Hayat kısa, kuşlar uçuyor..
Kuşların kanatları yorgun, uçmasını bilmiyor çoğu.. bazıları öylesine küçük, öylesine savunmasız ki bazen nereye konacağını bile bilmiyor. Sığınmak istiyor sadece sokulmak, insan yüreğinde ısıtmak üşüyen yüreğini..yaralı bir kuş konduğu daldan hiç ayrılmak istemiyor. Aslında alışmanın sevmekten daha zor olduğu bu dünyada gölgesinde huzur bulduğu ağaçta kendisini öyle güvende hissetmiş ki yeniden gülmeyi öğrenmiş, yeniden gülümseyerek bakmayı hayata. Bazen rüzgar sert estiğinde ağacın dalları sallanmaya başlayınca kuş yine ürkmüş yuvası kalmaktan, kimsesiz kalmaktan çekinmeye başlamış. Kızmış kendine en çok ve bir tek kendine öfkelenmiş. Keşke alışmasaydım, bağlanmasaydım bu kadar diye..
Yaralı kuşları kendinize alıştırmayın sonra bir daha uçmak istemezler. Uçmasını unutturacak kadar bağlamayın kendinize sonrasında siz olmadan yaşayamayacak kadar çok sevdirmeyin kendinizi..
Bir parça mutluluğu esirgemeyin o yaralı kuş ki gelip gölgenizde hayat bulmuşsa yeniden hayal kırıklığı olmayın..