- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Kahramanmaraş'ta doğuştan elleri ve ayakları olmayan engelli öğrenci Hakan Şahan'ın yaşama azmi ve başarıları göz kamaştırıyor. Tüm ihtiyaçlarını tek başına karşılayan Hakan, bir usta terzi gibi ipliği iğne deliğinden geçiriyor, bir hattat kadar güzel yazı yazıyor ve bir oduncu kadar odun kesebiliyor. Hayallerini yüksek tutarak gök bilimlerine merak saran Hakan, "Uzaya giden ilk engelli Türk astronot ben olacağım" diyor.
Kahramanmaraşlı Osman ve Meryem Şahan çifti, 20 yıl önce yaptıkları evliliklerinden üçü kız dört çocuk sahibi oldu. Mutlu evliliğin ardından Özge, Şerife ve Mine sapasağlam olarak dünyaya geldi, ancak annenin kalp rahatsızlığı nedeniyle kullandığı ilaçlar 15 yaşındaki Hakan'ın el ve ayakları olmadan hayata gözlerini açmasına sebep oldu.
Bir gün olsun Hakan'ın bu eksikliğinden rahatsız olmayan aile, her zaman çocuklarına destek olarak yaşama sımsıkı sarılmasını sağladı. Yıllarca köy koruculuğu yaptıktan sonra emekli olan Osman Şahan da oğlundaki azim ve kararlılığı gördükten sonra tüm çocuklarının geleceği için köyden kente göç etti.
Aldığı 300 TL emekli maaşı ile evini geçindirip çocuklarını okutan baba Osman Şahan, oğlu Hakan için yaptığı fedakarlıklar da ne kadar haklı olduğunu zamanla gördü. İlköğretim okulu 7. sınıfta okuyan Hakan, eğitim hayatını yedi takdir, sayısız başarı ve onur belgesiyle taçlandırdı. Sadece derslerinde değil, hayat sınavında da aynı derecede başarılı olan Hakan, azmederek kimseye yük olmadan yaşamını devam ettirecek duruma geldi. Protez ayakları ve olmayan elleri ile tek başına asma merdivenlere tırmanan,
odun kesen, ipliği iğne deliğinden geçiren, yemeğini yiyip suyunu içen Hakan bu başarılarını planlı yaşamaya borçu olduğunu söyledi.
Şimdi yarıyıl tatilinin tadını çıkaran Hakan, şöyle konuştu: "Ben ilköğretim 7. sınıfa gidiyorum. Karnelerimizi aldık her zaman olduğu gibi tüm notlarım yine 5. Bu yedinci takdirim. Bundan dolayı çok mutluyum." Gelecekteki hedeflerini sıralayan Hakan, gök bilimlerine olan merakını resimlere yansıtıyor. Usta ressamlar kadar boyaları, hayal dünyaları ile birleştiren Hakan, şunları söyledi: "Büyüyünce astronot olmak istiyorum. Astronot olmak istememin nedeni küçüklükten beri uzaya olan merakım. Bu merak nereden geldi derseniz, küçüklükte geceleri dama çıkar yıldızları seyrederdim. Bu merak oradan başladı. İnşallah ben de uzaya giden ilk engelli Türk astronot olmak istiyorum."
Son yıllarda engellilere yönelik ülkedeki yenilikleri yakından takip ettiğini belirten Hakan, ancak bu iyileştirmelerin yeterli olmadığını belirtti. Bu sorunların da zamanla atlatılacağını vurgulayan Hakan, sözlerine şöyle devam etti: "Bir engelli olarak okullarda asansör yapılsın istiyorum. Engellilere merdivenlerden çıkmak zor oluyor. Bu yapılabilir. Buna benzer sorunlar caddelerde de var. Bunlar giderilmeli. Devletimiz bu sorunların birazına çözüm bulsa da hâla devam eden sorunlar var. Bunlara da çözüm bulunmasını istiyorum."
Kendisi gibi engelli olan herkese yaşamdan kopmamalarını söyleyen Hakan, şöyle konuştu: "Bu engellerim karşısında küçükken zorluklar çekiyordum ama şimdi alıştım. Yani sorunlarla iç içe yaşamaya alıştım, öğrendim. Artık zor gelmiyor, her şeyi öğrendim. Okulumdaki öğretmenlerimin de hepsi iyi. Onlara da selamlarımı gönderiyorum. Her zaman yanımda oldukları için. Benim gibi engelli olanlar için söyleyeceğim içe kapanık yaşamasınlar hayatla barışık olsunlar, sosyal olsunlar, mutlu yaşasınlar hayatlarını.”
Her zaman kendileriyle barışık olsunlar.
Çocukları Hakan'a her zaman destek olan Şahan çifti de bu fedakarlıklarının karşılıkların ileride alacaklarını söyledi. Baba Osman Şahan, 300 TL maaşla tüm aileyi geçindirmeye çalıştıklarını belirterek sadece Hakan için kendilerine bir yardım eli uzatılmasını istedi. Böylesine bir zekanın değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Osman Şahan, sözlerine şöyle devam etti: "Biz bu çocuğa her şeyimizi adadık. Onun için köyden göçüp geldik. Ben korucu emeklisiyim. Onunla bu çocukları geçindirmeye çalışıyorum. Dayısı yardım ediyor karşılıyor bazı şeyleri. Oğlumun bu durumu maalesef doğuştan. Karımın kalp rahatsızlığı vardı ondan oldu sanıyoruz. Bizim ölene kadar her şeyimiz yolunda. Başka bir amacımız yok. Devlet büyüklerimizden ve hayırsever insanlarımızdan Hakan'a uzatılacak bir el bekliyoruz."
Oğlunun başarısına en az babası kadar sevinen anne Meryem Şahan da, Hakan'a sahip çıkılmasını istedi. Hamilelik döneminde yaşadığı hastalığı nedeniyle Hakan'ın kolları ve bacakları olmadan dünyaya geldiğini anlatan anne Meryem Şahan, şöyle konuştu: "Allah'a şükür oğlum çok başarılı. Seviyoruz, sevinçliyiz. Ama imkanlarımız kısıtlı. Gücümüzün yettiği kadar okutmaya çalışıyoruz. Ben kalp hastasıyım. Doktora gittim. 1- 2 aylık hamileydim. Doktora gittim ve durumu anlattım ama doktorlar hiçbir şey olmaz dedi. İğne ilaç verdiler. Hiçbir şey olmaz dedikleri halde kullandım ve böyle oldu. Dört çocuğum var diğerlerinde bir şey olmadı ama Hakan da böyle oldu.
Hakan'ın akrabası olan Yılmaz Şahan da onun kendilerinin gurur kaynağı olduğunu belirtti. Öğretmenleriyle sık sık görüştüğünü ve bilgi aldığını dile getiren Yılmaz Şahan, devlet büyüklerinin Hakan'ın eğitimine katkıda bulunmasını istedi.
İHA
Kahramanmaraşlı Osman ve Meryem Şahan çifti, 20 yıl önce yaptıkları evliliklerinden üçü kız dört çocuk sahibi oldu. Mutlu evliliğin ardından Özge, Şerife ve Mine sapasağlam olarak dünyaya geldi, ancak annenin kalp rahatsızlığı nedeniyle kullandığı ilaçlar 15 yaşındaki Hakan'ın el ve ayakları olmadan hayata gözlerini açmasına sebep oldu.
Bir gün olsun Hakan'ın bu eksikliğinden rahatsız olmayan aile, her zaman çocuklarına destek olarak yaşama sımsıkı sarılmasını sağladı. Yıllarca köy koruculuğu yaptıktan sonra emekli olan Osman Şahan da oğlundaki azim ve kararlılığı gördükten sonra tüm çocuklarının geleceği için köyden kente göç etti.
Aldığı 300 TL emekli maaşı ile evini geçindirip çocuklarını okutan baba Osman Şahan, oğlu Hakan için yaptığı fedakarlıklar da ne kadar haklı olduğunu zamanla gördü. İlköğretim okulu 7. sınıfta okuyan Hakan, eğitim hayatını yedi takdir, sayısız başarı ve onur belgesiyle taçlandırdı. Sadece derslerinde değil, hayat sınavında da aynı derecede başarılı olan Hakan, azmederek kimseye yük olmadan yaşamını devam ettirecek duruma geldi. Protez ayakları ve olmayan elleri ile tek başına asma merdivenlere tırmanan,
odun kesen, ipliği iğne deliğinden geçiren, yemeğini yiyip suyunu içen Hakan bu başarılarını planlı yaşamaya borçu olduğunu söyledi.
Şimdi yarıyıl tatilinin tadını çıkaran Hakan, şöyle konuştu: "Ben ilköğretim 7. sınıfa gidiyorum. Karnelerimizi aldık her zaman olduğu gibi tüm notlarım yine 5. Bu yedinci takdirim. Bundan dolayı çok mutluyum." Gelecekteki hedeflerini sıralayan Hakan, gök bilimlerine olan merakını resimlere yansıtıyor. Usta ressamlar kadar boyaları, hayal dünyaları ile birleştiren Hakan, şunları söyledi: "Büyüyünce astronot olmak istiyorum. Astronot olmak istememin nedeni küçüklükten beri uzaya olan merakım. Bu merak nereden geldi derseniz, küçüklükte geceleri dama çıkar yıldızları seyrederdim. Bu merak oradan başladı. İnşallah ben de uzaya giden ilk engelli Türk astronot olmak istiyorum."
Son yıllarda engellilere yönelik ülkedeki yenilikleri yakından takip ettiğini belirten Hakan, ancak bu iyileştirmelerin yeterli olmadığını belirtti. Bu sorunların da zamanla atlatılacağını vurgulayan Hakan, sözlerine şöyle devam etti: "Bir engelli olarak okullarda asansör yapılsın istiyorum. Engellilere merdivenlerden çıkmak zor oluyor. Bu yapılabilir. Buna benzer sorunlar caddelerde de var. Bunlar giderilmeli. Devletimiz bu sorunların birazına çözüm bulsa da hâla devam eden sorunlar var. Bunlara da çözüm bulunmasını istiyorum."
Kendisi gibi engelli olan herkese yaşamdan kopmamalarını söyleyen Hakan, şöyle konuştu: "Bu engellerim karşısında küçükken zorluklar çekiyordum ama şimdi alıştım. Yani sorunlarla iç içe yaşamaya alıştım, öğrendim. Artık zor gelmiyor, her şeyi öğrendim. Okulumdaki öğretmenlerimin de hepsi iyi. Onlara da selamlarımı gönderiyorum. Her zaman yanımda oldukları için. Benim gibi engelli olanlar için söyleyeceğim içe kapanık yaşamasınlar hayatla barışık olsunlar, sosyal olsunlar, mutlu yaşasınlar hayatlarını.”
Her zaman kendileriyle barışık olsunlar.
Çocukları Hakan'a her zaman destek olan Şahan çifti de bu fedakarlıklarının karşılıkların ileride alacaklarını söyledi. Baba Osman Şahan, 300 TL maaşla tüm aileyi geçindirmeye çalıştıklarını belirterek sadece Hakan için kendilerine bir yardım eli uzatılmasını istedi. Böylesine bir zekanın değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Osman Şahan, sözlerine şöyle devam etti: "Biz bu çocuğa her şeyimizi adadık. Onun için köyden göçüp geldik. Ben korucu emeklisiyim. Onunla bu çocukları geçindirmeye çalışıyorum. Dayısı yardım ediyor karşılıyor bazı şeyleri. Oğlumun bu durumu maalesef doğuştan. Karımın kalp rahatsızlığı vardı ondan oldu sanıyoruz. Bizim ölene kadar her şeyimiz yolunda. Başka bir amacımız yok. Devlet büyüklerimizden ve hayırsever insanlarımızdan Hakan'a uzatılacak bir el bekliyoruz."
Oğlunun başarısına en az babası kadar sevinen anne Meryem Şahan da, Hakan'a sahip çıkılmasını istedi. Hamilelik döneminde yaşadığı hastalığı nedeniyle Hakan'ın kolları ve bacakları olmadan dünyaya geldiğini anlatan anne Meryem Şahan, şöyle konuştu: "Allah'a şükür oğlum çok başarılı. Seviyoruz, sevinçliyiz. Ama imkanlarımız kısıtlı. Gücümüzün yettiği kadar okutmaya çalışıyoruz. Ben kalp hastasıyım. Doktora gittim. 1- 2 aylık hamileydim. Doktora gittim ve durumu anlattım ama doktorlar hiçbir şey olmaz dedi. İğne ilaç verdiler. Hiçbir şey olmaz dedikleri halde kullandım ve böyle oldu. Dört çocuğum var diğerlerinde bir şey olmadı ama Hakan da böyle oldu.
Hakan'ın akrabası olan Yılmaz Şahan da onun kendilerinin gurur kaynağı olduğunu belirtti. Öğretmenleriyle sık sık görüştüğünü ve bilgi aldığını dile getiren Yılmaz Şahan, devlet büyüklerinin Hakan'ın eğitimine katkıda bulunmasını istedi.
İHA
