sık rastlanan durumlar:

• Baş ve boyun kanserlerinin %30 kadar bir kısmı sigara kullanımı ve alkol gibi spesifik faktörlere uzun süre maruz kalmayla yakın ilişkilidir. Sigara ve içki kullanmayan erişkinlerde ağız ve boğaz kanserine neredeyse hiç rastlanmaz.

• 55–65 yaşları arasında

• Alkol bağımlılarında.

Diğer kanserlere göre bu kanser daha kötüdür. Çünkü erkek tanı olmassa insan en iyi ihtimalle sessiz kalır.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Gırtlak Kanseri

Vücudun tüm bölgelerinde olduğu gibi gırtlakta ortaya çıkan kanserlerin nedeni tam bilinmemektedir. Ancak irsiyet, cinsiyet, yaş, sesi fazla kullanma, çalışma ortamındaki solunan havanın muharriş maddeler içermesi ve nihayet sigara ve alkolün fazla alınması etken faktörler olarak sayılabilir.

Gırtlak kanserlerinde sigaranın özel bir yeri olduğuna şüphe yoktur. Gırtlak kanserleri hastaların % 90'nını sigara içenler oluşturmaktadır. Ayrıca yakın zamanlara kadar gırtlak kanserleri hastaların erkek kadın oranı erkekler lehine 1/10 idi. Buna neden olarak'da erkeklerin daha fazla sigara alışkanlığının bulunması gösterilmektedir. Gerçekten de günümüzde kadınlarda da sigara alışkanlığının başlaması bu oranı 3/10,4/10'a kadar yükseltmiştir.Aşırı alkol kullanımı ise sigara içmeyi beraberinde taşıdığından dolayı etken faktör olarak kabul edilir.

girtlak-kanseri.jpg


GIRTLAK KANSERLERİNDE BELİRTİLER NELERDİR?
İlk önce ortaya çıkan belirti gırtlakta yanma ya da gıcıklanma nedeniyle ortaya çıkan öksürüktür. En önemli belirti ise ses kısıklığıdır. Ses kısıklığı hafif dereceden sesin tamamen çıkmamasına kadar değişebilir. Bu yüzden 40 yaşın üstünde ve sigara alışkanlığı olan bir kişide ortaya çıkan ses kısıklığı hiç ihmal edilmemelidir. Diğer bir belirti ise boğaz ağrısı, ağrılı yutkunma ve kulak ağrısı gibi ağrıların ortaya çıkmasıdır. Nihayet ilerlemiş vakalarda büyüyen kitlenin hava yolunu tıkaması nedeniyle nefes darlığı ortaya çıkacaktır.

GIRTLAK KANSERLERİNDE TEDAVİ NEDİR?
Gırtlak kanserlerinin tedavisinde 2 metot vardır. Birincisi cerrahi yani ameliyat diğeri ise radyoterapi yani ışınlamadır. Erken yakalanmış ve küçük bazı bölge kanserlerinde ışınlama yöntemi kullanılmaktadır. Bununla birlikte cerrahi yani ameliyat yöntemi bir çok vakada daha etkin daha güvenilir bir tedavi metodudur.
Gırtlak kanseri ameliyatları gırtlağın tamamının çıkarılması ya da gırtlağın bir kısmının çıkarılması şeklinde 2 grupta toplanır. Tabii ki kanser erken teşhis edilerek gırtlağın belirli yerlerine yayılmamışsa; gırtlağın bir kısmı alınacak şekilde yapılan bir ameliyat hem hastanın daha sonraki yaşamını rahat bir hale getirecek hem de hepsinin çıkarılması kadar emniyetli, güvenilir bir tedavi yöntemi olacaktır.Bazı durumlarda da ışınlama ve ameliyat birlikte kullanılan diğer bir yöntemdir.

GIRTLAK KANSERİ NEDENİ İLE AMELİYAT EDİLEN HASTALAR KONUŞABİLİR Mİ? TEKRAR KONUŞABİLMELERİ HANGİ YÖNTEMLERLE MÜMKÜN OLUR?
Genelde gırtlak kanserlerinde iki tip ameliyat yapılır. Birincisi gırtlağın bir kısmının çıkarılması, diğeri ise; gırtlağın tamamının çıkarılması. Birinci tip olan gırtlağın tamamının değil de bir kısmının çıkarılmasında hastanın konuşması zaten mümkündür. Yapılan ameliyatta gırtlağın konuşma fonksiyonu az ya da çok bir şekilde korunmuştur. Dolayısıyla konuşması için ek bir yönteme gerek yoktur. Gırtlağın tamamının çıkarıldığı durumlarda ise konuşma sorunu ortaya çıkmaktadır. Bu sorunu ortadan kaldıracak ya da hastanın günlük ve sosyal yaşantısını devam ettirecek konuşmasını sağlayacak 3 yöntem mevcuttur. Bu yöntemlerden birincisi hastaya ameliyatı takip eden günlerde midesine hava yutarak bu hava yardımıyla mideden konuşma denilen konuşma şeklini öğretmektir. Bir diğeri mideye hava yutmayı kolaylaştırmak amacıyla yapılan basit ameliyat teknikleridir. En nihayet bu yöntemlerden fayda uygulayamayan hastalar üçüncü bir yöntem olarak konuşma cihazlarından faydalanabilir.

GIRTLAK KANSERLERİNDE YAPILAN AMELİYATLARIN SONUCU NEDİR?
Gırtlak anatomik özelliğinden dolayı kanseri gırtlak dışına kolaylıkla çıkaramaz. Kıkırdak bir boru ve bu kıkırdağı örten örtü kanserin gırtlak dışına çıkışını engeller. Dolayısıyla gırtlak kanseri ameliyatları diğer organ kanserleri ameliyatından daha etkili sonuçlar çıkarmaktadır.
Tabii ki en önemli sorun gırtlak kanserinin diğer kanser türlerinde olduğu gibi erken teşhis edilebilmesidir. Erken ve küçük alanları kapsayan olgularda sonuçlar son derece yüz güldürücüdür. Ameliyat sonuçlarına bir diğer etken faktör kanserin gırtlağın hangi bölümüne yerleşim göstermesidir. Çünkü gırtlağın farklı bölümleri farklı kan ve lenf akımına sahiptir. En nihayet sonuca tesir eden büyük faktör hastanın hastalığına karşı gösterdiği vücut direnci ve moral gücüdür.
Sonuç olarak bütün bu faktörlerin etkisi altında yapılan gırtlak kanseri ameliyatları tüm dünya kaynakları incelendiğinde; yerleşim ' yerlerine ve yayılma durumlarına göre değişmek üzere % 50 ila % 95 arasında tedavi edici etkiye sahiptir.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Gırtlak Kanseri İçin Risk Faktörleri

ABD / Kentucky de yapılan bir çalışmada gırtlak kanserli 68 hasta (skuamöz hücreli karsinom) değerlendirilmiştir. 65 hastanın da sigara içmekte olduğu ve bunlardan 64 ünün 20 yılın üstünde günde yaklaşık bir paket sigara içmekte oldukları bildirilmiştir. İki hastada şiddetli Reflü rahatsızlığının olduğu tespit edilmiş ve bir hastada kanser nedeni olabilecek bir unsur tespit edilememiştir. Araştırmalar sigara içmeyene göre içenlerde gırtlak kanserine yakalanma oranının beş kat daha fazla olduğunu göstermiştir

Günlük 90 gr alkol alan ve sigara içenlerde, içmeyenlere göre gırtlak kanserine yakalanma riskinin 11 kat kat daha fazla ve içilen miktar fazla ise bu oranın 15 kat daha artığı tespit edilmiştir. Alkol içenlerde gırtlak kanserinin yanı sıra ağız içi ve boğaz bölgesi kanserlerin de çok daha güçlü bir risk faktörü olduğu tespit edilmiştir. Alkol içenlerde, gırtlakta kanserin görülmesi daha azdır daha üst bölgelerde kanser oluşturmaktadır. Sigara ise ses telleri bölgesi ve gırtlakta daha fazla kanser oluşturmaktadır. Hem alkol hem sigaranın sinerjik bir etki ile tüm bölgelerde,ağız boşluğu, yutak ve gırtlakta kansere neden olduğu kanaatine varılmıştır.

Kanada da yapılan bir çalışmada Boğaz kanseri tanısı konan vakaların % 36sının tanıdan sonra 5 yıl içinde öleceği tahmin edilmektedir. Gırtlak kanserinin kadınlara göre erkeklerde dört kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Çalışma boğazdaki kanser ölümlerinin yaklaşık% 60'ı sigaraya bağlı olduğunu göstermiştir.

Boğaz kanseri nedir? Gırtlak kanseri olarak bilinen kanser, gırtlakta hücrelerin anormal ve kontrolsüz büyümesiyle bir tümör oluşumuna yol açan durumdur.

Çoğunlukla gırtlak kanserleri ses telleri civarında yerleşir ve bu bölgeden gırtlak bölgesine yayılım gösterir. Gırtlak bölgesinde ses telleri bulunur ve trakea adı verilen bir kanalla akciğerleri solunum yollarına bağlar. Gırtlak yutma, konuşma ve nefes almada önemli bir rol oynar.

Boğaz kanseri erken belirtileri ses kısıklığı, konuşma zorluğu solunum ve yeme de problemlerin biri veya birkaçını birden içerebilir.

Gırtlak kanseri tedavisi radyasyon, kemoterapi ve bazı durumlarda cerrahi olabilir. Cerrahi ses tellerinin bir kısmının veya tamamının kanserden tahrip olduğu durumlarda gereklidir ve ses telleri bölgesinin alınması gerekebilir. İlerisinde de ses Rehabilitasyonu solunum bağlantı yolu oluşturulup konuşma için boğaza hava geçişini sağlayan bir delik açılıp ses protezi adı verilen apareyle konuşma fonksiyonu işlemi yapılabilmektedir.



Sigara nasıl boğaz kanseri riskini artırır ?:

Tütün dumanında bulunan bazı kimyasallar kansere zemin hazırlamakta ve başlatmaktadır. Solunum yoluyla alındığında, bu kimyasallar boğaz da kanser gelişimine yol açabilir. Boğazdaki hücrelerde genetik değişikliklere neden olur. Sigara dumanı teneffüsü sırasında dumandaki kanserojen kimyasallar gırtlakta oluşturdukları reaksiyonla boğaz bölgesinde kanser riskini artırmaktadır.



Bırakmanın faydaları:

İnsanlar sigarayı bıraktıkları zaman, gırtlak kanseri riskinde azalma olmaktadır. On-on beş yıl bıraktıktan sonra, kanser riski% 60 ila% 70 azalır ve sigara içilmeyen dönem 20 yıl veya üzerinde ise bu risk daha da azalmaya devam etmektedir.



Alkol , sigara ve gırtlak kanseri riski :

Aralık 2011 yılında yayınlanan bir çalışmada 2010 yılında İngiltere'de gırtlak kanserlerinin yaklaşık% 79'una sigaranın neden olduğu tahmin edilmektedir ve% 25 alkol ile bağlantılı olduğu gözlemlenmiştir. Sigara ve alkol tüketiminin kombine etkisinin % 89 olduğu belirtilmiştir. Sigara alkole göre gırtlak kanseri yakalanma riski olarak daha güçlü bir etkiye sahiptir. Uzun süreli sigara kullanımı daha da yüksek risk oluşturmaktadır

Çalışmalar halen sigara içenlere kıyasla geçmişte sigara içenlerde gırtlak kanseri riskini azaltan net bir eğilim göstermektedir Yakın tarihli bir çalışmada 20 veya daha fazla yıl sigara içen ve 35 yaşından önce sigarayı bırakmış kişiler de risk oranı içenlere göre daha düşük gözlemlenmiştir.



Besinler:

Vaka-kontrol çalışmaları meyve ve sebze tüketiminde yüksek olanlarda riskin % 80 kadar azaldığı göstermiştir. 2003 te yapılan bir çalışma, sigara içenlerin günde 100gr ın üstünde meyve tükettiklerinde risk de % 27 kadar azalttığını göstermiştir.
Aralık 2011 yılında yayınlanan bir çalışmada 2010 yılında İngiltere'de gırtlak kanserlerinin yaklaşık % 45 daha az gözlemlenmiş. Bunun sebebinin bir gün de 400gr meyve ve sebze yeme ile bağlantılı olduğunu tahmin edilmiştir.



Kırmızı ve işlenmiş et yüksek alımı vaka-kontrol çalışmalarında gırtlak kanseri riskinde bir artış ile ilişkili bulunmuştur. Bir hafta içinde üç kez veya daha fazla işlenmiş et tüketilmesi riski 3 kat artırmıştır. Uruguay'da yapılan bir çalışma sadece yüksek işlenmiş et alımının riski arttığını ortaya koymuştur. Kızarmış gıda yüksek alımı ile karakterize güçlü batı tarzı beslenme, mangalda ve işlenmiş et, yağ ya da kolesterol Yüksek alımı, gırtlak kanseri riskini artırdığını düşündürmüştür.



Gastro-özofageal reflü hastalığı

Güncel bir meta-analiz, gastro-özofageal reflü hastalığı tanısı olanlarda gırtlak kanseri riskinin iki-üç kat artdığı görülmüştür.



Aile öyküsü

Vaka-kontrol çalışmaları bir araya getiren bir analizde birinci derece akrabalarında baş ve boyun kanseri öyküsü olan kişilerde gırtlak kanseri riski iki katı yatkınlık gösterdiği, Birinci dereceden aile içi akrabalarda sigara öyküsü olan bireylerde % 30 risk artışı gözlemlenmiştir.



Meslek ve hava kirliliği

Kömür tozunun (Mesleki maruziyet) gırtlak kanseri riskini artırdığı çalışmada gösterilmiştir Evlerde de uzun yıllar kömür kullanımı, riski 3.6 kat artmıştır. 1999 asbeste maruz kalan gırtlaklarda %33-57 gırtlak kanseri riski artmıştır. İngiltere'de gırtlak kanserlerin yaklaşık % 3 asbest ya da sülfürik asit mesleki maruziyet ile bağlantılı olduğu tahmin edilmiştir. 2010 yılında Bazı çalışmalar, ahşap tozunun da (mesleki maruz kalma) ile ilgili olarak gırtlak kanseri riskini arttırdığı göstermektedir



Op.Dr.Ali Ahmet Şirin

KBB ve başboyun cerrahisi uzmanı
 
Tekerlekli Sandalye
Üst