Güneşin Batışı

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
GÜNEŞİN BATIŞI
Merhaba ben Güneş,20 yaşındayım. Evin ilk ve tek çocuğuyum. Yaşadığı için her gün pişman olan çocuğu… Annemin adı: Elif babamın ise Ekrem. Onlara çok değer veriyorum. Hele ki anneme… Onunla nefes alıyor hayata tutunuyorum. Yaşamı onunla seviyorum ben. Size kısaca hayatımdan utançlarım, üzüntülerim ve hayallerim den bahsedeyim. En büyük hayalim annem ile birlikte üniversite sınavına gitmek, üniversite okumak ve özel bir kurumda engelli öğretmeni olmak... Hayalimi gerçekleştirmem çok da zor değil. Annem yanımda olduktan sonra… Annem bana her gün derslerimi çalışmamda yardımcı olur. Onun sayesinde daha büyük bir aşkla şevkle hazırlanıyorum sınava. Sınava girmeme 2 ay kaldı. Heyecanlı mutluyum. Bir an önce kuruma gidip engellilere bir şeyler öğretmek istiyorum artık. Onları anlamak yaşadıklarını, üzüntülerini paylaşmak istiyorum. 2. En büyük hayalim annemi kuruma götürüp ilk öğrencilerimi ona göstermek. Onun gözlerindeki mutluluğu görebilmek. Şimdi şöyle diyeceksiniz babasını hiç mi sevmez. Sanırım bu nedenle de annem kadar sevemiyorum onu. Babam hayatın zorluklarını görmemiş yada görmezden gelmiş. Halbuki bilmiyor ki her insan birer engelli adayıdır. Engelli olmak onların elinde değil. Engel öyle biranda bulur ki sizi ne olduğunu bilemezsiniz. Hayatınız durur. Nefes alır ama yaşayamazsınız. Bu nedenle onları anlayın. Hiç değilse anlamaya çalışın. Benim gibi…

(1 ay sonra):

Bugün heyecanım daha arttı. Sınava tam 1 ay kaldı. Mutluyum, umutluyum. Bugün ilk defa annem yanımda olmadan arkadaşlarımla caffe’ye gittik. Stres atmak için. İçim hiç rahat değil çünkü ilk defa annemi bu kadar solgun ve bitkin görüyordum. İstemeye istemeye de olsa gittim caffe’ye. Çok dayanamadım. Annemsiz yarım saat oturup hemen eve geldim. Babam evde yoktu. Kapı kapalıydı. Ben zile basmadan kapıyı açan annem bugün defalarca zile basmama rağmen açmadı kapıyı. Açamadı. Kapıyı açtım ve içeri girdim. Annem, hayatım kalbim yaşama nedenim uykuya dalmıştı. Sonsuz bir uykuya . İyide o uyuma sevmez ki… Uyandırmaya çalıştım saatlerce hiç yorulmadan. Ta ki bayılana kadar. Bayılmışım babam söyledi neden oldu bilmiyorum. Üst üste hiç durmadan bayılmışım bayıldığımı bilmeden. Kalbim aldığım nefes elim kolum annem artık yoktu. Sınava 1 hafta kalmıştı nasıl girebilirdim ki sınava onun beni kapıda beklemediğini, bekleyemediğini bilebile nasıl girebilirdim, sınava. Ama başarmalıydım annem için. Girmeliydim bu sınava ve sınav günü geldi. Sınava gidiyoruz. Yanımda annem değil babam var. Kapıda beni bekleyen annem değil babam; ama annem için başaracağım ve nihayet sınavı bitirdim. Annemi düşüne düşün. Sanırım kitapçığım farkında olmadan ıslatmışım gözyaşlarımla. Baya bir yıpranmıştı kitapçığım. Sınavdan çıktım. Kapıda babam gerisini hatırlamıyorum. Sanırım kapıda annemi değil de babam görünce geçmişim yine kendimden. Sınav sonuçları açıklandı. Kazanmıştım annem için. Kayıt yaptım okul başladı başladığı gibi baygınlıklarımda attı. Nedenini biliyordum artık, evet epilepsi hastası olmuştum. Epilepsi denen hastalıkta bende olduğu gibi sürekli bir baygınlık hali var. Korkularım üzüntülerim bunu daha da çok artıyor. Bu hastalıkla birlikte baygınlık öncesi farklı ve müthiş bir koku alıyorum. Anneme olan sevgim ve onu kaybetmem baygınlıklarımı daha da arttırıyordu. Her şeyi unutarak ve okul kapısında bırakarak okula gidiyordum. Okulumun ilk aylarıydı, baygınlığım ilk defa utanç vermişti bana. Nasıl oluyor da 20 yaşındaki 1 bayan çocuk gibi altını ıslatıyor ve çevresi tarafında yadırganıyordu. Bayılacağımı biliyor ve ona göre tedbir alıyordum kendimce. Hastalığım bilinmediği bu sınıfta baygınlık geçirmek istemiyordum. Hocanın yanına gittim ve dışarı çıkmak için izin aldım gerisi her zaman ki gibi yok. Baygınlığım nedeniyle etrafıma endişe ile toplanan insanlar bilmediğim bir nedenle gülüyorlardı. Ne vardı ki bayılmamda. Yadırgamıştım onları. Bir anda hastalığımı öğrendiklerini sanıp endişelendim. Ta ki kalkıp elbiselerimdeki ıslaklığı fark edene kadar… Gözyaşlarımla ıslattığım yanağımı silerek ve utançlarımla çıktım sınıftan. Önüme çıkan ilk taksiye bindim ve eve gidiyordum. Taksici de fark - etmişti gözyaşlarımın sebebini. Bana belli ettirmeden daha doğrusu belli ettirmemeye çalışarak gülüyordu. Her şeyi unutup sıkıca tutmuştu elimi. Yüreğinden kayıp gitmeyeyim diye. Ondan başka kimsem yoktu zaten nereye gidebilirdim ki… babamla geçirdiğim en güzel dakikalardı ellerinin sıcaklığını yüreğini hissetmek. Bugün bana dünü unutturdu. Utancım ,isyanımı hatta babamla geçirdiğim o dakikalar anneme olan özlemimi bile unutturdu. Tabi kısa bir süre. Uyuyordu babam. Yani ben öyle sanıyordum. Kalktım yavaşça yataktan okul için hazırlandım. Evet gidecektim okula dün hiç yaşanmamış gibi gidecektim. Ve bugün bu utancıma rağmen okula devam etmeye çalışıyorum. Her bayılmamda gözlerimin kararışı aldığım müthiş koku… artık bu durum bu hastalık daha fazla okumama izin vermedi. Veremedi. Hayatım boyunca istediğim hayalimi umudumu, geleceğimi bırakmıştım. Yaşamama gerek yoktu artık. Annemin ölümü kalbimi nasıl parçaladıysa okulu bırakmamda aynı şekilde etkilemişti beni. Yaşamak istemiyordum artık. Her gün ölümü istiyordum. Her bayılmamda bir daha uyanmak istemiyordum. Nihayet bir baygınlığımda bu kadar sevinmiştim. O kokuyu aldığım için ilk defa bu kadar mutlu olmuştum. Doktora götürmüşlerdi beni `, baygınlığım uzun sürmüştü diye. Doktor ölümün yaklaştığını söylüyordu. Hayatımın en mutlu haberiydi bu. Anneme gidiyordum ona nihayet kavuşacaktım. Ölüme bir adım yaklaşıyor , hazırdım artık . sizde benim gibi ölümü sevmek istemiyorsanız engeli gözünüzde çok ta büyütmeyin.engel hayallerinizden vazgeçmenizi sağlayabilir. Daha 1 ay öncesine kadar engelliler öğretmeni olmak isteyen ben şimdi bir engelliyim.Dediğim gibi her insan birer engelli adayıdır.Böyle olmak bizim elimizde olmayabilir ama bunu düzeltmek,iyiye götürmek sizin elinizde…

Ne oldum değil ne olacağım demelisin. Ben engellileri yadırgarken kızımın tek varlık sebebimin engelli olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Bu okuduklarınızın hepsini kızımın günlüğünden aldım. Sizlerle paylaşmak istedim. Sizin gibi bende kendimden nefret ediyorum. Ölüme giden kızımı anlayamamıştım. O kendi içinde ölürken ben sadece uyumuşum. Tek bir gün elini tutuşum onu hayata bağlamış. Ben ona derslerini sorarken utançlarını unutmuşum. Ben mutluluğu hep benimsedikçe, kızım mutsuzluğa yenik düşmüş. Bunları öğrenmem için kızımı kaybetmem mi gerekiyordu. Hayır! Ona kızım neyin var demem yeterliydi ama demedim hiçbir zaman diyemedim. Şimdi pişmanlıklarım ve vicdan azabımla bende onların yanına gitmeyi yani ölmeyi istiyorum. Sizde benim gibi vicdan azabı çekmek ve yaşama sebeplendirin. Söndürülmesi kolay bir ateşi , volkan haline getirmeyin. Ben engeli tepeyken, dağa dönüştürdüm. İlgiyi ilgisizlikle gösterdim ve kızımı iyiye götürmektense yerinde durmasını hatta kötü olmasını tercih ettim. Yüreğim şuan vicdan azabı ile yanıp tutuşurken ben kızım için özel bir kurum açtım. Kurumumun adı da ‘ güneşin doğuşu’ benim güneşim battı ama sizin güneşlerinizin doğmasını istedim. Hayat denen yolculuk öyledir ki size değerlilerinizin değerini kaybettikten sonra anlamanızı sağlıyor. Buna esir olmakta onun kelepçelerinden kurtulmakta sizin elinizde engel hor görülecek veya utanılacak bir şey değildir. Sonuçta engeli hor görende engelli olan insandır. Size son bir tavsiyem engellere karşı engellilerle birlikte olun ki yarının engelli adayı olan sizlerinde yanında olan birileri olsun.

-SON-​

BENİM YAŞAM SERÜVENİM

Adım Mihriban BOZKURT 05.12.1996 korlıova doğumluyum.6 kişilik bir aileye sahibim.4 kardeşin en küçüğüyüm. İlk okul ılıpınar İ.Ö.O’da okudum.okuldan korkuyordum. Bu nedenle fazla başarılı olamadım. Ortaokulu ise Koarlıova YİBO’da okudum. Spora olan ilgimden dolayı koşu yarışmalarına katıldım. Birinciliklerim var . sonra 6.sınıfta SBS sınavına da başarılı olamadım.7.sınıfta ise dersleri çok boşladım. Koşuya okul yarışmalarına çok takıldım bu nedenle SBS sınavında çok da başarılı olamadım. 8.sınıfta artık dersimi almış ve sınava daha da iyi bir şekilde hazırlanıyordum ama gene çok iyi hazırlanamamışım tekrar 351 puan aldım. Tercih ve şu anda Kız Teknik ve Meslek Lisesindeyim. Çocuk gelişimi ve eğitim özel eğitim dalını okuyorum. Okul hayatım iyi gidiyor çünkü istediğim bölümde istediğim insanlarla bir aradayım.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst