Görengöz projesi ve Görengöz cihazı Hakkında Bilinmeyenler.!

  • Konbuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Görengöz projesi ve Görengöz cihazı;

Herkese merhabalar,

Bu hafta, site yöneticisi sıfatıyla, Ulaştırma bakanlığından dağıtacakları görengöz adlı cihaz hakkında detaylı bilgi almak için randevu alarak oraya gittim. Ankara'da yapmam gereken farklı işlerim de olduğundan giderek kendileriyle yaklaşık 3 saatlik bir görüşme yaptım. Bu görüşmenin detaylarını ve cihazla ilgili izlenimlerimi şimdi sizlerle paylaşacağım.

Öncelikle cihazın çıkışından, yani projenin doğuşundan bahsetmek istiyorum. Cihazın projesi, Gazi Üniversitesinde görev yapan bir profesöre aitmiş.. Görme engelli bir öğrencisinin yaşadığı zorluklardan yola çıkarak araştırmaya başlayan profesör, İsviçre'de tanıdığı bir üniversite rektörünün de destekleriyle cihazın kaba taslak bir projesini çıkarır. Çıkardığı projeyi Ulaştırma bakanlığı ile paylaşan profesör, bu projenin hayata geçirilip geçirilmeyeceğini öğrenmek ister.

Projenin hayata geçirileceğini öğrendikten sonra proje ve patent haklarını tamamen bakanlığa bırakarak gider. Bu konuda beni bilgilendiren birisi proje sorumlusu, birisi de daire başkanı 2 yetkili, proje patentinin kendilerine ait olduğunu idda edenlerin bulunduğunu, Sayın Ulaştırma bakanına projesini verip de projenin bakanlık tarafından izinsiz olarak kullanıldığını söyleyenlerin olduğunu bildirdiler. Devlet memurluğu dolasıyla beyanat verme hakkına sahip olmadıkları için isimlerinin kullanılmasını istemeyen yetkililer, bu tür idda ve söylentilerin asılsız olduğunu, işin doğrusunun tamamen yukarıda izah edildiği gibi olduğunu belirttiler.

2007 yılında başlatılan proje, bugüne kadar geliştirilme aşamasındaymış ve bugün ihale yapılmış, Ankara'da saha testleri yapılmış, yakın zamanda da İstanbul testleri gerçekleştirilecekmiş. Cihazın tamamen görenler tarafından denendiği iddalarının ise, gerçeği yansıtmadığı, denemelerin bir gören yetkili uzman eşliğinde görme engelli bireyler tarafından yapıldığı bilgisini öğrendim. Cihazın donanım ve yazılımı tamamen bir türk firmasına ait olduğunu ifade eden yetkililer, ihalenin tüm yerli ve yabancı firmalara açık olduğu halde, garmin, route66, tomtom ve nokia gibi navigasyon hizmeti veren firmaların ihaleye katılmadıklarını da bildirdiler.

Öncelikle, cihazdan biraz bahsedelim, bu hakkında çokça konuşulan, özellikleri herkes tarafından merak edilen cihaz neymiş, nasıl birşeymiş..

Cihazı kısaca tanımlamak gerekirse, cihazın, içerisine erişilebilir bir navigasyon uygulaması yerleştirilmiş bir smart phone veya pda telefon olduğunu söyleyebiliriz.

Evet, cihaz bir telefondur. yetkililer tarafından windows mobile sistemiyle çalıştığı idda edilen bir telefon.. Sistem windows mobile gibi dursa da, bana windows mobile'den çok, kendine özgü bir sistemi olan bir cihazmış gibi geldi.

Cihazda bir telefonda olması gereken kamera haricindeki herşey mevcut.. Bir telefon olduğundan gelişmiş çağrı seçenekleri, sms alma ve gönderme, eposta alma ve gönderme, internet tarayıcısı, müzik çalar, radyo, 3g, gps, wi-fi, bluetooth, gprs, hafıza kartı desteği, bilgisayara bağlanabilme, diğer sim hizmetleri ve yazılım güncelleme gibi özellikler mevcut.. Yani kısaca, modern bir cep telefonunda olan tüm özellikler düşünülmüş. Düşünülmekle kalmamış, bu saydığım tüm özellik ve uygulamalar, içerisine yerleştirilen ekran okuyucu ile tamamen erişilebilir hale getirilmiş..

Cihazın navigasyon programının, yaya ve araç modunda rota oluşturup, görme engelli kullanıcıyı en ince ayrıntılarına kadar yönlendirebildiği söylendi. Özellikle yaya modunun, toplu taşıma araçları ve şehir yaya yürüyüş alanlarına tamamen uyarlandığını, duraklar, üst geçitler, trafik ışıkları gibi bilinmesi gereken önemli noktaların özellikle vurgulandığını öğrendim.

Cihazın teknik özelliklerinden biraz bahsetmek gerekirse, cihaz yukarıda da söylediğim gibi windows mobile benzeri bir işletim sistemine sahip.. cihazın işlemci hızı tam olarak bilinmemekle beraber, minimum 528mhz işlemci, 128mb rama sahip olacağını söylediler. Cihazın 1gb hafızası olduğunu, 8gbye kadar da artırılabilir hafıza kartı desteklediğini de belirttiler.

ayrıca cihaz, yukarıda saydığım, 3g, bluetooth, gprs, wi-fi gibi gelişmiş özelliklere de sahip..

Bu detayları görüşmemizde öğrendikten sonra, yetkililerden cihazı görüp göremeyeceğimi sordum. Cihazın son şekli verilmemiş bir numunesini bana gösterdiler, yanlarında kullanıp incelememe izin verdiler.

Cihazın şeklinden bahsetmek gerekirse, cihaz, klavyeli nokia telefonların sürgülü hali gibi denebilir. yani, e63, e71, e72 gibi cihazların sürgülü hali gibi birşey..

Cihaz 170-180 gram ağırlığında, kaydırıldığında altından q klavye çıkan kızaklı bir telefon-navigasyon cihazı..

q klavyesi tamamen nokia telefonların tarzına göre düzenlenmiş..

Cihaz dokunmatik bir ekran desteğine sahip olduğundan, sürgü kapalı olarak da kullanılabilir. Cihazı en üstten aşağıya, aklımda kaldığı kadarıyla anlatmaya çalışayım;

En yukarıda, sağ üstte, yani nokia telefonların kapatma düğmesinin bulunduğu yerde, tıpkı nokia telefonların açma/kapama düğmesine benzer bir açma/kapama düğmesi var.

Bu düğmeden sağ yana indiğimizde, kenarın en üst kısmında kulaklık girişi, biraz aşağıda da, bir çubuk şeklinde ses açıp kısma düğmesi yerleştirilmiş..

Bu kenarda en aşağıda, bir usb girişi şeklinde, telefonun şarj ve pc bağlantı girişi bulunuyor.

Yanlış hatırlamıyorsam girişlerin tamamı bu kenarda, sol kenar boştu..

Ekran kısmına gelirsek, ki bence anlatılması en zor kısımlardan birisi burası, ekran dokunmatik bir ekran evet..

Ama, dokunmatik ekran derken, bizim bildiğimiz anlamda, düz, kaygan yani ekran camından oluşan bir dokunmatik ekran değil. telefonun böyle bir ekranı var aslında ama, bu ekranı görme engellilerin kullanabilmesi için bir teknoloji geliştirmişler ki, açıkçası bu kadarını beklemiyordum.

Ekranın tam üzerine, bir şablon şeklinde, plastiğimsi bir maddeden yapılmış, ortasında saydam, altındaki ekranın görünmesini de sağlayan kabartma sayılar için kareler bırakılmış bir nesne yapıştırılıyor. Bu kareler normal plastiğe göre çukur şeklinde ve bu kısma kabartma sayılar yazılmış. Bunu şu şekilde anlatmak daha iyi olur herhalde..

Bir ekran genişliğinde 10 milimlik kalınlıkta bir plastik düşünün.. plastiğin ortasında yukarıdan aşağıya 3lü sıra telefon tuşları gibi dizilmiş hafif çukurumsular olduğunu, bir tabletin yazma kareleri gibi, ve bunların zemininin saydam ekranı gösteren bir maddeden yapıldığını ve bu kısımda kabartma sayıların yazdığını düşünün. toplam 10 kare var ve her karede bir rakam yazılı.. Bu alan dokunmatik olduğundan, bu rakamlara dokunduğunuzda ekran parmağınızı algılıyor ve istenen sayıyı yazıyor.

Aslında bu tablo normal ekranda sayıların tam üstüne denk geldiğinden siz bastığınızda aslında ekrandaki sanal klavyeyi kullanıyorsunuz. Bunların üzerinde, yani ahizenin hemen altında, normalde ekranda sanal buttonların olduğu kısımda, yine bu şablonun bir kısmı olan soldan sağa 3 button bulunuyor. bu butonların ses kapatıp açma ve buna benzer şimdi hatırlayamadığım görevleri bulunuyor. yine en altta, yani sıfırın altında, aynı şekilde bazı görevlere atanmış 3 düğme daha bulunuyor. Yine belirtiyorum, bunlar aslında dokunmatik sanal düğmeler, ama bu plastik şablon sayesinde fiziksel düğmeye çevrilmiş..

bu kısmın altında, yani bizim dokunmatik telefonlarımızda tuş1 tuş2 ve joystick gibi tuşların bulunduğu kısımda, 3 solda, 3 sağda ve ortada da yön tuşları bulunacak şekilde 7 ayrı düğme daha bulunuyor. Bu düğmeler, menü, arama ve buna benzer görevler görüyor.

Bu telefonun kapalı haliydi. sürgüyü yukarı doğru kaydırdığınızda ise, tam bir q klavye ortaya çıkıyor. Girişleri ister yukarıdaki kabartma dokunmatik ekrandan, isterseniz bu klavyeden yapabiliyorsunuz.

Kabartma ekranın bir sıkıntısı, rakamları kare duvarına çok bitişik yazdıklarından, noktalar duvarla birmiş gibi olmuş ve anlaşılması zor oluyor. Açıkçası 8 yıl kabartma kitap okuyarak eğitim alan birisi olarak, bunları anlamakta başlangıçta zorlandım. Bu noktaların kare duvarlarından biraz uzaklaştırılması, kalınlığının biraz azaltılıp kabarıklıklarının artırılması ve kare duvarlarının yüksekliğinin biraz daha inceltilmesi halinde bu noktaların hissedilebilir olacağını kendilerine söyledim ve not alarak bir sonraki cihazlarda bu şekilde yapacaklarını söylediler.

Bunun haricinde ekran gayet rahat kullanılabilir. Aslında zaten 10 kare olduğundan bu da ezberlenerek de kullanılabilir ancak olmuşken en iyisi olsun diye ben sorunu bildirdim. Q klavyeyi kullanmakta zorlananlar bu kısmı çok rahat kullanabilirler.

Gelelim cihazın çalışma sistemi ve ekran okuyucuya..

Ekran okuyucu olarak, hepimizin yakından tanıdığı bir ses, bir çoğumuzun vazgeçemediği gvz gül sesi kullanılmış.. Bir de erkek sesi seçeneği mevcut ancak, ellerindeki cihaza yüklenmiş olmadığından onu duyma şansım olmadı. Levent veya Ersin olmamasını dilemekten başka bir çare düşünemiyorum. Ekran okuyucunun sesi gayet net ve konuşmaları gülün yavaş konuşturulması gibi.. Yani yavaş yavaş konuşuyor. Bunu hızlandırma seçeneğinin şimdi olmadığını ancak ileride sanırım tercihe bağlı olacağını tahmin ediyorum. zira ben bunu bildirdim. Bu yavaşlıkta dinleyemem ben dedim.

Tabi bu şekilde söylemedim de, anlam olarak bu demekti..

Cihazın çalışma mantığına gelince, Cihaz bildik telefon sisteminden biraz farklı çalışıyor. menü ve seçenekleri bir tuşla açılabilir bir menü veya içerik menüsü şeklinde yapmak yerine, programlar açıldığında hepsinin hangi tuşa basılarak etkinleştirileceği söylenen bir sistem mevcut.. Yani, yön tuşlarıyla dolaşılan bir menü düzeninden çok, bankaların telefon bankacılığı mantığı veya müşteri hizmetlerindeki sesli yönlendirme menülerine benziyor. mesela şu şekilde;

mesajlar için bire, eposta için ikiye, navigasyon için üçe, bluetooth için dörde, internet tarayıcısı için beşe basın şeklinde tamamen rakamlarla etkinleştirilen bir menü düzenine sahip.. tabi navigasyon için özel tuşlar da mevcut..

Cihazın hoparlörü telefonun arka üst tarafına koyulmuş. yani birçok telefonda kameranın bulunduğu yerde hoparlör var. Hoparlör stereo değil ancak ses çıkışı beni tatmin etti. gerek ekran okuyucu sesi, gerekse de müzik çalma sesi oldukça iyi..

Navigasyon programındaki yönlendirmeleri de Gül ablanın yaptığını söylemeye gerek yok herhalde..

Yani kısacası, cihaz bence gayet güzel ve başarılı.. ancak ekran okuyucu ayarlarıyla ilgili sanırım bir uygulama geliştirilmemiş.. yani konuşma hızı, istenen yerleri dinlememe gibi özellikler henüz mevcut değil.. Bu tür tuşa basarak komut verilen menülerde tümünü dinlemek baya vakit kaybettireceğinden sıralamalar ezberlendiğinde bunların tamamının dinlenmesine gerek yok bence.. İsteğe bağlı olarak dinleme veya dinlememe seçeneği ve hızlandırma koyulmalı.. Bunları bildirdim.

Cihazın üçüncü giriş seçeneği de tabi ki sesle komut özelliği.. cihaza kabartma dokunmatik ekran ve q klavye haricinde bir de, sesle komut verilebiliyor. bu özelliği deneme fırsatım olmadı ancak bu seçenek de cihazda mevcut.. Ayrıca, cihazın pili ve pil ömrü hakkındaki soruları sormayı maalesef unuttum. cihazı kullanırken heyecandan sanırım, bu tür sorular çıktıktan sonra aklıma geldi.

Ama, cihaz beni etkilemeyi ve heyecanlandırmayı başardı. Navigasyon özelliği de eğer istendiği gibi çalışırsa, kesinlikle güzel ve kullanışlı bir cihaz olacağı muhakkak. Navigasyonu içeride olduğumuzdan deneyemedik. Cihazın ayrıca 2 yıl garantisi de olacak.

Ayrıca, bir çok arkadaşımızın sürgülü telefonlara ön yargı ile baktığını biliyorum. Sırf kızak yüzünden bir telefonu özelliklerini beğense de almak istemeyen insanlar tanıyorum.

Açıkçası başta n95-8gb olmak üzere, bu güne kadar bir çok sürgülü telefon kullandım ve kızak sorunu yaşamadım. n95-8gb, e65, e66, n81, n86, 6210 navigator gibi bir çok sürgülü nokia telefonu denedim ve sürgü sorunuyla karşılaşmadım. Sürgü, insanların sandığı gibi öyle hemencecik bozulan bir mekanizma değil.. Çok şiddetli düşme ve darbeye maruz kalmadıkça bozulmaz. Bu tür şeyler de tüm telefonları kırıp bozabilir zaten.. benim n95'imin sürgüsü, yaklaşık 10 düşmenin arkasından bozulmuştu. Sonuncu düşmesinde, 2 metre yükseklikten tamamen taş bir zemine düştüğü için bozulmuştu.

görengöz cihazının sürgüsünü inceledim ve bana gayet sağlam geldi. Sürgü açılırken ve kapanırken kesinlikle takılma, sürtme gibi şeyler yok. Bu arada cihazın dış aksamı tamamen plastik, metal kullanılmamış..

Bir de şu cihazın bluetooth özelliği ile 2 görmeyenin birbiriyle konuşacağı gibi tuhaf iddaları sordum. Buna aldığım cevap, ortalıkta dolaştığı gibi konuşma değildi, Bluetooth vasıtasıyla birbirini tanıyan 2 görengöz cihazı, 2 arkadaş bir noktada buluşmak istediğinde bluetooth kapsamına giren görengöz cihazlarını kullanıcıya bildirecek ve kullanıcı arkadaşının orada olduğunu anlayarak buluşmalarına yardımcı olacak şeklindeydi.

Duraklardaki otobüslerin nereye gittiği gibi bilgilerin öğrenilmesinin şuanda cihazda olmadığını, ileride gelen talep ve belediyelerle yapılacak çalışmalarla bunun da mümkün olabileceğini öğrendim. Yani, cihazın şu durumuyla, yaya ve toplu taşıma yolculuklarında bir görme engelliyi yönlendirmek için tasarlandığı ve dağıtılmasındaki ilk amacın bu olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.

Ayrıca yetkililer, benden bir noktayı özellikle insanlara anlatmamı istediler. Bu nokta ise; bu cihazın baston gibi özelliklere sahip olmadığı, bastonun yerine kesinlikle kullanılamayacağıydı. Cihazın sadece adres bulma ve gidilecek adrese yönlendirme yapacağını belirten yetkililer, bastonun bir görme engellinin yolda yürürken önündeki engelleri ve bir yerleri bulmak için belirlediği işaretleri bulmak için kullanıldığını, bu cihazın bu özelliklerden hiç birisine sahip olmadığını söylediler. yani kısaca, cihazın kesinlikle bastonun yerine geçeceği gibi bir düşüncenin yanlış olduğunu belirttiler.

Cihazın dağıtılmasına gelince, bu konuda önceden bilinenlerden farklı bir bilgi şu anda mevcut değil.. Cihaz Haziran sonu veya Temmuz başı gibi İstanbul ve Ankara'da 5000 adet olarak dağıtılacak. Cihaz dağıtımının büyük ihtimalle sosyal hizmetler ve çocuk esirgeme kurumu tarafından yapılacak. Bu konudaki protokol çalışması devam ediyormuş.. Cihazı ikametgah, engelli raporu veya engelli kartı gibi belgeler alarak vereceklermiş. Cihazın başlangıçta kimlere dağıtılması gerektiği sorusunu bana yönelttiler. Sanıyorum kendilerinin görme engellilik ve görme dereceleri konusunda pek fikirleri yoktu.

Zira bana yüzde yüz görme kaybı ile yüzde 70 görme kaybı olmasının arasında ne fark var dediler. ben de, yüzdeyüzün tamamen göremediğini, yüzde 70 ve altı olanların ise baston kullanmadan kendilerini idare edecek kadar görebildiklerini söyledim. Cihazın yüzde 40-yüzdeyüz arasındaki kesime verilmesi gerektiğini ekledim. Kendilerinin az görenlerin yollarını bulabildiklerinden onlara verilmesinin doğru olup olmayacağı konusunda sanırım şüpheleri vardı. Ben de az görenlerin tabelaları okuma zorluklarının olduğunu, akşamları birçoğunun görmesinin azaldığından bahsettim. ve onlara da verilmesi gerektiğini söyledim. ancak önceliğin hiç görmeyenlere verilmesini de ekledim. yani yüzdeyüzden başlayarak engel derecesine göre dağıtılması gerektiğini belirttim.

Haziran sonu veya Temmuz başında gerekli belgelerle başvuran ve cihazı alması gerektiğine karar verilenlerin cihazı kısa bir kullanımla alakalı eğitimden sonra alacaklarını söylediler. Başvuruların ise ne zaman ve ne şekilde yapılacağı konusunda net bir bilgi maalesef henüz yok.. Ankara ve İstanbul'da yapılacak pilot uygulamadan sonra, alınan geri bildirimlerle sorunların çözülmesinden sonra diğer illerdeki engellilere de dağıtılacağını ancak, bunun ne zaman olacağının belli olmadığını da öğrendim.

İşte, herkes tarafından merakla beklenen, hakkında birçok söylenti dolaşan görengöz cihazı hakkında Ulaştırma bakanlığı ile yaptığım 3 saatlik görüşme sonunda cihaz ve dağıtımı ile ilgili bilgiler bu şekilde.. Hatırlayabildiğim tüm ayrıntıyı açıklamaya çalıştım. kayıt cihazına izin verilmediğinden cihazın konuşması ve sesini maalesef kaydedemedim. Belki cihazın sesinin kaydedilmesine izin verirlerdi ancak o esnada bu da benim aklıma gelmedi. Çıktıktan sonra keşke en azından cihazın konuşmasını kaydetseydim dedim ama maalesef yapamadık. en azından cihazın gül kullanılarak konuşturulduğunu ve çalışma şekli ve sesi ile bilgileri öğrendim ve paylaştım. Umarım bu cihaz tüm görme engelli camiası için hayırlı olur. Şuanda artık cihazın dağıtılmasını beklemekten başka bir çare görünmüyor. diğer detayları ise cihaz bizzat kullanılmaya başlandığında öğrenip konuşuruz zaten..


Ömer Yeşiltaş
 
Geri
Üst