İnsanların bir çoğunda görülebilen Hemoroid doktora gitmeye bile çekinilen bir hastalık olduğu ve bundan dolayı bu hastalığa maruz kalan insanların kulaktan dolma bilgilerle tedaviyi sağlamak gibi bir çaba içine girildiği açıklandı. Oysa doktora gidilmesi durumunda kısa sürede tedavi edilebilen bir hastalık olan Hemoroid bu gibi saçma düşünceler yüzünden sıkıntılı sonuçlara giderek tedavinin uzamasına sebebiyet vermektedir. Oluşumunda en önemli faktörün düzensiz beslenme olduğuda özellikle vurgulanmıştır.
Hemoroid, toplumda en sık görülen rahatsızlıklardan biri. Nüfusun yarısından fazlasında genellikle 30 yaşından sonra gelişebiliyor. Muayene olmaya utanılan hastalıklar arasında yer aldığı için kişiler, hekime gitmek yerine genellikle kulaktan dolma bilgilerle deva arıyor.
Düzensiz beslenme hemoroid sebebi
Dr. Akın Demir ise uzman bir hekime başvurulmasının, muhtemel kötü sonuçları erkenden önleme açısından önemli olduğunu hatırlatıyor.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Demir, hemoroidin makat bölgesindeki damarlı dokunun genişlemesi ve sarkmasıyla oluşan bir bağırsak hastalığı olduğunu söyledi: "Anüs ve rektumun aşağı bölgesinde bulunan damarlı yapı şişer, dışarı doğru sarkar ve dışkı çıkışı zorlaşır. Zamanla yapının tahriş olması sonucu hastada ağrı, sancı, kanama ve kaşıntı meydana gelir." Hastalığın sebepleri ve tedavisiyle ilgili açıklama yapan Uzm. Dr. Demir, "Yerleşimlerine göre dış ve iç olmak üzere iki hemoroid tipi vardır. Dış hemoroidler, anüs kenarında yer alır ve duyarlı deriyle kaplıdır. İçinde kan pıhtısı gelişirse ağrılı bir şişlik oluşur. İç hemoridler anal kanal içinde, mukoza altında yer alır. Dışkılama sırasında ağrısız kanama ve dışa doğru sarkma, en sık görülen belirtileridir." dedi.
Hemoroidin oluşmasındaki en önemli faktörlerin başında düzensiz beslenme ve hareketsizliğin geldiğini vurgulayan Akın Demir, diğer sebepleri ise yaşlanma, kronik kabızlık veya ishal, gebelik, genetik faktörler, aşırı müshil veya lavman kullanımı, dışkılama sırasında ıkınmaya bağlı bozulmuş bağırsak fonksiyonu, tuvalette uzun süre kalma şeklinde sıraladı. Dr. Demir, tedavi konusunda ise şu bilgileri verdi: "Hafif yakınmalar, sıklıkla beslenme düzeninde alınan liflerin, örneğin sebzeler, ekmek ve tahıllarla sıvıların miktarının arttırılmasıyla giderilebilir. Aşırı ıkınmalardan kaçınma, hemoroidlerin üzerindeki baskıyı azaltarak dışarı çıkmalarının engellenmesine yardımcı olur. Oturma banyosuyla, yalnızca sıcak suda yaklaşık 10 dakika oturarak biraz rahatlama sağlanabilir. Ağır seyreden hemoroidler içinse ligasyon-lastik bant tedavisi kullanılabilir. Dışkılama sonrası dışarı sarkan iç hemoroidlerde etkili olur. İç hemoroidin köküne küçük bir lastik bant uygulanarak kan akımı kesilir. Birkaç gün içinde bant ve hemoroid düşer. Yara, genellikle bir iki haftada iyileşir. Dışarı sarkmayan ancak kanayan hemoroidler için enjeksiyon ve koagülasyon da kullanılabilir. Her iki yöntem de oldukça ağrısız olup hemoroidlerin büzüşmesini sağlar. Hemoroidleri çıkarmak için kullanılan cerrahi yöntem ise kalıcı olarak ortadan kaldırmak için idealdir."
Hemoroid, toplumda en sık görülen rahatsızlıklardan biri. Nüfusun yarısından fazlasında genellikle 30 yaşından sonra gelişebiliyor. Muayene olmaya utanılan hastalıklar arasında yer aldığı için kişiler, hekime gitmek yerine genellikle kulaktan dolma bilgilerle deva arıyor.
Düzensiz beslenme hemoroid sebebi
Dr. Akın Demir ise uzman bir hekime başvurulmasının, muhtemel kötü sonuçları erkenden önleme açısından önemli olduğunu hatırlatıyor.
Acıbadem Kayseri Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Demir, hemoroidin makat bölgesindeki damarlı dokunun genişlemesi ve sarkmasıyla oluşan bir bağırsak hastalığı olduğunu söyledi: "Anüs ve rektumun aşağı bölgesinde bulunan damarlı yapı şişer, dışarı doğru sarkar ve dışkı çıkışı zorlaşır. Zamanla yapının tahriş olması sonucu hastada ağrı, sancı, kanama ve kaşıntı meydana gelir." Hastalığın sebepleri ve tedavisiyle ilgili açıklama yapan Uzm. Dr. Demir, "Yerleşimlerine göre dış ve iç olmak üzere iki hemoroid tipi vardır. Dış hemoroidler, anüs kenarında yer alır ve duyarlı deriyle kaplıdır. İçinde kan pıhtısı gelişirse ağrılı bir şişlik oluşur. İç hemoridler anal kanal içinde, mukoza altında yer alır. Dışkılama sırasında ağrısız kanama ve dışa doğru sarkma, en sık görülen belirtileridir." dedi.
Hemoroidin oluşmasındaki en önemli faktörlerin başında düzensiz beslenme ve hareketsizliğin geldiğini vurgulayan Akın Demir, diğer sebepleri ise yaşlanma, kronik kabızlık veya ishal, gebelik, genetik faktörler, aşırı müshil veya lavman kullanımı, dışkılama sırasında ıkınmaya bağlı bozulmuş bağırsak fonksiyonu, tuvalette uzun süre kalma şeklinde sıraladı. Dr. Demir, tedavi konusunda ise şu bilgileri verdi: "Hafif yakınmalar, sıklıkla beslenme düzeninde alınan liflerin, örneğin sebzeler, ekmek ve tahıllarla sıvıların miktarının arttırılmasıyla giderilebilir. Aşırı ıkınmalardan kaçınma, hemoroidlerin üzerindeki baskıyı azaltarak dışarı çıkmalarının engellenmesine yardımcı olur. Oturma banyosuyla, yalnızca sıcak suda yaklaşık 10 dakika oturarak biraz rahatlama sağlanabilir. Ağır seyreden hemoroidler içinse ligasyon-lastik bant tedavisi kullanılabilir. Dışkılama sonrası dışarı sarkan iç hemoroidlerde etkili olur. İç hemoroidin köküne küçük bir lastik bant uygulanarak kan akımı kesilir. Birkaç gün içinde bant ve hemoroid düşer. Yara, genellikle bir iki haftada iyileşir. Dışarı sarkmayan ancak kanayan hemoroidler için enjeksiyon ve koagülasyon da kullanılabilir. Her iki yöntem de oldukça ağrısız olup hemoroidlerin büzüşmesini sağlar. Hemoroidleri çıkarmak için kullanılan cerrahi yöntem ise kalıcı olarak ortadan kaldırmak için idealdir."