- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Tiroyit bezinin çeşitli nedenlerle aşırı büyümesi anlamına gelmektedir. Büyüme bütün bezi ( yaygın guatr) ya da yalnız bir bölümü ( düğümlü guatr) olarak adlandırılır.
Guatr 3 biçimde tanımlanır
Klinik açıdan guatr kendini 3 biçimde belli eder. Yalın guatr tiroyit işlev bozukluğunun eşlik etmediği guatr dır. Tiroyit hormonlarının aşırı salgılanmasıyla birlikte giden ve göz fırlamasına yol açan guatr yada basedow hastalığı tiroyit hormonu salgısında bir azalmanın ortaya çıktığı miksödemli guatr.
Tiroyit bezinin yerel bir hastalığı olan yalın guatr, hipotalamus ile hipofiz arasındaki bir sinir hormon düzensizliğine bağlıdır. Bu düzensizlikde iyot eksikliğine bağlı bir tiroyit salgısı eksikliğine bağlıdır. Ama tiroyit hormonlarının aşırı kullanımından sonrada görülebilir. Başka hiç bir belirti vermeyen ur, boynun ön yüzüne oturur ve buranın biçimini değiştirir bazen çok büyüyebilir.
Göz fırlamasına neden olan guatr yada basedow hastalığına kadında olayların %90-95 erkeğe oranla çok daha sık rastlanır. Özellikle cinsel yaşamın değişik dönemlerinde ( ergenlik, gebelik, menopoz) dönemlerinde ortaya çıkabilir. Nedeni genellikle belli olmaksızın bazen bir enfeksiyon hastalığı, bir zehirlenme, bir heyecan, yada bir kafa travmasıyla başlaya bilir.
Hastada taşikardi (nabız hızlı ve değişkendir) göz fırlaklığı ( göz yuvaları aşırı derecede çıkık bakış sabit ve parlaktır), özel ve hızlı bir titreme görülür. Yaygın guatr genellikle pek önemli değildir. Hasta zayıflar, biyolojik açıdan bazal metabolizma da artış çogunlukla %20 den çok, radyoaktif iyotun bağlanma hızında ve şiddetinde bir yükselme ve kandaki kolesterol düzeyinde düşme saptanır.
Tedavi edilmezse hastalık ciddi kalp ihtilatları ve zehirli ihtilatlarla sonuçlanabilir. Tedavi özellikle radyoaktif iyot kullanılır, cerrahi tedavisi ise en son çare olarak düşünülür. Göz fırlaklığı genellikle müdaheden sonrada sürebilir.
Miksödemli guatr, tiroyit salgılarındaki bir yetersizlik sonucuna bağlıdır. Tiroyit bezinin tedavi amacıyla çıkarılmasından yada etkisizleştirilmesinden sonra, bazı enfeksiyonlardan sonra yada guatrın sık olduğu doğal çevrelerde ortaya çıkar. Ama bu son durumda hipofizin yeterince çalışmadığını (tiroyit yetmezliği ) gösteren açık belirtilerle birlikte görülür.
Deri ve mukozaların olaya katılması soğuğa dayanıksızlık, kabızlık, fiziksel ver, zihinsel etkinliklerde yavaşlama, bazal metabolizmada bir düşme, kandaki kolesterol oranında artış ve çoğunluklada radyoaktif iyotun bağlanmasında bir azalma yada hiç bağlanmama gösterebilir.
Ama guart , tiroyit iltihabına iyicil yada kötücül kanser yani urlarada bağlı olabilir. Bu ikinci durumda tiroyit cismi sert, pürtüklü, düzensizdir ve boynun lenf bezlerinde bir büyüme gözlenir kesinlikle cerrahi girişim gereklidir
Guatr 3 biçimde tanımlanır
Klinik açıdan guatr kendini 3 biçimde belli eder. Yalın guatr tiroyit işlev bozukluğunun eşlik etmediği guatr dır. Tiroyit hormonlarının aşırı salgılanmasıyla birlikte giden ve göz fırlamasına yol açan guatr yada basedow hastalığı tiroyit hormonu salgısında bir azalmanın ortaya çıktığı miksödemli guatr.
Tiroyit bezinin yerel bir hastalığı olan yalın guatr, hipotalamus ile hipofiz arasındaki bir sinir hormon düzensizliğine bağlıdır. Bu düzensizlikde iyot eksikliğine bağlı bir tiroyit salgısı eksikliğine bağlıdır. Ama tiroyit hormonlarının aşırı kullanımından sonrada görülebilir. Başka hiç bir belirti vermeyen ur, boynun ön yüzüne oturur ve buranın biçimini değiştirir bazen çok büyüyebilir.
Göz fırlamasına neden olan guatr yada basedow hastalığına kadında olayların %90-95 erkeğe oranla çok daha sık rastlanır. Özellikle cinsel yaşamın değişik dönemlerinde ( ergenlik, gebelik, menopoz) dönemlerinde ortaya çıkabilir. Nedeni genellikle belli olmaksızın bazen bir enfeksiyon hastalığı, bir zehirlenme, bir heyecan, yada bir kafa travmasıyla başlaya bilir.
Hastada taşikardi (nabız hızlı ve değişkendir) göz fırlaklığı ( göz yuvaları aşırı derecede çıkık bakış sabit ve parlaktır), özel ve hızlı bir titreme görülür. Yaygın guatr genellikle pek önemli değildir. Hasta zayıflar, biyolojik açıdan bazal metabolizma da artış çogunlukla %20 den çok, radyoaktif iyotun bağlanma hızında ve şiddetinde bir yükselme ve kandaki kolesterol düzeyinde düşme saptanır.
Tedavi edilmezse hastalık ciddi kalp ihtilatları ve zehirli ihtilatlarla sonuçlanabilir. Tedavi özellikle radyoaktif iyot kullanılır, cerrahi tedavisi ise en son çare olarak düşünülür. Göz fırlaklığı genellikle müdaheden sonrada sürebilir.
Miksödemli guatr, tiroyit salgılarındaki bir yetersizlik sonucuna bağlıdır. Tiroyit bezinin tedavi amacıyla çıkarılmasından yada etkisizleştirilmesinden sonra, bazı enfeksiyonlardan sonra yada guatrın sık olduğu doğal çevrelerde ortaya çıkar. Ama bu son durumda hipofizin yeterince çalışmadığını (tiroyit yetmezliği ) gösteren açık belirtilerle birlikte görülür.
Deri ve mukozaların olaya katılması soğuğa dayanıksızlık, kabızlık, fiziksel ver, zihinsel etkinliklerde yavaşlama, bazal metabolizmada bir düşme, kandaki kolesterol oranında artış ve çoğunluklada radyoaktif iyotun bağlanmasında bir azalma yada hiç bağlanmama gösterebilir.
Ama guart , tiroyit iltihabına iyicil yada kötücül kanser yani urlarada bağlı olabilir. Bu ikinci durumda tiroyit cismi sert, pürtüklü, düzensizdir ve boynun lenf bezlerinde bir büyüme gözlenir kesinlikle cerrahi girişim gereklidir
