Göz kapaklarimdaki güneş

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
GÖZ KAPAKLARIMDAKİ GÜNEŞ

Hani derler ya: “Göz nereye bakarsa gönül oraya akar”. Gözlerim görmüyor ama gönlüm ona aktı.Yüreğiyle bakanların görebildiği başka türlü bir yüzü vardı onun. Bambaşka.. Çok güzeldi hiç görmesem de onu, biliyordum..Karanlık dünyamı aydınlatmak için gönderildi o.. Yüreğimi aydınlattı,yaşamımı,sevgimi en önemlisi de özgüvenimi aydınlattı..

Adı Güneş. Bu nasıl tesadüf demeyin Güneş işte. Benim Güneş’im. Sadece beni aydınlatan, yüreğime ışık tutan Güneş. 23 yaşında, Antalya Üniversitesi’nde işletme okuyor.Onunla ilk sahilde karşılaştık. Yanıma oturdu “Merhaba” dedi. İlk kez biri “Merhaba” demişti belki de bana. Ben onun sesine aşık oldum aslında. Sesinden seziyordum hissettiklerini. Üzgün olduğunda tiz çıkardı.. Böyle titrerdi sesi. Sevinçli olduğunda gülümsemesi sesine yansırdı. Günlerce,haftalarca beraber vakit geçirdik. O bank kendime getirmişti beni. O gün havanın ne kadar temiz olduğunu daha bir anlamış,daha farklı çekmiştim ciğerlerime denizin,gökyüzünün kokusunu.Bana şiirler okurdu arada aşk şiirleri,doğa şiirleri. Genelde betimlemeli olurdu bunlar.. Beyin tablomda canlandırabileyim diye. Daha sonra kendini anlatmasını istedim. Her gün anlatıyordu. Gözlerini,saçlarını,çenesini,burnunu.. O kadar çok anlattırdım ki beynimde kurguladığım Güneş’i sanki gerçekten görmüştüm gözlerimle. Hep dokunuyordum burnuna,alnına, saçlarına. Yumuşacık kadifemsi dalgalı saçlarının mis gibi kokusunu içime çekerdim. Ve şükrederdim; Dokunmak için ellerimin olmasına ve koklamak için burnumun.. İnanır mısınız o yokken karamsar,umutsuz,bitkin ve “engelli” sıfatıyla kendimi şekillendirmiş biriydim. O gün dışarı çıktım ve denizin kokusunun mükemmelliğini o gün anladım,martıların sesini,kuşların cıvıltısını o gün duydum ben. Saçlarımı seviyordu,dokunmayı,örmeyi,taramayı seviyordu. Beraber sinemaya gidiyorduk. Nasıl olur demeyin oluyordu. Her şey onunlayken değişiyordu ve ben görmediğimi bile unutuyordum onunlayken. Güneş’im beni aydınlığa çıkarmak için elimi bir kere tutmuştu ve bi daha da bırakmamıştı. “Sevgi” denen ve asıl tarifi olmayan,tariflerin yetersiz kaldığı ve karşılıklı yaşanan bu duyguyu yaşayabileceğimi hiç sanmıyordum. Asla. Görmeden hissetmek duyguların en güzeli haline gelmişti bir anda. Karanlık gezegenimden sürüklemişti beni Güneş. Ağlamayı unutmuştum onunla. Acıyı unutmuştum. Benim evimde ışık yoktu,ihtiyaç duymuyordum çünkü. Benim evime geldiğinde karanlıkta oturur,yıldızları izlerdik. Gökyüzünü,ayı anlatırdı.

Babam ben doğduktan 3 sene sonra görme engelli olduğumu öğrenince, bana bakma sorumluluğunu alamamış ve evi terk etmiş. Annem ise 15 yaşıma kadar ister istemez çabaladı,büyüttü ve ilgilendi benimle. Bir gün süt almaya gitti ve bir daha dönmedi… Günlerce,aylarca ağladım ardından. Evde ki bütün ışıkları söktüm ve kapıları kilitledim. Bir çeşit yalnızlığın vermiş olduğu karamsarlık ve sıkıntı vardı içimde. Hüzün,üzüntü,acı. Olumsuz denilebilecek bütün duygular. Annem gittikten sonra evden hiç çıkmadım. Masanın üstüne bıraktığı bir miktar para ve devletin engelliler için verdiği maaşla geçiniyordum. Çokta lazım olmuyordu zaten. Sütçü eve kadar gelirdi.. Hep süt alır, evin yanındaki küçük bakkaldan da ekmek alıp süte banar banar yerdim. Ve Güneş, görmeyen gözlerimde ki umutsuzluğu görüp benim ışık kaynağım olmuştu. Bir gün beni Halk Eğitimdeki gitar kursuna yazdırdı. Ne kadar yapamayacağımı söylesem de “Yapabilirsin,yapacaksın” deyip zorla götürdü beni. Gitar çalmayı öğrendim. Sadece Güneş için! Ona aşk şarkıları çalardım,o da söylerdi. Arada düet yaptığımız bile olurdu. Sanki daha önce görme engelli birine aşık olmuş gibi beni hiç yadırgamıyordu. Ona defalarca niye beni tercih ettiğini sordum.O da: “Göz denen o bir çift siyah tünelden geçtim ve sonunda buldum aydınlığı,ışığı. Nereyi aydınlatmam gerektiğini tünelin sonunda anladım.” derdi hep. Bu sözü o kadar hoşuma giderdi ki defalarca duymak için defalarca sorardım aynı soruyu.

Bir gün beni evine götürmek istediğini söyledi. Kardeşiyle yaşıyordu. Anne ve babasını o 12, kardeşi 10 yaşındayken trafik kazasında kaybetmişti. Bir ortak yönümüzde buydu aslında. Eve girdiğimizde yavaşça kolumdan tutup içeri soktu beni. Koltuğa oturttu ve değneğimi köşeye koydu. Sürekli omzumu sıvazlıyor, mutlu olduğunu dokunuşundan anlıyordum. Ben de mutluydum. Çok mutluydum… O sırada hafifçe elini çekip ayağa kalktı. “Metehan neredesin?” Ses gelmedi bir müddet sonra hafif bir tıkırtıyla yanımıza geldi Metehan. Bu sesi tanıyordum. Güneş’ten önce en iyi dostum olan değneğimin tıkırtısıydı bu.. “Metehan bu Aslı” Yavaşça ayağa kalktım dikkatle diyeceği şeyi bekliyordum. “Merhaba Efendim.” “Merhaba” dedim sesim titremişti. Omzumu bulmaya çalışır gibi yokladı ve omzumu tuttu,hafif bir dokunuşla sıvazladı. “Abim sizden o kadar çok bahsediyor ki her ne kadar şu an göremesem de,sizi,güzelliğinizi,özelliklede saçlarınızı görmüş kadar oldum.” dedi tebessümlü sesiyle. O anda gözyaşlarım sımsıcak süzüldü yanaklarıma. En derinimden geliyordu bu yaşlar. Annem gittiğinde ki yaşlara benziyordu biraz ama acı vermiyordu ferahlatıyordu ve rahatlatıyordu sanki. Beni neden hiç yadırgamadığını anlamıştım.

Göz kapaklarımda ki Güneş benim kaynağım olmuştu. Mutluluk,can,umut kaynağım.

Göz kapaklarımda ki Güneş..

Bir nefes kadar değerliydi benim için. Gözlerim gibi kaybolmayacaktı hiç. Gözlerimle göremesem de yüreğimle görebiliyordum olanları,etrafımdakileri ve umudu…

Şansı.

İnsan hayatında ancak biriyle yakalayabilirmiş şansı. Benim şansım Güneş’ti. Onun dışında kimse olmayacaktı.

Görme engelli nasıl aşık oluyor demeyin,oluyor işte.Ona da yer var aşkta..Ona da yer var mutlulukta.. Ona da yer var aydınlıkta,ışıkta.

Beyin tablomdaki Güneş..

İşte o geldi,ve tünelin sonundaki aydınlığa çıkardı beni!





SON​

Adım-soyadım: Büşra Tomalı

Özgeçmişim: 1997 yılında Denizli’de doğdum. İlkokulu Milli Eğitim Koruma Derneği İlköğretim Okulu’nda okudum. Şu anda lise 2’yim ve Servergazi Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nde Çocuk Gelişim bölümü öğrencisiyim. Hikaye, şiir yazmayı seviyorum.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst