Hayatınızdaki fazlalıklardan kurtulun !

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Bu yazı, insanın doğal hali ve doğuştan hakkı olan hayatın neşeli hazzını, yani yaşama sevincini hayatınıza geri getirmeye yardımcı olma amacı taşıyor. İnsanın metafiziksel ızdırabının ve modern umutsuzluk anlayışının ortak yapımı labirentten kaçış yolu, bir çıkış tabelası mevcuttur: Fuzuli her şeyden kurtulmak!

p72905372hq.jpg
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Fazlalıkları Atmak Gerek !


Sözlüklerde “sağ olmak” ve “yaşamak” eş anlamlı olarak veriliyor. Ama galiba bu ikisini birbirinden ayırmakta fayda var. Sağ olmayı, yani canlılığın sürmesi durumunu nicelikle; yaşamayı ise nitelikle ilgili kavramlar olarak görmek gerekiyor.

Daha uzun süre canlı kalmak, elbette, insanın en başta gelen isteklerden biri. Hatta Lokman Hekim gibi mitler yaratarak, ölümsüzlüğün hayalini kurduğu oluyor. Ama nasıl yaşadığına aynı derecede önem vermiyor, insan. Ömrünün bütününü olduğu gibi; saatlik, günlük veya birkaç yıllık zaman dilimlerini nasıl geçirdiğini de, işin niceliği kadar önemsemiyor. Bu durumda hayat, bütün canlılarda olduğu gibi, bir “sağ kalma” uğraşından ibaret hale geliyor.

Karnını doyurmak, başını sokacağı bir ev bulmak, hayatın geri kalan kısmına güvenceler biriktirebilmek için yerine getirilmesi gereken zorunluluklar var. Beslenmeye, uyumaya da ayrılan zamanlar… Bunlara, giyinmek, yıkanmak türünde uygarlıkla ilgili zorunlulukları da eklemeli. Dolayısıyla, 24 saatlik bir günün 20 saati, bazen 22 saati için, “mecburen yaşanıyor” diyebiliriz.

Üstelik kalan bu 2 saatlik, 4 saatlik süreleri kullanmak için de bir irade göstermek gerekiyor. Sabah erken kalkarak veya bir şekilde günlerinizi planlayıp, deyim yerindeyse dakikaların hesabını yaparak zamanınızı kullanmanız gerekiyor. Aksi halde, “boş zaman” denilen ve işe yaramayan süreleriniz olur; onları da gereksiz ilişkilerle, televizyon karşısında pinekleyerek veya sohbet adı altında dedikodulara dalarak harcayıp gidersiniz.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Bu durumda, zaten az olan “serbest zamanınız”, örneğin uykuda geçen, bir zorunluluk olarak harcadığınız zaman gibi harcanır. Günde sadece 20-22 saatiniz değil, 24 saatiniz “mecburen yaşanır” hale gelir. Can Yücel’in dediği gibi olur hayatınız:

Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...

Oysa insan olmak, bütün canlılarda zaten var olan sağ kalma uğraşının üzerine bazı değerler ekleyerek mümkün olabiliyor. Güzellik gibi, erdem, bilinç, vicdan gibi değerlerle “yaşamak” denilen mucizeye ulaşılabiliyor olsa gerek.

Koşullar alabildiğine olumsuz da olsa, mecburen de olsa yaptığınız işleri güzel yapmak, bir üretim süreci içerisinde olduğunuzun farkında olmak, bu nedenle çok önemli. Harcadığınız emek, olumlu ya da olumsuz, ortaya mutlaka bir değer çıkarıyor. Hepsinden önemlisi; tercihlerinizle, verdiğiniz her kararla, herhangi bir iş için harcadığınız emekle aslında kendi varoşlunuzu da üretmiş oluyorsunuz. O işi öyle yapan, öyle yaşayan bir kişi…
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Koşullar alabildiğine olumsuz da olsa, mecburen de olsa yaptığınız işleri güzel yapmak, bir üretim süreci içerisinde olduğunuzun farkında olmak, bu nedenle çok önemli. Harcadığınız emek, olumlu ya da olumsuz, ortaya mutlaka bir değer çıkarıyor. Hepsinden önemlisi; tercihlerinizle, verdiğiniz her kararla, herhangi bir iş için harcadığınız emekle aslında kendi varoşlunuzu da üretmiş oluyorsunuz. O işi öyle yapan, öyle yaşayan bir kişi…

Ama hayatın mecburen yaşanan kısmını güzelleştirmenin önünde o kadar çok engel var ki! Meslek seçimindeki rastlantısallıklardan üretim süreçlerindeki bunca yabancılaşmaya kadar… O yüzden, günde birkaç saatlik serbest zamanın önemi çok büyük.

Bunun için önce, insanın kendisini ifade edeceği, yaşama amacı olarak göreceği bir uğraş seçmesi gerekiyor. Yazmak gibi… Sonra, bu amaç için tüm gününü, tüm ömrünü planlayacaktır.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
İlkin, “mecburen” yaşarken yapılanları planlamak gerekecektir. Onları gereksiz zamanlar harcamadan, aralarda kısa ve işe yaramaz boşluklar bırakmadan gerçekleştirmek gerekir ki, zaten birkaç saat olan serbest zamanları, nitelikli ve kesintisiz bir şekilde kullanabilesiniz. Çünkü serbest zamanın toplam süresinden daha önemlisi, o süreyi nitelikli olarak kullanabilmek.

Bununla birlikte, toplam serbest zamanı artırmak için de yapılabilecekler üzerinde durmak gerekiyor. Bu konuda en önemlisi, fazlalıkları silip atmak! Gereksiz ilişkiler, gereksiz tartışmalar, gereksiz konular... Gereksiz insanlar, gereksiz eşyalar, gereksiz hedefler...

“Boşu boşuna yaşamış olmamak için” mantığıyla, bir bütünlük içinde düşünmedikçe, ne sigarayı bırakabiliyorsunuz ne de bir tanıdığınızın davetini reddedebiliyorsunuz. Beslenme alışkanlığınızdan, küçük tartışmalara laf yetiştirmeye kadar çeşit çeşit fazlalıkla doluyor hayatınız.

Hayatınızdaki her türlü fazlalığı atmak gerekiyor. Tercih edeceğiniz kişilere daha fazla zaman ayırmak ve hayatınızın amacı olarak gördüğünüz uğraşınıza devam edebilmek için... Yaşamak için.

mutlulukcr6.jpg
 
Tekerlekli Sandalye
Üst