Hepatit Rehberi

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Bu yazımızda Hepatit hastalığından bahsetmek istiyorum. A-B-C-D-E diye ayrılan tipleri olan bu hastalık kareciğerde virüse bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Şimdi bu hastalığı tanımaya ne dersiniz. Nasıl bulaşır aynı zamanda ne gibi belirtiler verir merak edenler için Hepatit rehberi adı altında tüm detayları paylaşıyoruz.


Hepatit-B-virüsü.jpg

Hepatit Nedir?

Karaciğerde meydana gelen iltihabi reaksiyon tıp dilinde hepatitis olarak tanımlanır ve virüslere bağlı olarak gelişir.Karaciğerde büyümeye,hassasiyete ve zaman içerisinde kalıcı hasara yol açar.Karaciğer,vücudu toksik maddelerden temizleyen,sindirimde görevli safrayı sentezleyip kana veren,vücutta görevli pek çok taşıyıcı proteinleri sentezleyen ana organdır.
Karbonhidrat,yağ ve protein metabolizmasında da önemli görevleri vardır.
Viral hepatit karaciğere yerleşen virüslerin neden olduğu en sık görülen bulaşıcı bir hastalıktır.Hepatotrop virüsler olanA,B,C,D,E,virüsleri ve yeni tanımlanmış,G,TTV,

HepatitA,Gelişmekte olan ülkelerde daha çok çocuklarda,gelişmiş ülkelerde ise yetişkinlerde görülür. Ağız yoluyla bulaşır.Virüsle bulaşık yiyecek ve sudan geçer.En sık görülen çeşididir.
Hepatit A, hepatit A virüsünün yol açtığı bir bulaşıcı hastalıktır. Hepatit A bilinen beş hepatit virüsünden birisidir. Bu hastalığın en önemli özelliği akut olmasıdır. Karaciğeri oldukça etkileyen hepatit a virüsü sinsice ilerler neredeyse hiç belirti vermez. Hepatit A hastalığı bir buçuk ay içinde belirtilerini göstermeye başlar. Hepatit A belirtileri 8 hafta daha devam eder. Başlıca belirtileri;

Sarılık: Gözde sarılaşma ve ten renginde sarılaşma veya açılma görülür.
Yorgunluk: Tüm hastalıklarda olduğu gibi hastalığa maruz kalan kişi yorgunluk hissedebilir. Sürekli uyumak isteyebilir.
Bulantı: Hasta içinin daraldığını hissedebilir, baş dönmesi ve bulantı olabilir.
Kusma: Bulantı ve baş dönmesine bağlı olarak hasta kusabilir. Mide bulantısı ve ishal olabilir.
Ateş: Hasta ateşlenebilir. Çok üşüdüğünü hissedebilir. Hastaya titreme gelebilir.
Karaciğerde Ağrı: Hastanın karaciğer bölgesinde ve çevresinde ağrı olabilir. Yavaş ve şiddetli sancılar ortaya çıkabilir. Karın bölesindeki sindirim organlarında ve sindirime yardımcı organlarda ağrılar, sancılar ve kasılmalar gözlenebilir.
Açık veya koyu renkte dışkılama: Hastanın dışkısı normal gaita kıvamında ve renginde olmaz. Çok koyu renkte veye açık renkte gaita yapan hasta kabız veya ishal olabilir.


HepatitB, kan ürünlerinin nakli,kulak delinmesi,dövme yaptırılması,diş tedavisi,manikür,pedikür, veya cinsel ilişki ile geçer.HepatitliB’li anne doğum sırasında,virüsü bebeğe geçirebilir.

Hepatit B, hepatit hastalığına sebep olan virüslerden biridir. Hepatit ise, karaciğer iltihabı anlamına gelmektedir. Hepatit B virüsü ile meydana gelen hastalık ilk olarak karaciğere yerleşip burada çoğalarak zaman içinde karaciğeri tahrip edebilecek boyutlara ulaşan ve meydana getirdiği hastalık ile çok ağır tablolara neden olan bir virüs türüdür. Aynı zamanda bulaşıcı da olan hepatit B virüsüne, ülkemizde yaklaşık olarak her üç kişiden biri yakalanmaktadır ve her on kişiden biri de taşıyıcı konumunda bu hastalığı çevresindeki kişilere yaymaktadır.

Hepatit B Belirtileri: Hepatit B hastalarında genellikle hiçbir belirti görülmemektedir ve hastalık genellikle taramalarda, başka hastalık için yapılan tahlil sonuçlarında ya da kan bağışı sırasında tesadüfen öğrenilmektedir. Ancak, hepatit B hastalığının 2 ile 6 ay arası süren kuluçka döneminin ardından bazı belirtiler de görülebilmektedir.
Bu belirtiler;
Kişide aşırı derecede halsizlik ve yorgunluk hissinin bulunması
Kişinin yemek yeme isteğinin azalması
Mide bulantısı ve yediklerini geri çıkarma
Kişinin göz aklarında ve derisinde sararmalar görülmesi
İdrar renginin normalden daha koyu olması ve dışkının normalden açık olması
Karın bölgesinde ağrı ve karaciğer bölgesinde hassasiyet, olarak tanımlanmaktadır.

HepatitC, kirli enjektor kullanımı,kirli kan ve kan ürünlerinin nakli ve cinsel yolla bulaşır. Anneden bebeğede bulaşabilir.HepatitC,sessiz ve sinsi bir enfeksiyondur genellikle 20 yıl içinde siroz gelişir ve zamanla kansere dönüşebilir.
Hepatit C nedir, Hepatit C bir tür RNA virüsüdür. Bilindik en ufak virüsler arasında yer alır. Virüsün yol açtığı karaciğer hastalığı Hepatit C olarak tanımlanır. Bağışıklık sistemine bağlı olarak oluşum gösteren hastalık birkaç hafta ya da yaşam boyu devamlılığını koruyan ciddi bir hastalık olarak devam edebilir. Spontan mutasyonun sık olduğu bir virüs olduğu için bağışıklık sistemi virüsü kontrol altına alabilmek için güçlük çeker. Hepatit C genelde kan yolu ile bulaşır. Hepatit C akut ya da kronik olmak üzere iki şekilde görülebilir. Akut hepatit C kişiye bulaştıktan sonra 6 ay kadar devam eden bir hastalık türüdür. Çoğu hastada akut Hepatit C kronik bir enfeksiyon halini alabilir.
Hepatit C Belirtileri

Hepatit C genellikle her hangi bir belirtiye neden olmadan seyreden bir hastalıktır. Özellikle ufak çocuklarda her hangi bir belirti görülmeyebilir. Fakat büyük çocuklarda ve erişkinlerde şu belirtiler ortaya çıkabilir;

Kas ağrısı
Halsizlik
Karın ağrısı
Mide bulantısı
Siyah renge yakın idrar
Kilo kaybı
Yağlı gıdalardan tiksinme
Eklem ağrısı
Çok sık olmasa da sarılık

HepatitD,virüs bulunan kirli enjektor kullanımı ,kirli kan ve ürünlerinin nakli ile geçer.Bu virüs yalnızca HepatitB virüsü
bulaşmış insanlarda hastalık yapar.


HepatitE,oral yolla bulaşır.En sık15-49 yaş arasında görülür.Gebelik dönemi bulaşma açısından çok fazla risk taşır.Hijyeniik koşulların kötü olduğu ülkelerde HepatitE taşıyıcılık oranı yüksek olup Türkiye’de %5 dolaylarındadır.Avrupa’da bu oran%1’in altındadır.
Hepatit E virüsü aslında günümüzde birçok insanın karşılaşmış olduğu bir hastalıktır. Bu sorun genellikle farklı şekillerde insan vücuduna giren virüslerin çoğalması ile kişinin vücudunda farklı belirtiler göstererek ortaya çıkması ile etkin olmaktadır. Hepatit E virüsü genellikle kişinin yaşına ya da cinsiyetine bakmadan meydana gelen hastalıklar arasındadır. Öyle ki bu virüs Genellikle çocuklarda bağışıklık sisteminin düşüklüğü nedeni ile çok daha fazla görülmektedir. Bu durum direk olarak kişinin bünyesi ve vücut yapısı ile alakalıdır.
Hepatit E virüsü genellikle kişinin vücuduna ağız yolu ile bulaşmaktadır. Öyle ki bu durum ülkemizde be dünyada birçok zaman içme sularına herhangi bir olay ile karışan kanalizasyonlar nedeni ile bulaşmaktadır.

Hepatit E Belirtileri
İshal
Halsizlik,yorgunluk
Sarılık
Karın ağrısı gibi belirgin belirtilere sahiptir.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Viral Hepatit

Viral hepatit, halk dilinde sarılık ya da bulaşıcı olan sarılık hastalığı olarak bilinir. Viral hepatit, karaciğer fonksiyonlarını bozan ve hasta olan kişiye önemli zararlar veren bir rahatsızlıktır. Ancak tedavi sonucunda kurtulmak da mümkündür. Ancak ilerlemiş bir viral hepatit söz konusu ise bu rahatsızlık kronik olarak kalıcı hale gelmektedir.

Viral Hepatite Neden Olan Etmenler

Viral hepatit virüs yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Genel bulaşma yolu hijyenden yoksun olan sular ve yiyeceklerdir. Ayrıca içme sularına kanalizasyon karışması da bu hastalığı büyük ölçüde tetiklemektedir. Bu hastalık hasta bir kişiden ağız yoluyla da başka bir kişiye bulaşabilmektedir. Bunun yanı sıra sterilsiz ortamlarda alınan kanlar ve hastalıklı kan takviyesi almak bu hastalığa yakalanmaya neden olabilmektedir. Viral hepatit hayatımızın içerisinde var olan basit birçok şeyde ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle çocukların bu konuda korunmasına özen gösterilmelidir. Oyuncaklar, evlerdeki havlular, diş fırçaları gibi basit nesneler hastalığın taşıyıcı unsurları olabilirler.
Viral hepatit bulaşmış kişilerde şu belirtiler görülebilmektedir;

Aşırı yorgunluk hissi
Halsizlik
İştahsızlık
Bulantı ve kusma
Tende sararma
İdrarın koyu sarıya dönmesi
Karın ağrısı
Karaciğerin bulunduğu bölgede hassas ağrılar olması

Viral Hepatitin Etkileri ve Tedavisi

Viral hepatit bulaşan hastalarda ilk başlarda bağışıklık sistemi virüse karşı direnç gösterir. Eğer bağışıklık sistemi güçlü ise hastalık fazla ilerlemeden kendiliğinden geçer. Ancak bağışıklık sistemi yeterli düzeyde bu virüsle mücadele edemezse virüs vücutta fazla yayılmadan kalır. Bu da hastanın taşıyıcı olması anlamına gelmektedir. Yani hastanın bağışıklık sistemi ve virüs aynı seviyededir. Bu şekildeki hastalardan bu virüsü kapmak söz konusudur. Ancak bunların da dışında vücut virüse hiçbir direnç gösteremezse, karaciğerde hastalık meydana gelir ve virüs bulaşan kişi aktif bir hasta konumuna gelir. Bu durumda da derhal tedavi uygulanması gerekir. Eğer gereken yapılmazsa sonu karaciğer yetmezliğine kadar gidebilmektedir.


Viral hepatitin tedavisi için öncelikle bazı testler uygulanmakta ve hastalığın boyutu belirlenmektedir. Daha sonra tespit edilen virüse göre belirli tedaviler uygulanmaktadır. Eğer hastada ileri düzeyde bir virüs varsa, hastaya bağışıklık sistemini güçlendirecek destekleyici tedavi uygulanır ve virüsün etkileri azaltılır. Ancak bunun dışında bir de hastane tedavisi uygulanabilir. Beslenmede sorun yaşayan hastalara kontrollü ilaç tedavisi uygulanır. Bunun yanı sıra hem hastalığın çevreye yayılmasını önlemek hem de hastanın dinlenmesini sağlamak için yatak istirahati bu hastalıkta önemlidir. Tedavi sırasında yeme içme düzenine de dikkat edilir. Karbonhidratı zengin, yağı az yiyecekler tercih edilir. Bu yiyecekler küçük porsiyonlar şeklinde ve sık aralıklarla verilir. Ayrıca belirli vakitlerde ağrı kesici ilaçlar ve vitaminler verilerek hastanın iyileşme süreci hızlandırılır
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Otoimmün Hepatit

Otoimmün Hepatit, Vücudun kendi bağışıklık sisteminin karaciğer hücrelerine saldırması ile oluşan ve sık rastlanılmayan bir hastalık olan otoimmün durumunda karaciğerde iltihap oluşmaktadır. Yani, aslında otoimmün hepatitin ilerleyerek karaciğerde hasar oluşturan kronik formuna verilen isimdir, ancak hepatit olgularının çeyreğinden daha azı akut hepatit şeklinde kendini gösterebilmektedir. Ayrıca bu hastalık, akut karaciğer yetmezliği oluşumuna sebep olabilmekte ya da kronik bir hastalık olarak siroz oluşumuna yol açabilmekte olan ve kuluçka süresi bilinmeyen bir hastalıktır. Anlaşılmayan nedenler ile vücudun bağışıklık sisteminin karaciğeri hedefleyerek ona saldırması ile tanımlanan otoimmün hepatit kadınlarda erkeklere göre daha sık görülen bir hastalık türüdür ve bu hastaların %70’i genellikle 15 ile 40 yaş arasındaki kadınlar olmaktadır.

Otoimmün hepatit, vücudun kendi immün sistemin kendine ait ile yabancı arasında ayrım yapamaması sonucu karaciğer hücrelerine saldırması nedeniyle oluşan bir hastalıktır ve immün sistemindeki bu hatanın hangi sebeple kaynaklandığı da bilinmemektedir. Bunun yanı sıra, hepatit sadece karaciğer iltihabı anlamına geldiği için, yani her hepatit bir enfeksiyon hastalığı olmadığı için ve otoimmün hepatit vücudun kendi kendine yaşadığı bir sorun olduğu için bulaşıcı bir hastalık olmamaktadır.

Otoimmün hepatit hastalığının çoğu sefer bir belirtisi bulunmamaktadır, bunun yanı sıra, hastalarda zaman zaman dışkının açık renkli olması, idrarın daha koyu renkte gelmesi, normalden biraz fazla ateş ve gözlerde ya da ciltte sararma görülebilmektedir. Ayrıca, otoimmün hepatit hastalığının yaygınlığının ne derece olduğuna dair çok az bilgi mevcut olmasının yanı sıra, batı Avrupa ülkelerine göre her 100.000 kişiden 2 ile 17 arası kişi AIH hastası olmaktadır.

Otoimmün Tedavi Yöntemleri:

Otoimmün tedavisine geçmeden biraz tanı koymaktan bahsetmek gerekmektedir. Bu hastalığın genellikle bir belirtisi olmadığı gibi bazı durumlarda çok hafif belirtiler görülebileceği için, uzman hekim muayene sırasında, ya da hiçbir belirti yokken başka bir hastalık için yapılan tetkikler sırasında otoimmün hepatit hastalığından şüphelenir ise, muhtemelen hastadan, tanı koymak ve eşlik eden otoimmün hastalıkları araştırmak için bazı testler yaptırmasını isteyecektir. Antinükleer antikorlar (ANA), düz kas antikorları (SMA) ve karaciğer ile böbrek mikrozomlarına karşı oluşan antikorlar (anti- LKM) otoimmün hepatit hastalığı tanı koymada en sık istenilen testlerdir.

Otoimmün hepatit hastalığının tedavisi, prednizo(lo)n ve azatiyoprin ilaçları ile yapılmaktadır ve bu ilaçlar immün sistemini düzenlemeye yarayan ilaçlardır. Bu ilaçların yan etkisinin olabileceği gibi, bu ilaçlar kullanılmadığı taktirde hasta olan kişinin sonunun ölüm olacağı da bilinmektedir. Ayrıca, bu ilaçların kullanımıyla AIH kalıcı olarak durgunlaşabilmektedir ve hasta kişi için bu durum normal bir yaşam beklentisi de sağlayabilmektedir. Bunun yanı sıra, genellikle, AIH’nin tekrar ortaya çıkmasını engellemek için uzun süre devam eden bir koruyucu tedavi gerekebilmektedir, hatta bu hastalar genellikle ömürleri boyunca ilaç kullanmak zorunda kalabilmektedirler. Ayrıca, bu hastalık için daha yumuşak bir alternatif tedavi yönteminin bilinmiyor olmasının yanında, tedaviye rağmen hastalığın daha da ilerleyerek komplikasyonlu bir siroza neden olması durumunda da bir karaciğer nakli yapılması gerekebilmektedir.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Toksik Hepatit

Toksik Hepatit, Hepatit en sade anlamı ile, karaciğer iltihaplanması anlamına gelmektedir, toksit hepatit ise, karaciğer iltihaplanmasının ilaç ya da başka kimyasal maddeler aracılığı ile meydana gelmesine verilen isimdir. Zehirli olan ve kimyasal olan maddeler ile ilaçların bazılarının karaciğerde iltihap oluşumuna sebep olabileceği gibi, insanların hiçbir şikayette bulunmadıkları ve ilaç olarak da kullanılabilen maddelerin bazıları insanların zehirlenmesine sebep olabilmektedir. Mikrop, radyasyon, kimyasal maddeler ile imnün sistemini sebep olduğu hasar sonucunda karaciğerde iltihaplanma ortaya çıkmaktadır ve bu iltihaplanmaya hepatit ismi verilmektedir. Böyle bir durumda ise, vücudun rafinerisi olan karaciğer şişerek görevini yapamaz hale gelmektedir. Karaciğerin dokusunu bozan ve karaciğer dokusuna zarar veren bazı maddeler, karaciğerin çalışmasını engellemekte ve toksit hepatit tablosunun ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Genellikle toksit hepatit oluşumuna sebep olan zararlı maddeler ise;

Sık olarak kullanılan ve ağrı kesici ateş düşürücü olan parasetamol, tüberküloz tedavisinde kullanılan bir antibiyotik olan İNH izoniyazid, genel anestezi ilacı olan halotan, tüberküloz tedavisi için kullanılan bir antibiyotik olan İNH izoniyazid, genel anestezi ilacı olan halotan, kolestrolü düşürmek için kullanılan statinler, hipertansiyon tedavisinde kullanılan metildopa, romatizma tedavisi için kullanılan altıntuzları ile yüksek dozda alınan A vitamini gibi bazı ilaçlar toksit hepatit oluşumuna sebep olabilmektedir.
Ökse otu ve şifalı karışımlar gibi bazı bitkisel maddeler ve baharatlar toksit hepatit oluşumuna sebep olabilmektedir.
Karbon tetra klorür, kloroform, fosfor, Dimethyl formamide ve solventler gibi kimyasal maddeler de karaciğer zehirlerindendir.

Karaciğer metabolizması her kişide farklı olduğundan kullanılan ilaçların da hangi kişi üzerinde hastalık yapacağını önceden belirlemek gerçekten çok zordur. Bunun yanı sıra, karaciğer için zararlı olan birkaç maddenin aynı anda alınması ya da yüksek miktarda madde alınması durumunda kişi de toksit hepatit olma olasılığı da artmaktadır ve kronik karaciğer hastalığı olan kişiler ile uzun süreli alkol kullanımı olan kişilerde bu risk daha fazla olmaktadır.

Toksit Hepatit Belirtileri:

Karaciğer iltihaplanması ve karaciğer fonksiyonların bozulması durumu olan toksit hepatit hastalarında karaciğer fonksiyonları da bozulmaktadır. Sarılık hastalığı, İdrarın koyu renkte olması ve dışkının normalden açık renkte olması, mide bulantısı ve yediğini çıkarma, yemek yeme isteğinin olmaması ile karında oluşan ağrı toksit hepatit hastalarında sık olarak görülen şikayetlerdir.

Toksit Hepatit Teşhis ve Tedavi YolLarı:
Muayene sonucu ile hastanın şikayetleri ve hangi işte çalıştığı, hangi ilaçları kullandığı, maruz kaldığı maddelerin olup olmadığı gibi soruların cevapları teşhis konulması sırasında doktora yardımcı olmaktadır. Ayrıca, fizik muayene sonucunda karaciğerin boyutu ve karaciğerdeki ağrı da teşhis konulması açısından çok önemlidir. Hastada toksit hepatit olabileceği düşünüldüğünde ise, hastadan hemogram, hepatit markerleri, idrar tahlili, karaciğer fonksiyon testleri ve koagülasyon gibi bazı laboratuar testleri istenmektedir. Ayrıca, karaciğer ultrasonu ile bazı durumlarda karaciğer biyopsisi de gerekmektedir.

Hastaya toksit hepatit tanısı konulduktan sonra, hastalığın bilinen bir tedavisi olmadığı için, doktor tarafından sorumlu madde ortadan kaldırılıp karaciğerin toparlanması işleminin kendiliğinden olması beklenmektedir. Hastalığın ağır olduğu durumlarda ise hasta hastaneye yatırılarak gözetim altında tutulması ve ağız yolu ile beslenmekte güçlük çeken hastaların damardan beslenmelerinin sağlanması gerekebilmektedir. Bunun yanı sıra genellikle sorumlu madde ortadan kaldırılınca hasta da iyileşmeye başlamaktadır, çünkü bilindiği üzere karaciğer kendi kendini yenileyebilme özelliğine sahip bir organdır. Ancak hastalık çok ağırlaşmış ise, karaciğer yetmezliği ve siroz hastalıklarına sebep olabilmektedir ve siroz hastalığı görüldüğü taktirde doktor tarafından hastanın karaciğer nakli olması düşünülebilmektedir.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kronik Hepatit

Kronik hepatit, karaciğer iltihabının 6 aydan fazla sürmesine verilen isimdir ve bu hastalık yıllar boyunca sürebilmektedir. Kronik hepatit hastalığının genellikle bir belirtisi olmamaktadır. Bunun yanı sıra, karaciğerde hasar da oluşturmayan kronik hepatit, sadece bazı durumlarda iltihabın uzun süreli olmasına yol açarak, ilerleyen zamanlar da da siroz ve karaciğer yetersizliği oluşmasına sebep olabilmektedir.

Karaciğer iltihabının genellikle hiçbir belirtisinin olmamasının yanı sıra, bazen yorgunluk, yemek yeme isteğinin olmaması, mide bulantısı, kusma, tekrarlayan ve devam eden sarılık ile normalden biraz fazla ateş gibi belirtileri de olabilmektedir.

Kronik hepatit, devam eden kronik hepatit ile aktif kronik hepatit olmak üzere iki şekilde olmaktadır;

Devam Eden Kronik Hepatit:

Aktif hepatitin hafif geçen türü olan devam eden kronik hepatit, B tipi olarak ya da, A veya B tipi olmayan üçüncü tip sarılığın bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır ve genellikle çıkış sebebi belli olmamakta ve ilerleme kaydetmemektedir. Ayrıca, bu sarılık türü karaciğer faliyetine devam ederek siroz oluşumuna sebep olmaktadır.

Aktif Kronik Hepatit:
Aktif kronik hepatit, devam eden kronik hepatitin tersine ilerleyen bir hastalıktır ve karaciğerin çalışmaması ile siroz ya da ölüm ile sonuçlanabilmektedir. Aktif kronik hepatitin en yaygın olarak bilinen sebebi ise, B tipi hepatit ile A ya da B tipi olmayan hepatittir. Bazen aktif kronik vakalarında özel bir neden görülmezken, bazen de kullanılan ilaçların bazılarına karşı oluşan reaksiyon da aktif kronik hepatite neden olabilmektedir. Ayrıca, aktif kronik hepatit hastalarında akut hepatitte olduğu gibi yorgunluk belirtisi de görülebilmektedir.

kronik-hepatiti.jpg

Kronik Hepatit Teşhis ve Tedavisi:
Hepatitin dinlenme yolu ile geçmediği zaman kronik hepatit olma şüphesi ile doktor tarafından kan testleri ve biyopsi yapılması istenebilmektedir. Aktif kronik hepatit ilerlemeye devam ettiği için ölüm ile sonuçlanabilecek ciddi bir hastalıktır. Bunun yanı sıra, devam eden kronik sarılık ise, kendiliğinden iyileşebilmektedir, ancak bu iyileşme süreci aylarca sürebilmektedir. Yine de aktif kronik hepatit hastalığına göre idare edilebilir bir hastalıktır.

Devam eden kronik hepatit hastaları için özel bir tedavi yöntemi bulunmamakla beraber aktif kronik hepatit hastalıklarının bazılarında kortikosteroidler kullanılmaktadır. Virüs nedenli olmayan aktif kronik hepatit vakalarında, karaciğerdeki iltihaplanmanın şiddetli olduğu durumlarda doktor tarafından kortikostero-idleri verilebilmektedir ve bu ilaçlarla kurtulma şansı %80’lere varabilmektedir. Ayrıca, tedavinin ardından geçen birkaç gün ile birkaç hafta arasında hastalar kendini daha iyi hissetmeye başlamaktadırlar ve tedavinin ardından geçen iki ayın sonunda da hastalık belirtilerinden tamamen kurtulmaktadırlar. Ancak, hastanın kanı hepatitten altı ay ya da iki yıl arası bir zamanda tamamen temizlenmektedir. Son olarak, nadir de olsa bazı zamanlarda hastalık çok ağır olmaktadır ve tedaviye cevap verememektedir. Bu gibi durumlarda hasta için karaciğer nakli düşünülebilmektedir.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
İbrahim Saraçoğlu Hepatit B Kürleri

İbrahim Saraçoğlu Hepatit B
İbrahim Saraçoğlu Hepatit B, hastaları için etkili kürler yayınlamıştır. Burada bunları bulacaksınız. İbrahim Saraçoğlu maydonoz kürü, üç çeşitli biçimde hazırlanıyor. Çöküntü amaçlı ve vücudu arındırmak amaçlı meydana gelen maydanoz kürü tariflerini anlatacağız. Bu yazımız Hepatit B hastaları amaçlı maydanoz kürünün yapılışı ile alakalı. Hepatit B hastaları amaçlı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, bilhassa lavanta kürü tavsiye ediyor .


maxresdefault.jpg

Maydanoz Kürü Hepatit B Hastaları İçin

İbrahim Saraçoğlu maydanoz kürü, üç çeşitli biçimde hazırlanıyor.

Hepatit B hastaları amaçlı İbrahim Saraçoğlu Maydonoz Kürü Tarifi

1/2 litre kaynamakta meydana gelen suya 10-12 tane maydanozu ilave ediniz. Suyu ağzı kapalı olarak hafif ateşte üç dk haşlayınız. Soğuduktan daha sonra suyunun yarısı erken kahvaltısından 1/2 saat önce ya da kahvaltıdan en az bir saat daha sonra öbür yarısı da akşam yemeğinden 1/2 saat önce ya da akşam yemeğinden en az bir saat daha sonra içilir. Her gün kıtır olarak hazırlanması gereklidir. Akşam içilmesi amaçlı kalan öbür yarısını mutlaka buzdolabında savunma altına alınız. Maydanoz kürü amaçlı çeşitli tarifler de mevcuttur.

Hepatit B'ye karşı lavanta kürü

Lavantanın içerdiği etkin Maddelerin kendine özgü bir sistematiği var ve bütün karaciğer metabolizmasını mucizevi bir biçimde düzenleyebiliyor. Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, lavantanın hepatit B ve Hepatit tedavisinde bir çare meydana geldiğini öne sürerek, lavantadaki etkin maddelerin karaciğer kanserine neden meydana gelen Hepatit B ve C virüsünü baskı altına aldığını söylüyor. Prof. Saraçoğlu'na göre; lavanta Hepatit'i karaciğerden tamamı ile atamıyor, fakat yılda bir uygulanacak lavanta kürü ile sağlık sorunu baskı alt kısmında tutabiliyor. Lavanta kürü uygulayanların karaciğer ölçümlerinde, kısa sürede belirgin bir iyileşme gözleniyor. Lavanta, en az 14 tane sedatif özelliği meydana gelen etkin madde içeriyor. Aroma terapide kullanılan çoğu bitkiden bir tanesi meydana gelen lavantanın kullanım sebeplerinden bir tanesi budur.

İbrahim Saraçoğlu Hepatit B

Virüsler bastırılıyor. Lavantanın içerdiği etkin maddelerin kendine özgü bir sistematiği var. Bütün karaciğer metabolizmasını mucizevi bir biçimde düzenleyebiliyor. Karaciğer metabolizmasının sağlıksız çalışmasından ötürü büyüyen Enzim değerlerinin kısa zamanda kontrol altına alınmasında ve bir daha kısa zamanda normal değerlerine inmesinde, lavanta kürü bulunmaz bir nimet. Bilhassa Hepatit B ve Hepatit C virüslerinin aktive olabilmelerine karşın, karaciğer metabolizmasının sağlıklı çalışmasını ve kuvvetli kalmasını sağlayabiliyor. Böylelikle virüsler bastırılarık hizmete geçmeleri önlenmiş olabiliyor. Lavanta kürü, bu virüslerin karaciğer dokusunda kansere ya da siroza dönüşme riskine karşın da mükemmel bir önleyici rolünün olabileceği gerçeğini de meydana koyuyor. Karaciğer metabolizmasının itinalı çalışmasında, lavanta çiçeklerinde yer alan 1,8 cineole, Delta3- carene ve herniarin ağırlıklı olarak etkin varken, yaprakların içerdiği beta-pinenede karaciğer enfeksiyonuna karşın adeta naturel bir antibiyotik olarak vazife yapmaktadır. Benzer zamanda lavantanın yapraklarında yer alan bornyl - acetate etkin maddesi de antiviral olarak vazife yapmaktadır. Lavantanın gerek çiçeklerinde gerekse de yapraklarında moleküler yapıları ve etkin özellikleri açısından birbirlerinden tamamiyle çeşitli maddeler bulunmaktadır. Bu amaçla kullanılacak lavantanın, 1 seneden fazla miktarda beklememiş olmasına itina gösterilmelidir. Aktarlardan alınacak lavantanın yalnızca çiçeklerinin değil, eşit oranda yapraklarının da yer almasına itina gösterilmelidir. Lavanta yağı daha etkin olur düşüncesi ile şüphesiz kullanılmamalıdır .
 
Tekerlekli Sandalye
Üst