Haydi Hep Birlikte Damdan Düşelim mi?

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,486
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Yolun kenarında limon ve ıhlamur ağaçlarının arasına saklanmış eski ama sıcak bir bina.Bu binada hayatını sürdüren bir aile.Baba Hayati Bey bir tekstil fabrikasında işçi olarak, anne Hayriye Hanım’sa bir markette kasiyer olarak çalışıyor. Ali ve Kemal .Bu ailenin iki çiçeği.Büyük çocuk Ali 15,Kemal ise10 yaşındadır . Kemal ,5 yaşında geçirdiği trafik kazası sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş pırıl pırıl bir çocuktur .Ailesi Kemal için çok çırpınmış ama zamanla ümitlerin yerini umutsuzluklar ,hayal kırıklıkları almıştı.Çünkü tüm bu koşuşturmalar esnasında maddi olarak çok sarsılmışlar ve beş yılı geride bırakmışlardı. Kemal bu süre zarfında artık büyümüş bir delikanlı olmuştu. Kemal’i eskisi gibi her yere götüremiyorlardı.Zaten kendisi de istekli değildi. İşte bu yüzden ailesi şimdiye kadar gelip gitmesi kolay olsun,Kemal dışarıyı izleyebilsin diye hep birinci katta oturmuşlardı . Kemal haftada belli günlerde okula gitmekte geriye kalan vaktiniyse sabah evlerinin balkonunda, akşamlarıysa pencere kenarında,Ali ise okulda ve okul çıkışı gittiği futbol kursunda geçirmektedir.
Ali son zamanlarda neredeyse tüm vaktini futbol kursunda geçirmekteydi.Çok kısa bir süre sonra turnuva olacak ve turnuvada başarılı olan çocuklar büyük kulüplerin alt yapısı için yapılacak seçmelere katılacaktı.Nihayet büyük gün gelmişti. Ali’nin yarın maç turnuvası vardı. .Çok heyecanlıydı. Oradan oraya koşturuyor, sürekli maçtan bahsediyordu. Anne çoraplarım yıkandı mı ? Baba yeni ayakkabılarımı gördün mü ?Tamam üniformalarımı da aldım. Nihayet Ali çantasını hazırlamıştı. Kemal ise pencere kenarından olan biteni izliyordu. Aslında Ali kardeşinin belli etmemeye çalıştığını ama çok üzüldüğünün farkındaydı.Onunla konuşmaya çalışmıştı ama başarılı olamamıştı .Her zamanki gibi…

Artık iki kardeş için yatma vaktiydi. Ancak Ali bir türlü uyuyamıyordu. Aslında Ali niçin uyuyamadığını çok iyi biliyordu ama babasıyla konuşmaya bir türlü cesaret edemiyordu. Ancak bunu yapması gerekiyordu.Yoksa ömür boyu bunun vicdan azabını taşıyacaktı. Babasıyla konuşmalıydı.Babasının yanına gidip meseleyi açtığında beklediği bir tabloyla karşı karşıyaydı. Ali’ye :
- “Biliyorum bana kızacaksın ama inan bana bu o kadar zor ki çünkü yarın hem ben hem de annen işe gideceğiz. Kemal’i biz olmadan dışarı çıkarmak çok zor biliyorsun, önünde bir sürü engel zorluk olacak, öyle çıkaracağım demekle olmuyor .’Damdan düşenin halini damdan düşen anlar.’ ancak , dedi.
Bu duruma çok üzülen Ali durumu babasına fark ettirmemeye çalıştı ve iyi geceler dileyip odasına gitti. Sabah olup annesi Ali’yi uyandırmaya geldiğinde Ali’nin çoktan kalkmış olduğunu gördü.Belli ki çok heyecanlıydı:
_Günaydın oğlum .
_Günaydın anne.
_Kahvaltı hazır güzel oğlum.
_Tamam hemen geliyorum .(Annesine dönüp)Akşamdan bütün hazırlıklarımı gördüm ama gene de kontrol etmek istedim, dedi. DEVAMI İÇİN TIKLAYIN
 
Tekerlekli Sandalye
Üst