İnme Hastalığı (Hemipleji)

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Hemipleji veya inme nedir?

Hemipleji veya inme terimi, vücudun sağ ya da sol yarısında istemli hareketin kaybı ve felç anlamına gelir.

İnmenin sebepleri nelerdir?

İnme nedenleri arasında ilk sırayı beyin damarları ile ilgili hastalıklar alır. Kafa darbelerinden, beyin ameliyatlarından ve zehirlenmelerden sonra gelişebileceği gibi, beyin tümörü, mikrobik hastalıklarda da görülebilir.

İnme nasıl oluşur?

İnme, dünyada en sık karşılaşılan beyin ve sinir sistemi hastalıkları sorunudur. İnme çoğu kez, beyin damarlarında tıkanma ya da beyin kanamasına bağlıdır. Bu durum vücudun bir yarısında istemli hareket kaybı veya hareket azlığı, duyu bozukluğu ve ayrıca iletişim (konuşma) bozukluğu, görme alanı kaybı ya da algılama bozuklukları gibi nörolojik bulgulara neden olabilir.

Risk faktörleri nelerdir?

İnmeye neden olan risk faktörlerinin başında yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalıkları, sigara, yüksek kolesterol, şişmanlık, alkol, sedanter yaşam ve daha önce geçirilmiş inme gelmektedir.

Belirtileri nelerdir?

Beyinde meydana gelen hasarın yerine ve büyüklüğüne bağlı olarak belirtiler de değişebilir. Örneğin beynin orta atar damarında meydana gelen bir kanama ya da tıkanma, en sık gördüğümüz, yüzü de içine alan, vücudun bir yarısında felç geliştirir. Felç kolda, bacaklara nazaran daha belirgindir. Çoğu zaman da buna konuşma ve görme bozuklukları gibi problemler de eşlik edebilir.

Tedavisi nedir?

Tedavi, rehabilitasyon ekibi tarafından yapılmalıdır. Bu ekipte; beyin cerrahı, nörolog, fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanı, fizyoterapistler, rehabilitasyon hemşiresi, ortez ve protez teknisyeni, iş ve uğraşı terapistleri, sosyal danışman ve psikolog bulunur.

Yapılan ilaç tedavisi, beyin kanaması veya tıkanması neticesinde beyin dokusuna verilen hasarı bir an önce en aza indirmek, ilerlemesini önlemek ve beyin işlevlerinin sürdürülmesini sağlamaktır. İlaç tedavisiyle hastanın durumu sabitlendikten sonra, sıra bu hastaların rehabilitasyon potansiyelini ortaya koymaya gelir. Örneğin hastanın genç oluşu, daha önce beyin hasarı gelişmemiş, algılama ve zihinsel problemleri gelişmemiş, idrar ve gaita problemi olmayan, görme alan bozukluğu olmayan, erken rehabilitasyon programına alınan, aile desteği olan, sosyoekonomik durumu yeterli olan ve kapsamlı bir merkezde tedavi gören hastaların tedavisinde başarı oranı daha fazladır.

Rehabilitasyonun amacı; bu kişilerin fiziksel, zihinsel ve toplumsal işlevini en üst düzeye ulaştırmaktır. İlke olarak rehabilitasyon çalışmaları olabildiğince erken başlatılmalı. Hastanın durumu bu süreci değiştirebilir. Rehabilitasyon çalışmalarının geç başlatılması bir takım komplikasyon dediğimiz, bu hastalığın seyrinde görülen ikinci hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olur. Basınç yaraları, derin toplar damarlarda tıkanmalar ve iltihaplar, eklem sertlikleri, kemik erimesi, mesane ve barsak fonksiyon bozuklukları,sayılabilir.

Rehabilitasyon çalışmaları, geleneksel yöntemler yani çeşitli eklem hareketleri, germe egzersizleri, kasların güçlendirilmesi ve hareketten oluşmaktadır. Bunları sağlamak için de bir takım teknik ve yöntemlerden yararlanılır. Bu tedaviler, liseden sonra 4 yıllık yüksek okul eğitimi alan fizyoterapistler tarafından yapılmaktadır.

Gidişatı nedir?

Tüm nörolojik yetersizlikler 3 aya kadar düzelebilir ve gelişme 1 yıl sürebilir. Genelde kolda %52, bacakta ise %89 iyileşme görülür. İyi bir rehabilitasyon programıyla bu hastaların % 20 –30’u normal seviyeye ve %75’i ise yürür hale gelebilir.
 
F

Fırtına

Guest
Hemiplejik hastalarda omuz problemleri

Hemipleji,cerebral arterlerden birinin yırtılması, tıkanması, veya tümör nedeniyle lezyonu sonucu oluşan nöromuskuler fonksiyonel bozukluğa bağlı vücudun bir yarısında motor kontrolün kaybedilmesi anlamına gelir.

Omuz ağrısı, hemiplejik hastalarda %5-85 rastlanan, genellikle hastalığın ilk haftalarında ortaya çıkan yaygın ve ciddi bir problemdir. Ağrı omuza lokalizedir ya da dirsek ve ele yayılım gösterebilir. Omuz ağrısı;hastanın cinsiyeti, spastisite, flastisite, veya hemiplejik tararfa bağlı değildir. Ağrılı eklem motor fonksiyonlardaki iyileşmeyi gizleyebildiği gibi, fonksiyonel iyileşmeyi de geciktirebilir. Hemiplejik koldaki ağrı ve limitli eklem hareketleri hastanın günlük yaşam aktivitelerini, transfer aktivitelerini ve ambulasyonunu olumsuz yönde etkiler; rehabilitasyon süresinin uzamasına neden olur. Hastaların yaşam kalitelerinin düşmesine yol açar.

Risk faktörlerinin tanınması ve uygun profilaktik yaklaşımla omuz ağrısından korunulabilir. Omuz ağrısının etiyolojik nedenleri arasında;

*Omuz subluksasyonu

*Refleks Sempatik Distrofi Sendromu

*Rotator Cuff Yırtığı

*İmpingment Sendromu

*Brakiyal Pleksus Lezyonu

*Talamik ağrı, sayılabilir.

Hemiplejide gleno humeral eklem subluksasyonu yaygın bir problemdir. Şiddetli paralizisi olan hastaların %66-92'sinde görülür ve hemiplejik omuz ağrısının en sık nedenidir. Glenohumeral eklem subluksasyonu, omuz eklem stabilizasyonunun kaybolduğu durumlarda görülür. Stabilite; glenoid fossanın eğimi, eklem kapsülünün üst kısımlarının gerginliği, supraspinatus kasının aktivasyonuna bağlıdır. Omuz eklem stabilitesi hemiplejiden sonra, omuz eklemlerini saran kaslarda ve skapula kaslarında flask paralizi nedeniyle sıklıkla bozulur.

Kol aşağıda iken, glenoid fossa oblik açısı ve omuz eklemi kapsülü üst kısmının bütünlüğü glenohumeral eklemde kilit mekanizmasını oluşturur ve inferior subluksasyonu engellenir. Skapula kas paralizisine bağlı olarak glenoid fossa eğimi kaybolur ve vertikal bir pozisyon alır. Paretik kasların tonus azlığına veya spastik kasların germe kuvvetine bağlı olarak humerus hafifçe abduksiyon pozisyonuna gelir. Hemiplejili hasta hafifçe sağlam tarafa doğru eğilerek bu abduksiyonu arttırır. Böylece kilit mekanizma kaybolur ve glenohumeral eklemde inferior subluksasyon eğilimi ortaya çıkar. En sık glenohumeral eklemin inferior subluksasyonu görülür ve flask dönemde hemiplejiden 1-2 hafta sonra gelişir.

Erken dönemde önlem alınması, tutulan omuz eklemi üzerindeki traksiyonu en aza indirir. Subluksasyona neden olan paralizi ve flastisite tedavisinde nöromuskuler fasilitasyon teknikleri ve EMG Biofeedback yarar sağlar. Posterior deltoid ve supraspinatus kaslarına flask dönemde fonksiyonel elektrik stimulasyonu verilerek subluksasyonun azaldığı görülmüştür. Omuz subluksasyonlarında çeşitli ortezler kullanılmış ve konvansiyonel ortezlerin uzun süreli etkilerinin daha çok olduğu belirlenmiştir. Bobath aksillar desteği rehabilitasyon merkezlerinde sık olarak kullanılmaktadır fakat en iyi düzelmenin Harris askısı ile sağlandığı görülmüştür.

Refleks Sempatik Distrofi; ağrı, hiperestezi, ödem, trofik değişiklikler, ve vazomotor sistemde instabilite ile karakterize olan nöromuskuler refleks bozukluktur. Hemiplejik hastalarda %12,5-25 arasında görülür. Hemiplejinin seyri esnasında 2-4 ay arasında ortaya çıkar. Fonksiyon kaybının şiddetli olduğu olgularda sık görülmektedir. Esas etiyopatogenez ise inhibitör ve effektör nöronlar arasındaki dengenin hem assendan yolla (örn; travma), hem de dessendan yolla (örn; strok) arka boynuzdaki ağrı transmisyon merkezlerinin direkt irritasyonu aracılığıyla bozularak, sempatik efferentlerin stimüle olması şeklinde açıklanmaktadır.

Tedavisinde korunma, erken tanı ve tedavi yer alır. Erken rehabilitasyon programıyla ekstremiteler erken mobilize edilmeli, egzersizler ağrı sınırları zorlanmadan, gün boyu, kısa aralıklarla sık olarak yapılmalıdır. Ultrason, soğuk uygulama, TENS sensorial inputu arttırmak ve ağrıyı azaltmak amacıyla kullanılır. Ödemin azaltılmasında elevasyon ve kontraktürlerin önlenmesinde splintler yararlıdır. Ödem için aralıklı pnömatik kompreslerde yararlı olabilir. RSDS'de biofeedback tedavisinin de önemi vardır.


İnme, Hemipleji Sonrası Hasta Yürüyüşü

Hemipleji veya Serebro Vasküler Olay; halk dilinde inme yada felç olarak bilinmektedir. Beynin kontrlateral hemisferini besleyen arterlerden birinin yırtılması veya tıkanması sonucu ortaya çıkan nöromuskuler fonksiyon bozukluğu olan hemipleji hastasının nasıl yürdüğünü izle..



 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Hemipleji nedir ?

İnme , kan akımının bozulması sonucu beyin hücrelerinin hasarıyla ortaya çıkar. ‹nmelerin %80’i boyun ya da beyindeki bir atardamarın tıkanması sonucu (iskemik), geri kalan kısmı bir damarın çatlaması ve beyin içine kanama olması nedeniyle (hemorajik) meydana gelir. Amerika’da her yıl 700.000 kişi inme geçirmektedir. Bu hastaların 2/3’ü sağ kalmakta ve rehabilitasyona ihtiyaç duymaktadır.

Hemipleji nedir?

İnmeli hastalarda vücudun bir yarısında meydana gelen kuvvet kaybı hemipleji olarak tanımlanır. Beyinde etkilenen alanın yeri ve büyüklüğüne göre hemiplejinin şiddeti ve klinik özellikleri değişkenlik gösterir. Bazı hastalarda çok hafif seyrederken bazılarında oturma dengesini bozacak kadar ağır tutulum olabilir.

Hemiplejiye hangi semptomlar eşlik edebilir?


• Afazi: Konuşulanı anlamada, konuşmada ya da yazmada güçlük anlamına gelir. ‹nmeli hastaların en az dörtte birinde görülür.
• Mental durum bozuklukları: Mental durum, hastanın çevresindeki kişileri tanıması, içinde bulunduğu yer ve zamanın farkında olması; dikkat, hafıza gibi fonksiyonları içerir. ‹nmeli hastalarda bu fonksiyonlarda farklı düzeylerde bozukluk görülebilir.
• Yutma güçlüğü: Katı ve sıvı gıdaları alırken zorlanmak, gıdaların nefes borusuna kaçması
• Görme bozuklukları
• Denge bozuklukları: Otururken, ayakta dururken veya yürürken dengenin sağlanmaması
• Duyu bozuklukları: Felçli tarafta dokunma duyusu gibi bazı duyularda azalma veya kayıp
• Mesane ve barsak fonksiyonlarında bozukluk


Hemiplejide karşılaşılabilecek komplikasyonlar nelerdir?

Genel komplikasyonlar:
Uzun süreli yatak istirahatine bağlı kondisyonsuzluk
Bası yarası
Pnömoni
Enfeksiyon
Damarsal problemler (derin ven trombozu)
Osteoporoz (kemik erimesi)

Hemiplejiye bağlı komplikasyonlar:


Ağrı
Omuzda ağrı ve hareket kısıtlılığı
Eklemlerde sertlik (kontraktür)
Kaslarda istenmeyen düzeyde kasılmalar (spastisite)
Epilepsi (sara hastalığı)
Düşme riskinde artış
Depresyon

Hemiplejide iyileşme nasıl olmaktadır?

Beyindeki ödemin çözülmesi; kanama veya tıkanmaya bağlı hasarın düzelmeye başlaması ile ilk haftalarda hastalarda hızlı bir düzelme görülebilir. Daha sonra farklı mekanizmalar devreye girer ve iyileşme aylara yayılarak devam eder.
iyileşme sürecinde hemiplejik taraftaki kuvvet kaybı düzelmeye başlar; vücut fonksiyonları kısmen ya da tamamen geri kazanılır. Yapılan klinik ve deneysel çalışmalar, bu dönemde hastanın aktif olarak rehabilitasyon programına alınmasının iyileşmeyi arttırdığını göstermektedir.

Hemiplejik hastalar, kaybedilen fonksiyonların geri kazanılması ve komplikasyonların önlenmesi için mümkün olan en erken zamanda bir Fiziyatrist (Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı) tarafından değerlendirilmeli ve rehabilitasyon programına alınmalıdır.

Hemipleji (Serebro Vasküler Olay)

Halk arasında inme yada felç olarak bilinmektedir.

a) Nedenleri

İnme, beyni besleyen damarların yırtılması, tıkanması, kafatası içindeki tümörler nedeniyle beynin beslenememesi veya kanama gibi sebeplerden meydana gelir.
İleri yaş, Hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp problemleri, sigara içme, genetik faktörler, bazı ilaçların kullanımı inme riskini arttırır

b) Belirtiler

Vücudun bir tarafında kol ve bacak kaslarında sertlik,
Hareket kaybı,normal olmayan hareket ve pozisyonlar,
Denge ve yürüme problemleri,
Ağrı, dokunma ve vücudun pozisyonlarının hissedilmesi ve beyinde algılanmasında bozukluk,
Konuşma bozuklukları,
Hafıza kayıpları, zaman ve yer kavramlarını algılamada bozukluğun görüldüğü kronik bir durumdur.

c) Tedavi ve Öneriler

Eğer inme nedenleri arasında sayılan risk faktörlerini taşıyorsanız inmeden korunmak için düzenli doktor kontrollerinizi aksatmayınız. Vücudunuzun bir tarafında kol ve bacağınızda ağırlık hissi ve güçsüzlük olursa en yakın Sağlık kuruluşuna başvurunuz.

Genelde inmeli hastalarda hastalığın nedenine göre değişmekle birlikte, ilk 8 haftada iyileşme belirgin olup, 6 aydan sonra daha yavaştır. Hastalarda erken tedaviye başlanmalı, 24-48 Saat sonra egzersizler yaptırılmalı, beslenme, mesane ve deri bakımı üzerinde durulmalı, uzun süreli yatağa bağımlı hastalarda gelişebilecek yatak yaralarını önlemek için 2 Saatte bir sırtüstü, etkilenen tarafa ve sağlam tarafa döndürülerek, pozisyon alması sağlanmalıdır. Hastanın genel durumu düzelince daha aktif rehabilitasyon programına başlanmalıdır.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst