Hasta Oğlunu Acı Çekmesin Diye Öldüren Baba

DÜŞ GEZGİNİ

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
240
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
İnsan yaşamı doğru ve yanlışlar üzerine kuruludur. Dünya üzerindeki tüm dinler ve temel felsefi öğretiler bizlere doğru ve yanlışı şu yada bu şekilde anlatmıştır. Ama bazen öyle şeyler vardırki o şeyin gerçekte doğrumu yoksa yanlışmı olduğu ne dinsel metinlerde nede felsefi öğretilerde yazılıdır. Geçenlerde TV de haberleri izlerken şöyle bir habere denk geldim.

Bağırsak kanseri hastası oğlunu acı çekmesin diye öldüren baba tutuklandı diye bir giriş. Haberin içeriğinde mealen şunlar vardı.

Kanser hastalığının son evresinde gencecik bir çocuk. Acı sızı içerisinde kıvranıyor ve acılarına son vermeleri için hergün anne babasına yalvarıyor. Günün birinde ağrısı tutan genç daha önce yüzlerce kez yalvardığı gibi yine babasına acılarına son vermesi için yalvarıyor. Baba evladının acı içerisinde kıvranmasını izliyor. Daha önce yüzlerce binlerce kez izlediği gibi. Ve sonunda evladının biricik varlığının daha fazla acı çekmesine dayanamayıp silahla kafasına iki el sıkarak acılarına son veriyor.

Burada bir çırpıda hikaye ettiğimiz bu olayın ne kadar acı ve trajik olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Bu yazıyı bilgisayar ekranında yada cep telefonundan arkanıza yaslanıp okumanın rahatlığı içerisinde bu babanın ruh halini ne kadar anlarsınız, ne kadar anlarım orası tartışılır elbet. Siz olsaydınız ne yapardınız? Şeklinde varsayımlara dayanan bir soru sormakta istemem. Ama soracak başka sorularım var.

Bitmeyen tartışma ötenazi hakkı!

Bilmeyenler için kısa açıklama. Ötenazi kısaca akli dengesi yerinde olupta iyleşmesi imkansız sürekli acı çeken insanların devlet eliyle yada profesyonel kuruluşlar tarafından acı çekmeden ölmelerine yardımcı olan bir yöntem. Ötenazi bildiğim kadarıyla avrupada bir kaç ülkede uygulanıyor. Çoğu ülkede ise yasak.

Ötenazi Türkiye'de uygulansın demeden önce yukarda anlattığım trajik hikayeyi bir kez daha içinizde hissedin ve şu sorunun cevabını verin. Ötenazi Türkiye'de olsa idi bu baba ölümden daha ağır bu acıyı yaşarmıydı?
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam DÜŞ GEZGİNİ,

Konu ötenazi olunca bulaşmadan duramam ama bence burada asıl sorun babanın yaşadıklarının etkisiyle psikolojisinin bozuk olması yoksa yeryüzünde hiç bir anne yada baba evladının yaşamına son verebilecek kadar soğukkanlı değildir inan bana buradaki baba zaten oğluna aşırı düşkün bir baba ama bir o kadar da akli melekelerinin tam olarak yerinde olmadığını düşündüğüm bir durumda..

Gel biz yaşanan trajediyi kendi sorumuza çevirelim ne dersin?

Ülkemizde yaptığım araştırmalar sonucunda kesin olarak öğrendiğim şey ötenazi hakkının kesinlikle olmaması ama ya bu hak olsaydı ne olurdu?
Dünyada belli başlı ülkelerde insanlara tanınan İNSANIN KENDİ YAŞAMINDAN VAZGEÇME HAKKI bizim ülkemizde de olmalı mı? işte asıl soru bu olsun. Ne dersin?
 

DÜŞ GEZGİNİ

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
240
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Selamlar sevgili Gazoz.
Soruya soruyla karşılık vereyim hemen. :)
Kaç anne baba evladının acı çekmesine dayanır?

Hele o acıların hiç hiç hiç bir şekilde son bulmayacağını bilerek evladının acı çekmesini öylece izleyebilir?

Diğer asıl soruya gelince ki aslında benim amacım onu tartışmak (içimi okuyorsun anlamadım sanma :) ) bence ötenazi bu ülkede de uygulanmalı. Akli dengesi yerinde olan herkes için tabi.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Peki o zaman içimdeki denizin dalgaları karaya vurdu yine :(

Sevgili DÜŞ GEZGİNİ,

Yaşanmayan bir acı üzerine konuşmak ne kadar hiçse insanın sınanmadığı bir acıyla ilgili ahkam kesmesi de bir o kadar beyhude..şimdi hatırlamak istemediğim bir anı yazsam belki de yeri gelmişken içimden söküp atmış olur muyum?

Annelik bambaşka bir duygu ve ben anneliğimi tadarken annesizliğimi bir kat daha derinden yaşamış biri olarak hafızamdan silinmesini tüm kalbimle dilediğim yıllardan...

Oğlumun çok acı çektiğini görmek korkunç bir duyguydu ve ben hayatım boyunca hiç ama hiç öylesine yıkılmadım. Kendi yaşamına son vermesinden öyle çok korkardım ki kendimce kendi yaşamıma ondan önce son verme planları yapardım hani olurda öyle bir delilik yaparsa ben ondan önce gitmeliyim gibi..şu an çok kötü oldum ama seni ikna etmeme yetecekse bugün bile aynı şeyi söyleyebilirim değil ki bir anne yada baba evladının yaşamına acılarını dindirmek amacıyla bile olsa son verebilsin bu mümkün değil gerçek bir anne ancak kendi yaşamına son verebilir :(

Bu sözlerim hasta oğlunu acı çekmesin diye öldüren babayı haksız bulduğum anlamına gelmemeli aynı zamanda haklı bulduğum anlamına da gelmemeli yani ben o çaresiz babayı kesinlikle yadırgamıyorum, eleştirmiyorum, kınamıyorumda zaten babanın psikolojisi hayli bozuk ama ben o babanın ötenazi hakkı olması gerektiğini sonuna kadar savunurum. Evlat bambaşka bir şey hani canından öte bir can yani babanın yaptığı kendince bir çareydi belki de bunca çaresizliğin ortasında..

Bu ülkede ötenazi hakkı olmalı mı? evet olmalı hemde sonuna kadar olmalı ve insanların nasıl ki yaşama hakkı varsa yaşamama hakkı da olmalı ama gereken şartlar ve koşullar ki bunlar oldukça zorunlu ve itinayla hazırlanmış olmalı yoksa bilirsin ki bu ülkede herşeye bir kılıf uydurulur ve amacından sapmalar kaçınılmazdır.


Yapma DÜŞ GEZGİNİ daha fazla acılarımı depreştirme benim bırak orada, uzakta kalsınlar olur mu? Gel daha güzel konuları paylaşalım. Mesela amour isimli filmi izlediysen o filmi inceleyelim? Amour'da çok sevdiği eşinin yaşamına son veren eş mi daha çok aşkı hakkediyor? Yoksa aşkını öldürecek kadar sevdiğini iddia eden adamın elleriyle yaşamı son bulan çaresiz hasta kadın mı daha çok sevdi? Bu sevgi miydi? Sevgi, sevdiğinin ellerinden ölüme götürebilir mi insanı?
 

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,505
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Ceylanım bahsettiğin filmi izlemedim ama senin aktardıklarına bakarak o filmde yaşnanlarla düş gezginlerinin aktardığı konu örtüşüyor aslında. :)
 

DÜŞ GEZGİNİ

Üye
Üye
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
240
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Peki öyle olsun gazoz ağacı. Ama bu sefer konuyu sen aç ben arkadan geleyim olur mu? :)
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam DÜŞ GEZGİNİ,

Ben senin kadar ilginç paylaşımlarda bulunamıyorum ama madem bu sefer benden olsun diyorsan haydi konuyu ben açayım gerisini sen hallet olur mu?

Engellileri hayattan engelleyen, soyutlayan, önlerine en büyük engelleri koyan kim? Aile mi? Toplum mu? Yoksa engellinin kendisi mi?

Bana soracak olursan en büyük engel insanın kendisidir. Bana benden daha büyük bir engel tanımıyorum ama diyorsan ki hayır aile yada toplumdur engellileri eve kapatan, toplumdan soyutlayan çevrenin etkisidir haydi meydan o zaman?

Sen kendi kabuğundan çıkmak istemedikçe ne aile ne de toplum kim, nasıl engel olabilir ki daha fazla sana?

Dünyada aşılamayacak hiç bir engel yoktur insanın kendisinden başka???
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
706
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
Kuran ımızda her şeyin cevabı var, okuyup-düşünüp-anlayıp-tefekkür edersek inşallah en doğru sonuca ulaşırız...

acılar sadece bedensel değildir, ya ruhu acı içinde diye millet birbirini öldürmeye başlarsa ne olur...

bam bam seni kurtardım, çok seviyorum seni ama bam bam...

kurtarmak mı cinayet mi..
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
706
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
Acı soyut bir kavramdır yani elle tutulup gözle görülemez..

Acı çekiyor zannettiklerimiz ya acı çekmiyorsa, ya acı çekiyor ve yaşamak istiyorsa, ya acılar öğretmense ve bizi hakikate ulaştırmak için yol göstericiyse ...

Acılardan çok şey öğrendim. Rabbimize, bizi terbiye edene sonsuz hamd olsun...
 
Tekerlekli Sandalye
Üst