Gonca Güller Açardı Düşlerinde

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,505
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Genç adam yıllar önce köşesine çekilmiş hayatın kendisi için yazdığı kaderini yaşamaya başlamıştı.
Yıllar önce aniden geçirdiği bir hastalık yüzünden hayatı tepe taklak olmuş, içine sığamadığı o kocaman dünyanın hayallerinde kalmasını seyrediyordu kendi köşesinden. Nereden bilebilirdi artık kendisi için bu yerlerin olmayacağını ve nereden bilecekti bir daha bütün güzelliklerin kendisine yasaklandığını. Hayat böyle bir şeydi demek ki. Gülen gözleri ağlatmak bir anlıktı ve hiç ummadığın kadar zordu ona alışmak.
Ne de olsa gençti. Bu hastalık mı onu her şeyden alıkoyacaktı, boyun mu bükecekti kaderine… Hayır… Her şeyi yenebileceğini düşündü, yıllarca çabaladı durdu. Yıllar geçtikçe anladı her şeyi… Artık onun için adım atmak bir hayaldi. Umudu tükeniyordu günden güne. Geçen yıllar alıp götürüyordu umutlarını. Genç adama yalnızca hüzün dolu bir hayatın acılarını yaşamak kalmıştı.
Kendi sessizliğinde boğuldu yıllarca. İçten içe kemirdi durdu genç adamı. Hesap soramıyordu hiç bir şeyden. Çünkü ona bütün acılara rağmen sabretmesi gerektirdiği öğretilmişti.
Kaybolup giden yılların arkasından son gemiyi uğurlar gibi bakakaldı yıllarca. Her geçen gün hayatının ve hayallerinin yok oluşunu seyretti. Belki bağırmak geçiyordu içinden, haykırmak istiyordu neden diye? Sesi çıkmasa da içinde fırtınalar kopuyordu. Bu fırtına geceleri kısık sesli hıçkırıklardan ve yağmur gibi dökülen damlardan ibaretti. Dilinden dökülen onca dua, gecelerinde genç adamın tek yoldaşı oldu yıllar boyunca genç adama. Hasret kalmıştı hayatın güzelliklerine. Günler bir su misali akıp geçiyor zamanın ününde duramıyor, direnemiyordu. Dökülen yapraklar gibi her geçen yıl aldı götürdü ömründen ve çevresinden, uçan kuşlar gibi uçtu yuvadan birer birer, sardı yalnızlıklar, sessizliğe büründü ruhundaki çığlıklar.
Ona maziden kalan tek hatıra düşünceleriydi. Artık bitti denilen yerdeydi, geri dönüşü olmayacaktı hayatın. Farkında olmak istemiyordu saçarlındaki beyazların ve yüzündeki çizgilerin söylemek istediklerini görmüyor duymuyordu. Düşünemiyordu eskisi gibi, hayal bile kuramıyordu. Sadece bakıyordu; öylesine anlamsız, öylesine sessiz, öylesine kederli ve gözlerli nemli…
Hayat acımasız olmuştu. Geleceğe dair çalınan sadece yaşamı değildi. Sevgi de kaybolmuştu genç adam için. İnanmıyordu artık sevginin onun için kapıyı çalacağına ve birilerini sevebileceğine ya da birilerinin onu sevebileceğine. İşte böyle geçti gitti yılar genç adam için. Beklenen tek gerçek vardı bir mucize ya da bir son… Sessiz bekleyiş sabırla sürdü gitti. DEVAMI İÇİN TIKLAYIN
 
Tekerlekli Sandalye
Üst