- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Göz kapaklarıyla diploma aldı
Sadece göz kapakları oynatarak ve ufak kafa hareketleriyle iletişim kurabilen 42 yaşındaki felçli İngiliz kadın Tarih dalında üniversite diploması alarak inanılmazı başardı.
Dawn Faizey Webster, 11 yıl önce oğluna doğum yaptıktan sonra ortaya çıkan komplikasyonlar sebebiyle bir felç türü olan Locked-in sendromuna yakalandı.
Sadece göz kapaklarını oynatarak ve ufak kafa hareketleri sayesinde çevresiyle iletişim kurabilen İngiliz kadın, 6 senelik yoğun bir gayretin sonunda Tarih dalında diploma almaya hak kazandı.
“Bu bölümde okudum çünkü kendime ve diğerlerine hala birşeyleri başarabileceğimi kanıtlamam gerekiyordu” diyen ve bu süreçte göz hareketlerini yazıya çeviren özel bir bilgisayar kullanan Webster, bu sayede saatte 50 kelime yazabiliyordu.
Kızları felç olduktan sonra işlerini bırakan ve bütün zamanlarını Webster’a ayıran anne baba, kızlarının altı yıl süren zorlu eğitim sürecinde de ona her an destek verdi.
Genellikle nörolojik sebeplerden ötürü ortaya çıkan Locked-in sendromuna yakalanan hastalar, vücutlarının tamamen felç olmasına rağmen bilinçleri yerinde olduğu için kısıtlı imkanlarla çevreleriyle iletişim kurabiliyor.
Locked-in sendromu (İngilizce locked-in syndrome), bir insanın şuuru yerinde olmasına rağmen bedenen neredeyse tamamen felç halinde olması ve böylece kendini dil veya hareketlerle ifâde edememesi durumuna denir.
Dışarıyla iletişim imkânları, bu durumda olan bir hasta için genelde kalmış olan gözün dikey düzlemdeki hareketidir. Bu imkân da kalmamış olması durumunda son çâre, bir beyin-bilgisayar arayüzüdür. Hastalarda işitme duyusu genelde hastalık öncesine göre değişmemiştir. „Evet“-„Hayır“ soruları yanında „ve“-„veya“ sorularını her hasta bir göz hareketiyle cevaplayabilmektedir.
************************************************
Hayat böyle bir şey işte ne yazık ki bir can dünyaya gelirken istenmeyen sebeplerle de olsa bir başka can hayatı son bulmasa da varlığıyla amansız bir mücadele içine girebiliyor. Yıllar içinde öyle çok buna benzer olay, insan ve vakayla karşılaştım ki artık insanların azimleri sayesinde neler başarabileceklerini biliyorum. Yeter ki bir insan tüm benliğiyle istesin başaramayacağı hayali yok gibi. Hayallerin ve umutların varolduğu sürece göz kapaklarıyla bile iletişim kurabilmek. Kelebek ve Dalgıç romanındaki hayatın gerçek olduğu gibi hatta sinemaya da uyarlanmıştı etkisinden uzun süre kurtulamamış, her an yaşadığıma ve yapabildiğim her hareket adına yaradanıma binlerce şükür etmiştim. Oysa yaşam her insan için sağlıklı bir beden dahil herkese eşit olarak verilmeli. Kimse böyle bir yaşamı haketmiyor adına kader denip geçilse de hiçbir anne adayının kaderi böyle yazılmamalı. Allahın işine karışılmaz elbette ama bazen isyan etmemek nasıl mümkün olabilir ki!
Yaşamın içinde yaşanan ancak sıradışı ve aslında olağanüstü insan hayatları beni etkilemeye devam ediyor. Bu tür konulara her ne kadar dalmamaya çalışsam da elimde değil bir güç beni çekiyor sanki içlere doğru ve ben biliyorum ki insan gerçekten çok üstün bir varlık, inanılmaz ölçüde dayanıklı, metanetli ve azimli.
Sadece göz kapakları oynatarak ve ufak kafa hareketleriyle iletişim kurabilen 42 yaşındaki felçli İngiliz kadın Tarih dalında üniversite diploması alarak inanılmazı başardı.
Dawn Faizey Webster, 11 yıl önce oğluna doğum yaptıktan sonra ortaya çıkan komplikasyonlar sebebiyle bir felç türü olan Locked-in sendromuna yakalandı.
Sadece göz kapaklarını oynatarak ve ufak kafa hareketleri sayesinde çevresiyle iletişim kurabilen İngiliz kadın, 6 senelik yoğun bir gayretin sonunda Tarih dalında diploma almaya hak kazandı.
“Bu bölümde okudum çünkü kendime ve diğerlerine hala birşeyleri başarabileceğimi kanıtlamam gerekiyordu” diyen ve bu süreçte göz hareketlerini yazıya çeviren özel bir bilgisayar kullanan Webster, bu sayede saatte 50 kelime yazabiliyordu.
Kızları felç olduktan sonra işlerini bırakan ve bütün zamanlarını Webster’a ayıran anne baba, kızlarının altı yıl süren zorlu eğitim sürecinde de ona her an destek verdi.
Genellikle nörolojik sebeplerden ötürü ortaya çıkan Locked-in sendromuna yakalanan hastalar, vücutlarının tamamen felç olmasına rağmen bilinçleri yerinde olduğu için kısıtlı imkanlarla çevreleriyle iletişim kurabiliyor.
Locked-in sendromu (İngilizce locked-in syndrome), bir insanın şuuru yerinde olmasına rağmen bedenen neredeyse tamamen felç halinde olması ve böylece kendini dil veya hareketlerle ifâde edememesi durumuna denir.
Dışarıyla iletişim imkânları, bu durumda olan bir hasta için genelde kalmış olan gözün dikey düzlemdeki hareketidir. Bu imkân da kalmamış olması durumunda son çâre, bir beyin-bilgisayar arayüzüdür. Hastalarda işitme duyusu genelde hastalık öncesine göre değişmemiştir. „Evet“-„Hayır“ soruları yanında „ve“-„veya“ sorularını her hasta bir göz hareketiyle cevaplayabilmektedir.
************************************************
Hayat böyle bir şey işte ne yazık ki bir can dünyaya gelirken istenmeyen sebeplerle de olsa bir başka can hayatı son bulmasa da varlığıyla amansız bir mücadele içine girebiliyor. Yıllar içinde öyle çok buna benzer olay, insan ve vakayla karşılaştım ki artık insanların azimleri sayesinde neler başarabileceklerini biliyorum. Yeter ki bir insan tüm benliğiyle istesin başaramayacağı hayali yok gibi. Hayallerin ve umutların varolduğu sürece göz kapaklarıyla bile iletişim kurabilmek. Kelebek ve Dalgıç romanındaki hayatın gerçek olduğu gibi hatta sinemaya da uyarlanmıştı etkisinden uzun süre kurtulamamış, her an yaşadığıma ve yapabildiğim her hareket adına yaradanıma binlerce şükür etmiştim. Oysa yaşam her insan için sağlıklı bir beden dahil herkese eşit olarak verilmeli. Kimse böyle bir yaşamı haketmiyor adına kader denip geçilse de hiçbir anne adayının kaderi böyle yazılmamalı. Allahın işine karışılmaz elbette ama bazen isyan etmemek nasıl mümkün olabilir ki!
Yaşamın içinde yaşanan ancak sıradışı ve aslında olağanüstü insan hayatları beni etkilemeye devam ediyor. Bu tür konulara her ne kadar dalmamaya çalışsam da elimde değil bir güç beni çekiyor sanki içlere doğru ve ben biliyorum ki insan gerçekten çok üstün bir varlık, inanılmaz ölçüde dayanıklı, metanetli ve azimli.
