İnsanın Çaresizliği Sevmesi

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,497
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
—Sadece yalnızlığı seven bir çocuğunuz var. Dedi doktor.

Aylar sonra evlerine çocuklarıyla dönüyor olmanın sevinciyle klinikten ayrıldıklarında lapa, lapa yağan kara doğru koşan çocuklarının sevinciyle çektikleri tüm acıları daha o anda unutmuşlardı.
Anne çocuğunun ele avuca sığmazlıklarının nedenini bildiği için annelik vazifelerinin ciddiyetinin adamakıllı bilincindeydi. Zaten sorunları kahrederek çoğaltmak yerine kontrolle azaltabilen bir yapısı vardı.

Oğlunun oyuncaklarla girdiği iç dünyasında mutlaka keşfedebileceği bir cevher olduğuna inanıyor.. Ona kişilik kazandırmak isteği ile baskısız ve hissettirmeden örnek oluyor.. Bol, bol temiz havada gezintiler yapıyor ve çiçek böcek ne varsa göstererek insanın özündeki tabiatla ilişkisinin ne kadar sağlam olursa sonradan insanla ilişkilerinin temelinde de bunun olacağının bilinciyle, duyma sorunlu oğlunu hiç sorun etmeden ama hassasiyetle ve derin bir sevgiyle büyütüyordu.
Kısaca annesi ona birlikte oyun oynamak istemediği arkadaşlarının yokluğunu hissettirmemiş ama arkadaşlarından daha iyi yaptığı şeylerin de olduğuna ona inandırmıştı. Örneğin, çok güzel mızıka çalıyordu. Hele bir bestesi vardı ki dinleyen kendini tabiatın en saf en temiz ırmağında bulur, binlerce saat dinlese doymazdı. Daha okula başlamadan okuma yazmayı öğrettiği oğluna bir şopar gibi giyinmemeyi bir de neşeli olmayı bir türlü öğretememişti.
Annesinin itina ve dualarıyla büyümüş ve üniversite eğitimi için şehre gitmesinin üzerinden tam dört yıl geçmişti. O yıl artık mezun olacaktı.
Annesi ondaki değişikliği, giymeyi hiç sevdiremediği temiz pak kıyafetleri giymeye başladığı ilk o yaz sevinerek fark etmiş, ama nedenini 'e artık büyüyüp genç adam olmasına' vermişti.
Hep birlikte mezuniyet için hazırlanırlarken, birden annesine gülerek:

—Ama size asıl sürprizimi bilmiyorsunuz daha... Demesiyle annesinin onu soru yağmuruna tutması bir olunca, babası:
— Yahu, rahat bırak oğlanı... Kıskanma. Der demez, annesi:
—Demek baban biliyor?
—Tamam, anne tamam, inci gibi dişleri var.
-?
—Hele bir gülüşü var ki...
-?


Annesi sordukça soruyor o da kâh gülüyor kâh anlatıyor:
—Ah ama aynı annem kadar inatçı! Derken, annesinin tüm diğer ısrarlı sorularını gülerek cevapsız bırakır ve evden çıkarlar.


Okulun yeni mezunları birlikte resim çektirirlerken, annesi tüm emeklerine rağmen bir türlü giyimine çeki düzen vermeyi öğretemediği oğlunu bu kadar etkileyen ve neşelendiren kızı merakla tahmin etmeye çalışır. Hakkında o kadar çok şey duymuşlardır ki! Annesi ‘Kızı mutlaka ördüğü uzun saçlarından, keman kaşından, iri gözlerinden, salınarak çok yavaş yürümesinden tanımalıyım.’ diye düşünürken, babası birden

– Aaa bak, bak işte orda.. Geliyor bizim oğlan, yanındaki de o sevdiği kız olmalı.

Doğuştan duyma sorununu onu büyütürken ki ihtimamla oğlunun hayatından sorun olmaktan çıkartan anne, oğluna aşıladığı insan sevgisiyle bir yandan gurur duyarken, kendilerine sevdiği kızı anlatırken oğlunun aklına dahi getirmediği için kızın felçli bacağından hiç bahsetmemesi ile 'şükür başardım' der derin bir iç çekerek.
Hayattaki insana dair her doğallığı ona ta küçüklükten sevdiren annesi onun kendisi gibi hayattaki her şeyin insan için doğal olabileceğini doğuştan felçli olmasıyla kavramış kızın gözlerindeki sevgiyi hemen tanır. Dünyalarına yetecek kadar zengin ve tüm kem, yabanıl bakışları imha edecek bir güçle onlara sarılır.
Bu düşsel hikâyedeki yolculara siz de katılın, çünkü insan doğanın yegâne efendisi olarak var edilmiştir ve doğasındaki insan sevgisiyle her şeyin en güzelini hak edendir.

ESER SAHİBİ: Lerzan DEMİRKIRAN

Wien Austria

ÖZGEÇMİŞ

Siyasal bilgilerden mezun oldu. Cambridge ve Londra talebelik yıllarından sonra Birleşmiş Milletlerdeki memuriyetinde halen görevde. İki çocuk annesi Manevi değerler, aile, eğitim, adalet ve özgürlük kavramlarına sadık. Dil, din, ırk, renk, cinsiyet ayırımı bilmeyen, kişilikli insana değer veren bir edebiyat tutkunu.
 
Son düzenleme:

Literature

Üye
Üye
Katılım
Nis 1, 2013
Mesajlar
5
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
*TUM YOK BURDAKI *
'Insanin Caresizligi Sevmesi' isimli yazimda hatali olarak cikmis yukaridaki 3 kelimenin silinmesini sorumlu/idareciden lutfen rica ederim.
Saygi, sevgi, iyilik ve tesekkurle

Lerzan
 

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,497
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Düzeltme yapıldı. İlginiz için teşekkür ederiz.
 

Fulya

Üye
Üye
Katılım
Nis 9, 2013
Mesajlar
147
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Anneliğin paha biçilmez ve koşulsuz sevgisi... ilgisi ....
 

Literature

Üye
Üye
Katılım
Nis 1, 2013
Mesajlar
5
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Anneliğin paha biçilmez ve koşulsuz sevgisi... ilgisi ....

anneligin sevgisi dogal, yani sonradan kazanilan sevgilerden degil. ama oykumdeki vurgu salt sevgi uzerine degil. Oykumde duyma sorunu olan bir cocugu annesi oyle yetistiriyor ki, cocuk buyudugunde asik oldugu
kizi tarif ederken sevdiginin bacagindan bahsetmek aklina dahi gelmiyor.. cunku o kadar dogal iste.

engelin, sorunun, goruntuye yansimasi ile yansimamasi arasinda hicbir fark yok o cocuk icin. Her hangi bir organimizin dogustan ya da sonradan sorunlu olmasi bizden bahsedilirken one cikacak bir mesel olmamali, medeniyet budur. medeni insan olmak budur. hatta insan olmakdir bu..

sevgiyle,
 
Tekerlekli Sandalye
Üst