Hızlı okuma tekniği

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Bir resme, bir karikatüre bakarız ama bir yazıyı okuruz. Aslında ikisi arasında bir fark yoktur. Gözümüz şekilleri görür, beyin de değerlendirir. Ancak okumayı öğrenmeye başladığımızdan beri edindiğimiz ve hemen herkeste bulunduğu için farkına varamadığımız bazı alışkanlıklar nedeni ile okuma hızımız, insanın sahip olduğu kapasiteye göre hayli yavaştır.

İnsanlar sadece göz ve beyin arasında olması gereken okuma işleminin arasına bazı lüzumsuz alışkanlıklar katarlar. Kimi duyulacak şekilde (özellikle çocuklar) sesli okur, kiminin okurken dudakları kıpırdar, kimileri ise yazıyı içinden kelime kelime okur.

Bütün bu kötü alışkanlıklar okuma süresince ekstra bir güç sarfettirdiğinden okurken çabucak yorulmaya da sebep olurlar. Halbuki okuma sırasında ağız, dil, dudak, damak ve gırtlak gibi organların çalışmalarına hiç gerek yoktur.

Yavaş okumamızın birinci nedeni gözümüzün görme alanını iyi kullanmamamız yani okurken her kelimeye tek tek bakmamızdır. Bu şekilde normal bir satırı okumak için gözümüzü 8-12 kere hareket ettirmemiz gerekir. Halbuki gözümüzün bir bakışında birden fazla kelimeyi görebildiğimizden aynı uzunluktaki bir kelimeyi 2-3 göz hareketi ile okumamız mümkündür.

Günümüzün baş döndürücü temposunda yavaş okuyarak zaman kaybetme lüksümüz yoktur. Örneğin 400 sayfalık bir kitapta yaklaşık 96 000 kelime vardır. Bu kitabı dakikada 150 kelime okuyan bir kişi 10 saatte, 500 kelime okuyan 3 saatte, l 000 kelime okuyabilen ise 1,5 saatte bitirebilir. Basit fakat disiplinli bir eğitimle kazanılacak zaman muazzamdır.

Okumamızı yavaşlatan en önemli psikolojik etken ise hızlı okursak anlayamayacağımızı zannetmemizdir. Etrafındakilerden sürekli ´tane tane oku´ veya ´yüksek sesle oku´ direktiflerini alan bir çocuğun bu alışkanlığı zamanla kökleşmiş hale gelir.

Halbuki dakikada 6 000 kelime okuyarak küçük yaşta üniversiteye giden Mariel Aragon, dakikada 2 500 kelime okuyarak ABD´yi yöneten John Kennedy hızlı okuyarak daha iyi anlamanın mümkün olduğunun kanıtlarıdır.

Süratli okuma teknikleri ise paragraf okumak, sütun okumak, çapraz okumak gibi çeşitlidir. Bunların içinde anlama bakımından sütun okuma en etkin olanıdır. Bu teknikte 3-4 kelimelik dar bir sütunu okuyorsanız, sütunun ortasından bir doğru boyunca gözleri aşağıya doğru kaydırmak yeterlidir. Devamlı bir çalışma sonunda sütunu tamamıyla anladığınızı göreceksiniz.

Daha geniş sütunlarda da yine aynı şekilde ancak her satırda kelimeleri birer atlayarak yani 4-5 kelimelik bir satırda ikinci ve dördüncü kelimeleri okuyarak sütunu taramak yeterli olmaktadır. Gözler diğer kelimelerin resimlerini çekecek ve beyne ileteceklerdir.

Çok fazla kişisel yetenek gerektirmeyen hızlı okuma tekniği ile okumak, konsantrasyonun yanında kültüre ve sürekli egzersiz yapmaya da bağlıdır. Tüm bu koşulları sağlayanlar rahatlıkla dakikada 1000 kelime okuma seviyesine çıkabilmektedirler.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Nasıl Hızlı Okuyabiliriz?


Yirminci yüz yılda ilim ve teknolojide büyük gelişmeler oldu. Yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra da bilgisayar hayatın her safhasında devreye girdi. Bilgi çağı ve bilgi toplumu kavramı ortaya çıktı. Bilgi toplumu oluşturmanın yolu da, okumaktan geçiyordu. Yapılan araştırmalarda bilginin en az yüzde sekseninin okuyarak elde ettiği tespit ediliyordu. Çok okumak için buna bir çare bulmak lazımdı. Bu da hızlı okuma tekniklerini geliştirmekte bulundu.

Amerika ve İngilterede üniversiteye kadar, öğrenimin her safhasında kurslar açıldı. Öğrenciler, iş adamları, yöneticiler, politikacılar bu kurslara devam etmeye başladılar. Böylece batıda hızlı okuma yaygın hale geldi. Türkiyede hızlı okuma olayı çok yenidir.


NE KADAR OKURUZ?

Çoğumuz dakikada 150-200 kelime okuruz. 200-300 kelime okuyanlar hızlı okuyor sayılır. Dakikada 120 kelime okuyan üniversite mezunu insanlar var. Şimdi hızlı okuma teknikleri sayesinde dakikada 500-600 kelime okunabilmektedir. Bunu 1000 kelimenin üzerine çıkaranlar vardır.

NEDEN YAVAŞ OKUNUR?

Yavaş okumamızın nedeni birtakım kötü alışkanlıklarımız yüzündendir. Nedir bu kötü alışkanlıklarımız?

1-Gözümüz idmansızdır.
2-Kelimeleri tek tek okuruz.
3-Okuduğumuzu anlayamadığımız endişesiyle gereksiz tekrarlara başvururuz.
4-Okuduğumuz şeylerde ayrıntılara dalarız.
5-Okuduğumuz esere kendimizi veremeyişimiz yani konsantre olamayışımız.
6-Konuyu daha iyi anlamamız için yavaş okumak gerektiği inancında oluşumuz.

Bu ve buna benzer nedenler, kötü okuma alışkanlıklarımızdan bazılarıdır. Patolojik bir kusur da yavaş okuma nedenidir. Bu takdirde bir göz doktoruna gitmek gerekir.

KENDİMİZİ KONTROL EDELİM:

Eğer dakikada

200ün altında okuyorsak zayıf,
250 civarında okuyorsak orta,
300-500 arasında okuyorsak iyice,
700-800 arasında okuyorsak çok iyi
1000 in üzerinde okuyorsak fevkalade okuyoruz demektir.
Tahminen çoğumuz 200 kelime civarında okuyor. 300ün üzerinde okuyanlarımız da olmuştur. Çok az okuyorum diye paniğe kapılmaya gerek yoktur. 10-15 günlük bir çalışma dakikada 150-200 kelime daha fazla okumamıza yetecektir. Bunda hiç şüpheniz olmasın.


HIZLI OKUMA EĞİTİMİNİN ESASLARI

1-GÖZÜ HIZLI GÖRMEYE ALIŞTIRMAK


İkinci Dünya savaşında havadaki uçakların dost mu düşman mı uçağı olduğunu anlayabilmeleri için pilotları bir kursa tabi tutarlar. Pilotları hızlı görmeye alıştırıcı çalışmalar geliştirirler ve bu arada bir de Tachistoscope adını verdikleri alet icad ederler. Merceği saniyenin yüzde yirmi beşi, ellisi ve yüzü hızıyla açılıp kapanan bu aletle son derece olumlu sonuçlar elde edilir. Bu alet sonradan hızlı okuma çalışmalarında kullanılır.

2-GÖZÜ BİR SEFERDE 2-3-4 KELİMEYİ OKUYACAK ŞEKİLDE ALIŞTIRMAK.

3-TAMAMEN SESSİZ OKUMAYA ALIŞMAK.

4- GEREKSİZ TEKRARLARI BIRAKMAK.

5-AYRINTILARI VE BOŞ SÖZLERİ ATLAYARAK OKUMAK.


Bir kitabın ön sözü, mutlaka okunmalıdır. Bundan sonra kitaptaki ayrıntıları içeren paragraflar atlanabilir. Hemen hemen pek çok eserde ayrıntılara ve boş sözlere tesadüf etmek mümkündür. Bu yolla okumaya alışanlar, hangi paragrafların hatta hangi bölümlerin ayrıntılar olduğunu çok kolay anlarlar. Yalnız burada önemli bir husus, bazı eserlerin böyle okunmaya elverişli olmadığını da bilmek gerekir.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
HIZLI OKURSAK NELER OLUR?

200 sayfalık bir kitapta yaklaşık 50.000 kelime vardır. Yavaş okuyan bir okuyucu bir saatte yaklaşık 7.000 kelime okuyabilir. Bu da okuyucunun o kitabı ancak 10–8 saatte bitireceği anlamına gelir. Hızlı okuma tekniklerini uygulayan bir kişi aynı sürede 2 ya da 3 kitap bitirebilir. Hem de yavaş okuyana göre çok daha iyi anlar okuduğunu.

ÖSS’ye hazırlanan bir öğrenci normalde 195 soruyu 195 dk da yetiştiremediği halde anlayarak hızlı okuma teknikleri sayesinde 45- 50 dakikada bitirip çok kısa sürede de kontrollerine zaman ayırabilir.

Anlayarak hızlı okuma tekniklerini öğrenen bir okuyucu hızlı okuyarak zihinsel gezintileri minimum düzeye indirmiş olur. Böylece odaklanma artar ve bilgi kaydı daha net olur. Düşünce, algılama, değerlendirme kavramı ve karar verme hızı artar. Anlayarak hızlı okuma tekniklerini bilen bir okuyucu okuma eylemini monotonluktan çıkarıp zevkli ve eğlenceli bir hale getirir. Daha kısa sürede daha fazla bilgi edinme fırsatı bulmuş olur. Biliyoruz ki okumak için vakit ayırmak günümüzde gittikçe zorlaşıyor.
Etkin ve hızlı okumak bir ayrıcalık değil, zorunlu bir ihtiyaç artık…

Daha hızlı ve etkin okumak neden gerekli?


Okumaya mecbur olduğunuz şeyler var; okumayı sevmiyorsunuz.
Okumayı seviyorsunuz; ancak okumaya zaman bulamıyorsunuz.
Öğrencisiniz (lise, üniversite vb…) dolayısıyla yığınla kitap, tutulmuş notlar okunmak için sizi bekliyor.
LGS, ÖSS, KPSS, LES vb. sınavlara hazırlanıyorsunuz; ama zaman sizin için bir problem oluyor. 45 dk ya da bir saat kadar zaman kazanmak sizin elinizde. Bu nasıl mı olacak? Bizi takip etmeye devam edin…
Etkili ve hızlı okumak istiyorsanız anlayarak hızlı okuma tekniklerini öğrenebilirsiniz.

Temelde hızlı okumanın mantığı sözcük- sözcük yerine satırın daha geniş bir bölümünü görmek, 2, 3 hatta 4 kelimeyi birden görüp algılayabilmektir. Bundan önce üzerinde durulması gereken başka bir konu daha var. Yavaş okuyoruz; çünkü

Kelimeleri teker- teker okuyoruz.
Okurken kelimelere takılıyoruz ve geriye dönüşler yapıyoruz.
Okurken dudaklarımızı hatta belki dilimizi oynatarak okuyoruz.
Bir konuyu daha iyi anlayabilmek için yavaş okumak gerektiğine inanıyoruz. Daha ilkokuldan beri öğretmenlerimiz metni anlamadığımızda yavaş oku anlarsın diyorlar.
Yavaş okumanın nedeni ise dikkatimizi toparlayamamak, çabuk yorulmaktır ve de içten seslendirme yapmaktır.

HIZLI OKURSANIZ NELER OLUR?

Yorulmadan ve duru bir biçimde öğrenirsiniz.
Okuduğunuzu daha iyi anlarsınız.
Zaman kazanmış olursunuz.
Kendinize güveniniz artar.
Beyniniz okuduklarınız arasında daha iyi ilişki kurar.
Beyniniz hayal kurmaz ve bütünü görür.
Okumak daha eğlenceli hale gelir.
Okuma alışkanlığı kazanmak isteyenler büyük bir adım atmış olurlar.
Sözcük hazinenizi ve genel bilgi birikiminizi daha kısa sürede arttırmış olursunuz.
Kişisel ihtiyaçlarınıza bağlı olarak farklı avantajlara sahip olursunuz.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
TÜRKİYE´DEKİ OKUMA ALIŞKANLIĞI


En çok okuyan milletlerin, dünyanın en gelişmiş ülkelerinde yaşadığı bilinen bir gerçektir.

ABD, Almanya, İngiltere, Fransa… vb ülkelerde üretilen kitap sayısının ortalama elli milyon; ülkemizde üretilen kitapların toplam sayısının ise ancak beş milyon dolaylarında olduğu ve bunun önemli bir bölümünün vitrinlerde veya depolarda bulunduğu biliiyor. Bu rakamlar ekonomik alanda, milletlerin refah düzeyleriyle paralel bir nitelik taşıdığı görülmektedir

Türkiye´de kitap okuma oranı sadece yüzde 4.5. Japonya´da bir yılda 4 milyar 200 milyon kitap basılırken, Türkiye´de bu sayı sadece 23 milyon 386. Yani, Türkiye´de bir yılda basılan kitap sayısı, Japonya´da neredeyse bir günde basılan kitap sayısına eş değer. Türkiye´de üniversite bitirenlerin sayısı son yıllarda 14 kat arttığı halde, kitap okuyanların sayısı 1965 yılındaki oranın onda birine kadar geriledi.

Araştırmaların gösterdiği sonuçlar; okullar, okuma alışkanlığı kazandırma konusunda son derece başarısız. Yapılan araştırma’da, öğretmenlerin yüzde 8´i eline hiç kitap almıyor. Yüzde 39´u ise bu konu hakkında bilgi vermek bile istemiyor. Yalnızca yüzde 28´i ayda bir kitap alıyor.

Türkiye Okuma alışkanlığı olarak 86. Sırada. Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu, Türkiye´nin Malezya, Libya, Ermenistan gibi ülkelerin de içlerinde bulunduğu 173 ülke arasından 86. sıraya düştüğünü bizlere gösteriyor. Batıda okuma oranını araştırma yeni bir bilim dalı olarak kabul edilirken Türkiye´de bir yılda yayımlanan kitap sayısıyla alakalı rakamları doğru değerlendirebilmek için, yalnızca bir önceki yılın rakamlarıyla karşılaştırmak yetmez. Bir de diğer ülkelerin araştırma sonuçlarıyla karşılaştırmak gerekir aslında.

Araştırmalara göre, kişi başına bir yılda basılan kitap sayısı Japonya´da 25, Fransa´da ise 7, oysa Türkiye´de 12 bin 89 kişiye yalnızca bir adet kitap düşüyor. Araştırmalarda, Birleşmiş Milletler´in İnsani Gelişim Raporuna göre 173 ülke arasında Türkiye´nin Malezya, Libya, Ermenistan gibi ülkelerin arasında 86. sıraya düşmesinin nedeni olarak, öncelikle kişi başına bir yılda basılan kitap miktarının düşmesi gösteriliyor.

Araştırmalar Türkiye´de okur-yazar nüfusun yüzde 86 olmasına karşılık, kitap okuyan nüfusun hızla azaldığını gösteriyor.

Araştırmalarda yer alan bir anketin sonuçlarına bakacak olursak, kitap okumayı en çok televizyon engelliyor. Daha sonra okumama alışkanlığının nedeni olarak okul eğitiminde okuma alışkanlığı verilmemesi gösteriliyor.

Üniversite ve dengi okul mezunlarının Niçin okumuyorsunuz? sorusuna verdikleri yanıtlar şu şekilde:

• Kitaplar pahalı (yüzde 10.3)
• Okul eğitiminde okuma alışkanlığı verilmiyor (yüzde 19.7)
• Televizyon, insanları kitap okumaktan uzaklaştırıyor (yüzde 30.3)
• Kitaba karşı yasakçı tutum (yüzde 4.3) Öğrenci ödevlerinin fazlalığı (yüzde 5.3)
• Geçim koşullarının ağır olması (yüzde 15.6)
• Okuyan insanlara değer verilmemesi (yüzde 4)
• Diğer nedenler (yüzde 11 )
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
BİR SAATTE KİTAP BİTİRMEYİ KİM İSTEMEZ ?

Az okuyan gençlik için aslında ne büyük buluş şu hızlı okuma teknikleri. Düşünsenize elinizde kaç sayfalık kitap olursa olsun en fazla bir saatte bitiriyorsunuz.

Bir de üniversiteye hazırlanıyorsanız ve okuduğunuz soruyu bir kerede anlamak gibi bir zorunluluğunuz varsa bu teknik tam sizin için. Çünkü üniversite hazırlık aşamasındaki bir öğrenci günde iki saatini okumaya ayırıyor, yani tüm öğretim yılı boyunca 600 saati okumakla geçiyor. Bu nedenle artık üniversiteye hazırlanan birçok öğrenci, etkin ve hızlı okuma sistemini öğrenerek ÖSS’de yarışa birkaç adım önde başlamak istiyor. Peki ama nasıl? İşte size etkin ve hızlı okumak için 4 adım:

Göz ritmini hızlandırın:
Göz; bacak ve kol kasları gibi bir organdır. Haliyle, nasıl bir atlet idman yaptıkça daha hızlı koşabiliyorsa, insan da göz egzersizleri sonucunda daha hızlı ve geniş görebilir. Göz kapasitesini artırmak için genelde takistoskop yöntemleri ve bilgisayar programları kullanılır. Ayrıca, kalem veya parmağınızla da gözünüzü satır üzerinde daha hızlı kaymaya zorlayabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise metni okurken yavaşlamamaktır. Çünkü yavaşlık okumayı verimsizleştirir.

Blok halinde okuyun:
Normal bir okuyucunun gözü her durakta tek bir kelimeyi resmedip beyne gönderir. Halbuki insan gözü tek bakışta 3-4 kelimeyi algılayabilecek kapasitededir. Amaç, gözün daha geniş bloklar halinde okumasını (bakmasını) sağlamaktır.

Ön okuma yapın: Çoğu insan okuma öncesi metne göz atmaz. Halbuki metinle ilgili ön okuma iş başvurusunu değerlendireceğiniz bir kişinin, görüşme öncesi özgeçmişine göz gezdirmesine benzer. Bir insanı ya da kitabı önceden ne kadar iyi tanıyorsak, onun-la iletişim kurmamız o kadar kolay olur.

Aktif okuyun: Bilgiler insan beynine hap şeklinde kaydedilir. Telgrafları düşünün. Kısa ve özdür. Halbuki birkaç paragraflık telgraftan sayfalar dolusu yazı çıkabilir. Ama içinden alacağınız bilgi telgraftaki kadardır. Yazarın sadece ne dediğini düşünün. Okurken şu soruyu sorun: "Yazar lafı nereye vardırmak istiyor?"

İlk kez savaşta kullanıldı

İlk defa İkinci Dünya Savaşı’nda İngiliz askerlerine Alman savaş uçaklarını seri bir şekilde yakalamaları için öğretilen hızlı okuma tekniği, günümüzde öğrencilerin okuma ve anlama hızlarını artırmak için kullanılıyor.

Columbia Üniversitesi eski öğretim görevlisi Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan tarafından geliştirilen bilgisayar destekli ‘Etkin Okuma Sistemi’, öğrencilerin okuma ve anlama hızlarında 2-4 misli artış sağlıyor. 15 saat süren eğitimin ardından öğrenciler, ÖSS sınav sorularını 3 kat daha hızlı okuyup cevaplayarak, 30-40 dakika ekstra zaman kazanmış oluyor. Zamanın yanı sıra öğrenciler, özellikle uzun paragraf sorularını kısa sürede okuduklarından ilgileri dağılmadan cevap verebiliyorlar. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde okuyan Hazar Candan, etkin ve hızlı okuma sayesinde ÖSS’de büyük zaman kazanan öğrencilerden. Hazar’ın üniversite eğitimi sırasında yüzlerce sayfa kitap ve ders notunu okumasında da bu teknik çok faydalı olmuş. Hazar, özellikle sınavlarda vakit darlığı çeken öğrencilerin mutlaka bu sistemden yararlanması gerektiğini söylüyor.

Hızlı okuma tekniği nedir?

Prof. Dr. Türkkan hızlı okumanın yüzmek, kayak yapmak ve on parmak daktilo yazmak gibi psikomotor bir becerinin geliştirilmesine dayandığını ifade ediyor. Türkkan, “İnsan gözünün 180 derecelik bir fark etme alanı var. Bir kelime ise, bunun yalnızca yüzde 2-3’üne denk geliyor. Halbuki, göz, çok daha geniş bir alanı algılama kapasitesine sahip.” diyor. Sinema ekranı karşısına oturduğumuzda, 150-160 derecelik bir alanı rahatlıkla takip edebildiğimizi belirten Türkkan, okurken ise ilkokulda öğrenilen yöntemler yüzünden, gözün otomatik olarak tek kelimeye gittiğini söylüyor. Türkkan’a göre hızlı okumanın ilk amacı, gözün anlık duraklamalar esnasında 1 değil 3-4 kelimelik bloklamalara odaklanmasını sağlamak.

Çünkü böylece üçer kelimelik bloklara odaklanan kişi, metni çok daha hızlı okuyor. Bu noktada önemli olan, refleksif şekilde tek tek okumaya alışmış olan göz-beyin koordinasyonunu değiştirmek. Amerika başta olmak üzere birçok ülke, etkin bir biçimde bu tekniği yıllardır kullanıyor. Amerika Eğitim Araştırma ve Geliştirme Bölümü’nde yıllık gelirle okuma süresi arasındaki ilişkinin ölçüldüğü araştırmaya değinen Türkkan, çok okuyanın çok kazandığını sözlerine ekliyor.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst